Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/763 E. 2023/626 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/763 Esas
KARAR NO: 2023/626
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: Mon Jul 13 00:00:00 TRST 2015
KARAR TARİHİ: 04/10/2023

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/03/2015 günü meydana gelen trafik kazası neticesinde, —– ve bitişiğindeki — plakalı çekicinin araç sürücüsü — tam kusurlu olarak; müvekkil denetimindeki —— plakalı aracın doğrudan kaza yapmasına sebebiyet verdiğini, bu çarpma sonucunda kusursuz müvekkilinin ve yanında oturan diğer davacı oğlu ——- yaralandığını ve araçlarında perte çıkacak oranda ciddi hasarlar meydana geldiğini belirterek Trafik kazasında yaralanma ve araçta meydana gelen ağır hasar nedeniyle fazlaya ait ve munzam zarardan kaynaklanan alacaklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik her iki davacı için 5.000-TL maddi tazminatın her üç davalıdan haksız fiilin gerçekleştiği 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve müteselsilen tahsiline, Davacıların yaşamış olduğu acı, elem, ızdırap nedeniyle, davacı —- 15.000,00TL ve Davacı —— 10,000,00TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 1 ve 2 nolu davalılardan ortaklaşa ve müteselsilen tahsiline, İhtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle belirtmek gerekir ki HMK Madde 119/ğ gereği talep sonucunun açıkça belirtilmiş olması gerektiğini, davacı yan, dava dilekçesinde geçici-kalıcı iş göremezlik, değer kaybı-maddi hasar tüm talepleri tek kalemde istediğini, davacı işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açmıştır ancak dava ıslah aşamasına gelirse talepleri neye göre ıslah edeceği, eğer dava kısmen kabul, kısmen red olursa karşı vekalet ücretinin nasıl belirleneceği sorunları ortaya çıkacağını, bu nedenle davacı yanın taleplerinin açıklatılmasını, Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Müvekkili Şirketin Sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu,——– meblağ sigortası olmadığından, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesi mümkün olmadığını, Mütevekkil şirketin, ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı yanın aracında meydana gelen hasar sebebiyle, aracın ———– olan ——– ödeme yapıldığını, Bu ödeme ile davacı yanın zararı karşılanmış olduğundan davacı yanın maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, Kaza tarihindeki maddi hasar teminat limitinin 29.000 TL olduğunu, Yapılan rücu ödemesi ile müvekkili şirket nezdinde 10.000 TL’lik maddi hasar teminat limiti kaldığını, dava konusu olayın ticari bir iş yahut ilişkiye dayalı olmadığını, KTK ve TBK ilgili hükümleri karşısında haksız fiil iddiasına dayalı bedensel zarar talebi olduğunu, Dolayısıyla davacı yanın ticari faiz taleplerinin de reddine karar verilmesini, Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitini; müterafik kusur nedeniyle, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, Kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde aktüerya hesabı için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini, Araçta oluşan maddi hasar tutarına ve değer kaybına ilişkin itirazlarının kabulünü, Kaza tarihinden ticari faiz taleplerinin reddini, Herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce, uyuşmazlığın Taraflar arasında davalı —-plakalı çekicilerin davalı —– sigortalı olduğu, davacılardan — kullanımında— palakalı araçla karıştıkları —— tarihli trafik kazası sonucu olayın meydana geldiği uyuşmazlık dışı olup uyuşmazlık davacıların geçici ve sürekli işgücü kaybı oranı ve bu kayıp oranı nispetinde istenebilecek olan maddi ve manevi tazminat miktarının ne kadar olduğu ve araç hesabının gerçek değerinin ne olduğuna ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Dosyanın kusur oranın tespiti için —- gönderilmesine, karar verilmiştir. — tarihli raporunda; olayda; davalı sürücü —- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü— kusursuz olduğu rapor edilmiştir. Dosyanın—— kaza tarihi itibarı ile çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı tespit işlemleri yönetmeliğine göre raporun istenmesine, karar verilmiştir.
