Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/875 E. 2021/303 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/875 Esas
KARAR NO: 2021/303
DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı —— yevmiye nolu ihtarnamesini tebliğ ettiğini, taraflarınca işbu ihtarnameye — ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, —- gönderdiği ihtarnamede bankalarının kredi borçlusu durumunda olan—— borçlarına karşılık müvekkilinin taşınmazına ipotek konulduğunu,—- borçlarım ödememesi sebebiyle hesabının kat edildiğini ve —-alacağın tebliğ tarihinden itibaren —– gün içinde ödenmesi aksi takdirde ipoteğin paraya çevrileceğinin bildirildiğini, taraflarınca yapılan araştırmada müvekkiline ait —— davalı—– tarihli — edildiğinin tespit edildiğini, ipotek işleminin ——- yapıldığını ve tüm imzaların bu şahıs tarafından atıldığını, müvekkili—– tapuya hiç gitmediği gibi —– imzasının da olmadığını, ilgili —– ——- vekaleten hareket etmek suretiyle müvekkiline ait taşınmaz üzerine—- koydurduğunu, vekaletnameyi incelediklerinde söz konusu vekaletnamenin — edilmiş olduğunun görüldüğünü, — dayanak vekaletnamede hem de iş bu vekaletnamenin düzenlendiği —— almış oldukları aynı vekaletnamenin aslında birbirleri ile aynı olması gereken vekaletnamelerin farklı olduğunun ortaya çıktığını, sahte vekaletname tanzim edilirken —— müvekkilin bilinen adresini değil de kendi adresini sahte vekaletnameye bilerek yazdırdığını, bundaki amacın ise ileride yapılacak işlemden müvekkilin haberinin olmaması ve onun yokluğunda rahatça onu dolandırmak olduğunun ortada olduğunu, müvekkili —— yıllar yurt dışında çalıştığını, büyük emek ve zorluklarla belli bir—– meydana getirdiğini, müvekkilinin —— taşınmaz sahibi olabilmek için birçok ——– satın aldığını, ancak sayın mahkemenin de malumu olduğu üzere ——- çeşitli davalar nedeniyle hapis cezalan ile karşıya gelmesi ve işleri bırakarak yurt dışına kaçması neticesinde ——— kaldığını, bunun üzerine o tarihlerde —- birlikte müvekkilinin de —— geldiğini ve ———– devralarak işleri tamamlaya çalıştığını, bir süre sonrada emekli olup — ikamet etmeye başladığını, müvekkilinin bu dönemde — —- yapan — tanıştığını, aralarında belirli bir —oluştuktan sonra müvekkili —- kendisinin —– bulunduğu dönemlerde —– taşınmazlarının kiralarının toplanması için vekalet verdiğini, müvekkilinin —alakalı verdiğî tek vekaletnameni bu kiraların toplanması maksadıyla verilen vekaletnameler olduğunu, bunun dışında —– herhangi bir vekaletname verilmediğini, müvekkilinin göndermiş olduğu azilname ile de —- vekaletnamelerden azletmiş durumda olduğunu, bu itibarla davalı tarafından müvekkilinin dairesi üzerinde tesis edilmiş olan ipoteklerin müvekkilinin bilgisi, onayı ve iradesi dışında konulduğunu, davalı — müvekkiline gönderdiği ihtarnamede —- alacağın tebliğ tarihinden itibaren– içinde ödenmesini aksi takdirde ipteğin paraya çevrileceğini ihtar ettiğini, taraflarınca doğal olarak bu ödemenin yapılmadığını ve belirtilen sürenin geçtiğini, şu an müvekkili aleyhine —— dosyası ile icra takibi devam ettiğini ve alacaklı tarafın taşınmazın satışı için kıymet takdiri yaptırmış durumda olduğunu belirterek müvekkili —- üzerindeki ipoteğin fekki ve terkinine, müvekkilinin davalı bankaya ve diğer davalılara borçlu olmadığının tespitine, öncelikle ve ivedilikle verilecek ihtiyati tedbir kararı ile müvekkiline karşı açılacak ve açılmış olan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar —— vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının eksik ve tek yanlı beyanlarının, davacının iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle talep ve davasının reddi gerektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince menfi tespit davasının kısmi taleple açılmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafın işbu gayri ciddi beyanları ve kısmi menfi tespit talebi karşısında ihtiyati tedbir talebinin de reddi gerektiğini, zira sürecin uzaması durumunda borca daha fazla temerrüd faizi işleyecek ve bu durumun müşterek borçlu müteselsil kefil müvekkili başta olmak üzere ipotekli taşınmaz malikinin de zararına neden olacağını, vekaletin sahte ve tahrif edilmiş olduğu, vekaletteki imzaların davacıya ait olmadığı yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, söz konusu vekaletnamenin sahte değil gerçek bir vekaletname olduğunu, vekaletname ile ilgili yapmış oldukları araştırma neticesinde —– düzenledikten sonra davacının isteği üzerine üzerinde düzeltme yapma yoluna gittiği, düzeltilen