Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/375 E. 2018/957 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/375 Esas
KARAR NO : 2018/957

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, 03/09/2014 tanzim ve … vade tarihli olan …bedelli senedin bankaya verilerek protesto ettirildiğini; senedin keşidecisi olarak müvekkili şirketin görüldüğünü, davalı tarafından protestonun sağlandığını ancak senedin davacı şirketle bir alakası olmadığını; senedin şirket kayıtlarında görülmediğini, imzalayanında şirket temsilcisi olmadığını belirterek senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve senedin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, mahkememizin yetkisine itiraz ederek yetkili mahkemenin müvekkilinin ikametgahı olan ….Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu yetki nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ayrıca taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin müvekkilinden malzeme aldığını; dava konusu senet nedeniyle ihtilaf çıkana kadar da malzeme bedellerini ödediğini; davacı şirketin Muş ilinde yapılmakta olan… Üniversitesi kapalı spor salonu ihalesini aldığını, bu iş için kendilerinden malzeme aldığını, senedi de … isimli şahsın imzaladığını, bu şahıs davacı şirketin temsilcisi değilse ortada dolandırıcılık bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 72 madde gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce önce davalının yetki itirazı incelenmiş olup, ilk celsede yetki itirazı süresi içinde yapılmadığı nedeniyle esasla birlikte yasa yolu açık olarak ret edilmiştir.
Davaya konu olan senette davacı şirket borçlu gözükmekte olup, davalı senedin lehtarıdır.
Davacı taraf imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ve davacı şirketin bu senetten dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiş olup; davacı şirket yetkilisi …….. 3. Celsede gelmiş; senedi imzalayan …’ın amcası oğlu olduğunu, sadece ……ki üniversite inşaatında ve idare nezdinde yapılacak işlemler için şirketi temsil yetkisi verildiğini; şirketi borçlandırma yada kambiyo senedi vermesi hususunda bu şahsa verilen bir yetki ve vekaletin bulunmadığını bildirmiştir. Mahkememizce yapılan yazışmalarla getirilen cevaba göre, senedin tanzim tarihinde şirketin yetkilisi …’dır. Bilindiği gibi, şirketi borçlandıran işlemlerde, şirketin yetkilisinin temsil etmesi gerekip, karşı tarafında basiretli bir tacir olarak şirketin yetkilisinin araştırması gerekir. Aksi takdirde yetkisiz şahsın yapacağı işlem şirketi değil bizzat kendisini bağlar, ancak ona karşı alacak ileriye sürelebilir. Bunun istisnası, senedi imzalayan şahsın, şirket temsilcisi olmaması rağmen, o şirketin benzer olaylarda; yani yetkisiz şahsın yaptığı işlemler ve verdiği senetlerin benimseyerek, gereğinin yerine getirmiş olması halidir. Bu takdirde yetkisiz şahsın sanki yetkiliymiş gibi yaptığı işlemleri kabul eden şirketin, davacının da buna inanarak almış bulunduğu senedi ödememekle yükümlü kabul edilecek; davacının davası ret edilecektir. Bu çerçevede mahkememizce inceleme yaptırılmış; davacı şirketin kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanan rapor ve ek raporda; …’ın yapmış bulunduğu benzer işlemlerin davacı şirket tarafından benimsendiğine ilişkin hiç bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Hal böyle olunca, davalının protesto ettirdiği senetteki imzanın davacı şirketi bağlamayacağı; onu yetkisiz imzalayan …’ın şahsen bağlayacağı değerlendirilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Davacı vekilinin son celsedeki ve bir önceki celsede ki senedin iadesine ilişkin beyanları da nazara alınarak; kambiyo senetlerinin muhtariyeti özelliğinden dolayı sadece davacı şirketin bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, senedin iadesine gidilmemiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Borçlu olmadığını tespitine ilişkin talebinin kabulü ile;
Dava konusu olan 03/09/2014 tanzim, 15/02/2015 vade tarihli ve keşidecisinin davacı şirket olduğu, lehtarının davalı bulunduğu 200.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Senedin iadesi talebinin ise reddine,
Alınması gereken 13.662,00 TL harçtan peşin olarak alınan harcın mahsubu ile eksik 10.246,50 TL harcın davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 3.443,20 TL peşin alınan ilan harcı ve başvuru harcı ile; 7 davetiye gideri 56,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 1.500,00 TL toplamı 4.999,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki ……. gereğince 18.150,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.