Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/625 E. 2018/718 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2015/625 Esas
KARAR NO : 2018/718

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle:
Davacının, Davalı kooperatife ………. nolu dairelerin sahibi olduğunu, üyelik başlangıcından itibaren tüm ödemelerini eksiksiz bir şekilde yaptığını, davalının 13/11/2011 tarihinde……… yılı hesaplarını kapatmak için olağanüstü genel kurul yaptığını, davalının 15/11/2011 tarih ve 95 nolu karar ile 13/11/2011 tarihli toplantıda alınan kararlar ve 21/01/2012 tarihli 106 nolu kararlar ile verilen yetkiler kapsamında ödemelerin yapılmasını talep ettiğini, davacının da bu ödemelerini yaptığını, davalının ……. tarihinde 2012 yılı hesaplarına yönelik olağanüstü genel kurul yaptığını, 02/05/2012 tarih ve …….. nolu karar ile davalının 29/04/212 tarihli genel kurulda alınan kararlar ve yetkiler çerçevesinde ödemelerin yapılmasını talep ettiğini, ve davacının da ödemeleri yaptığını, yine davalının 2011 ve 2012 yılındaki süreçleri ilaveten iskan harcı ödemelerini teminen ortaklardan para topladığını, davacının da bu kararlara istinaden yüklü ödemeler yaptığını, aynı zamanda 13/11/2011 ve 29/04/2012 tarihli genel kurullarda alınan kararlara istinaden davalıya ………. lik senet verdiğini, bu senedin ciro edildiğini, ve takip başlatıldığını, davacının bunun üzerine daha fazla ödeme yaptığını, davacının yaptığı araştırmalar sonucunda 2011ve 2012 yılına ait genel kurul kararlarının 2013 yılı genel kurul toplantısında yasaya, sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verildiğini, davacının tüm ödemeleri iyi niyetle yerine getirdiğini, davacıdan tahsil edilen paraların geri iadesi için noter kanalıyla davalıya ihtarname çekildiğini ancak ödemelerin geri yapılmadığını belirterek öncelikle davalıdan olan alacaklının tespitine ve tespit edilen alacakların dava tarihinden itibaren yasal faiz ile ödenmesine karar verilmesine talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesine eklediği belgelerin herhangi bir itirazı söz konusu olmadığını, davacıya ait iki adet pay ortaklığına ait ödemelere ilişkin kooperatif defter ve belgelerin incelenmesi gerektiğinin, davacının ……. pay ortaklığının bulunduğunun 01/11/2011 tarihinden önce normal daireler için her bir ortağın 182.090,00TL dublex daireler için ise 253.930,00TL ödemelerde bulunmasının tartışmasız olduğu, iptal edilen 13/11/2011 ve 29/04/2012 tarihli genel kurul kararları nedeniyle davacının iki adet çek verdiğinin ve toplam çek tutarının 38,500,00TL olduğunun, icra takip dosyasında da aidat borcu için takip başlatıldığını, ve davacının toplamda 1.500,00TL aidat ödemesini yapmadığının anlaşıldığının, ……. pay ortaklığı ve….. pay ortaklığı nazara alındığında davacının kendisine haksız işlem yapan yöneticilere karşı dava açması gerekirken kooperatif tüzel kişiliği aleyhine dava açmasının usulen doğru olmadığının, bu yüzden öncelikle davanın usulden reddinin gerektiğini, ve eski yönetim kurulu üyelerine karşı iş bu davanın ihbar edilmesini talep etmişlerdir.
İstanbul Anadolu ………. İcra Dairesinin 2013/21921 ve İstanbul Anadolu ………… İcra dairesinin 2015/793 sayılı icra dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
………… Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevaben davalı şirketin son tescilini 23/07/2014 tarihinde yaptırdığı belirtilmiştir.
İhbar olunanlar …, … ve … vekilince mahkememize sunulan beyan dilekçesinde 02/11/213 tarihli kooperatif genel kurulunun usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı, zira kooperatife borcu olmayan ortakların ilgi göstermeyerek katılmadığını ve çoğunluğunun kooperatife borcu olan ortaklığın oluştuğunu, genel kurul tutanağı denen yazının ticaret sicil memurluğunca kabul edilmediğini, ve tescil işlemlerinin yapılmadığını, davalı kooperatif temsilcisi olduklarını iddia edenlerin sahte imza sirküleri düzenledikleri bu nedenle toplantı tutanağında görüldüğü üzere önceki genel kurulların iptaline karar verildiğini, kooperatifin ……. tarihinde yapılan genel kurullarda alınan kararlar incelendiğinde yapılan tüm ödemelerin kooperatif borçlarıyla ilgili olduğunu ve tahsil edilen paraların da kooperatif hesaplarına girdiğini, zira davalıların bu kararları ortadan kaldırması halinde kooperatif hesabına girmiş paraları da davacıya iade etmeleri gerektiğini, ve kendilerine herhangi bir şahsi sorumluluklarının olmadığını belirtmişlerdir.
