Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1258 E. 2018/1296 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1258 Esas
KARAR NO : 2018/1296

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2015
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili 16.11.2015 öğle saatlerinde ———— çalışmakta olduğu işyerine gitmek üzere ——- üzerinden eski — —- Caddesi istikametine ruhsat kayıtları müvekkili adına olan ——– plakalı—- marka motorsikleti ile sağ şeritten ortalama 40 Km hızla seyir halinde ilerlerken karşı şeritten —– plakalı —————— marka minibüs sürücüsü ——— aracını müvekkili—————- — — İstanbul önüne kırarak kazaya sebebiyet verdiğini, Kaza sırasında müvekkilinin kask ve koruma motorcu montu da üzerinde olup kaza, müvekkili nizami şekilde sağ şeritte ilerlerken ve hızı çok düşük iken vuku bulduğunu,————- kontrolsüz ve dikkatsiz bir şekilde müvekkili motorsikletinin önüne kırarak müvekkilinin önünden dönüş alarak müvekkili sağındaki yola katılmaya çalıştığını, Müvekkilinin 1993 doğumlu olup ailesi ile yaşadığını, Söz konusu kaza öncesi ———–firmasında, —————-AVM içerisinde yer alan ———— mağazasında çalışmakta olup maaş+prim usulü ile kazancını sağladığını, Ancak geçirmiş olduğu işbu kaza sebebiyle kaza tarihi sonrasında aylık net 2.000,00 TL kazanç kaybına uğradığını, Müvekkili kaza sonrasında ambulans üe götürüldüğü —————– Hastanesi’nde sol ayağının iki yerden kırıldığını öğrenmiş ve kaza günü ayağı alçıya alınmış olup ertesi gün platin takılması için ameliyata alındığını, Müvekkilinin ayağında kaza sebebiyle platin bulunmakta olup hastane tarafından düzenlenmiş adına geçici iş göremezlik raporlarının mevcut olduğunu, Müvekkilinin kaza sebebiyle işine devam edememekte kazanç kaybı yaşadığını belirterek Öncelikle işbu dava dilekçelerinin kabulünü, daha sonradan arttırma haklarını saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin tedavi gideri için kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 3.000,00 TL tedavi giderinin ilgilisi davalılardan tahsiline; müvekkilinin kaza sebebiyle mahrum kaldığı kazanç kaybının daha sonradan arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile şimdilik 2.000,00 TL olarak ilgilisi davalılardan tahsiline; davaya konu kaza sebebiyle müvekkilinin duyduğu üzüntü ve elem karşılığı 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ——————- müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu delil listesi ve eklerinin tebliğ edilmediğini, Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; Davaya konu —————— plaka sayılı araç müvekkil ———-nezdinde ———– numaralı Sigortası ile 22.05.2015-22.05.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğumuz poliçe limiti (Sakatlanma Kişi Başına -290.000,00- TL ile sınırlı olduğunu, Poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre,(resmi gazete 30 mart ——) kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12 ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerektiğini, bu nedenledavacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının geçici iş göremezlik giderlerinden ve hem geçici hem kalıcı iş göremezlik dönemlerine ait tedavi ile bakıcı giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, sigorta şirketlerinin prim aktarımı yapmama insiyatifi bulunmamakta olup aksi düzenlenmediğini, Dolayısıyla KTK 98. Maddesi ve 6111 sayılı yasanın geçici 1. Maddesi kapsamında müvekkil şirketin tedavi giderleri bakımından sorumluluğu bulunmadığını, 6111 sayılı kanun ile müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sona erdiğini, ancak; sosyal güvenlik kurumu’ndan talep edilemeyecek bir tedavi gideri zararının mevcut olması halinde; talep, haksız fiil sorumlularına yöneltilebileceğini açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddini, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri (tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri) sağlık uygulama tebliği (—————–) kapsamında kurumlarınca karşılanmakta olup, iş göremezlik, maddi-manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi kurumlarınca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluklarının devam ettiğini, müvekkili kuruma herhangi bir başvurunun bulunup bulunmadığına ilişkin bir bilgi bulunmadığını belirterek görev itirazlarının kabulü ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine, dava dosyasının görevli İstanbul İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan olayla ilgisi davacı tarafın iddia ettiği gibi olmadığını, davalı tarafın olay sonrası ifadesinden de suçunun olmadığının açıkça anlaşılacağını, Olayın oluş şeklinin davalı tarafın olay sonrasında emniyet nezdinde vermiş olduğu ifadesinde ki gibi gerçekleştiğini, Ayrıca meydana gelen kaza ile ilgili davacı tarafın da tam anlamı ile kusurunun mevcut