Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/466 E. 2022/740 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/466 Esas
KARAR NO: 2022/740
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan ) + Şirket Yöneticiliğinden Azil + Şirket Ortaklığından Davalının İhracı
DAVA TARİHİ: 30/03/2015
BİRLEŞEN İST. AND.—- SAYILI DOSYASI
DAVA: Şirkete Kayyım Tayini
DAVA TARİHİ : 07/05/2015
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan iş bu davanın ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sounnda;
GEREKÇE: Mahkememize açılan iş bu davada davacının ve davalı ——- ortakları olduğu; davalının aynı zamanda şirketin ——-bulunduğu; şirketin mülkiyetindeki——- olan —– birlikte çok düşük bir bedelle —– satıldığını, satın alan tarafından da—–satıldığını, iki satış arasında —- olduğunu; ayrıca ——-üzerine —— lehine ipotek tesis edildiğini; bankanın yaptırdığı —— de taşınmazın —— bedelli olduğunun ortaya çıktığını; davalının yaptığı bu taşınmaz değerinin muvazalı olduğunu; zira ——ortaklığı ile kurulduğunu; bu şahsın daha sonra —- ortaklıktan ayrıldığını; —— — aynı adreste kurulduklarını;——olduğunu; söz konusu devirlerin tamamen muvazalı olduğunu; kaldı ki, düşük olan——-satış bedelininde —- kasasına girmediğini; bu nedenle —– satış bedelinin davalı —- tahsili ile şirkete verilmesini ayrıca şirketin muvazalı satışlardan doğan şimdilik —–zararınında davalıdan tazmini ile şirket kasasına konmasına; müdürlük görevini kötüye kullanan davalının şirket müdürlüğünden azlini ve ortaklıktan çıkarılmasını dava ettiği; mahkememiz dosyası ile birleşen——- dosyasında ise, şirkete yönetim kayyımı atanmasının talep edildiği; alınan bilirkişi raporundan sonra davalı yöneticinin taşınmaz satışından dolayı şirkete verdiği zararın —- olduğundan bahisle harç tamamlaması yapılmış, bu miktarın davalı —— ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili talep edilmiştir. —– tarihi taşınmazın davalı ——tarafından satıldığı tarihtir.
Davalı taraf, davacı ile davalının —– eşit hisseli ortakları olduğunu, sıra ile şirket yöneticiliği yaptıklarını; davacının ——– olduğu dönemlerde yaptığı ve şirketi zarara sokan işlemlerin bulunduğunu, taraflar arasında baştan çok iyi olan şirket ortaklığının gittikçe çekilmez hale geldiğini, bundan davacı ortağın davranışlarının neden olduğunu; iddiaların tamamen haksız ve yersiz olduğu ileriye sürülerek şirket yöneticiliğinden azlini gerektirecek bir fiilinin bulunmadığını, şirketi zarara sokmadığını, şirkete kayyım atanmasına da gerek bulunmadığını belirterek davaların reddini savunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tanıklar dinlenmiş, satışa konu taşınmazın tapu kayıtları getirtilmiş, satış tarihindeki gerçek satış bedelinin tespiti için keşif yapılmış, davamızla ilgili dosyalar incelenmiş, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Kök dosyadaki taleplerden biri, davalının limited şirket ortaklığından ihracıdır. Şirketin ticari kaydı incelendiğinde, davacı ve davalının eşit hisselerle şirket ortağı olduğu görülmektedir. ——-gereğince, şirket ortağının şirketten çıkarılmasını ancak şirket isteyebilir. Diğer ortak isteyemez. Bu nedenle davacının kök dosyadaki ” davalının ortaklıktan çıkarılması ” talebi, davacının bu talep yönünden aktif davacı sıfatı bulunmadığından dolayı reddedilmiştir. Önce sıfat ———-incelenip, bilahare davalının ölmüş bulunması etkili olduğundan; ve bu iki hüküm arasında yargılama giderleri, vekalet ücretleri gibi, ölüm nedeniyle ” karar verilmesine gerek bulunmadığı ” kararı halinde, dava tarihindeki haklılık durumuna göre belirlenecek hususların değerlendirilmemesi gerektiği, aktif davacı sıfatı yokluğundan davanın reddi halinde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı, davalılar lehine vekalet ücreti taktir edileceği sebebiyle; bu talep zorunlu olarak aktif dava sıfatı yokluğundan reddedilmiştir.
