Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1260 E. 2018/1307 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1260 Esas
KARAR NO : 2018/1307
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili firmanın —-yılında tekstil firması olarak—– kurulduğunu; —- küresel kriz esnasında iş konusunu ve unvanını değiştirerek inşaat sektöründe aliminyum —- doğrama, dış cephe kaplama alanlarında faaliyet göstermeye başladığını; —- yılları arasında piyasada önemli bir yere geldiğini, sektörün önde gelen firmaları ile iş yapmaya başladığını,———– İnşaat gibi firmalarla projeler yürüttüğünü; ancak 2014 ve 2015 yıllarında inşaat sektöründe meydana gelen olumsuzluklar nedeniyle firmanın dış kaynak ihtiyacının arttığını; bu olumsuzluklar ve hak ediş tahsilatlarında yaşanan güçlükler nedeniyle davacı şirketinde bankalardan finansman kullanmak zorunda kaldığını; 2013 ve 2014 yıllarında 0 olan finansman giderinin son zamanda 550.862,19 TL’ye ulaştığını, şirketin borca batık hale geldiğini ancak iyileştirme projesi ile borca batıklıktan kurtulabileceğini belirterek; bu durumun alacaklılarında lehine olacağını, İİK’nun 179 vd. Maddeleri uyarınca davacı şirketin iflasının ertelenmesine ve dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla davacı şirkete kayyım atanmasını, şirket aleyhine açılmış ve açılacak icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, şirketin mal varlığını koruması için gerekli diğer yasal tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce görülmekte olan dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nun 376/3 ve 377. Maddeleri ile İİK’nun 179 vd. Maddeleri uyarınca davacı şirketin iflasının ertelenmesine ilişkindir.
Davacı şirkete ait———- Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil dosyası celp edilmiş olup, davacı şirketin faaliyet merkezinin mahkememizin yargı sahası içinde olan —- ilçesinde olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce yöntemine uygun ilanlar yaptırılmış; davaya müdahil olan ve davacı şirketten alcaklı bulunan asli müdahiller; alacaklarının ödenmediğini, işletme projesinin samimi olmadığını, iflasın ertelenmesinde alacaklıların faydasınında bulunmadığını savunarak davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkememizce yöntemine uygun duruşma açılmış, taraf kanıtları toplanmış, uyuşmazlık konuları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
TTK’nun 376/3 ve İİK’nun 179 vd. Maddeleri uyarınca şirketin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği taktirde şirketin yönetim kurulunun bu durumu derhal mahkemeye bildirmesi zorunludur. Bu durumda şirketin doğrudan iflasına karar verilir. Ancak, idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekili, müvekkili şirketin borca batık olduğunu, ancak iyileştirme projesi sunarak iflasın ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuruya pılması konusunda yönetim kurulu kararıda mahkememize ibraz edilmiştir.
Mahkememizce, iflas erteleme talebi İİK’nun 166. Maddesi uyarınca usulen ilan edilmiş, davacı vekili tarafından iflas avansı yatırılmıştır.
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için ilk koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerinin aktiflerinden fazla olması gerekmektedir. TTK’nun 376/3 maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili sunduğu ara bilançoyu bu şekilde hazırladığını beyan etmiş; mahkememizce de davacı şirketin aktifinde yer alan stok ve demirbaşların uzman bilirkişi eli ile incelenmesi itibariyle piyasa değerleri araştırılmış, teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Bu rapora göre aktiflerin piyasa değerlerine göre borca batıklık hali ve iyileştirme projesinin gerçekçi olup olmadığının denetlenmesi amacıyla davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilen uzman bilirkişi kurulu eli ile de inceleme yapılmış, bilirkişi heyeti raporunda; davacı şirketin borca batık halde bulunduğunu tespit etmiştir.
İflas erteleme kararı verilebilmesi için ikinci koşul ise şirketin borca kurtulmasının olanaklı kılan ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesinin mevcudiyetidir. Davacı vekili, dava dilekçesine ekli olarak iyileştirme projesini sunmuş olup, mahkememizce HMK’nun 389 ve İİK’nun 179/a-b maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmiş, tedbir kararı ile birlikte davacı şirkete kayyımlar atanmıştır. Kayyımlar birer aylık periyotlarla şirketin işleyişi hakkında raporlar sunmuş; gerek bilirkişi raporunda gerek kayyım raporlarında açıklandığı üzere, davacı şirketin sunulan iyileştirme projesinin mahkememizce nasıl uygulandığı izlenmiştir.
