Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1265 E. 2018/154 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1265 Esas
KARAR NO : 2018/154

DAVA : İtirazın İptali (Üstlenilen Ödemenin İadesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Üstlenilen Ödemenin İadesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE :Mahkememizin …..esas ……. Karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların mirasçısı oldukları muris……… arasında 30/07/2008 tarihli sözleşme ve tadilleri, 16/02/2010 tarihli sözleşme ve tadillerinin akdedildiğini, bu sözleşmeler gereği borçllar tarafındn bir takım yükümlülüklerin yerine getireleceğinin taahhüt edildiğini, bu yükümlülüklerin ifası sırasında davalılarca nakdi sıkıntılar yaşandığından yapılması gereken ödemelerin daha sonra kendilerine rücu edilmesi kaydı ile müvekkili tarafından yapılmasının talep edildiğini, müvekkili tarafından davalılar adına bir takım ödeme ve harcamalar yapıldığını, ancak davalıların bunları müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine İst. And. ……… Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile 422.578,96 TL ve 28.075,95 USD tutarında ilamsız takip başlattıklarını, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, asıl borçlu ……. nin müvekkilinin kendileri yerine yaptıkları ödeme ve harcamalardan sorumlu olduklarını 04/05/2010 tarihli yazı ile kabul ettiğini, diğer borçluların ……. sıfatı ile sorumlu olduklarını, alacaklarının tüm borçlulardan müştereken ve mütesilsilen tahsilini talep ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamı ile kötü niyetle takibe itiraz davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmede ihtilaf halinde “tahkim” yoluna gidileceği belirtilmiş olduğundan tahkim itirazında bulunduklarını, teminat gerektiğinden takibe itiraz ettiklerini belirterek davanın reddi ile davacının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce davanın hukuki niteliği itibarı ile İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu değerlendirilerek;
İst. And…….İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalılardan, 30/07/2008 tarihli ve 16/02/2010 tarihli sözleşmeler ve 04/05/2010 tarihli yazı tahtında, borçlular adına davacı tarafından yapılan ve iadesi Beşiktaş……. Noterliğinin…… tarih ve…….. yevmiye no’ lu ihtar ile de talep edilen ödemelerin/harcamalar toplamı olan 471.323,59 TL + 30.477,41 USD alacağın tahsili için ilamsız genel haciz yolu ile 11/01/2013 tarihinde icra takibi başlattığı, gönderilen ör…. ödeme emrine bir kısım davalı şahısların borca ve ferilerine itiraz ettiği, davalı şirketler ile davalı …’ nin ise tahkim şartı, teminat şartını ileri sürerek ve borçlu bulunmadıklarından bahisle borca ve ferilerine itiraz ettikleri, takibin itirazları nedeniyle durduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyada mübrez 30/07/2008 ve 16/02/2010 tarihli sözleşmelerde taraflar arasında sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlılarda ……a ki tahkimin münhasır yargı yetkisinin kabul edildiği ihtilafsızdır.
Davaya dayanak olan icra takibinde talep edilen alacakların dayanaklarının yukarıda özetlendiği üzere söz konusu sözleşmeler ve 04/05/2010 tarihli yazının gösterildiği, takibe konu alacağın anılan sözleşmelerin ifasından kaynaklandığı açıkça anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi davalılara 7-8/06/2013 tarihlerinde tebliğ edildiği, davalılar vekillerinin 19/06/2013 tarihinde İst. …… ATM aracılığı ile cevap dilekçesi vererek tahkim şartını ileri sürüp mahkememiz yetkisine süresinde itiraz ettiği sabittir.
Bir kısım davalılar icra takibine itirazlarında tahkim şartını ileri sürmüşler bir kısmı da tahkim şartını ileri sürmemişlerdir. Ancak bu durum sonuca etkin değildir. Zira itirazın iptali davası genel esaslara göre görülen dava olduğundan davalılar icra takibine itirazları ile bağlı değildir, ancak davacı icra takibinde ki alacağın dayanağına ilişkin belge ve iddialarla bağlıdır. Açıklanan nedenlerle davacının aksi yöndeki iddiaları kabul edilmemiştir.
Davalı taraf, davacının yabancı olduğunu ileri sürerek teminat yatırması gerektiğini ileri sürmüş ise de aynı iddianın icra takibi sırasında şikayet olarak ileri sürüldüğü, İst. And … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 15/03/2013 gün ve ……… E. ve K. sayılı ilamı ile ……. ve Türkiye arasında ikili anlaşma bulunduğundan davacının teminat yatırma zorunluluğunun bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Bahsedilen kararda ki gerekçe mahkememizce de benimsendiğinden davalının teminat itirazı kabul görmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmelerde yabancılık unsuru mevcuttur ve taraflar arsındaki uyuşmazlık kamu düzenine ilişkin değildir. Tahkim şartı ilk itiraz olarak süresinde usulüne uygun olarak ileri sürülmüştür. HMK’ nın 116/b maddesinde tahkimin ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği düzenlendiği gibi 4686 sayılı Milletler Arası Tahkim Kanunu 5. Maddesindeki özel düzenleme ile “tahkim anlaşmasının konusunu oluşturan uyuşmazlıkta, dava açıldığı taktirde tahkim itirazında bulunabileceği ve HMK’ nın ilk itirazlara ilişkin hükümlerine tabii olduğu, tahkim itirazının kabulü halinde mahkemenin davayı usulden reddedeceği” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda açıklanan nedenlerle süresinde ve usulüne uygun tahkim ilk itirazı ileri sürüldüğünden ve gerekli koşulları bulunduğundan tahkim itirazı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dava usulden reddedilip esasa ilişkin karar verilmediğinden davalı yararına tazminata hükmedilmemiştir.