Davacının kök dosyadaki ikinci talebi, davalının —— azline ilişkin olup; davacının şirket ortağı olarak iş bu davayı açabileceği, bu talep yönünden aktif davacı sıfatı bulunduğu sabittir. Ancak, yargılama esnasında davalı ölmüş bulunduğundan artık bu talep yönünden dava konusu kalmıştır. Davaya, davalının mirasçıları yönünden devam edilmekte olup, bu talep yönünden vekalet ücretleri ve yargılama giderleri açısından dava anındaki haklılık durumu mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacının talebinde haklı olduğu, zira davalı yöneticinin şirketin tek gayrimenkulü ve en önemli maddi varlığı olan ——- tapuda —– göstererek sattığı, esasen bilirkişi raporuyla belirlendiği gibi gerçek rayiç bedelinin o tarihte—— olduğu, kaldı ki, çok daha düşük olan satış bedelinin de şirket kayıtlarına girmediği, şirket kasasına girmediği sebebiyle davacının esasen dava tarihinde haklı olduğu; bunun dışında —— dosyasına yansıdığı gibi, davalının yöneticisi olduğu şirketin —— üçüncü şahıs konumundaki bir şirkete kayıt dışı sattığına dair kayyım raporunun bulunduğu, —— sayılı dosyasındaki karar ve ——gerekçeli kararında davalı yöneticinin davacıya nazaran daha çok kusurlu olduğunun kabul edilmiş olması gibi maddi vakıalar karşısında davacının, davalı yöneticinin, yöneticilikten azlini istemekte haklı olduğu mahkememizce kabul edilmiş, bu talep açısından yargılama gideri ve vekalet ücreti ise, davalı mirasçıları üzerinde bırakılmıştır.
Kök dosyamızda son talep şirketin—— satılması sebebiyle şirketin gördüğü zararın tazminine ilişkindir. Dava,—— gereğince açılmış olup, davacı şirket ortağının ortak olarak bu davayı açmakta ——– gereğince aktif davacı sıfatı vardır. Davacı, bu zararı iki kalem halinde göstermiş, ilk kalem olarak tapu kaydında gösterilen ve —- olan satış bedelinin şirket kasasına konulmamış olması şeklinde bildirilmiş; ayrıca söz konusu satışın muvazaalı olarak gerçekleştiğini, olması gereken gerçek satış bedelinin çok daha yüksek olduğunu belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle bundan ötürü de —- de davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkememizce, öncelikle taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş, ——- müzekkere yazılarak imar durumuna, ——-ilişkin tüm belgeler getirtilmiş, emsaller toplatılmış ve mahallinde talimatla keşif yaptırılmak suretiyle taşınmazın niteliği tespit ettirilmiş; emsal kıyaslaması yaptırılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporuna göre, satış tarihi olan—- tarihinde taşınmazın rayiç bedeli olarak ——- tespit edilmiş; mahkememizce hazırlanan bilirkişi raporu denetlenmiş, her ne kadar davalı bu rapora itiraz etmiş ise de, söz konusu olan —- alan şirket tarafından ——– satılmış olduğu; arada ——yönünden herhangi bir artışın bulunmadığının raporda işlendiği; zaten aradan bir kaç yıl geçtikten sonra taşınmaz üzerine ipotek koyduran ——- edeceğinin hesaplandığı karşısında bilirkişi raporu mahkememizce uygun bulunmak suretiyle bu bedelin satışı gerçekleştiren davalı şirket yöneticisinden tahsiliyle şirket kasasına konulması gerektiği, o öldüğünden dolayı da mirasını reddetmeyen mirasçılardan tahsili gerektiği kanaatiyle hüküm oluşturulmuş; faize satış tarihinden itibaren karar verilmiştir. Davacı taraf bu satışın muvazaalı olduğunu iddia etmiş olup, mahkememizce muvazaa iddiasının araştırılması gerekli bulunmamıştır. Zira, rayiç bedelin tapuya yazılı bedel çok üstünde olduğu fennen ispatlanmıştır, davalı şirket yöneticisinin basiretli bir yönetici gibi davranıp, en azından bu bedele çok yakın bir bedel karşılığında satmış olsaydı o zaman satış bedelinin nazara alınabileceği ancak arada yaklaşık iki katından daha fazla bir bedel farkı bulunduğundan artık satışta muvazaa olmasa dahi gerçek rayiç bedelin şirket yöneticisi tarafından karşılanması gerektiği sebebiyle ——- gerek bulunmamıştır. Mahkememizce bir süre bu taleple alakalı olan ——– sayılı dosyasının sonucu beklenmişse de, bu dosyayla ilgili——- da vurgulandığı üzere şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacımız—– çıkma akçesi karşılığında şirketten çıkmasına karar verilebileceği; ancak çıkma akçesinin hesaplanabilmesi için öncelikle bizdeki davanın bitmesi gerektiği, şirketin diğer ortağı olan davalı yöneticinin —–ararını tazmin etmeleri ve bu bedelin şirket kasasına girmesinden sonra davacımızın çıkma akçesinin hesaplanabileceği nazara alınarak öncelikle iş bu davanın sonuçlanması gerektiği belirlenmiş; bu sebeple —— sonucu beklenmemiş;
