Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/151 E. 2020/507 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/151 Esas
KARAR NO : 2020/507
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2015
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıların davalı ile ———— binasının işçiliğinin yapımı ile ilgili taşeronluk sözleşmesi yaptıklarını, müvekkillerinin taşeronluk sözleşmesine göre iş bu binanın kaba işçiliğini —– tarihinde teslim ettiklerini, müvekkilinin işçilik karşılığı kalan —- seri nolu ——-tarihli faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davalının faturayı ödemediğini, bunun üzerine davalının ————tarihli ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davalının bu ihtarların sonucunda da ödeme yapmadığını, tüm şifai başvurular ve ihtarlardan sonuç alınamayınca davalı aleyhine———nolu dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak bu takibe itiraz ettiğini belirterek ————– esas sayılı icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; işveren ——————- müvekkil şirket arasında imzalanan———– ilişkin sözleşme gereği müvekkil ile davacılar arasında ilgi projede yer alan kaba işlerin yapımı ile ilgili sözleşme bulunduğunu, bu sözleşmesinin 5.11.1. maddesi gereğince davacılar tarafından şantiye şef—-ödenmesi gereken — ücretin ödenmediği tespit edildiğini ve söz konusu ücretin müvekkil şirket tarafından ödendiğini, bir diğer durum olarak işveren —————— davacılar tarafından eksik, hatalı ve kusurlu ifa edilmiş bulunan işlere ilişkin olarak müvekkil şirketten——–kesintisi yaptığını, görüldüğü üzere müvekkil şirketin icra takibinde sözü edildiği şekilde davacılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, hatta ilgili şahıslardan alacağının bulunduğunu, bu hususun müvekkili şirketin davacı taraflara noter aracılığıyla göndermiş olduğu —– yevmiye numaralı. ——– yevmiye numaralı,———- yevmiye numaralı. —— yevmiye numaralı ve —————- yevmiye numaralı ihtarnameler ile de bildirildiğini ve ihtar edildiğini, müvekkili şirketin davacı taraflara herhangi bir borcu bulunmadığından davacılar tarafından ikame edilen işbu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini belirterek işbu davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen ———sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından——— bedelli faturaya dayalı alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından yasal süresi içinde takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın,——– sayılı takip dosyasında vaki itirazdaki haklılık durumunda ve böylece davacının————– no.lu faturadan kaynaklanan alacağının ve işlemiş faiz alacağının olup olmadığı, şantiye şefi ——verildiği sanılan———— ücretten kimin sorumlu olduğu, davacıların sözleşmeden kaynaklanan edimini sözleşme, mevzuat ve fen ilmine göre ifa edip etmediği” noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; Davacının yanında kalıp ustası olarak çalıştığını, davalının yüklenicisi olduğu ———-inşaatta kalıp ustası olarak çalıştığını, davacıların davalıdan bu inşaatın kaba işciliğini taşeron olarak aldıklarını, işin tamamını yapıp davalı tarafa teslim ettiklerini, ancak davacının alacağını alıp almadığı hususunda bir bilgisinin olmadığını, ancak alacağının alamadığını davacıdan duyduğunu, dava konusu inşaatın davalı tarafça teslim edilip edilmediği, binanın natamam bir şekilde bulunup bulunmadığı hususlarında bir bilgisinin olmadığını, bilgisinin davacının üzerine almış olduğu işleri yapıp bitirdiği konusunda olduğunu, davacının davalıdan alacağını 5-6 ay geç ödeneceğini söyleyerek kendi alacağını da geç ödendiğini, davacının alacağını alıp almadığı konusunda bir bilgisinin olmadığını bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; …’ün yanında—– yıllarında demir işinde çalıştığını,——–işinde çalıştığını, bu yüzden taraflar arasındaki ilişkiyi bildiğini, ——– binasının kaba işinin ne zaman bittiğini bilmediğini, yaklaşık olarak ——–yılında demir işini kendilerinin bitirdiğini, demir işinin bitimi itibariyle kaba işin de bittiğini, inşaatın kaba işçiliğinin kendisinin demir işini bitirmesi ile bittiğini, parayı ödeyen davalı —–olduğunu, hatta iki üç çek de kendisine verdiğini, şantiye şefi——–kişiyi de hatırladığını, —-elemanı olarak çalıştığını, davacı ——— yapılan işin eksik veya hatalı yapıldığına dair herhangi birşey söylenmediğini, aynı zamanda ——- de herhangi bir kesinti yapılıp yapılmadığını bilmediğini, hatta—– tarafından bu işten kaynaklı —— alacağı olduğunu, bildiğim kadarıyla— arasında ———— ofis binasının yapımı nedeniyle alacağı bulunduğunu, kendi alacağının da bu paranın içerisinde olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ve davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi heyetine yerinde inceleme yetkisi verilmesine dair ara karar oluşturulduğu ancak davacı tarafça defterlerin incelemeye hazır edilmediği ve bu nedenle bilirkişi heyetince raporun düzenlenemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; tarafların tacir oldukları, ticari ilişki kapsamında davacının davalıya ödenmek üzere ——– tarihli faturaya gönderdiği, davalının bu faturaya ödemediği, davacının alacağını alabilmek üzere———— dosyasında davalı hakkında takibe başladığı, süresi içerisinde davalının takibe itiraz ettiği, davacının davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına ilişkin olduğu, davacının yargılama sırasında ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, ancak davacının verilen sürede defterleri sunmadığı, davacı asilin alınan beyanında defterlerin muhasebeciye verdiğini, muhasebecinin defterleri kaybetmesi nedeniyle defterlerini ibraz edemediğini beyan ettiği, yine davacının sadece davalının ticari defterlerine dayanmadığı, alacak miktarı nazara alınarak tanık ile ispatı mümkün olmadığı, bu haliyle davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davacının davasının reddine, davacının aleyhine talep edilen kötü niyet tazminat talebinin şartlarınnın oluşması nedeniyle %20 kötü niyet tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Her ne kadar hüküm kısmında icra inkar tazminatı denilmiş ise de bu tazminatın kötü niyet tazminatı olduğu belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Asıl alacak olan ———-oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL. harcın peşin alınan 834,94 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 780,54 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ile davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.27/10/2020