Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/62 E. 2018/104 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/62 Esas
KARAR NO : 2018/104

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili davacı şirket ile yetkilisi müvekkil …’ ın ……. adresindeki işyerini ……… tarihli sözleşme ile davalıya devrettiklerini, sözleşme uyarınca müvekkilin ortağının devir bedeli 125.000 TL’nin nakit olarak davalı tarafından ödendiğini, müvekkil davacıların alacağının ise sözleşme uyarınca 120.000 TL olup, 15.11.2013 Tarihinde 5.000 TL, 15.01.2014 tarihinde 20.000 TL, 15.03.2014 tarihinde 25.000 TL, 15.05.2014 Tarihinde 25.000 TL, 15.07.2014 tarihinde 20.000 TL ve 15.09.2014 tarihinde 25.000 TL şeklinde vadelendirildiğini, ancak davalı tarafın müvekkil davacılara hiçbir ödemede bulunmadığını, müvekkili davacılar ile Ortağı …. Ltd. Şti.’ nin sözleşmede yer alan taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirerek işletmeyi tam ve eksiksiz bir şekilde davalıya teslim ettiklerini ve davalı tarafın söz konusu işyerinde …….. unvanıyla faaliyetini sürdürdüğünü, davalı tarafın müvekkili davacılar tarafından başlatılan icra takibine hiçbir gerekçe göstermeksizin sadece borcunun bulunmadığını iddia ederek itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ederek, davalının haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, 136.218,75 TL alacağın varlığının kabulü ile bu alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillere ödenmesine, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılardan …’ ın …. Tarihli ………. ‘ nin imza yetkilisi olarak imzalamış bulunduğundan bu protokolde taraf olarak yer almadığını, dolayısıyla davacı …’ ın taraf olarak aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle davanın … yönünden reddine karar verilmesini, mezkur protokolün …….. kapsamında işyeri/işletme devri sözleşmesi olmayıp, belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olan taşınır malların satışı ve devri sözleşmesi olduğunu, protokolün konusu taşınır malların, ne müvekkilin işyerindeki malların tamamı, ne de müvekkilin işyerinin faaliyeti açısından hem nitelikleri, hem de değerleri açısından önem arz etmeyen mallar olduğunu, ayrıca protokolün lafzından da bu protokolü yapma amacının işletme devri değil, sadece mal satımı olduğunun anlaşıldığını, davacıların dava dilekçesinde bahsettikleri ……”……adresindeki mülkün eski kiracısı olup, protokolün yapıldığı tarihte bu şirket ile davacılar arasında mülkte faaliyet gösteren herhangi bir ortaklığın söz konusu olmadığını, protokolün imzalandığı tarihte mülkte sadece …….. faaliyet gösterdiğini, bu sebeplerle anılan şirketlerin/kişilerin ortağı olduğu bir işyerinin müvekkile devrinin söz konusu olmadığını, bir an için işletme devri söz konusu olduğu düşünülse bile, devredenin İİK.44 Maddesi uyarınca madde gerekliklerini yerine getirmediğinin bilinmekte olduğunu, protokolün belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olan, taşınır malların satışı ve devri sözleşmesi olarak imza edilmiş olup, Protokolün hüküm ifade edebilmesi için gerçekleşmesi gerekli olan koşulların Protokolün 2/a maddesinde sayıldığını, bu koşullardan birinin Müvekkile Mülkün …….” olarak kiralanması olduğunu, ancak ekte sundukları ……n görüleceği üzere “……..l” koşulunun sağlanamamış olduğunu, bu durumda da protokolün geçersiz olduğunu beyanla davanın reddi taleplerinin kabulüne, davacılann hukuki dayanağı olmayan alacak ve faiz taleplerinin reddine, davacılann kötü niyetli olması nedeniyle %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılara tahmil edilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. …… İcra Müdürlüğü’nün …….E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın sözleşme alacağına istinaden ……. Tarihinde 136.218,75 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları,ödeme emrinin davalıya 09.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği davalının 13.10.2014 tarihinde itiraz ettiği takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında …….. tarihli protokolün imzalandığı uyuşmalık dışıdır. Uyuşmazlık; bu protokol gereğince tarafların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediği hususundadır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde Mali Müşavir, Emlak Müşaviri ve Hukukçu bilirkişilerden oluşturulan heyete inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 07/09/2017 tarihli bilirkişi heyeti kök raporu, kök rapora itirazların karşılanması için 05/12/2017 tarihli ek rapor tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında işletmenin devrine ve işletmede bulunan taşınırların satışına ilişkin sözleşme yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede kira sözleşmesinin devri kabil şekilde yapılması kararlaştırıldığı, ancak kira sözleşmesinin devri kabil şekilde