olduğunu, Davaeı taraf gerek kusur ve gerekse uğradığı zararlar yönünden ispat külfetine tabi olduğunu belirterek kusursuz olan tarafıma kazada davacı tarafın kusurlu olduğu ve taraflarının kusursuz olduğu ile zarar ispatının davacı tarafta olması ve bu hususun ispat edilmediği göz önünde bulundurularak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; olayın davacı tarafın iddia ettiği gibi olmadığını, davalı tarafın sadece araç maliki olması sıfatıyla sorumluluk yüklenmesinin hukuken hatalı olduğunu, olay esnasında aracın bütün sevk ve idaresi diğer davalı şoföre ait olduğunu, kaza ile ilgili davacı tarafın da tam anlamı ile kusurunun mevcut olduğunu, hastane masraflarının SGK tarafından karşılanmakta olduğunu, davacı tarafın ispat külfetine sahip olduğunu, kendi yönlerinden, kazada davacı tarafın kusurlu olduğu ve maliki olduğu aracın tüm sevk ve idaresinin diğer davalı sürücüde bulunduğu, diğer davalı sürücünün de olayda kusursuz bulunduğu ile zarar ispatının davacı tarafta olması ve hususun ispat edilmediği gözönünde bulundurularak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacının 16.11.2015 tarihinde geçirdiği yaralanmalı trafik kazası nedeniyle daha sonradan arttırma haklarını saklı kalmak kaydıyla davacının tedavi gideri için kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tedavi giderinin ilgilisi davalılardan tahsili; davacının kaza sebebiyle mahrum kaldığı kazanç kaybının daha sonradan arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile ilgilisi davalılardan tahsili; davaya konu kaza sebebiyle müvekkilinin duyduğu üzüntü ve elem karşılığı manevi tazminatın davalılardan ——–dan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizce davacı yanın ——‘dan talep edilen tedavi gideri ile davacı gerçek kişilerden talep ettiği manevi tazminat talebi dışındaki taleplerinden feragat ettiği, davanın 16/11/2015 tarihinde ————— plakalı aracın davacı yana çarpması sonucu yaralanmaya ilişkin 2918 sayılı yasanın 98 maddesi uyarınca tedavi gideri ile manevi tazminat talebine ilişkin olup tarafların kusuru, maluliyetin oranı zararın miktarı ve sorumluların uyuşmazlığı konusu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresinin tespit ve hesaplanması için ATK ve Üçüncü ihtisas dairesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 04/01/2018 tarihli raporunda, Mevcut belgelere göre; ——- doğumlu —————–16/11/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII(32a……….1)A %5 E cetveline göre %3.3(yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili davalarının maddi tazminat yönünden sigorta şirketi ile anlaşılmış olması nedeniyle bu yöndeki taktirin mahkemeye ait olduğunu bildirmekle ve davalılardan biri tarafından yapılan ödemenin müşterek ve mütesilsil borçlulardan tümünü sorumluluktan kurtaracağından davacının maddi tazminat talebinin davalı sigorta şirketi,———– hakkında feragat nedeni ile reddine,davalı Sigorta hakkında açılan davanın ise husumet nedeni ile reddi gerektiğianlaşılmıştır.,
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede Hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Olayda davacının ve davalı sürücünün kusur oranları da mahkememizce dikkate alınmış olup, bu açıklamalar itibarı ile Davacının, manevi tazminat talebinin KABULÜ ile takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ———- ve davalı işleten ——— dan kaza tarihi 16/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davacının maddi tazminat talebi hakkındaki talebinin davalı ————-hakkında davanın feragat nedeniyle, davalı ——– hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Kabule göre alınması gerekli 136,62 TL harçtan peşin alınan 119,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 17,07 TL harcın davalılar————- tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı ——– kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı —— tarifesi uyarınca davalı ———— yararına taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ————-‘ya ödenmesine,
4-Davacının, manevi tazminat talebinin KABULÜ ile 2.000,00 TL manevi tazminat davalı sürücü———- ve davalı işleten ———– dan kaza tarihi 16/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı vekili kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı ———– tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacının peşin yatırdığı 119,55 TL yargılama giderinin yargılama giderine katılmaksızın davalılar ———————– alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak tebligat, yazı gidiş dönüş, ATK ücreti ki cem’an 760,30 TL yargılama giderinin davalılar———————dan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı Sosyal Güvenlik kurumunun yaptığı 50,00 TL gider avansının davacıdan alınarak —————– ödenmesine,
9-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.