Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/433 E. 2018/293 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/433 Esas
KARAR NO : 2018/293

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında akdedilen emlak danışmanlığı sözleşmesi ile davalının müvekkili şirketin bünyesinde danışman olarak istihdam etmeye başlandığını, sözkonusu sözleşmenin bir süre sonra karşılıklı olarak feshedildiğini, bu anlaşmanın …….bendine göre, emlak danışmanının fesihten sonra bir yıl süre ile ofisin faaliyet gösterdiği bölge sınırları içinde faaliyet gösteren başka bir emlak firmasının ofisinde emlak danışmanı olarak çalışamaz veya bağımsız emlak danışmanlığı faaliyetinde bulunamaz, eğer söz konusu şartları ihlal ederse ofise 10.000 TL ceza ödemeyi kabul ve taahhüt eder hükmüne yer verildiğini, ancak davalının davalının bu maddeye açıkça aykırılık teşkil edecek fiil ve muamelelerde bulunduğunu, müvekkili şirketin faaliyet alanı içerisinde ve ceza şart süresi içinde emlak danışmanlığı faliyetlerinde bulunduğunu , bu sebeple davalıya karşı cezai şarta konu olan 10.000 TL nin ödenmesi için müvekkili şirketin İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağının taraflar arasında imzalanan 23/11/2012 tarihli emlak danışmanlığı anlaşması olduğunu, bu anlaşmanın işçi-işveren anlaşmasından öte bir anlaşma olmadığını, anlaşma gereği satışı yapılan taşınmazlar üzerinden alınacak komisyonun bölüşülmesinin kararlaştırıldığını, davacı şirket temsilcisinin sözleşmeye aykırı hareketleri sebebiyle taraların
anlaşarak sözleşmeyi sonlandırdığını, davacı şirketin Ümraniye ilçesi sınırları dahilinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin bu sebeple anlaşma gereğince Ümraniye sınırları içerisinde faaliyet gösteren hiç bir firmada çalışmadığı gibi bağımsız olarak da Ümraniye sınırları dahilinde herhangi emlak danışmanlığı faaliyetinde bulunmadığını, davaya mesnet yapıaln sözleşmenin fesih başlıklı b maddesinde geçen “faaliyet gösterilen bölge” tabirinin ne anlama geldiğinin sözleşmeden anlaşılamadığını, kasıt coğrafi bölge yada bir il ise sözleşmenin bu maddesi çalışma hürriyetinin kısıtlanması anlamına geleceğinden hükümsüz olduğunu ancak anlatılmak istenilen bir mahallede yada en geniş anlamıyla ilçe ise müvekkilinin bu koşulu ihlal etmediğini beyanla davanınr eddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. ……. İcra Müdürlüğü’nün ………. E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın 23/11/2012 tarihli emlak danışmanlığı sözleşmesine istinaden 14/06/2013 Tarihinde 10.000,00 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Tarafların ….. tarihinde …… ile emlak şirketinde danışman olarak çalışmaya başladığı, taraflara arasında karşılıklı feshin gerçekleştiği uyuşmazlık dışıdır.
Uyuşmazlık; bu fesih sonucunda anlaşma gereğince 1 yıl süre ile davacı ofisin faaliyet gösterdiği bölge içerisinde davalının çalışıp çalışmadığı, çalışmasının anlaşılması durumunda 10.000 TL cezayı ödeyip ödemeyeceği ve emlak danışmanlığı sözleşmesinin geçerli sayılıp sayılmayacağı konusundadır.