kısmın —- mühürlenip paraflandığının görüldüğünü, davacının bizzat kendi hatasının sonuçlarını şahsına yüklemeye çalıştığını, kaldı ki, vekaletnamenin düzenleme şeklinde tanzim edildiğini, vekalette yer alan yazı ve imzaların da davacıya ait olduğunu, davacının, bizzat—— düzenlettiği vekaletnameyi kötüniyetle inkar ettiğini, davacının dava dışı bir takım gerçeğe aykırı beyanlarıyla mahkememizi yanıltma gayretinde olduğunu, ancak bizzat bu hususların dahi gerçek dışı olup iftira mahiyetinde olduğunu, davacının, şahsına —– yevmiye nolu vekaleti ile ——– vekaleti ile aynı ——– nolu vekaleti ile aynı———– nolu vekaleti ile aynı sitedeki —– yevmiye nolu vekaleti ile aynı ———- vekaleti ile aynı —- ———– dilediği bedel ve şartlarla dilediğine devir etmesi için şahsını vekil tayin ettiğini, bu vekaletnamelerden bazılarında satış için yetki verdiği taşınmazlardan bazılarının aslen davacı —- ait olmadığının da sonradan ortaya çıktığını, davacının, şahsından daha fazla borç almak için bu vekaletnameleri düzenleyip müvekkiline teslim ettiğini, — sahte senet düzenlenip şahsı aleyhine—– sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, itirazları üzerine senette imza incelemesi yoluna gidildiğini ve senetteki imzanın şahsına ait olmadığı ve haklılığının ——-tespit edildiğini, davacının tek amacının ipotekli evin satışının engellenmesi için zaman kazanmak olduğunu, kaldı ki, davalı —— davacı aleyhine ipotek takibi başlattığını, gerçeğe aykırı bir takım beyanlarla davacının kredi sözleşmesine aykırı taleplerinin ve menfi tespit talebinin kabulünün olanaksız olduğunu, davacının huzurdaki ihtilafta tamamen kötü niyetli olup aleyhine ——aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davacı eksik ve yanıltıcı beyanları ile haksız menfaat sağlamaya çalıştığından, davacının alacaklı banka ile imzalanan kredi belgelerine aykırı talepleri ile ipotekli gayrimenkulun satışını haksız yere engellemeye çalıştığı sabit olduğundan, vekaletnamedeki yazı ve imza davacıya ait olduğundan ve dava ispat edilemediğinden, haksız ve hukuka aykırı davacı iddiaları ile ispattan yoksun davacının kısmi menfi tespit talebinin ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, ispattan yoksun, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine,——- az olmamak üzerine davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekki ve terkini istemine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın;———- vekaletnamedeki ve noterlikte bulunan diğer nüshasındaki davacıya atfedilen imzanın davacıya ait olup olmadığına, ve böylece vekaletnamenin sahte olup olmadığına, vekaletname sahte ise ipoteklerin geçerli olup olmadıklarına” ilişkin olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- dosyasının incelenmesinde; alacaklı —-borçlular ——-sayılı ——-Alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı görülmüştür.
Dosyada —- dosyasının incelenmesinde; alacaklı—-aleyhine bonoya dayalı ———-Alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı görülmüştür.
Dosyada mübrez —– incelenmesinde; davacı—- — tarihli dava açıldığı, davanın takipsiz bırakılması nedeni —– tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mübrez —– sayılı dosyası örneği —- gönderilmekle yapılan incelemesinde; davacı — davalılar —— aleyhine vekaletnamenin iptali istemi ile — tarihli dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda —- tarihinde davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine ve terkine ilişkindir.
Davacı —- düzenleme şeklinde genel vekaletname ile davalı —-vekil olarak tayin ettiği, vekaletnamenin içeriği incelendiğinde davacının————bankalarla,—– — borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile üçüncü şahıslar lehine, dilediği bedel vade ve şartlarda dilediği derecede ve sırada, boşalacak tüm serbest derecelerden devamlı istifade etmek kaydı ile her türlü ipotekler tesis etmeye, ipotek takrirlerini vermeye, ipotek resmi senetlerini imzalamaya, ipotekleri— şerh ve tescil ettirmeye” şeklinde davalı —–vekil tayin ettiği, vekaletnamenin yapılan incelemede resim ve — olduğu yine bu vekaletname üzerinde — olmadığına dair kararda belirtildiği üzere —– —- vekaletname ile her —- etme yetki verildiği ve vekaletname üzerinde yapılan incelemede vekaletnamede ki imza ve el yazılarının davacıya ait oldu bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşıldığından;
Bu vekaletnamenin ihtilafsız olduğu ve davacının taşınmaz üzerinde her türlü ipotek tesis etmeye davalı —- vekil tayin ettiği sabittir.
