Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/248 E. 2018/192 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2015/248 Esas
KARAR NO : 2018/192

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesiyle sigortalı …… plakalı traktörün sürücü …. sevk ve idaresinde iken 31/08/2008 tarihinde yaya olan müvekkili …….. çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin yaralandığını, geçirdiği kaza neticesinde sürekli sakat kaldığını, kazadan sonra müvekkilinin uzun süre tedavi görerek aylarca hastanede kaldığını, tedavi süresi boyunca çalışamadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili için 1.000,00 TL. Sürekli sakatlık tazminatının davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın ……. tarihindemeydana geldiğini ve bu tarih itibari ile davacı tarafından zararın bilindiğini, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi nezdinde ……. adına kayıtlı …… plakalı araç için düzenlenen zorunlu trafik sigortası poliçesi bulunduğunu, müvekkilinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, ……. tanzim tarihli kaza tespit tutanağında davacının müvekkili şirket sigortalısı traktörün römorkunda yolcu olarak bulunduğunu, davacı yolcunun dengesini kaybederek römorktan düştüğünü, elektrik direği ile römorku arasına sıkıştığı olayla ilgili bir kusuru oranına varılmadığının tespit edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olacağından trafik kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere müvekkili şirketin sigortalasının bir kusururun olmadığını, davacılar tarafından talep edilen tazminatın tarfik sigortası teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın esasına geçilmesi halinde davanın essatan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 26/02/2018 tarihli dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı aleyhine açılmış olan dosyada davalı tarafla haricen anlaşılmış olup davadan feragat ettiklerini, işbu dava nedeniyle herhangi bir harç, tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 27/02/2018 tarihli dilekçesinde; tarafların haricen sulh oldukları için davacının davasından feragat ettiğini, davacının feragatini kabul ettiklerini, karşı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirterek davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/02/2018 tarihli duruşmada; feragat ettiklerini, feragatleri doğrultusunda karar verilmesini, karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre ; davacı vekilinin 27/02/2018 tarihli dilekçesinde ve 28/02/2018 tarihli durşumadaki beyanına göre davadan feragat ettiğini beyan etmiş olduğundan ve vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunduğundan, feragat beyanı ve vekaletnamedeki yetkiye göre feragat sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Harçlar kanununa göre peşin alınan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.