Tarafların delilleri toplanarak, uyuşmazlık konusu hususların tespiti açısından bir emlak danışmanı ve bir emlak sözleşmesi ve haksız rekabet konusunda uzman hukukçu bilirkişiden oluşturulan heyete dosya üzerinde inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyası içeriğine göre; Davacı şirket ile davalı arasında akdedilen 23.11.2012 tarihli “…..” ile, davalı, davacı şirket bünyesinde emlak danışmanı olarak çalışmaya başlamıştır, söz konusu sözleşmenin V/B nolu maddesi hükmüne göre; Davalı, davacı şirket ile arasındaki sözleşmenin feshinden sonra, davacı şirketin faaliyet gösterdiği bölge sınırları içinde faaliyet gösteren başka bir emlak firmasının ofisinde emlak danışmanı olarak çalışmayacağı gibi, davacı şirketin faaliyet gösterdiği bölge sınırları içinde bağımsız emlak danışmanlığı faaliyetinde de bulunmayacaktır. Bu yükümlülüğünü ihlal ettiği takdirde, davacı şirkete 10.000 TL cezai şart ödeme yükümlülüğü altına girecektir. Hemen belirtelim ki, sözleşmede yer alan bu hüküm kanaatimizce geçerlidir. Fakat bu hüküm davalının çalışma hakkını kısıtlayan bir hüküm olduğu için, hükümde yer alan BÖLGE tabiri dar yorumlanmalı ve MAHALLE olarak anlaşılmalıdır; yoksa İLÇE olarak anlaşılmamalıdır. Davalı, davacı şirket ile olan sözleşmesinin feshinden sonra, henüz 1 yıllık süre dolmadan önce, “…….” ünvanlı firmanın ünvanı altında, 3 adet taşınmazın satışına ilişkin ilan vermiştir. Bu firmanın iletişim bilgelerinden, …… bölgesinde i mahallesinde) faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Sancaktepe
Mahallesinin Kartal İlçesine bağlı olduğu düşünülmektedir. Davalının ayrılmış olduğu davacı firmanın ünvanından, davacı firmanın, Ümraniye …… faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle, yukarıda belirtilen mahallelerin (bölgelerin) hangi ilçelere bağlı oldukları tarafımızca tam olarak bilinmese de, davacı firma ile davalının davacı firmadan ayrıldıktan (sözleşmesini feshettikten) sonra çalışmaya başladığı (ve ünvanı altında 3 adet ilan verdiği) firmanın, farklı mahallelerde (bölgelerde) faaliyet gösteren firmalar oldukları anlaşılmaktadır.
Bu durum nedeniyle, davalının, davacı firmadan ayrıldıktan sonra, davacı firma ile aynı bölgede (mahallede) faaliyet gösteren bir firmada çalışmaya başlamadığı, başka bölgede (mahallede) faaliyet gösteren bir firmada çalışmaya başladığı ve söz konusu ilanları da bu firmanın ünvanı (adı) altında “verdiği, bu nedenle de sözleşmenin yukarıda açıklanan hükmünü ihlal etmediği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle de. davacının davalıdan, sözleşmenin ilgili hükmünde öngörülmüş olan …… talebe hak kazanamadığı, kanaatine varılmıştır.” tesptilerine yer verilmiştir.
Alınan kök rapora itirazların karşılanması için dosya üzerinde yeni bir bilirlişi heyetinden inceleme yaptırılmak surtiyle bilirkişi raporu alınmasına, bilirkişiler için taktir olunan ücretin davacı tarafça karşılanmasına karar verilerek, gider avansının davacı vekili tarafından iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize depo edilmesine kesin süre gereği yerine getirilmediği takdirde başka bir inceleme yapılmayarak mevcut duruma göre karar verileceğinin ihtarı yapılmış ise de davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı için bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Davacı yanın verilen süre içerisinde delil avansını yatırmadığı, dosya kapsamındaki mevcut delillerle davacı yanın talebi ile ilgili olarak alınan ilk rapora göre davalının çalışma özgürlüğünü kısıtlar şekilde yapılan sözleşmeye göre davalının çalıştığı bölgenin davacı ile çalıştığı bölge itibarı ile farklı bir alanı kapsadığı,İstanbul kozmopolit ve büyük bir dünya şehri olmakla davalının çalıştığı bölgenin Ümraniye ilçesine bağlı bir alan olduğu davacının çalışma alanının ise Kartal ilçesine bağlı bir alan olduğu ,bu şekli ile davalının çalışma alanının davacıdan farklı bir bölge olduğu , davacının haklılığını HMK da belirlenen kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
İspatlanamayan davanın Reddine,
Davalının İİK 67 maddesi gereğince talep ettiği kötü niyet tazminatının davacının haksız ve kötü niyetli olduğuna ilişkin delil bulunmadığından reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 170,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.