Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/688 E. 2018/1234 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/688 Esas
KARAR NO : 2018/1234

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ——————- arıtma tesisi inşaatları kapsamında ———— artıma tesisi inşaatının elektromekanik, saha borulama ve tesisin işletme ve bakımı işleri için 23/07/2013 ve 25/06/2013 tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmelere göre iş sahibi iller bankası İzmir Bölge Müdürlüğü, yüklenicisi ———- olup, alt taşeron ———. olup, müvekkilinin ise bu alt taşeron ile sözleşme imzaladığını, bu sözleşmelere göre ————yapılacak tesisin inşaatı —————-saha borulama ve tesisin işletme ve bakım işi için 1.000.000,00 TL bedelli 23/07/2013 tarihli anlaşma, ————-yapılacak tesisi inşaat işleri için 27/06/2013 tarihinde 1.192.000,00 TL bedelli anlaşma yapıldığını, sözleşmeler kapsamında muhataba müvekkili şirket tarafından ——– inşaat işleri için 60.000,00 TL,——— inşaat işleri için 50.000,00TL bedelli olmak üzere teminat mektubu verildiğini, anılan sözleşme kapsamında müvekkilinin gösterilen işleri yapmasının ancak yüklenici ve alt taşeron tarafından ikmal edilmesi gereken işlerden sonra mümkün olduğunu, bu hususta müvekkiline iş programı verildiğini, işin gidişatına göre imalatın mümkün olmadığını ve müvekkili şirketten kaynaklanmayan sebeplerle ve sözleşme kapsamına giren ve müvekkili şirketin iş yapmasına mani olan işlerin yapılmaması nedeniyle işlerin gecikmeye girdiğini, davalı tarafından yapılması gereken işler süresinde yapılıp müvekkilinin 30/10/2013 tarihinde bitirilemediğini, ancak davalı tarafın kendi kusuru olmasına rağmen sözleşme kapsamında verilen teminatları paraya çevirdiğini ve müvekkili ile olan sözleşmeyi feshettiğini, bunun üzerine davacının sözleşme kapsamına göre yapılması gereken ve sözleşmenin yerine getirilmeme sebeplerini içeren tespit talebinde bulunmuş ve yapılan tespitlerde de gecikmenin müvekkili şirketten değil muhataptan kaynaklandığının belirlendiğini, davalı tarafa ihtarname keşide edildiğini, bu işlemler üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———– İcra Müdürlüğü’nün 2014/14940 Esas sayılı dosyası takip ile teminat mektubu bedellerinin geri istendiğini, ancak davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyanla, haksız itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 2 adet taşeronluk sözleşmesi akdedildiğini, iş başladıktan kısa bir süre sonra davacının işi yavaştan aldığını gören ana yüklenici firmaların alt yüklenici müvekkili firmaya uyarı yazısı gönderdiğini ve davacı tarafın işi yapmaması nedeniyle doğacak zararları taraflarından talep edeceklerini, davacı firmanın işi yapmadığını, yapılan uyarılara rağmen hiçbir iyileşme olmadığını, yazılı olarak müvekkili şirkete bildirdiğini, davacı taraf ile yapılan görüşmelere rağmen davacı tarafın uyarıları dikkate almadığını, davacı tarafın gerekçe olarak———– firması ile sözleşme yaptığını ancak ilgili firmanın mekanik işlerle ilgili taahhüdünü bıraktığını, bu nedenle sıkıntıya girdiğini beyan ettiğini, davacı tarafa birçok ihtarname çekilerek uyarıda bulunmalarına rağmen taraflar arasında akdedilen meri sözleşmeye aykırı davrandığını, taahhüt ettiği sürelerde taahhüt ettiği işleri bitirememiş olduğunu, kafi miktarda işçi ekipman şantiyede bulundurmadığını, yetersiz olduğunu, son kez kendilerine süre verildiğini, belirtilen sürelerde sözleşme konusu işleri yapmadığı takdirde teminatlarının irad kayıt edileceğini, sözleşme konusu işlerin nam ve hesaplarına başka bir taşerona yaptırılacağının ihtaren bildirildiğini, davacı tarafın bu ihtara rağmen şantiyede çalışmamaya devam ettiğini ve ihtarlarına karşı ihtar ile cevap verdiğini, bunun üzerine ilgili ihtara karşı ihtarname keşide edilerek sözleşmenin fesih edildiğini ve sözleşme konusu işlerin 2 ayrı taşerona yaptırıldığını, davacı tarafın haksız olarak fesih edildiğini, kendilerine