Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/652 E. 2019/917 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/652 Esas
KARAR NO: 2019/917
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 18/06/2015
KARAR TARİHİ: 11/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin 5015 sayılı petrol piyasası kanununun 3/b maddesine göre EPDK’dan dağıtıcı lisansa sahip olduğunu ve dağıtım faaliyeti sürdürdüğünü; dağıtım şirketi olarak faaliyet gösteren davacı şirketin ülke genelinde akaryakıt istasyonu işleticileri ile “tek elden satış sözleşmesi” niteliğindeki bayilik sözleşmeleri akdettiğini; davalı ile akdedilen sözleşmeninde bu tür bir sözleşme olduğunu; diğer davalıların sözleşmeyi ———– olarak imzaladıklarını; taraflar arasındaki sözleşme gereğince sürenin davalı şirketin ————- bayisi olarak lisans aldığı tarihten itibaren 5 yıl olduğunu, ürün bedelinin peşin ödeneceği ancak davacı şirketin ödeme için bayisine bir vade tanıyabileceği; ödemeler zamamında yapılmazsa tüm borçlarının muaccel olacağı, ihtilaf halindede davacı şirketin kayıtlarının delil kabul edileceğinin düzenlendiğini; bayilik sözleşmesi gereğince davacı şirketin bayilerine “gayrimaddi hak bedeli” ödediğini;——– tarafından davalı şirkete de 750.000,00 TL + KDV şeklinde gayrimaddi hak bedeli ödendiğini; bunun nasıl iade alınacağının sözleşme ile düzenlenmiş bulunduğunu; buna göre sözleşme ve taahhütlere aykırılık halinde, GSM ruhsatı veya ——-bayilik lisansı ne sebeple olursa olsun alınamadığı takdirde; ——— lehine tesis edilen intifa hakkı EPDK lisansının alınmasından sonra 5 yıldan önce sona ererse; 5 yılda lisanslar alınamaz ya da iptal edilirse, sözleşmenin 5 yıldan önce haklı nedenle fesih edilirse ya da sözleşmenin 5 yıl devam edememesi hallerinde gayrimaddi hak bedelinin + avans faizinin + 20 puan fazlasıyla işleyecek faizle birlikte iade olunacağının kararlaştırıldığını; ayrıca ariyet malzemesininde taraflar arasındaki 06/09/2010 tarihli sözleşme ile belirlendiğini; sözleşmenin davalı şirket tarafından 28/11/2014 tarihinde Bakırköy 4. Noterliğinden düzenlenen ihtarname ile tek taraflı olarak fesih edildiğini, feshin haksız olduğunu, bunun üzerine sözleşmeden doğan alacakların tahsili için İstanbu lAnadolu 5. icra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket ve onun sorumluluklarını garanti eden diğer davalılar aleyhine icra takibi başlattıklarını; bu dosyada gayrimaddi hak bedeli, cezai şart bedeli, ariyet malzemesi bedeli ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 892.644,19 TL’lik takipte bulunduklarını; davalıların haksız bir itirazla takibin durmasına neden olduklarını bildirerek, itirazın iptaline takibin devamına ve davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan İnan – Volkan ve … vekili, müvekkilleri yönünden ikame edilen davaların haksız olduğunu, müvekkillerinin eski sahibi olduğu ———— ile davacı arasında 06/09/2010 tarihnide bayilik sözleşmesi akdedildiğini, müvekkillerinin sözleşmenin 16. Maddesinde borçlar kanunu 110. Madde gereğince ariyet sözleşmesinden kaynaklanan hakla yükümlülükler konusunda ———— ve taahhütte bulunan olarak sözleşmeyi imzaladıklarını; 06/09/2010 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılan ariyet malzeme taahhütnamesi ile teslim edilen malların istendiğinde iade edileceği ve davalı müvekkillerinin garantör olduğu hususlarının belirtildiği; ancak müvekkillerinin ———.. Şirketini 14/07/2011 tarihinde devrettiklerini, ———ihniden dava tarihine kadar müvekkillerinin şirket ile hiç bir ilişkisi kalmadığını, ariyet verilen malzemelere ilişkin olarak sonradan bu kişilerle taahhütname