Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/922 E. 2020/292 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/922 Esas
KARAR NO : 2020/292

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/08/2015
KARAR TARİHİ : 14/07/2020

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;——— sevk ve idaresinde bulunan —- — yönünde yaya olarak yolun karşısına geçmek isteyen davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kazanın etkisiyle davacının sol omzundan, kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, hızlı ve dikkatsiz araç kullanan araç sürücüsünün kurusu nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davalı—- sahibi işleten, —–diğer davalı sigorta şirketinin ise poliçe limitleri dahilinde maddi tazminat taleplerinden sorumlu olduğunu, davacının geçirmiş olduğu kazanın etkisiyle sol omzundan, kafasından ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığını, ——–tarihine kadar iş göremez duruma düştüğünü, ayrıca olay nedeniyle ameliyat olduğunu, kendisine fizik tedavi uygulandığını, ancak buna rağmen davacının sağlığına tam olarak kavuşamadığını, kaza nedeniyle oluşan zararlar kalıcı olduğundan davacının kaza nedeniyle beden gücü kaybına uğradığını, meslekte kazanma gücünü de büyük oranda kaybettiğini, davacının aylık net 1.945,46 TL maaş aldığını, 3 ay iş görmeden istirahatli kaldığını, davacının beden gücü kaybı nedeniyle maddi açıdan zarara uğradığını, uğradığı zararların tazmini gerektiğini beyanla, 50.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia —– plakalı aracın davalı—– sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelememekle birlikte, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, ZMMS’nin meblağ sigortası olmadığını, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, davalı sigorta şirketinin ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, bunun için öncelikle kusur oranının belirlenmesi gerektiğini beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, her şeyden önce kazaya sebebiyet verenin davalı ———-, bizzat davacının dikkatsiz tutum ve davranışları olduğunu, gerek dosya münderecatı, gerekse kamera kayıtları dikkatle incelendiğinde, davacının kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşılacağını, kazanın meydana gelmesinde davacının yaşlı olması ve kusurlu davranışlarının rolünün büyük olduğunu, gerçekten davacının istikametinde giden davalı sürücünün kullandığı aracın önüne hamle yaparak kazaya sebebiyet verdiğini, davacının etrafını kontrol etmeksizin, acele İle karşıya geçmesi isterken söz konusu kazanın meydana geldiğini, davacının bu davranışının kusurlu olduğunu gösterdiğini, dosya içeriğinde kazaya ilişkin davalı sürücüye atfedilecek ne bir kusur raporu, ne bir trafik kazası tespit tutanağı ve ne de ceza yargılamasının bulunmadığını, davacının varsa bir maluliyet, iş görmezlik durumu, maddi ve manevi zararı, bunun kendi kusurlu davranışından kaynaklandığını, davalı sürücünün kaza sonrası üzerine düşen görevleri yaptığını beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———— vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, kazaya sebep verenin müvekkili olmadığını, davacının dikkatsiz tutum ve davranışı, acele karşıya geçmek istemesi nedeniyle işbu kazanın meydana geldiğini, bu nedenle müvekkiline atfedilecek bir kusurun bulunmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, 10/05/2015 tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce,——tarihinde çarpması sonucu yaralandığı aracın —- şirketi tarafından yapıldığı uyuşmazlık konusu olmayıp uyuşmazlık maluliyet ve kusur oranı ile davacı tarafın talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarı ve sorumluları noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı tanıkları dinlenmiş, tanıklardan—— otururken öğlen sıralarında davacı Evinden yola çıkar çıkmaz kaldırımdan indiği anda minübüs davacıya çarptı , minibüsün hızı normal idi , bulunduğumuz yer mahalle arası bir yerdir ancak trafik bazen sıktır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine davacı tanığı——Ben —— evnin karşısında evinin karşısında iş yerim vardı kaza esnasında ——– – sokağa indiği anda minibüs sağ tarafından davacıya çarptı bulunduğumuz yer mahalle arası trafiğin sık olmadığı bir yerdir minibüsün biraz hızı var idi , davacının sokağa inerken sağını solunu kontrol edip etmediğini görmedim , minibüs o mahallede çalışan hatlı minibüstür kaza ile ilgili bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının tüm —– ————- dairesine gönderilerek yaralanmasının 10/05/2015 tarihinde meydana gelen kaza sebebi ile oluşup oluşmadığı daha önceden var olan hastalığının olup olmadığı, kaza sebebi ile yaralanmasından dolayı maluliyeti, geçici yada sürekli sakatlığı olup olmadığı ve iyileşme süreci ile ilgili rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyanın kusur incelemesi yönünden bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ——-tarihli raporunda, 2918 Sayılı K.T.K. 68. Madde kuralını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket —— adına kayıtlı — % 30 oranında ——— Poliçesi —— —— kusuru oranında Müteselsilen sorumlu olduğunu rapor etmiştir.