iş programı verilmediğini iddia ettiğini, ancak davacı tarafla akdedilen sözleşmenin 13 maddesi gereği iş programının belli olduğunu, sözleşmenin feshi tarihine kadar davacı tarafın yaptığı hakkedişin belli olduğunu, hakkediş bedelinin davacıya ödendiğini, davacı tarafın hem yer teslimi yapılmadığı için geciktiğini, çalışamadığını belirtmekte, hemde 679.550,76TL ve 15.009,60 Euro’luk gibi büyük bir ölçekli imalat vb. Yaptığını iddia ettiğini, iş bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca taraflarına kasıtlı olarak tebliğ edilmeyen tespit raporlarına itiraz ettiklerini, ilgili raporların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun kanıtı için sözleşme feshi tarihi olan 23/12/2013 tarihinde sonra Ocak Şubat Mart 2014 tarihinde ilgili şantiyelerde mekanik ve elektrikle ilgili hakkediş yapılıp yapılmadığının işin sahibinden sorulması gerektiğini beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Mahkememizce, davacı ile davalı arasında imzalanan 23/07/2013 ve 25/06/2013 tarihli sözleşme kapsamında verilmiş olan teminat mektubunun davalı tarafça nakde çevrildiği ve sözleşmenin feshedildiği uyuşmazlık konusu olamayıp, uyuşmazlık feshin haklı nedenle yapılıp yapılmadığı ve teminat miktarının tahsilinin mümkün olup olmadığı, davalı yanın itirazının haklı olup olmadığı, iptali gerekip gerekmediği ve icra inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği tespit edilmiştir.
İst.Anadolu ————–.İcra Müdürlüğünün 2014/4940 E. sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 116.545,75 TL ilamsız icra takibi başlatıldığı, Ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine üzerine borçlu vekili tarafından 21/11/2014 tarihinde takibe, takip konusu borcun tamamına, faize, faiz oranına, faiz türüne itiraz etmiştir.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince belirtilen ve davacı tarafından yaptırılan yatağan ve Bodrum asliye hukuk mahkemelerindeki tespit dosyaları ve dosyada mevcut iller bankası hakedişleri ile birlikte tarafların defter ve kayıtları ile bilirkişi incelemesi yapılmasına bilirkişi olarak inşaat mühendisi, mali müşavir ve doktor seçilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 12/02/2018 günlü raporunda, davalı tarafından davacının 10.12.2013, 11.10.2013, 07.07.2013,09.08.2013, 09.11.2013, 25.11.2013 tarihlerinde uyarıldığı ve bu uyarılarda davacının defalarca işleri gerektiği gibi yapmadığı, sözleşmeye uygun olmayan işlerin sorumluluğunun davacıda olduğu ve gerekenlerin sözleşme gereği yapılacağının bildirildiği, Davacı tarafa gönderilen ihtarnamelere rağmen davacı tarafın sözleşme konusu işleri yapmaması, sözleşmenin davalı tarafa verdiği yetkiye dayanılarak fesih edilmesinde herhangi bir haksızlık ve kötü niyetin bulunmadığı kanaatini doğurmakta olduğu, Davacı tarafın sözleşme konusu işleri devir etmesinin sözleşmenin 18.maddesi gereği ayrıca tek taraflı fesih nedeni olabileceği, davacı ve davalı taraf arasında imzalanan sözleşme fesih edildikten sonra mekanik işleri yeni taşeron————–firmalarına 21.01.2014 tarihinde taşere edildiği, yeni mekanik taşeronu ile 22.01.2014 tarihinde sözleşme yapılmış olmasına rağmen——– şantiyeleri için 07.03.2014 tarihinde hakkediş düzenlendiği, sözleşme tarihi ve hakkediş tarihi arasında geçen sürenin kabul edilebilir bir süre olduğu, bu husus da davacı tarafın, davalı tarafından yer teslimi yapılmaması sebebiyle yerine getiremediğini iddia ettiği işlerin başka bir taşeron tarafından yapıldığını göstermekte olduğu, Davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin davacı tarafından gereğince yerine getirilmediği, dosya üzerinden yapılan incelemede davalı tarafın davacı tarafı çeşitli iletişim yolları kullanarak uyardığı, işin aksamasından kaynaklanan memnuniyetsizliğin dile getirildiği, davacı tarafın işlerin yapıldığı süreç içinde, davalı tarafından yapılması gereken işlerin yapılmaması nedeniyle işlerin