Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/369 E. 2020/613 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/369 Esas
KARAR NO : 2020/613
DAVA : Ölümlü ve Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/03/2015
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ölümlü ve Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacılar vekili,—– tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı —- sürücüsü, davalı —–plakalı aracın yaya olarak yoldan geçen —- çarptığını; kazada —— vefat ettiğini; diğer yayanın ise, hayatı tehlike geçirecek şekilde ve malul kalacak şekilde yaralandığını;———— sayılı dosyasıyla davalı sürücü aleyhine dava açıldığını; bu davada, davalı sürücünün kusurlu bulunduğunu belirterek;
Ölen —- babası —- ve annesi —– onun desteğinden yoksun kaldıklarını; ayrıca anne – baba ile birlikte davacı olan kardeşler ——- de bu ölümden dolayı manevi açıdan zarar gördüklerini belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle anne ve baba için —– destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini ayrıca kardeşler için —anne baba içinde —–manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini; kazada yaralanan ve malul kalan —-için fazlaya dair haklarını saklı tutarak —– maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini; manevi tazminat olarak da davacı—– yaşta sakat kalan oğlundan dolayı anne —– manevi tazminatın davalı sürücüden faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; bilahare maddi hesap bilirkişisinin raporundan sonra harçlarını tamamlamak suretiyle davacı —– destekten yoksun kalma tazminatının —– için — yükseltmiş, davacı ——– sürekli iş gücü kaybı tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —– plakalı aracın ——– numaralı —– kendilerinde sigortalı olduğunu ancak maddi tazminatlardan sorumluluklarının sigorta poliçesiyle sınırlı olduğunu; ayrıca davalı sürücünün de kusuruyla sınırlı olduğunu belirterek, davacıların gerçek zararlarının tespiti gerektiğini, bu nedenle raporların ——-aldırılması, kusurunda usulünce tespitinin gerektiğini; sigorta tarafından yapılan ödemelerinde hesaplanacak tazminat miktarlarından düşülmesi gerektiğini belirterek, davadan önce kendilerinin temerrüte düşürülmediğini, bu nedenle bir miktar tazminata hükmedilirse dava tarihinden itibaren faiz verilebileceğini; davaya da neden olmadıklarından ötürü yargılama gideri ve vekalet ücretinden muaf tutulmalarını savunmuştur.
Davalı ——vekili, müvekkili sürücünün kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle ölenin mirasçıları tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat ile aynı kazada yaralanan davacının talep ettiği iş gücü kaybından dolayı maddi tazminat ve manevi tazminat davasıdır. Yaralananın annesi de manevi tazminat talep etmektedir.
Kazanın gerçekleştiği, söz konusu olan kazada —– plakalı aracın yaya olan —- —-çarptığı; aracın sürücüsünün—- olduğu ve kaza anında aracın zorunlu sigortasınında davalı ————- yaralandığı, —— kaza nedeniyle öldüğü hususunda ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf, kazaya karışan yaya ve sürücülerin kazadaki kusur oranlarıyla tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.
Kazada yaralanan ve ölen her iki şahısta kaza anında —- yaşındadır.
Kazayla ilgili olarak —– dosyasında yargılama yapılmış olup, yargılama sonunda sanık——- kişinin ölümüne bir kişinin yaralanmasına neden olmaktan dolayı TCK’nun 85/2, 22/3 ve 62. maddeler gereğince —– hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş; ehliyetine bir süreyle el konulmasına hükmedilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi kararı “bilinçli taksir” gerçekleştiği kabul edilerek verilmiş bir karar olup; söz konusu olan karar temyiz edilmiş olup, —————–“ölen ve yaralananların yürümeye uygun olmayan emniyet şeridi üzerinde bulundukları esnada olayın gerçekleşmiş olduğu da göz önünde bulundurularak TKC’nun 22/3 maddesinde tanımlı bilinçli taksirli koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini” yerinde olmamıştır, demek suretiyle bozulmuş; bozma üzerine yargılamaya devam edilmiş olup ancak Ceza Mahkemesinde tespit edilen kusur oranları ile mahkememizce tespit edilen ve aşağıda anlatılan kusur oranları arasında bir çelişki oluşmadığından ceza yargılamasının genellikle uzayan sürecin beklenmeksizin mahkememizce hüküm oluşturulmuştur.