—- tarihli raporunda;——- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle,——- sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında engellilik oranının %0(yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.Dava dosyasının aktüerya bilirkişisi —- tevdi ile ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlığı çözümleyen rapor düzenlemesinin istenilmesine, karar verilmiştir.Bilirkişi raporunda; 23.03.2015 günü meydana gelen trafik kazasında davalı sebep sorumlusunun tam kusurlu olmasına nazaran; davacının——- maluliyeti oluşmadığı —-tarafından mütalaa edilmekle, sürekli iş göremezlik zararı bulunmadığı; davacının—–kazanç durumuna nazaran, kaza tarihi itibariyle emsal kazanç somutlaşmadığından, bu aşamada bizzarur asgari ücret üzerinden——- tarafından belirlenen 4 aylık tıbbi şifa devresinde uğradığı geçici iş göremezlik zararının 3.835,92 TL olduğu; bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı; davacı—– maluliyeti ya da geçici iş göremezlik süresinin belirleyen rapor bulunmadığı; davada, davacılara ait olduğu bildirilen —–plakalı aracın hasar bedelinin talep edildiği; trafik kazası tespit tutanağında ise araç malikinin —– olarak gösterildiği; davacılarla ilişkisinin belirlenemediği; öte yandan, araç hasarının belirlenmesinin uzmanlık alanımızın dışında olduğu; davalı —–teminattan araç hasarı kapsamında 19.000,00 TL—– ödeme yaptığını iddia ederek beyan ettiğinin görüldüğü; Sigorta şirketine davadan önce yapılan başvurunun tespit edilemediği; rapor edilmiştir.Dosyanın önceki bilirkişiye verilerek ek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir. Bilirkişi 10/05/2023 tarihli raporunda; davacı kazancına ilişkin kök raporda sonra dosyaya giren belgelerin değerlendirme başlığı aftına yapılan açıklamalara nazaran, yardımcı niteliği bulunmadığı; Hal böyle olmakla beraber, dosyaya yansıyan tüm belgerin birlikte değerlendirilmesinde, davacı için asgari ücretin uygun düşmediğinin düşünüldüğü; davacı yerine aynı işyerine çalışacak kişiye ödenecek ücret yönünden ———— mezunları için yüksek yargı uygulamasıyla benimsenen asgari ücretin 2 katı kuralın uygulanması halinde, kök raporda asgari ücret üzerinden 4 aylık tıbbi şifa devresi için hesaplanan 3.835,92 TL. yerine 7.671,84 TL’nin esas alınması, Sair hususlarda kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin rapor etmiştir. Davacı vekili 21/07/2023 tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat talebimizi raporda yazılı olduğu üzere 7.671,82-TL olarak arttırdıklarını, talep ettikleri maddi tazminatı haksız fiilin gerçekleştiği 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davacılar, trafik kazası ve devamında tarifi imkansız acı elem ve ızdırap çektiğini, Davacı ——- dinç ve sağlıklı bir yapıya sahipken ve çalışan ve bir çok etkinliklere katılarak huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmekte iken kaza sonrası yaşadığı işitme kaybı sebebiyle sıkıntılı bir yaşama katlanmak zorunda kaldığını, cenazeye giderken oluşan kaza nedeniyle davacı müvekkillerinin öz kardeşinin cenaze törenine katılamadığını, kaza olduğunu, ölümden döndüğünü, zaten acı içerisinde bulunan diğer aile fertlerine karşı yeni acılar eklenmemesi için gizlemek durumunda kaldığını, bu süreç yaşanırken davacılar ve yakınlarının gerçekten anlatılması zor acılar yaşadıklarını, davacının yaşı, toplum içindeki yeri ve kardeşinin cenazesinde giderken yaşanan kaza sebebi ile çekmiş olduğu elem ve ızdırabın karşılığı olarak manevi zararlarının karşılanabilmesi, kazanın sorumlusu üzerinde caydırıcı bir etki oluşturabilmesi gayesiyle, davacı —— 15.000,00TL ve Davacı—- 10.000,00TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın paranın alım gücünün ve müvekkillerinin kusur oranının bulunmayışı da dikkate alınarak tam kabulü ile haksız fiilin gerçekleştiği 23/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı——- tahsili ile davacıya ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 23.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ——- asli ve %100 kusurlu olduğu, davacı sürücü —-herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı——–maddesi gereğince sahibi olduğu —–plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı —-plakalı —— kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu, davalı —– sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve sigorta limiti ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu; ——geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle———-yönetmeliğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, diğer davacı —– sevki sağlanarak düzenlenecek raporlar sonrasında görüş bildireceklerini mütaala edilmiş olup, davacı vekiline mahkememizce 13. Celsenin 1 nolu ara kararında davacı ——raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için kesin ihtarat yapılmış ve eksiklikler tamamlanmadığı anlaşılmış diğer davacı yönünden dosya tazminat hesabı yapılması amacıyla bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişiden alınan rapora göre; davacı —– belirlenen 4 aylık tıbbi şifa devresinde uğradığı geçici iş göremezlik zararının 7.671,84 TL olduğu belirtilmiş, davacının davalı —– davadan önce başvurusunun bulunmadığının tespiti ile temerrüt tarihinin sigorta şirketi yönünden dava tarihi diğer davalılar yönünden olay tarihi olduğu ve avans faiz talep edebileceği anlaşılmakla; Davacı —-yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davacı —-yönünden açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.671,82 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı —–yönünden kaza tarihinden itibaren davalı ——yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.Yapılan yargılama sonunda manevi tazminat talebi yönünden toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda davalı sürücünün kusuru ,olayın meydana geliş şekli davacılar ile davalının sosyal ekonomik durum araştırması durumu mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile davacı —— dosya kapsamında herhangi bir zararı tespit edilemediğinden onun yönünden manevi tazminat talebi reddedilmiş ve davacı —- yönünden açılan manevi tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar —— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —- verilmesine, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı —– yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacı —- yönünden açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
-7.671,82 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı —– yönünden kaza tarihinden itibaren davalı —– yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —–verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kabule göre alınması gerekli 1.207,16 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 694,83TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden davacı —- kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 7.671,82 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı— ödenmesine,
5-Maddi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca davalılar yararına taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalılara ödenmesine,
6-Davacı ——yönünden açılan manevi tazminat talebinin kabulü ile,
-10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar —— kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacı—– kendisini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 10.000,00 vekalet ücretinin davalılar ——- alınarak davacı —— ödenmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalılar ———-Kendilerini vekil ile temsil ettiğinden AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı—– alınarak davalılar ———-ödenmesine,
9-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 512,33 TL peşin harcın ve 27,70 TL başvurma harcının yargılama giderine katılmaksızın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 1.184,05 TL tebligat, yazı gideri ve bilirkişi ücreti ile —- ücreti 1.032,00 TL olmak üzere toplam 2.216,05 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 1.198,05 TL’nin davalılardan alınarak davacı——- ödenmesine,
11-Davalıların yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-Davacı —— yönünden dava reddedilmekle; yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.. 04/10/2023