akdedildiğini, böylece müvekkillerinin sorumluluğunun ortadan kalktığını; davacı şirketin yeni şirket sahipleri ile 3 yı boyunca düzenli olarak çalıştıklarını, kendilerine bayilik sözleşmesi uyarınca gerekli taahhütleri yerine getirmiş olmaları sebebiyle zınnen devre muvafakat ettikleri; bu hali ile ariyet ile ilgili olarak teslim alınmadığı iddia edilen malzemelerden müvekkillerinin sorumlu bulunmadığını; yine aynı nedenden müvekkillerinden cezai şartta talep edilemeyeceğini; gayrimaddi hak bedeli yönünden ise, bu bedelin intifa hakkı, Aytemiz ürünlerinin satışı, marka ve logoların istasyonda kullanımı amaçlı olarak ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığını; bu hususların yerine getirildiğini, davacı şirketin markasının kullanıldığını, ürünlerinin satıldığını; intifa hakkı da tesis edildiğini, dolayısıyla bu bedel karşılığında hizmet sunulduğunu, bu bedelin iadesinin talep edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini; taahhütname incelendiğinde başkaca bir şart aranmadan ilgili bedelin ödendiğini, dolayısıyla bu bedelin geri alınması için gerekli şartların bulunmadığını, davalı şirketin ilk sahipleri olan müvekkillerinin şirketin devir işlemlerine muvafakat veren şirketin bu talebinin müvekkillerine yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkillerinin ilk sözleşmede yer alan izinsiz devir yasağı maddesinin sözleşmeden çıkarttıklarını, yazılı izin olmadan devir yapılamayacağına dair maddenin tip sözleşmelerde bulunduğunu, müzakereler sırasında bu ibarenin sözleşmeden çıkarıldığını, bu nedenle garanti hukuku müessesesininde uygulanmasının mümkün bulunmadığını; sözleşmede kesin vadeyi içeren bir taahhüdün yer almadığını, müvekkilleri yönünden temerrüt unsurlarının oluşmadığını, bu haliyle ancak takip tarihinden sonra faiz talep edilmesi gerekirken takip tarihinedn önce talep edilen talebinde hukuki geçerliliği bulunmadığını bildirerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, davacıdan kötü niyetli takip tazminatı olarak %40 bedelin tahsisine karar verilmesini savunmuş;
Diğer davalı vekili de taahhütnamenin şahsi mal varlığı sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, mahkememizin yetkili olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunduğu görülmüş;
Davalı şirket ise davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalılar aleyhine 685.617,00 TL asıl alacak ( bunun içinde gayrimaddi hak bedeli, cezai şart bedeli, ariyet malzemesi bedeli vardır ) ve 207.027,19 TL işlemiş faiz olmak üzere 892.644,19 TL yönünden takipte bulunmuş, iş bu takibe davalılar süresi içinde itiraz etmiş; yapılan itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme getirtilmiş, tüm taraf delilleri toplanmış, sözleşme ekindeki ariyet listesi alınmış, mali müşavir bilirkişi ve enerji – gaz uzmanı kimya mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden 29/01/2018 tarihli kök rapor alınmış, kök rapora yapılan itirazlar ve mahkememizce görülen lüzum üzerine 24/12/2018 tarihli ek rapor ve bilahare görülen lüzum üzerine de 16/04/2019 tarihli ikinci ek rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede kabule şayan bulunan son ek rapor nazara alındığında, bayilik sözleşmesinin 06/09/2010 tarihinde imzalandığı, 5 yıllık süre dolmadan davalı tarafça sözleşmenin fesih edildiği tespit edilmiş; bundan dolayı davacının gayrinakti hak bedelini isteyebileceği, cezai şart isteyebileceği ve ariyet bedeli isteyebileceği; bunlardan dolayı işlemiş faiz de talep edebileceği böylece takip konusu kalemler yönünden talepte bulunabileceği belirlenmiş; davalı garantörlerden …, … ve … şirketteki hisselerinin diğer