Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/470 E. 2019/163 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/470 Esas
KARAR NO : 2019/163
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/03/2015
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin—————— dava konusu alacağı usulünce temlik aldığını; temlik edenin borçlu – müteselsil kefil ————— kefaleti ile müvekkili bankadan kullandığı kredilere karşılık iş bu dosyanın davalısı …’den olan ————- alacağını müvekkiline————. Noterliğinin ———–yevmiye nolu sözleşme ile temlik ettiğini; davalı tarafın söz konusu temlik sözleşmesine istinaden müvekkili bankaya ——- tarihinde ————- tarihinde ——————— tarihinde ———– ödeme yaptığını ancak kalan bakiyeyi ödemediğini; davalı tarafın Nisan —– sonrasında temlik veren dava dışı firma ve şahsa sigorta poliçelerindeki bedelleri ödediğini öğrendiklerini; —-. Noterliğinin —- tarihli ve ———yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı tarafa ödemelerin kendilerine yapılmasını ————sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapmak zorunda kaldıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, temlik sözleşmesine konu 31/01/2013 tarihli sigorta poliçesinin, müvekkil şirket ile 12 sigorta şirketi arasında akdedildiğini;———– sigorta poliçesinin ——–olduğunu, sigorta brokerinin gördükleri hizmetin karşılığında sigorta şirketlerinden aldıkları ücreti ilave olarak sigorta ettirenden ücret talep edemeyeceklerini; müşteri ile broker arasında rist yönetimi danışmanlığı sözleşmesi varsa rist yönetimi ücreti ödenebilecekken; müvekkili ile ———— arasında bu tür bir sözleşme bulunmadığını; brokerlerin sözleşmeye istinaden yaptığı prim tahsilatının kendisine değil, sigorta şirketlerine ait olduğunu;————– tahsil ettiği primleri üzerine tasarruf yetkisi olmadığını, davacı banka tarafından da bilindiğini; temlik sözleşmesine konu sigorta poliçesine ilişkin sigorta primlerinin temlik edilmesine imkan olmadığını, temlik sözleşmesinin sadece————- hak kazandığı komisyonları kapsadığını; temlik sözleşmesinin yapıldığı —- tarihine kadar sigorta primlerinin 13 taksidinin ödenmiş olduğunu;———– temlik sözleşmesinden önce ödemesi yapılmış taksitleri içindeki komisyon alacağınında temlik sözleşmesi kapsamında olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; temlikin ancak bizzat hak sahibi tarafından yapılması gerektiğini, bu nedenle ————–yapmış olduğu temlikte davacının iş bu davaya hak kazanmasının mümkün olmadığını; davacı bankanın çok sayıda hukukçusu nedeniyle iyi niyet iddiasının iyi niyetli kabul edilemeyeceğini bu nedenle davanın reddi ile birlikte kötü niyetli takip tazminatına da hükmedilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalı aleyhine temlik ile sahip olduğu hakları kullanmak suretiyle ———- asıl alacak, ———– işlemiş faiz olmak üzere toplam ———alacağı asıl alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek %1,75 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamı yönünde icra takibi başlatmış; davalı taraf süresi içinde bu takibe itiraz ederek takibi durdurmuş, iş bu davada 1 yıllak hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Tarafların tüm delilleri toplanmış, ödemeler getirtilmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Davacının ————- tarihinde noterden ————–davalıdan olan——– tutarındaki —–vadeli sigorta poliçesinden kaynaklanan doğmuş / doğacak alacağını temlik aldığı; temlikin yasal şartları taşıdığı tespit edilmiştir.
