Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/331 Esas
KARAR NO: 2023/122
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/03/2015
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP.Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin — tarihinde, sevk ve idaresindeki —————- istikametine doğru iki şeritli yolun sağ şeridinde seyrederken, davalı-sürücü —- plakalı hususi——- ile sol şeritten sağ şeride seyreden trafiği kontrol etmeden, sağ sinyali vermeden, ilk geçiş hakkına sahip müvekkili davacıya dikkat etmeksizin sağ şeride hatalı doğrultu değiştirerek (oturmakta olduğu binanın parkına girmek amacı ile) müvekkilinin —— önünü kapatarak tam kusurlu olarak yaralamalı trafik kazasına ve davacı müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, kovuşturma aşamasında, —–kararı ile davalı sürücünün taksirle yaralama suçunu işlediğinin sabit bulunduğunu, —-davacı müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle beden gücü kaybının—– raporuyla % 8 olarak belirlendiğini, davacı müvekkilinin hayatının bundan sonra geri kalan kısmını bu kaza sebehiyle oluşan %8’lik beden gücü kaybı nedeniyle daha fazla efor harcaması gerekeceğinden beden gücü kaybı nedeniyle tazminat hakkı doğduğunu, müvekkili davacının doktor olup, kaza soanrası 2 ay rapor almak zorunda kaldığını, bu süre boyunca çalışamadığını —- dönebildiğini ve bu tarihten itibaren de 2 ay fizik tedavisi görmek zorunda kaldığını, Hastane, kaza nedeniyle raporlu olup, çalışamayan, aylık brüt maaşı 12.500 TL (net 10.000 TL) olan müvekkiline —– ödendiğini, müvekkili çalışamadığı bu süre için alması gereken— maaştan da ayrıca mahrum kaldığını, davacı-müvekkilinin yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, çalışamadığı döneme ilişkin geçici iş göremezlik tazminatına, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın hüküm altına alınmasına talep ettiklerini, kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar, mesleki ve normal yaşamına kalıcı olumsuz etkisi ile davacı müvekkilinin doktor oluşu ve davalının kusur durumu da gözetilerek davalı taraftan 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek reeskont avans faiziyle birlikte işleten ve sürücüden tahsilini talep ettiklerini, davalı işletene ait — plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ———– ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin uğradığı %8 oranındaki sakatlanma ve maddi zararların poliçe ile teminat altına alınmış olup manevi tazminat dışındaki tüm maddi zararlarının müşterek müteselsil sorumlu davalı ——– de limitle sınırlı olmak üzere tahsilini talep ettiklerini belirterek tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkilinin davalının asli kusuru ile trafik kazasında bedensel zarara uğraması nedeniyle 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi Uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin bedensel işgücü kaybı, geçici işgöremezlik kaybı ve bunlara bağlı tüm maddi zararlarına karşılık şimdilik —- tazminatın, işleten ve sürücü yönünden—olay tarihinden; sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 20.000 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak İşleten ve sürücü bulunan davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, işleten ve sürücü olan davalıların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tüm yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar —–vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —- bu yan—- fiil araç kullandığını, davalı —–, sevk ve idaresindeki, diğer müvekkili davalı —— adına tescilli — plakalı araç ile—–istikametinden —– ilerlerken, — nikâh dairesinin biraz ilerisinde bulunan evinin otoparkına girmek için bu noktaya yaklaştığında, ——-kaldırıma sıfır mesafede bir aracın park halinde bulunması nedeniyle SOL sinyal vererek aracını iki şeritli yolda diğer (sol) şeride geçirdiğini, bu suretle müvekkili —– sevk ve idaresindeki aracın sağ şeritte park haklinde bulunan araç ile aynı hizaya geldiğinde 2 şeritli yolun tamamının kapandığını, müvekkili davalı ——-sağ şeritteki duran aracı geçişini tamamlaması esnasında da, ikametinin bulunduğu binanın otoparkına girmek üzere bu kez sağa sinyal vererek sağa dönüş yapmaya başladığını, geçişini tamamlamaya çalıştığı sırada davacının sevk ve