aksatıldığını destekleyecek herhangi bir uyarı ve ihtarda bulunmadığı, buna İlişkin dosyada aksini ispata yarayacak bir ispat vasıtasının da mevcut olmadığı, Davacı tarafından eksik imalat nedeniyle yapılamadığı İddia edilen işlerin fesih sonrasında başkaca firmalar tarafından tamamlanmış olduğu, bu ve benzeri yukarıda ifade edilen tüm bu nedenlerle davalının imalatları eksik bırakmadığı, Anlaşılmakla, davalı yanın teminat mektubunu paraya çevirmesinde hukuka aykırı bir yönün olmadığı, dolayısıyla derdest takibin haklı bir sebebe dayanmamakta olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili hükme esas alınacak bir rapor olmadığını, yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş, davalı vekili de rapora karşı bir diyecekleri olmadığını sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen rapor denetime olanak verecek şekilde düzenlenmiş olmakla, davacı vekilinin yeniden bilirkişi raporu alınmasında ki talebinin reddine karar verilmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğünün 2014/14940 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı, borçlunun 21/11/2014 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takin durduğu, davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın taraflar arasındaki 23.07.2013-25.06.2013 tarihli sözleşmeler gereğince davacının alt taşeron ile yapmış olduğu anlaşma dahilinde elektromekanik saha borulama işinin üstlenildiği, sözleşme gereğince davalıya verilen teminat mektuplarının sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile paraya çevrilmesinin usulsüz olup olmadığı hususunun değerlendirme konusu yapılması gerektiği, mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporunda değerlendirilmesi sonucunda taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesi gereğince davacı tarafından üstlenilen işin 30.10.2013 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 13 ve 15 .3 ve 24 maddelerinde işin yapılması şekli ile sözleşmenin feshinin düzenlendiği, davacı tarafından işe başlanılmasından kısa süre sonra ana yüklenici firmalar tarafından alt yüklenici olan davalıya ,07.07.2013,11.10.2013,09.11.2013,25.11.2013,10.12.2013 tarihlerinde uyarı yazıları gönderildiği, idare tarafından ana yüklenici firmaya keseceği her cezanın davalıya rücü edileceği, idarenin kendi teknik elemanları tarafından davacının işi yapmadığının davalı şirkete bildirildiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 13. Maddesinde sözleşmenin imzasını müteakkip davacının 5 gün içinde iş programına uygun ara terminleri hazırlamak zorunda olduğu , ancak davacı tarafından yerine getirilmediği, davacının kendisi tarafından sunulan maillerin incelenmesinden davacının sözleşme konusu işler için anlaştığı firma ile sıkıntıların olduğu sözleşmede ilerleme kaydedemediği,—————- Hukuk mah.2014/30 D.İş ve BodruM ——–,Asliye Hukuk Mah.2014/65 D.İş dosyaları ile yapılan tespitlerde davacının işleri yapmasına engel bir durumun bulunmadığı, davacı tarafından yapmış olduğu işler için düzenlenen hakedişler için İstanbul Anadolu———–. Asliye Ticaret Mah.2015/679 E. Sayılı dosyası ile derdest bir dava bulunduğu ancak bu davanın yapılan işler için hakedişlere yönelik olduğu, davacının sözleşme gereğince belirlenen sürede işi yapmaması nedeni ile sözleşmenin 18.maddesi gereğince davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh etmesinde usulsüzlük bulunmadığı gibi teminat mektuplarının paraya çevrilmesinde de usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından davanın Reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.295,83 TL harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile 1.259,93 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı ——— tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 11.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalının yaptığı yargılama gideri olarak 11,80 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.