Davacı davalı — tarihli ihtarnamesi ile davalı —- ödememesi nedeniyle hesabın kat edildiği ve — ihtarnamenin tebliğinden itibaren —- içinde ödenmesi aksi halde ipotek veren sıfatıyla yasal yollara başvuru yapılacağının ihtar edildiği,
—- alınan cevabi yazı da Davacıya ait —- davalı ——- bedelli iki adet ipotek tesis edildiği ve bu işlemin;
Davacı—- nolu düzenleme şeklinde genel vekaletname ile —– olarak tayin ettiği, vekaletnamenin içeriği incelendiğinde davacının “maliki bulunduğum ——- borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile üçüncü şahıslar——-, dilediği bedel vade ve şartlarda dilediği derecede ve sırada, boşalacak tüm serbest derecelerden devamlı istifade etmek kaydı ile her türlü ipotekler tesis etmeye, ipotek takrirlerini vermeye, ipotek resmi senetlerini imzalamaya, ipotekleri tapu siciline şerh ve tescil ettirmeye” şeklinde olduğu ve buna istinaden davali ——- ipotek tesis ettiği görülmüştür.
Ortada iki vekaletnamenin bulunduğu, ikisi de —- tarihli olan bu vekaletnamelerden —- yevmiye olanın sahte olduğu, —- yevmiye no.lu olanın ise gerçek olduğu; sahte olan vekaletnamenin noterdeki yevmiye numarasında bir başka işlemin bulunduğu, dolayısıyla — tarihli ——numaralı sahte vekaletin noterde düzenlenmediği, hal böyle olunca HMK 208/4 maddesi gereğince noter aleyhine dava açılmasına gerek bulunmadığı, kaldı ki bu davanın da açıldığı ve noter ölmüş bulunduğundan —– sayılı hükmü ile davanın pasif husumet nedeni ile reddedildiği görülmüş; ancak HMK 208/4. Maddedeki sahteciliğin bizzat noterde düzenlenen resmi senetlere ilişkin olduğu, noterde düzenlenen bir senet olmadığı için mahkememizce artık ölen noterin mirasçılarına dava açtırmakta hukuki menfaat olmadığı tespit edilmiş,
Dosyanın bu çerçevede değerlendirilmesinde davacının davalı vekil—– terkinini talep ettiği ipoteği oluşturmak üzere geçerli bir vekaletle —-yetki verdiği, vekilin terkini istenen ipoteği esasen oluşturmaya yetkin ve vekil olduğu; ipoteğe sebep olan borcun oluştuğu konusunda ihtilafın bulunmadığı;
Hal böyle olunca ortada iki ihtimalin kaldığı, bunlardan birinin ——– yevmiye no.lu vekalet kullanıldığı ve bu vekalet düzmece olduğu sebebi ile ipoteğin geçersizliğine karar vermek olacağı, diğerinin ise —- işlem gören vekalet —– dahi olsa aynı konuda aynı vekile ipotek oluşturmak üzere davacımızın yetki verdiği, işlem yapan vekilin bu nedenle o anda zaten o işleme yetkin olduğu, ipoteğin de hem davacının hem de vekil olan davalının bu iradesi çerçevesinde konulduğu, tesis edildiği nazara alınarak davanın ret edilmesidir.
Mahkememizce ikinci şık kabul edilmiş olup görünüşteki işlemin sahte olmasına itibar edilmemiştir. Davacının aynı gün verdiği vekaleti de—– ipotek tesis etmeye yetkin kıldığı, davalı vekilinin bu yetkiye dayalı olarak ipoteği tesis ettiği, dayanağı olan borcun da muvazaalı olduğunun iddia edilmediği; gerçek vekaletnamede açıkça davalı şirket adına ipotek tesis etmek üzere yetki verildiği; vekil dışındaki davalıların taraflar arasındaki bu işlemi bilmelerinin mümkün olmadığı, aynı hususta verilen gerçek vekalet bulunduğundan vekil dışındaki davalıların mağduriyetine sebep olmamak gerektiği ve davacının her zaman vekiline karşı —— kötüye kullanmaktan dolayı” varsa tazmini haklarını dava yoluyla isteyebileceği nazara alınarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL. harcın peşin alınan 2.288,78 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 2.229,48 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 16.671,36 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 07/04/2021