idaresinde bulunan ve henüz 2,5 aydır kullanmakta olduğu — plaka no.lu motosikleti ile, 2(iki) şeritli yolda —–arasından geçmeye çalıştığını, bu esnada ikametinin bulunduğu binanın —-girmek üzere sağa dönmekte olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın sağ ön çamurluk kısmına vurduğunu, sonrasında da —— kontrollü olarak kendisini yere bıraktığını, müvekkili tarafından çağrılan ambulans ile —- yine müvekkili tarafından götürüldüğünü, Burada ilk kontrolleri yapılan davacı hakkında düzenlenen rapor ile, davacının hayati tehlikesi ya da vütudunda herhangi bir kırığın olmadığının tespit edildiğini, davacının sözleşmeli çalışanı olduğu —– tarafından düzenlenen belgelere nazaran ağır kırık teşhisi ile ameliyat ve 2,5 ay istirahat raporu ile taburcu olmasından sadece saatler sonra gerçekleştirdiği bu şikayet üzerine müvekkili —– hakkında—- esas sayılı dosyası üzerinden dikkatsizlik ve tedbirsizlikle yaralamaya sebebiyet verdiği iddiası ile kamu davası açıldığını, savunma makamı olarak itiraz ve savunmalarının dinlenilmediği, taleplerinin karşılanmadığı ceza yargılamasında maddi olayın tamamen hatalı ve olduğundan farklı değerlendirildiği teknik, bilimsel ve hukuki açıdan son derece yetersiz bilirkişi raporlarına itibarla müvekkili davalı———– adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiğini, dava konusu kazanın oluşumuna müvekkili davalı——– haksız ve hatalı eyleminin neden olduğu iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava konusu olay (kaza) ile davacının bir şekilde elde ettiği tıbbi rapora dayalı “beden gücü kaybı (maluliyet) ve “işgörmezlik” iddiaları arasında değil “uygun”, hiçbir illiyet bağının olmadığını, olaydan sonraki ilk saat içerisinde müvekkili davalı … tarafından götürüldüğü —- kontrolleri yapılan davacı hakkında düzenlenen raporda davacının hayati tehlikesi ya da vücudunda herhangi bir kırığının olmadığının tespit edildiğini, olay üzerine götürüldüğü hastanedeki tetkiklerinde vücudunda herhangi bir kırığın bulunmadığı tespit edilen davacıya, buradan ayrıldıktan sonra gittiğini iddia ettiği (sözleşmeli çalışanı olduğu) — teşhisinin nasıl konulabildiğini, bu teşhis ile ameliyat edildiği raporlanan davacının ameliyatın hemen ertesi günü nasıl ayaklandığının, kendi düzenlediği bir tutanağı imza ettirmek üzere müvekkili — ikametine ve akabinde— gidebildiğini, ameliyatın hemen ertesi gün sokaklarda dolaşan hatta karakola giderek ifade dahi veren davacının nasıl olur da iki ay istirahatinin gerekli olduğu yönünde rapor tanzim edilebildiği hususlarının ciddi birer soru işareti olduğunu, davacı yanın maddi tazminat talebinin, varlığını iddia ettiği zarar ile dava konusu olay arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmaması bir yana, bizzat talebinin dayandığı olguların maddi ve hukuki gerçeğe aykırılığı nedeni ile dahi haksız ve dayanaksız olduğunu, nihayet davacı yanın manevi tazminat istemlerinin de aynı nedenlerle haksız ve aynı zarnanda olayın nitelik ve ağırlığı nedeniyle fahiş olup redde mahkum olduğunu belirterek öncelikle, dava konusu olaya ilişkin olarak müvekkili ——- aleyhine —tarihinde karara çıkan, halen temyiz aşamasında bulunan,—— kararı ile de celbine karar verilen ceza davasının iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılmasına ve anılan davada verilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesine, davacının haksız davası ile fahiş tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın — karıştığı iddia edilen, kaza sonucu davacının yaralanımış olması sebebi ile, maddi tazminat talepli işbu davayı açtığını, kazaya karışan — ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçede verilen şahıs başı sakatlık azami teminat tutarının — olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesinin bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, sigortacı sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespiti gerektiğini, kusur durumunun tespiti için ———- rapor alınmasını talep ettiklerini, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderlerinin —-olup sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tedavi gideri ve sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alınıp alınmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacının sosyal kurumdan tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık ve tedavi giderinin tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığını tespite ilişkin aktüeryal hesaplamanın—listesinde yer alan bir aktüer bilirkişi tarafından yapılmasını talep ettiklerini, davacının yapmış olduğu başvuruya istinaden açılan hasar dosyası kapsamında yapılan incelemelerde, kazaya karışan taraflar arasında anlaşmalı tutanak tutulduğunun görüldüğünü, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca—– anlaşmalı tutanak düzenleme hususu yalnız maddi hasarlarda, tarafların karşılıklı anlaşmaları doğrultusunda öngörülmüş olup, bedeni zararın söz konusu olduğu kazalarda resmi tutanak düzenleme zorunluluğunun mevcut olduğunu, bu durumda sadece anlaşmalı tutanak tutulduğu kazaya istinaden değerlendirime yapılmayacak olduğundan davacıların talebinin zarureten ret edildiğini, kazaya ilişkin resmi bir tutanak mevcut olmadığından, eksik evraklar üzerinden değerlendirme yapılamadığını, dava konusu tazminatın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş niteliğinin bulunmadığını, — dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğunu, bu nedenle dava tarihinden sonra işleyecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, bu sebeple, davacının avans faiz talebi haksız olduğunu belirterek müvekkili şirket hakkındaki davanın reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına kazaya ilişkin resmi tutanak tutulmadığından zarureten talebin değerlendirilememiş olması sebebi ile, temerrüde düşülmemiş müvekkili şirket hakkında öne sürülen olay tarihinden itibaren faiz isteminin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, müvekkili şirket aleyhine kısmi kabul olması halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinde de orantı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, — trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan—- plakalı aracın—– poliçesinde sigorta şirketinin davalı şirket olduğu, sigorta ettirenin ise araç maliki olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 25/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, — sürücüsü davacının— işleteni ve — sigortacısı olan davalılardan dava dilekçesinde talep kısmında belirtilen çalışamama nedeni ile meydana gelen geçici iş göremezlik kaybı ile kalıcı maluliyet tazminatı istemine ilişkin — manevi tazminatın istenip istenemeyeceğine, miktarına , kusura maluliyetin bulunup bulunmadığına, oranına faiz başlangıç ve oranına ilişkindir. noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyanın maluliyet incelemesi yönünden—sevki ile rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
—- raporunda—- geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, — yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleğinin doktorluk olduğu anlaşılmakla meslek grup numarası– kabul olunarak : Gr31 XII (6a……….25)K %25×1/3: %8.3 E cetveline göre %8.0 (yüzdesekiznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Davacının bedensel iş gücü kaybı, geçici iş göremezlik kaybı ve buna bağlı diğer maddi zararların hesaplanması yönünden dosya hesap bilirkişisi — tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen dosyada mübrez — raporun sonuç bölümünde; hukuki durumun ve delillerin takdiri mahkememize ait olmak üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 14.000,00 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — — olduğu, davalı——-davacının maddi zararından 250.000,00 TL teminat limiti kadar sorumlu olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin davalı ——- şirketi yönünden —- tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların kusur durum ve oranının tespitine yönelik dosyanın kusur bilirkişi —- tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen dosyada mübrez 18/03/2019 tarihli raporun sonuç bölümünde; yapmış olduğu inceleme sonucunda,—- meydana gelen ve davacının yaralandığı kaza olayında; —- plakalı (Davacıya ait) ——– sürücüsünün, %60 (Yüzde Yüz) oranında asli kusurlu olduğu,–plakalı araç sürücüsünün, %40 (Yüzde Kırk) oranında tali kusurlu olduğu, olayda başkaca da kusurlunun bulunmadığı, kaza sonucu ortaya çıkan zarar ve ziyandan her iki araç sürücü ve malikleri ile sigorta şirketlerinin sorumlu olacağı kanaatine vardığını bildirmiştir.
Kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen dosyada mübrez 11/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; mahkememizin kararı doğrultusunda, davacının iddia ettiği konularda yapılan incelemeler sonucunda;— plakalı ——- sürücüsü davacı——- %60 oranında asli kusurlu olduğu, —plakalı otomobil sürücüsü davalı ——- %40 oranında tali kusurlu olduğu, olayda başkaca da kusurlu bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mevcut bilirkişi kök ve ek raporu, ceza dosyası, ceza dosyasında alınan raporlar bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde, taraf vekillerince sunulan beyan ve itiraz dilekçeleride incelenerek rapor tanzim edilebilmesi için mahkememiz dosyası — gönderilmiş, adli tıp kurumu tarafından düzenlenen dosyada mübrez — raporun sonuç bölümünde; olayda; davalı sürücü —— %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü ———– kusursuz olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyası;— dava dosyasında hükme esas alınan ve — tarafından düzenlenen — tarihli kusur raporu ile mahkememizce kusurun araştırılmasına yönelik bilirkişi ——- tarafından düzenlenen — tarihli raporda davacının %60 , davalının %40 oranında kusurlu bulunduğunu belirtir rapor, bilirkişi ——- düzenlenen 11/06/2019 tarihli ek raporda yine davacının %60, davalının %40 oranında kusurlu bulunduğunu belirtir ek rapor ve — tarihli kusur raporunda davacının kusursuz, davalının ise %100 oranında kusurlu olduğunu belirten rapoorlar birlikte incelendiğinde, dosyadaki işbu raporlar nazara alındığında iş bu çelişkinin giderilmesi için — mühendisliği alanında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen dosyada mübrez — bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; — otomobilin davalı sürücüsü —– meydana gelen kazada tam (%100) kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, — plakalı ——– davacı sürücüsü ——– ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun görülmediği bildirilmiştir.
Davacı vekilince sunulan — feragat dilekçesinde; diğer davalılar yönünden davaya devam edildiğini beyanla ve tüm yasal hakları saklı kalmak üzere; davalılardan —– hakkındaki davalarından tüm talepler yönünden gayrikabili rücu feragat ettiklerini, başkaca hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını, avukatlık ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadığını beyanla, davalı —— hakkındaki davalarından feragatleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince davalı —— alınan ödemeye ilişkin olarak bilirkişi ek rapor alınması talebi üzerine mahkememiz dosyası bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —tarihli raporun sonuç bölümünde;—- günü meydana gelen trafik kazasında sebep sorumlusunun %100 kusurlu olmasına nazaran: davacının belirlenen 9 aylık tıbbi şifa süresinde —- geçici iş göremezlik zararı oluştuğu;—- nazaran, bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının da bulunmadığı; ancak geçici iş göremezlik zararının poliçenin tedavi giderleri teminatına dahil olduğu; davalı ——- yönünden düzenlenen feragatname ve ayrıca davadan feragat dilekçesi içeriği dikkate alındığında hem geçici iş göremezlik hem de sürekli iş göremezlik teminatları limitine kadar olan kısmından işletenin müteselsil sorumlu sıfatıyla kurtulduğu, hal böyle olunca, işletenden bu tutarın istenip istenemeyeceğinin nihai takdirinin mahkememize ait olduğu ancak raporda tanıtılan —fiili ödeme miktarı kadar sorumluluktan kurtulacağı esası benimsenmekle, aşağıda ödemenin sürekli iş göremezlik zararından düşülmesi nedeniyle davalı sürücünün hesaplanan geçici iş göremezlik zararından sorumluluğunun devam ettiği; davacının çalışma gücünde %8 eksilme meydana gelmesi sebebiyle uğradığı sürekli iş göremezlik zararının — hesaplandığı ancak yargılama sırasında——-karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararının 18.441,77 TL olduğu; ilgili bölümde açıklanan nedenlerle, bu zarar kalemiyle başkaca mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bu aşamada bulunmadığı; tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere, hesaplamaya dayalı kanaatlerini bildirmiştir.
Davacı vekilince dava ıslah edilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan tüm delillere göre;
Davacının sevk ve idaresinde ki—- sayılı —– davalı ——- sahibi, davalı ——– — poliçesi kapsamında güvence altında bulunan ve davalı —— sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığı, İş bu dava trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası olup, uyuşmazlığın trafik kazasında kimin ne oranda kusurlu olduğu, davalı sürücünün kusurunun bulunması halinde, kaza anında yürürlükte bulunan —— göre sürekli ve geçici iş göremezlik oranının ne olduğu, davacının talep edebileceği maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Kusur yönüyle yapılan yargılama da; Makine Mühendisi —-tarihli kök ve 11/06/2019 tarihli ek raporda davacının %60 oranında davalı sürücü ——— %40 oranda kusurlu olduğu, İtiraz üzerine—raporuna göre davalı sürücü ——- yüzde yüz kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, Makine mühendisi ve — alınan raporun çelişkili olması sebebiyle bu kez — tarihli rapora göre davalı sürücü ——-yüzde yüz kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, Makine mühendisi tarafından hazırlanan rapora itibar edilmemiş olup, gerek —alınan gereksi — alınan rapor ve verilerine itibar edilmiş trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü ——– sağ tarafından gelen motosikleti kontrol edip sağa dönüşü başlamadan önce yolun en sağına geçmesi gerekirken bu kurala uymadığı için trafik kazasına sebep olması nedeniyle yüzde yüz kusurludur, davacı kusursuzdur. Davalı ——– KTK 85. Maddesi ğereğince davalı sürücü —- oluşan zarardan müşterek müteselsilen sorumludur.
