Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/366 E. 2019/1152 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/462
KARAR NO : 2019/1130

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekilince sunulan dava dilekçesini özetle ; Taraflar arasında 18/12/2012 tarihinde sözleşme düzenlendiği, iş bu sözleşme ile herhangi bir okula ilişkin olarak enerji ve yerel ——- alt yapı ve benzeri işler söz konusu olduğu takdirde davacının davalıya içeriği konusunda mutabık kalacakları satın alma sözleşmesi vereceği, sözleşmenin 18/12/2013 tarihinde kendinden sona ereceği belirlenmiş olup, sözleşme süresi içerisinde davacı tarafından davalıya herhangi bir okula ilişkin olarak satın alma siparişi verilmediği, ancak davalının davacı aleyhine icra takibi başlattığı ve bu takipte dayanak olarak gösterilen 03/03/2014 tarihli faturanın hiç bir zaman davacıya tebliğe edilmediği belirtilerek , Anadolu —–İcra Dairesinin 2014/15228 sayılı dosyasıyla takibe konulan 7.894,08 TL’lik asıl alacak ve ferilerinin mevcut olmadığının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP : Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesini özetle ; Taraflar arasında 18/12/2012 tarihli sözleşme düzenlendiği, bu sözleşme kapsamında ————projesi işi için sözleşme yapıldığı, davacı şirkete ödenmesi gereken faturanın ibraz edildiği, ancak ödenmemesi nedeniyle takip başlatıldığı belirtilerek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.18/12/2012 tarihinde düzenlenen sözleşmede —– adresinde faaliyet gösteren——-arasında düzenlendiği belirtilen sözleşmede ”Satın alma siparişi, ekli listede yer alan okul binalarına, ek başka binalar içinde yüklenici tarafından hizmetlerin verilmesinin —– tarafından talep edilmesi halinde ——–tarafından yükleniciye sözleşme kapsamında gönderilebilecek olan hangi bina için hangi hizmetlerin verileceğini, bu bağlamda hizmet kapsamının ve ticari detayların içeriğinde olduğu, yüklenici tarafından yerine getirilecek yükümleri içeren tarafların üzerinde mutabık kalacağı sipariş anlamına gelecektir.” hükmünün yer aldığı, sözleşmenin alt kısmında ———-şirketinin kaşesinin ve sözleşmede davacı şirket müdürü olarak ——– isminin bulunduğu ve davalı şirket müdürü olarak ise —— isminin yer aldığı ve iş bu sözleşmenin imzalandığı dosyada mübrez sözleşme örneğinden anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça sunulan ”tutanaktır” başlıklı belgede ‘—-tarihinde ———– ilgili kontroller yapılmış olup, etiketleme dışında herhangi bir eksik kalmamıştır” ibaresinin bulunduğu ve iş bu belgede teslim eden yüklenici kısmında —- adına — isminin yer aldığı, teslim alan işveren kısmında ise —– adına —– isminin yazılı olduğu ve imzaların olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddialarının araştırılmasına yönelik ———- yazılan yazıya verilen cevap ile —— işinin ihalesini alan firmalarla imzalanmış sözleşme metinleri ile firma ve alt yükleniciler arasında imzalanmış sözleşme metinlerinin mahkememize sunulduğu, bu sözleşme metinleri içerisinde geçici kabul tutanağı, kesin kabul tutanağı ve alt yüklenici sözleşmelerinde bulunduğu, yine ——tarafından yapım işlerine ilişkin düzenlenmiş sözleşmelerin birer örneğinin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunu özetle ; Taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davacı şirket adına düzenlenen faturanın davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dosyada bilgi ve belgenin bulunmadığı, 27/03/2013 tarihinde yapılan işin faturasının 1 yıl sonra 03/03/2014 tarihinde düzenlendiği, işin teslim tutanağında imzası bulunan —- nun şirketin yetkilisi veya çalışanı olmadığı ve şirket adına hareket edebilecek yetkisi verilen bir belgeye de rastlanılmadığı, bu haliyle faturanın davacı şirket defterleri kaydında bulunmaması göz önüne alınarak fatura bedelinin davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce —- şirket adına temsile haiz yetkisinin araştırılması için—– yazı yazılmış ve —– ekleri mahkememize gönderilmiş ve yapılan incelemede ——- davacı şirkette temsil yetkisine haiz olmadığı anlaşılmıştır. Nitekim davaya konu ve Anadolu —-. İcra Dairesinin —– sayılı takip dosyasında , takibe konu edilen —- tutarlı faturanında hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı şirket ticari defter kayıtlarında bulunmadığı ve iş bu faturanın davacı tarafa tebliğ edildiğine dair yazılı bir belgede sunulmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöndeki iddiiasını da ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar işin eksiksiz şekilde alındığına dair belgeyi davacı şirket adına imzalayan — isticvabını talep etmişsede , HMK 169 maddesinde ”Mahkemece , kendinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verilebilir” hükmü gereğince dava dışı 3. Kişini isticvabına karar verilmesi yönündeki talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Anadolu ——– İcra Dairesinin — sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı tarafça davacı aleyhine— tarih ve — tutarlı faturadan kaynaklı toplamda 7.894,08 TL alacağa yönelik takip başlatılmıştır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında mahkememizce tüm deliller incelenmekle takibe konu faturadan kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığı anlaşılarak toplamda 7.894,08 TL miktarla davacının borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerininde reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının takibe konu İstanbul Anadolu—. İcra Dairesinin — sayılı dosyasında 7.516,60 TL asıl alacak, 377,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 7.894,08 TL miktarla BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu’na göre tahsili gereken 513,45 TL harçtan, peşin alınan 134,82 TL harcın mahsubu ile kalan 378,63 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye iradına,
4-Karar tarihindeki —— ücret tarifesine göre hesaplanan 2.725 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış bulunduğu 168,32 TL ilk dilekçe gideri, 855,40 TL bilirkişi , davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.023,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.