Davacı bu temlik işleminden sonra —– Noterliğinden —– günü davalıya gönderdiği ihtarname ile—————– prim alacağının bankaca temlik alındığını, bu nedenle bu miktar alacağı bulunduğunu, bu tutarın başka bir şahıs ve / veya kuruma temlik edilmediği bildirilerek ödemelerin yapılacağı hesaplarla Iban numaraları da belirtilmek suretiyle teyit yazısının istendiği; fakat bu teyit isteyen yazıdan önce, ama —— olan temlik tarihinden bir gün sonra davalının bizzat ———–başlığı ile —- tarihli ve — nolu alacak temlik sözleşmesine atıf suretiyle ————n doğmuş ve doğabilecek üst tutarı———— olan alacakları üzerinde hali hazırda herhangi bir üçüncü şahıs / kurum adına konulmuş bir takyidat veya yapılmış temlik bulunmamaktadır. İlgili ödemeler, ilgili sözleşme uyarınca tahakkuk ettikçe———— şubenizdeki ————- nolu hesaba yapılacağı” şeklinde yazı gönderildiği; söz konusu yazının ———— tarihli olduğu;
Alacağın temlikinin hüküm ifade edebilmesi için temlik edenin o alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olmasının gerektiği; kural olarak alacak hakkı sahibinin alacağı üzerinde tasarruf hakkının bulunduğu; temlikten sonra davalının ———– hesabına yaptığı havalelerin Iban kodunda ——–üzerinden yapıldığı; davalının ilk 3 adet havaleyi temlik eden ——–Hesabına göndermesine rağmen; —– bunu davacı bankaya intikal ettirdiği, bunun davacınında kabulünde olduğu; dava dışı ——– —– alacağı tahakkuk ettiği, hesaben 18/02/2014 tarihi öncesinde tahsil edildiği; her ne kadar ———— sahip olmadığı bir alacak üzerinde tasarruf hakkı mevcut değilse de davalının yukarıda tanıtılan —–günlü teyit yazısının bulunduğu ve bununla——— borcu bulunduğunu kabul ettiği; bu nedenle —– bu miktar alacağının bizzat davalının doğruladığı ve bunu ödemek borcu altına girdiği; ayrıca ———— karşı da sözleşmeden dolayı haiz olduğu defiler sebebiyle bu alacak miktarının değiştiğini de savunmadığı; kaldı ki, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği gibi temlikten sonra doğrudan doğruya ————- hesabına————ödeme yaptığı;
Bu sebeple, TBK’nun 186 uyarınca iyi niyetli ifada bulunarak borçtan kurtulduğunu savunamayacağı zira —— tarihinde davacıya gönderdiği teyit yazısından sonra gerçekleşen bu ödemeyi esasen ————— değil davacıya yapması gerektiği;
Davacının temlik aldığı miktarın———— olduğu; bununla sınırlı bulunduğu; davacının bizzat kabulünde olan 3 adet ödemenin toplamının—————- davacının kabulündeki ödemeler toplamı olan ———- çıktığında kalan ve takipta haklı olunan miktarın ——- olduğu; bu miktar asıl alacak yönünden haklı bulunulduğu;
Davalıya noterden çekilen —- tarihli ve —-yevmiye nolu—-. Noterliğinin ihtarı ile 3 gün süre verildiği; tebligatın ——–tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün ——— doğduğu, takibin —– başlatıldığı, 23 günlük süre içinde 3095 sayılı yasının 4/a hükmü uyarınca belirlenen faiz oranı üzerinden oluşan faizin ————- olduğu nazara alınmak suretiyle hüküm kurulmuş;
Alacağın likit olduğu, bu nedenle haksız bulunan itiraz sebebiyle 1.788.120,00 TL olan ve asıl alacağın karşılığı bulunan miktar üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmiş; davalının reddedilen kısım üzerinden talep ettiği kötü niyetli takip tazminatı ise; davacının takipte kötü niyetli olmadığı sebebiyle reddedilmiş;
Her ne kadar mahkememizin kısa kararında asıl alacak ve buna bağlı olarak toplam alacak miktarı sehven————— olarak yazılmış ise de; bunun maddi hatadan kaynaklandığı; davacının kabulünde olduğu ve dava dilekçesinde de açıkça bildirdiği gibi temlik aldığı alacağın ———– olduğu; davacının kabulünde olan toplam ödemleerin —— olduğu, birbirinden çıktığında —– asıl alacağın ve bununla —–toplandığında——- çıktığı nazara alınarak kısa karar HMK’nun 304/1 maddesi gereğince hesap hatası olarak açık hata şeklinde görülmüş; düzeltilmiş ve gerekçeli hükümde düzeltilmiş haliyle oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün ———— sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile;
Takibin 681.217,38 USD asıl alacak ile 751,20 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 681.968,58 USD üzerinden ve sadece asıl alacağa kamu bankalarının USD cinsinden alacaklarına uyguladığı 3095 sayılı yasanın 4.a hükmü gereğince belirlenecek faiz oranında ve bununda yıllık %1,75’i geçmeyecek şekilde sınırlandırılarak devamına,
İşlemiş faiz yönünden fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
1.788.120,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Davalı tarafın reddedilen kısım yönünden kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Karar tarihindeki USD / TL olan 5,304 TL üzerinden hesaplanan alınması gereken harç 247.088,30 TL olmakla peşin olarak karşılanan 22.571,95 TL’nin mahsubu ile eksik 224.516,35 TL harcın davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 22.599,65 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile 10 davetiye gideri 120,00 TL bilirkişi ücreti 3.000,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince 3.065,97 TL kısmının toplamı 25.665,62 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 101.371,60 TL nispi vekalet ücretinin ( karar tarihindeki USD / TL çevirimi nazara alınarak ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden de 6.792,00 TL nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.14/02/2019