Birleşen —–dosyasında şirkete — istenmiş olup; daha önce —– tarafından şirkete ihtiyati tedbir niteliğinde denetim kayyımı atanmıştır. Davacı—— açtığı davada yönetici kayyımı atanmasını istemiş olup; kök dosyada yöneticinin azli istenmişken ve artık tedbir niteliğinde de olsa——- atanmışken davacının —– atanması talebinde herhangi bir menfaatinin bulunmadığı kabul edilerek dava anı itibariyle davacının haklı olmadığı kanaatine varılmış, talebi reddedilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı şirket yöneticisi yargılama esnasında ölmüş bulunup veraset ilamı ———– yevmiye nolu veraset ilamı gereğince mirasçıları tespit edilmiş, bu çerçevede davaya dahil edilmişlerdir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İŞ BU DAVADA,
Davacının, davalı ortağın—— ihracına ilişkin talebinin —— gereğince davayı ancak şirket açabileceği için aktif davacı sıfatı bulunmadığından REDDİNE,
Davacının, davalının —— azline ilişkin talebinin ise, şirketin iki ortaklı oluşu, aynı zamanda şirket ortağı olan davalı yöneticinin yargılama esnasında ölmüş bulunması nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
İş bu davada şirket zararının ödetilmesine ilişkin talebin KABULÜYLE,
—– ölen davalı —- mirasçılarından müteselsilen ve —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline, tahsil edilecek bu bedelin —- ödenmesine,
Birleşen——Esas sayılı dosyasındaki kayyım atanmasına ilişkin davacı talebinin REDDİNE,
Kök dosyada alınması gereken 498.421,94 TL harçtan baştan yatırılan 119.542,50 TL karar harcıyla sonradan tamamlanan 5.063,00 TL ıslah harcı toplamı 124.505,50 TL’nin mahsubuyla 373.916,44 TL eksik harcın isimleri karar başlangıcında gösterilen —- müteselsilen tahsiline, hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından birleşen ——– sayılı dosyasında karşılanmış olan maktu harcın mahsubuyla eksik 53,00 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
İş bu kök dosyada tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinden;
124.505,50 TL ilam harcıyla 27,70 TL başvuru harcı toplamı 124.533,20 TL harcın tamamı ile 36 normal tebligat 19 elektronik tebligat gideri 343,00 TL’nin ve 4.895,40 TL bilirkişi inceleme ücretleri, talimat keşif gideri ve talimat posta giderlerinin şirketin zararının giderilmesi için yapılan masrafların tamamının davalı üzerinde kalacağı, diğer iki talepten birinin kabulü ve diğerinin ret olması nedeniyle diğer talepler eşit olarak hesaplamaya dahil edilmek suretiyle 129.710,60 TL yargılama giderinin yargılama giderinin yine yukarıda karar başlangıcında ismi gösterilen——- müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Birleşen ——- sayılı dosyasında tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
İş bu kök dosyada davacı lehine vekalet ücreti olarak karar tarihindeki AAÜT gereğince, yöneticiden tazmini gereken şirket zararından dolayı 310.964,00 TL nispi vekalet ücretinin ve şirketin davalı yöneticisinin azline ilişkin talep nedeniyle 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin toplamı 320.164,00 TL vekalet ücretinin yine yukarıda karar başlangıcında ismi gösterilen ———- müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine;
İş bu kök dosyada davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin talebi reddedilmesinden dolayı —— mirasçıları lehine 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp ——– verilmesine,
Birleşen—— dosyasında kayyım atanmasına ilişkin reddedilen talepten dolayı 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp ———— verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———– Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.10/11/2022