davalı …’a devretmiş iseler de, bu şahısların garantör oldukları, garantör olarak taahhüt ettikleri sorumluluğun şirket ortaklığından kaynaklanmadığı; şahsi garantörlük olduğu, bu nedenle şirket ortaklığının devir ile sona ermeyeceği ancak davacının da katılacağı bir protokolle ve davacı tarafın açık rızası ile sona erdirilebileceği; bu sebeple icra takibine konan borçtan dolayı sorumluluklarının söz konusu olduğu; …’ın sorumluluğu yönünden ise imzasının alınmış olduğu nazara alınarak; davalı şirket dışındaki davalı garantörlerin tamamınında alacaktan sorumlu olacakları; taraflar arasındaki sözleşmede 5 yıl dolmadan akdin feshi halinde her halükarda iadenin düzenlenmiş bulunduğu nazara alınarak; davacının talep edebileceği gayrinakti hak bedelinin takip tarihi itibariyle 500.000,00 TL olduğu bunun bilirkişi raporları ile belirlenen temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faizi 205.150,68 TL olduğu; davacının cezai şart olarak her ne kadar 319.854,16 TL isteyebilecek iken, taleple bağlı olarak icra takip talebindeki 15.599,00 TL’nin hesaba katılması gerektiği; bu kaleme ancak takip tarihinden itibaren sözleşme gereğince faiz uygulanabileceği; ariyet bedelinin ise sözleşmenin ayakta kaldığı kısım çıkarıldıktan sonra son ek raporda belirlenen 25.359,68 TL’lik kısmının istenebileceği; bunun sözleşme gereğince takip tarihine kadar işlemiş olan faizinin 256,40 TL olduğu; böylece asıl alacağın 500.000,00 TL + 15.599,00 TL + 25.359,68 TL = 540.958,68 TL olduğu, işlemiş faizinde 205.150,68 TL + 256,40 TL = 205.407,08 TL olduğu belirlenmiş; bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş; asıl alacağın ariyete ilişkin kalemi likit görülmediğinden dolayı 515.599,00 TL’lik kısmının likit olduğu, buna yönelik itirazında haksız olduğu nazara alınmak suretiyle bu miktar üzerinden inkar tazminatına hükmedilmiş; bir kısım davalılar reddedilen kısım üzerinden kötü niyetli takip tazminatı talep etmişlerse de, davacı alacağının sözleşmeden kaynaklandığı, mizansen olmadığı, bu nedenle takibin kötü niyetli takip sayılamayacağı, sadece davacının alacağını kendine göre fazla hesapladığı nazara alınarak bu davalıların kötü niyetli takip tazminatı talebi reddedilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile,
Takibin 540.958,68 TL asıl alacak, 205.407,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 746.365,76 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Asıl alacağa likit olan 515.599,00 TL’lik kısmı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalıların reddedilen kısım üzerinden talep ettikleri kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 50.984,25 TL harçtan peşin olarak alınan 10.780,92 TL harcın mahsubu ile eksik 40.203,33 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerindean 10.808,62 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile 22 tebligat gideri 176,00 TL’nin ve bilirkişi inceleme ücretleri 3.000,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince, 1.922,70 TL’lik kısmının toplamı 12.703,62 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp, davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı lehine 35.588,30 TL nispi vekalet ücreti taktirine, davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılardan … ,… … ve …’a ise; AAÜT 7/3 maddesi gereğince müteselsil sorumlular hakkı ret nedeni aynı ise tek bir vekalet ücreti takdir edileceğinden 27.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, bu davalılara paylaştırılmasına, ir karar, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı şirketin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 11/07/2019