Maluliyet yönüyle yapılan yargılama da; kazanın 25/06/2013 tarihinde meydana geldiği, bu tarihte Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükte olduğu,— bu yönetmeliğe uygun davacının trafik kazası sebebiyle maluliyet raporu alındığı, alınan rapora göre davacının yüzde sekiz oranında meslekte kazanma gücünde eksilme meydana geldiği ve iyileşme süresinin dokuz aya kadar uzayabileceği bildirilmiş bu rapor mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Hesap yönüyle yapılan yargılama da; ——– iptali doğrultusunda— tablosuna esas alınmasının gerektiği bu hesaplamaya göre rapor alındığı, davacı her ne kadar— arasında —- bulunan —— Hastanesinde uzman doktor olarak görev yaptığını iddia etmiş ise —– adli makamlarınca istinabe yapılmış ancak yargılamanın geldiği aşama, yargılamada hedef süre, nazara alınarak bi ara karardan rücu edildiği, yine karar verilene kadar adli makamdan herhangi bir sonuç alınamadığı, keza davacının bu iddiasını ispatının davacı tarafta olduğu bu iddiasını ispat edemediği, davacının ——- yılına ilişkin doktorluk mesleğine bağlı serbest meslek kazanç bildirimi sunduğu, buna göre net ortalama kazancının 6.281,92 TL olduğu, ——- yılına ilişkin olarak gelir vergisi beyannamesinde aylık ortalama kazancının 2.351,58 olduğu,——– çalıştığı dönem 7.054,75 TL olarak hesaplandığı bu miktara itibar edildiği, — tarihinde —- yarı ise 3.252,14 TL net kazancı ücret bordrolarından anlaşıldığı, yine —- hastanesinde—- bu itibarla —tazminatı kapsamında rapor tarihi itibariyle cari asgari ücret net tutarı alınarak hesap yapılmıştır. Davalı —— limiti kapsamında ödeme yapmış diğer davalılar bu miktar yönüyle sorumluluktan kurtulmuştur. Bu miktarın tenzili sonrası davacının —hariç diğer davalılardan 58.724,39 TL geçici iş göremezlik, — sürekli iş göremezlik zararı meydana gelmiştir. Davalı ——Yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Diğer davalılar yönünden maddi tazminat davasının kabulüne,
Mahkememizce manevi tazminata tarafların sosyo-ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, davalı sürücünün kusurundaki yoğunluk nazara alınarak; ayrıca manevi tazminatın bir cezalandırma aracı olmadığı fakat ölüm ve yaralanma sebebiyle tarafların uğradıkları üzüntü ve azabı da bir miktar telafi edici niteliği dikkate alınmak suretiyle belirlenmiş, manevi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı yan her ne kadar avans faizi talep etmişse de, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin davalarda her iki tarafında tacir olmadığı nazara alınarak mahkememizce yasal faize hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı—— yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Diğer davalılar yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının KABULÜNE,
3-Davalı —- yaptığı ödeme düşülerek 18.441,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 58.724,39 TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 77.166,16 TL’nin kaza tarihi olan 25/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
4-20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——– alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.637,42 TL harçtan peşin alınan 204,93 TL peşin harç ile 126,95 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 331,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.305,54 TL harcın davalılar ——- tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 204,93 TL peşin harç ile 126,95 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 359,58 TL harcın davalılar — alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 4.750,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 576,40 TL, — tercüme giderleri olmak üzere toplam 6.450,90 TL yargılama giderinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı—- tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı——-yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden 12.346,59 TL vekalet ücretinin davalılar ——-alınarak davacıya verilmesine,
11-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden — vekalet ücretinin davalılar ——- alınarak davacıya verilmesine,
12-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalılar —– yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.