Yapılan incelemede, kayyım raporlarında davacı şirketin şirketi borca batıklıktan çıkarcak nakit akışı sağlayamadığı, kayyım heyetine yeni iş bağlantısı ile ilgili herhangi bir sözleşme ya da sözleşmeye dayalı bir nakit akışı bildirilemediği; bu nedenle şirketin borca batıklıktan çıkıp, tekrar ayağa kalkabilmesi için iyileştirme projesinde ön görülen sermaye artırımının somut verilerle gerçekleşmesinin olanaksız görüldüğü; dosyaya sunulmuş olan ortaklık kararının mevcut olmadığı sadece bu hususun vaad edildiği; bilirkişi kurulunca hesaplanan net işletme sermaye ihtiyacının 5.439.431,15 TL olduğu; bunun eksi işletme sermayesi ihtiyacı olduğu, şirketin borca batıklık tutarının 5.445.885,01 TL olduğu; şirketin sermaye ihtiyacının borca batıklık tutarının bir miktar gerisinde olduğu; 215.000,00 TL tutarındaki sermaye artışının ise bu rakamlar karşısında son derece yetersiz olduğunu; erteleme talep eden şirketin iyileşme ihtimali bulunmadığını, karardan önceki 5. Kayyım raporunda ( 10/09/2018 tarihli ) açıkça ifade etmişlerdir.
Borca batıklık bilirkişilerinden alınan rapor ve 19/06/2018 tarihli ek raporda ise, şirketin -5.439.431,15 TL tutarında borca batık olduğunu; sunulan revize iyileştirme projesinin davacı şirketin durumuna ve piyasa koşullarına uygun somut, samimi ve gerçekçi tedbirleri içermediği; davacı şirketin iyileştirme projesini bir bütün olarak değerlendirilmesi halinde gerçekleştirilebilir bir iyileştirme projesi olarak mütalaa edemeyeceklerini; mevcut iyileştirme şartlarında ve bilimsel değerlendirmeler ışığında davacı şirketin iyileşme ümidinin bulunmadığını tespit etmiştir.
Gerek kayyımlar tarafından gerekse borca batıklık bilirkişileri tarafından verilen rapor ve mütalaalardan, iflas erteleme için ikinci şart olan borca batıklıktan kurtulmasını olanaklı kılan ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesinin kalmadığı / bulunmadığı belirlenmiş olup; bu nedenle iflas erteleme talebinin kabulüne karar verilememiş, yasa gereğince davacı şirketin iflasına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacı şirketin iflas erteleme talebinin REDDİNE,
—– Tic. Sic. De —– sicil nosu ile kayıtlı olan ve——— adresinde bulunan davacı ——— 20/12/2018 günü saat : 13:51 itibarı ile İcra İflas Kanunu 179/4 md. Gereğince İFLASINA,
İflas kararının derhal iflas md. Olan İst. And. 3. İflas Md. Ne bildirilmesine,
İflas Müdürlüğünce işbu kararın ilan ettirilmesine,
Davacı şirket için dosyaya yatırılan iflas avansının yazı işleri müdürünce iflas müdürlüğüne aktarılmasına, avansın yetmemesi halinde HMK 325 md. Uyarınca işlem masraflarının resmi ödenektenkarşılanmak sureti ile gerçekleştirilmesine, o vakit iflas tasfiyesi sırasında resmi ödenekten yapılan masrafların nazara alınmasına,
Mahkememizce verilen 30/12/2015 tarihli iht. Tedbir kararının KALDIRILMASINA,
İflas kararının masrafı peşin yatırılan posta giderinden karşılanarak İİK 164. Md. Uyarınca taraflara resen tebliğine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken maktu harçtan 8,20 TL eksik harcın davacı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
Davanın niteliği gereği yapmış bulunduğu tüm yargılama giderlerinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına,
Müdahiller lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair karar, huzurdaki Vakıflarbankasının yüzüne karşı, Asli Müdahillerden ———–. Vekilinin mazeretli kabul edilerek, diğer tarafların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. oybirliği ile karar verildi.20/12/2018