yapılmadığı, davalının bu koşulu kabul ederek sözleşmeyi yaptığı, sözleşmenin yapılmasından sonra işyerinin açılmasıyla ilgili gerekli hazırlıkları, resmi işlemleri yaptığı ve 18.01.2014’te işyeri açma ruhsatım aldığı, -bundan dolayı koşulun gerçekleşmediğini, sözleşmenin hüküm ve sonuç doğurmadığım ileri sürmesinin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki işyeri devir sözleşmesinin hukuken taşınır satışı hükümlerine tabi olduğu, sözleşmeye konu işyerindeki malların tamamıyla teslim edildiğini gösteren teslim tutanağı düzenlenmediği, ancak davalının bu dava açılmadan önce sözleşmeye konu malların teslim edilmediğine ilişkin bir itirazının olmadığı, işyerine ilişkin gerekli resmi izinlerin geç alınmasından dolayı işyeri açma ruhsatının 18.01.2014 tarihinde alındığı, bu durumun ise işyerinin yaklaşık 3,5 ay sonra faaliyete başlamasına sebep olduğu, bu halin hukuken ayıplı ifa olduğu, ancak davalının ayıp ihbarında bulunmadığı, bundan dolayı ayıptan doğan haklarını kaybettiği, sonuç olarak; davacının davalıdan 117.579,98 TL asıl alacak, 10.634,42 TL işlemiş talep edebileceği tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davacı … ile davalı … arasında 03.10.2013 tarihli protokol ile protokol içeiğindeki mallar ve değeride belirlenerek satış sözleşmesi düzenlendiği, bedelin 125.000 ,00 TL sinin dava dışı …… kalan kısmı ise satıcıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşme gereğince davacının alıcı lehine kendi üzerindeki abonelikleri sonlandıracağı nın düzenlendiği, diğer davacının da sözleşmeyi şirket yetkilisi olarak imzaladığı, aynı gün itibarı ile kiralayan tarafından davalı … ile aylık 6.500,00 TL olarak kira sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından davacının kullandığı dönem ile ilgili olarak ve davacı adına …… adet makbuzla toplam 7.420,02 TL ödendiği, davalı tarafından sözleşme yapıldıktan sonra sözleşmenin geçersizliği , yada protokole aykırılığı yönünde bir iddiada bulunulmadığı ve dava da açılmadığı, davalının kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra ve davadan önce sözleşmenin gayrıkabili rücü şekilde yapılmadığından sözleşmeden dönme yönünde bir irade beyan etmediği, dava dışı kiralayan ile yapmış olduğu kira sözleşmesini benimsediği, işyerini devraldığı ve gerekli izinleri de aldığı ve işyerinin faaliyette olduğu, davalı tarafından davadan önce protokol gereği belirlenen ürünlerin kendisine teslim edilmediğine ilişkin bir iddası da bulunmadığı, teslim ve imzadan itibaren bir ayıp ihbarında bulunmadığı, sözleşmenin 03.10.2013 tarihinde yapıldığı ve ruhsatın 18.01.2014 tarihinde alındığı bu süre içinde davalı tarafından süresinde usulüne uygun olarak bir ayıp ihbarında da bulunulmadığı, protokol gereğince davalının 125.000,00 TL yi davacıya ödemekle yükümlü olduğu ancak davalı tarafından davacı adına vekaletsiz iş görme nedeni ile …… 7.420,00 TL ödeme yaptığı bu miktarın ödemesi gereken miktardan düşülmesi ile bakıye 117.579,98 TL üzerinden itirazın iptali gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödenmesi gereken miktar için süre belirlenmiş olup,davacı adına yapılan ödemeler ile ilgili faizin düşülmesi ile takip tarihine kadar bilirkişi raporu ile de hesaplanan işlemiş faiz olan 10.634,42 TL üzerinden de itirazın iptali gerektiği, taraf vekillerince İİK 67/2 maddesi gereğince tazminat talebinde bulunulmuş ise de alacak likit olmayıp yargılama ile belirlendiğinden davacının tazminat talebinin reddi ile , davacının açıkça haksız ve kötü niyetine dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın Kısmen Kabülü ile ;
Davalının İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 117.579,98 TL asıl alacak 10.634,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 128.214,40 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına ,
Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
Davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilen İİK 67/2 maddesindeki tazminatın şartları bulunmadığından ayrı ayrı reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 8.758,33 TL harçtan, peşin alınan 1.645,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.113,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 1.672,98 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 365,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.365,80 TL nin kabul ve red oranına göre 3.168,02 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 197,78 TL nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen 115,00 TL posta giderinin kabul ve red oranına göre 6,76 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, bakiye 108,24 TL nin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 13.007,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 2.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.