Davalı kooperatifin ………… tarihli genel kurul tutanakları dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
İstanbul Anadolu ………… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1757E 2016/224K sayılı ilamının incelenmesinde dava dışı………. tarafından davalı ………… …………. kooperatifine karış açılan ve 29/04/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar dayanak gösterilerek bu kişinin yaptığı fazla ödemelerin tahsili istemli alacak davasında …, … ve …’nun da ihbar olunan sıfatını aldığını, ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda iptal olan genel kurul kararları doğrultu unda davacının yapmış olduğu ödemelerden üye aidat tutarlarının mahsup edilmesi soncunda 37.040,00TL fazla ödemesinin bulunduğu saptanarak bu oran üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce kooperatif uzmanı ve mali müşavirden alınan 11/09/2017 tarihli raporda özetle; Tescil ve ilan olunan 1….. tarihli genel kurul kararlı geçerliliğinin devam ettiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği belirtilmiştir
Mahkememizce 02/11/2013 tarihinde alınan genel kurul kararı nazara alınarak davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı hususunda tekrar ek rapor düzenlenmesi istenmiş ve düzenlenen ek raporda özetle; Davacının fazla ödediği hesabın 223.704,0TL olarak belirlendiği eski yönetim tarafından …… nolu daire ve 35 nolu daire yönünden ayrı ayrı aidat borçlarının hesaplandığı görülmüştür.
Dava, davacının davalı kooperatif üyesi olması döneminde kooperatif genel kurulu ve yönetim kurulu kapsamında yapmış olduğu ödemeler, bu ödemeler ile birlikte fazlaca yapılan ödemenin bulunup bulunmadığı ve aynı zamanda 02/11/2013 tarihli olağanüstü genel kurul kararları neticesinde herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı vekilince zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de Yargıtay …… Hukuku dairesinin 2012/796E 2012/3599K sayılı ilamında belirtildiği üzere kooperatifler yasasının 17. Maddesi uyarınca iş bu davada zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğu zarara alınarak iş bu davanın açılma tarihi nazara alınarak henüz zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.
02/11/2013 tarihli genel kurul toplantısının birinci maddesinde ‘ 13/11/2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının tahmini bütçe, gelir gider hesabı ve bilançosuna ilişkin 5, 7, ve 11 maddelerin mali hükümlerinin iptaline, esasen bu karar tespit kararı niteliğinde olduğundan bu karara dayanılarak ortaklardan para istenemeyeceğini, bu karara dayanılarak kooperatif yönetim kurulunca alınan 15/11/2011 tarih 95 nolu 21/01/2012 tarih 106 nolu kararın iptaline ‘ karar verildiği anlaşılmakla kooperatif uzmanı ve mali müşavir bilirkişisince düzenlenen 26/02/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere davacı tarafça yapılan (19/02/2011 tarihinden 15/12/2012 tarihine kadar) ödemelerin toplamda 223.704,00TL olarak olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ………… dairelerin sahibi olduğu hususunda herhangi bir hukuki uyuşmazlık bulunmamaktadır. Nitekim bilirkişi raporunda da iş bu daireler yönünden (17 nolu daire için 42.051,00TL, ………… nolu daire için 50.111,00TL aidat taahhuk ettirilmekle) ayrı ayrı hesaplanan aidatların tenzili ile toplamda 131.542,00TL tutarında davacının alacağının olduğu anlaşılmakla iş bu alacağın 10.000,00 TL.sinin dava, kalanın ise ıslah tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-131.542,00 TL.nin ( 10.000,00 TL.sinin 12/06/2015 tarihinden, 121.542,00 TL.sinin 30/05/2018tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte ) davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanuna göre alınması gerekli 8.985,63 TL. harçtan peşin alınan 2.246,78 TL. harcın mahsubu ile eksik kalan 6.738,85 TL. harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.963,48 TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 13.273,36 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı ihbar olunan vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.