Mahkememiz kararı, davacı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞ, Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin…… Esas – …… Karar sayılı dosyası ile davanın “taraflar arasında imzalanan şirket hisse satım sözleşmesi ile sulh sözleşmesi hükümleri gereği davalıların üstlendiği bir kısım ek izin ve sözleşmelerin yapılması, devri, vergi borçlarının karşılanması gibi bir kısım edimlerin nakli sıkıntıların yaşanması suretiyle yerine getirilemediği, davalı tarafça yapılması gereken ödemelerin daha sonra kendilerine rücu edilmesi kaydıyla davacı tarafından yapılmasının istendiği, bu suretle davacı tarafından davalılar adına ödeme ve harcamalar yapıldığı; iş bu davanında davacı tarafından üstlenilen ve ödenen davalılara ait harcamaların tahsil amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali davası olduğu; üstlenilen borç ve dava edilen alacakların, taraflar arasındaki sözleşmelerden değil, sonradan ortaya çıkan borca ilişkin olup; sözleşmelerden ayrı bağımsız bir borcu üstlenme söz konusudur; bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde yer alan tahkim şartı dava konusu uyuşmazlıklarla ilgili değildir. ” gerekçesiyle hükmümüz bozulmuş;
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş,
Davalı tarafça yapılması gerekip de; davalıların talebi ile ve onların o anda maddi durumu el vermediği için davacı yanca “rücu şartı ile ” gerçekleştirilen ve takibe konmakta haklı olunan miktarın tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmış;
18/12/2017 tarihli bilirkişi raporu hesaplama şekli ve gerekçeleri ile kabule şayan bulunmuş;
Bu raporda nazara alınmak suretiyle davacının icra takibine konu ettiği Türk parasına konu asıl alacağın 416.499,36 TL olduğu, buna icra takibine kadar işlemiş faizinin 45.906,21 TL olduğu, böylece Türk parası için yapılan takibin toplam 462.405,57 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle devamına karar vermek; icra takibinde yabancı para ile ilgili takip talebinin ise, 28.075,90 USD alacak ve buna 2.266,46 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.342,39 USD üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden 3095 sayılı yasanın 4/A hükmü gereğince belirlenen faiz oranı ile tahsili şeklinde devamına ( elbette icra müdürlüğü tarafından tahsil tarihinde USD’nin TL’ye çevrilmesi suretiyle ) karar vermek gerekmiş; alacak likit bulunduğundan takip tarihindeki yabancı para alacağından asıl alacak TL’ye çevrilmek suretiyle asıl alacaklar toplamı üzerinden de icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Hükümde, söz konusu takibe konu alacaktan sadece davalı … AŞ sorumlu tutulmuştur. Zira, taraflar arasında yapılan ve davacının dayandığı ibra sözleşmesinde, davalıların ödemesi gerektiği ancak davacıların ödeyip bilahare kendisine verilecek olan söz konusu ödemelerin sadece ……. tarafından ödeneceği kararlaştırılmış; bu hususun açıkça kararlaştırıldığı sözleşmeyi davacı da imzalamıştır. Bu sözleşme ile, davacı tarafından ödenip icra takibine konu edilen alacağın artık ancak davalı … AŞ’den tahsilinin talep edilebileceği, diğer davalılar yönünden bu sözleşme gereğince ödeme yükümlülüğünün sona erdiği hususu dikkate alınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVALILARDAN ……. DIŞINDA KALAN DAVALILARA YÖNELİK İTİRAZIN İPTALİ TALEBİNİN USUMETTEN REDDİNE,
Davalı … AŞ yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
Bu davalının İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün ………sayılı dosyasına yatığı itirazın kısmen İPTALİ ile;
Takibin 416.499,36 TL asıl alacak, buna ilişkin 45.906,21 TL işlemiş faiz olmak üzere Türk parası için yapılan iş bu takibin toplam 462.405,57 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde bildirilen faiz oranı ile faiz uygulanmak suretiyle; takibin yabancı para ile ilgili kısmının ise 28.075,90 USD alacak ve buna 2.266,46 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.342,39 USD üzerinden ve sadece asıl alacağa takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a hükmü gereğince belirlenen faiz oranı ile tahsili şeklinde DEVAMINA,
469.574,13 TL üzerindne %20 icra inkar tazminatının davalı … AŞ’den alınıp, davacılara verilmesine,
Davalı yanın kötü niyetli takip tazminatı talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 34.940,95 TL harçtan peşin olarak alınan 5.486,60 TL harcın mahsubu ile eksik 29.454,35 TL harcın davalı … AŞ’den alınarak, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 5.510,90 TL başvuru harcı ve peşin ilan harcının toplamı ile 6 davetiye gideri 49,00 TL’nin ( hakkındaki dava husumetten reddedilen davalılar için yapılan tebligat ve masraflar katılmaksızın ) ve bilirkişi inceleme ücreti 1.500,00 TL’nin toplamı olan 7.059,90 TL yargılama giderinin davalı … AŞ’den alınarak, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansı olursa talebi halinde davacıya iadesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 34.410,00 TL nispi vekalet ücreti taktirine, davalı … AŞ’den alınarak, davacıya verilmesine,
Haklarındaki dava husumetten reddedilen şahıslar aleyhine müteselsil sorumluluğa ilişkin talep bulunduğundan AAÜT 3. Madde gereğince tek bir vekalet ücreti taktiri ile 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp, bu davalılara paylaştırılmasına,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olarak ve oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.