Mahkememizce, öncelikle kusur durumu araştırılmış olup, — kusur yönünden rapor alınmıştır. ——raporunda, davalı sürücü ——– %25 oranında kusurlu olduğunu, ölen ve yaralanan yayaların ise %75 oranında kusurlu olduğunu —– tarihli raporuyla belirlemiştir. Ancak, bu rapor ———-sayılı dosyasında alınan ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle alınmış olan raporu ve mahkeme kabulüyle çelişmiş olup; ceza mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu ve mahkeme kabulüne göre sanık — asli kusurlu, yayalar ise tali kusurludur. Raporlar çelişince mahkememizce —-rapor talep edilmiş; —-vermiş olduğu —- tarihli raporunda sürücü—–trafik akışını zorlayıcı ve tehlikeye sokucu bir davranışla seyir halinde olduğunu zira trafik hacminin yüksek olduğu otoyol bağlantı yolunda uygun bir hızla gidip uygun bir zamanda sağa dönüş manevrasına başlaması gerekirken hızlı gittiği ve uygun olmadığı, uygun olmayan bir yerde manevraya başladığı sebebiyle yürümekte olan yayalara yüksek hızla çarptığı, bu nedenle yayalardan birinin 7 metre, diğerinin 29 metre savrulduğunu; bu nedenle kazada %75 kusurlu olduğunu; yayaların ise, erişme kontrollü bir kara yolu güzergahında bariyerlerle kontrol altına alınmış taşıt yoluna girerek emniyet şeridi üzerinde gece vakti yürüdükleri sebebiyle %25 oranında kusurlu olduklarını rapor etmiştir. Mahkememizce —– raporu hükme esas alınmıştır. Zira yayaların savrulma durumu, kazanın meydana geliş şekli ile aşırı hızlı olan davalı sürücünün %75 oranındaki kusuru mahkememizce yerinde görülmüştür.
Mahkememizce kusur durumu bu şekilde belirlendikten sonra yaralanan —– tüm tıbbi belgeleri, raporları, geçirdiği tedavi evrakları temin edilmiş olup; kendisi de incelenmek suretiyle maluliyet oranı ve tedavi süreci—– tespit ettirilmiştir. Gelen —–raporuyla, kaza anında—– yaşında olan davacının —– oranında malul kaldığı ve iyileşme süresininde — ay kadar olacağı tespit edilmiştir. Mahkememizce ——tespit edilen bu maluliyet oranı ve iyileşme süreci de dosya kapsamına uygun bulunmuş, rapor hükme esas alınmıştır.
Tarafların sosyo-ekonomik durumları araştırılmış olup, destekten yoksun kalma talep eden anne – baba ile kardeşlerin yaşları, ölen mirasçının yaşı ve yaralanan—– yaşı nazara alınmak suretiyle maddi tazminatların hesaplanması yönünden uzman hesap bilirkişisinden rapor alınmış olup; bilirkişinin asgari ücreti nazara alarak yaptığı hesaplamada, —ölümü nedeniyle sigortaca yapılan — tarihli anneye —-babaya —- olan ödemelerin rapor tarihine güncellenip, mahsup edilmesinden sonra ve davalının %75 kusuruna göre yapılan hesaplamada, anne —-baba —— karşılanmamış destekten yoksun kalma zararının oluştuğu; davacı —- nedeniyle her ne kadar 9 aylık tıbbi şifa süresi belirlenmiş ise de, bu kişinin olay tarihinde 15 yaşında olması ve öğrenci olması sebebiyle kazanç kaybı tazminatının gerçekleşmeyeceği; ancak sürekli kazanma gücünden kayıp sebebiyle tazminat talep edebileceğini belirleyerek, bu tazminatında —- olacağını rapor ettiği görülmüştür. Kaza tarihi —- olduğundan ötürü maddi hesap bilirkişisi bu hesaplamalarını —- göre yapmış olup, —- da çalışma gücü ve meslekten kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmenliği hükümlerine göre değerlendirme yapıldığından, ———-kararından dosyamızın etkilenmediği belirlenmiş; maddi hesap bilirkişisinin raporu da hükme esas alınmıştır.
Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, sürücü Borçlar Kanununun Haksız Fiil Hükümleri gereğince, sigorta şirketi de zorunlu mali sorumluluk sigortası sebebiyle maddi tazminattan müteselsil olarak sorumludurlar. Elbette bu sorumluluk sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi ve kusur oranıyla sınırlı olup; davalı sürücü yönünden de kusuruna isabet eden miktarla sınırlıdır. Yapılan yargılama sonunda, yukarıda izah edildiği üzere davalı sürücünün kazaya sebep olan %75 kusuruna isabet eden maddi zarardan ölen—-mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı olarak yaralanan ——sürekli maluliyet sebebiyle alacaklı olup; mahkemece bu hususlar nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur. Maddi tazminatlara faiz işletilirken, davalı sürücü için haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren faize hükmedilirken, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun tebliğ belgesi olmadığı için ödemenin yapıldığı —-tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise, ölen ——anne ve babası ile kardeşlerinin bu ölümden dolayı doğal olarak duydukları elem ve üzüntü sebebiyle bir miktar manevi tazminata hak kazanmış oldukları; aynı şekilde kazada yaralanan —– —-yaşında %10,3 oranında malul kalmasından dolayı ömür boyu çekeceği elem ve üzüntülerin karşılığında bir miktar manevi tazminatı hak ettiği gibi annesininde onu bu şekilde görmekten dolayı ömür boyu çekeceği elem ve üzüntüden dolayı bir miktar manevi tazminatı hak ettiği değerlendirilmiş; manevi tazminatın bir cezalandırma aracı olmayacağı ancak duyulan elem ve üzüntüyü de bir miktar giderecek şekilde olması gerekeceği nazara alınarak tarafların sosyo-ekonomik durumları da dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat miktarları mahkememizce tamamen hakkaniyet gereği belirlenmiş olup; manevi tazminatlardan da davalı sürücünün haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işlemiş faizle sorumlu tutulmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACININ MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVASININ TAM KABULÜNE, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE;
Davacılardan —–
—– destekten yoksun kalma tazminatı ile,
Davacı —– sürekli iş gücü kaybı tazminatının;
Davalılardan müteselsilen tahsiline, bu tahsilat yapılırken davalı —- yapılacak tahsilatlarda —- tarihinden itibaren davalı sigortadan yapılacak tahsilatlarda —– tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına,
Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Davacı ——
Davacı ——
Davacı —-
Davacı—–
Davacı —-
Davacı —-
Manevi tazminatın davalı ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline,
Fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,
Alınması gereken 19.934,27 TL karar harcından baştan yatırılan ve bilahare tamamlanan 2.521,59 TL harcın mahsubu ile eksik 17.412,68 TL harcın ilk 8.137,88 TL’nin her iki davalıdan müteselsilen, kalan 9.274,80 TL’sinin ise sadece davalı ———alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 2.549,29 TL harcın tamamı ile; 41 tebligat gideri 453,00 TL ile bilirkişi inceleme ücretleri ve—– giderleri toplamı 3.595,00 TL (1.645,00 TL’si —– alınan 3 rapor için, 1.950,00 TL’si maddi hesap bilirkişisinden rapor ve ek raporlar için )’nin kabul ve ret oranı gereğince, 1.717,15 TL’lik kısmının toplamı 4.266,44 TL yargılama giderinin ilk 2.000,32 TL’lik kısmının her iki davalıdan müteselsilen kalan 2.266,12 TL’lik kısmının ise sadece davalı —-alınarak davacılara verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacılara iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince,
Davacı —– için 10.548,00 TL nispi vekalet ücretinin maddi tazminat yönünden her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, bu davacıya verilmesine; bu davacı yönünden kabul edilen manevi tazminat için 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak, bu davacıya verilmesine; reddedilen manevi tazminat yönünden de, kabul edilen miktarı geçemeyeceği için 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —-alınıp, davalı—–verilmesine,
Davacı —–için 8.837,77 TL nispi vekalet ücretinin maddi tazminat yönünden her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, bu davacıya verilmesine; bu davacı yönünden kabul edilen manevi tazminat için 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —-alınarak, bu davacıya verilmesine; reddedilen manevi tazminat yönünden de, kabul edilen miktarı geçemeyeceği için 5.250,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı—- alınıp, davalı —–verilmesine,
Davacı ——-manevi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı — alınıp, davacı —- verilmesine, reddedilen manevi tazminat yönünden de takdir edilecek vekalet ücreti davacı için taktir edileni geçemeyeceğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretininde reddedilen kısım için bu davacıdan alınıp, davalı ————verilmesine,
Davacı —– için manevi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı — alınıp, davacı —– verilmesine, reddedilen manevi tazminat yönünden de takdir edilecek vekalet ücreti davacı için taktir edileni geçemeyeceğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretininde reddedilen kısım için bu davacıdan alınıp, davalı —- verilmesine,
Davacı —- için, 13.376,10 TL nispi vekalet ücretinin maddi tazminat yönünden her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, bu davacıya verilmesine; bu davacı yönünden kabul edilen manevi tazminat için 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak, bu davacıya verilmesine; reddedilen manevi tazminat yönünden de, kabul edilen miktarı geçemeyeceği için 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı—- alınıp, davalı —– verilmesine,
Davacı —–için manevi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı—- alınıp, davacı —– verilmesine, reddedilen manevi tazminat yönünden de takdir edilecek vekalet ücreti davacı için taktir edileni geçemeyeceğinden 4.080,00 TL maktu vekalet ücretininde reddedilen kısım için bu davacıdan alınıp, davalı —— verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ile davalılardan —-vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.26/11/2020