Dosyanın ATK trafik ihtisas dairesie gönderilerek itirazlarda değerlendirilmek sureti ile kusura ilişkin yeniden rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
——————– oranında kusurlu olduğunu rapor etmiştir.
Adli tıp kurumu ———– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, ——— sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan—– Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle ———kabul olunarak——— meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin ————tarihinden itibaren 3 (üç) hafta kadar uzayabileceğini rapor etmiştir.
Dosyanın resen mahkememizce seçilecek hesap bilirkişisine verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyanın aktüerya bilirkişiye verilerek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi ———— oranında tali kusurlu, davacı——— asli kusurlu olduğu,———— Karar Nolu raporu doğrultusunda davacının 3 haftalık iyileşme süresinde ——- kaybından dolayı, işlenmiş ve işlenecek pasif dönemindeki gelirinden toplam maddi zararının 13.275,06 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat toplamının hesap tarihi olan 10.03.2020 itibarı ile 13.275,061 olduğu ve —- poliçe değerini aşmadığı, bu tazminat tutarı hesaplama tarihi— günü için belirlenmiş olup hesaplama tarihinden tazminatın ödeme tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak kanuni faiz oranı ile güncellenmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Davacı vekili 19/03/2020 tarihli dilekçe ile dosyaya ibraz edilen 10.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda, müvekkilinin toplam maddi — hesaplandığını, Bilirkişi raporuna göre müvekkilin toplam maddi zararı 13.275,06-TL olarak hesap edildiğini belirterek Talep arttırım dilekçesi ile artırdığımız —- üzerinden harcın alınmasına, dava dilekçesi ve talep arttırım dilekçesi ile talep etmiş oldukları —- gücü kaybı alacağı —-manevi tazminat alacağının, kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (3 nolu sigorta şirketinin maddi tazminat talebinden poliçe limiti dahilinde, manevi tazminat talebinden hariç olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———— tarafından rapora ve ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunulduğu, davalı sigorta şirketi tarafından da rapora itiraz edilmiş olduğu anlaşılmış, mahkememizce, rapor mahkememizce hukuki nitelikte değerlendirilecek olup, taraf vekillerinin rapora itirazının reddine karar verilmiş, davacı vekili davalarının kabulünü, davalılar vekilleri de davanın reddini istemişlerdir.
Davanın Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, ———–plakalı aracın yaya bulunan davacıya çarptığı, davalı sürücünün aracını mahal şartlarının gerektirdiği ———yola dikkatini vermediği trafik kurallarının önemli bölümü yayaları korumak için olduğundan KTK 52/b maddesi gereğince % 40 kusurlu olduğu, davacı yayanında tedbirli bir şekilde geçiş yapması gerekirken bu hususa riayet etmediğinden % 60 kusurlu olduğu, bu hususun—————- nolu rapori ile belirlendiği, bu kaza sebebi ile davacının kaza tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan ——— oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre Adli Tıp Kururu —–. İhtisas Kurulundan alınan rapora göre % 5,1 meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davacının gelir durumu ile alınan aktüerya raporunda davacının emekli olduğu ancak dava dışı bir firmada çalıştığı , davacıya bu kaza sebebi ile ———- ödeme yapılmadığı, davacının 3 haftalık iyileşme süresindeki kazanç kaybının 458,38 TL olduğu, işlemiş ve işleyecek pasif dönem zararının 12.275,06 TL olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ile talebi sürekli maluliyete ilişkin olup, 12.275,06 TL den davalı sürücü ve işletenin kaza tarihi 10.05.2015 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin davadan tarihinden önce temerrüdü bulunmadığından dava tarihinden itibaren sorumlu bulunduğu anlaşılmakla maddi tazminat yönünden davanın —- üzerinden kabulü gerektiği,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede TBK 56 maddesi gereğince hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez.somut olayda davacının yaşı, tarafların sosyal ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli tarafların kusuru , davacı daha ziyade kusurlu olmakla ve yaralanmanın ve davacının kaybettiği kazanma gücü birlikte değerlendirildiğinde takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 12.275,06 TL maluliyet tazminatının —– tarihinden, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Kabule göre alınması gerekli 1.521,61 TL harçtan peşin alınan 174,20 TL peşin harcın ve 54,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.293,01 TL harcın davalılardan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden —— tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil ile davacıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden ——– davalılar yararına taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 10/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ———– müteselsilen davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile 2020 yılı ——–uyarınca davacı yararına taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil ile davacıya ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden ——- vekil ile temsil ettiklerinden bu davalılar yararına taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak —ödenmesine,
8-Davacının yatırdığı 174,20 TL peşin harcın tüm davalılardan ve 54,40 TL ıslah harcının—-alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 27,70 TL başvurma harcı, 2.073,00 TL bilirkişi ücretleri, tebligat ve yazı giderleri, 562,00 TL ve 314,50 TL ATK ücreti ki cem’an 2.977,20 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.048,08 TL nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, davanın reddine tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar gider avansı yatırmadıklarından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacının yatırdığı gider avansından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.