Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1176 E. 2023/609 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2015/1176 Esas
KARAR NO:2023/609
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/12/2015
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülen yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi —– yaya konumunda iken davalı —- sevk ve idaresindeki—– plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası yapmış olup bu kaza neticesinde vefat ettiğini, müvekkillerinin bu kaza neticesinde vefat eden —— eşi ve çocukları olduğunu, destek, birlikte yaşadığı kişilere ve yakınlarına sürekli ve düzenli olarak türlü yollardan ve türlü biçimlerde yardım eden, onlarla sürekli yardımlaşma ve dayanışma içinde bulunan, koruyup kollayan, eğer ölmeseydi ilerde yardım etmesi beklenen veya büyük bir olasılıkla yardım edecek olan kişi olduğunu, davalı sigorta şirketi kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan davalı —— kullanmış olduğu aracı sigortalayan firma olduğunu, dolayısıyla müvekkillerinin yoksun kalmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, davalı ——- kaza esnasında 1,37 promil alkollü bulunduğunu ve bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olmaktan hakkında hapis cezası uygulamasına hükmedildiğini, ayrıca, davalı sigorta şirketinden müvekkillerinin yapmış oldukları cenaze ve defin masraflarını talep ettiklerini, işbu kazadan sonra bu kaybın müvekkillerine vereceği acının ve ruhsal çöküntünün maddi karşılığı olamayacağı açıksa da müvekkillerinin acısını kısmen de olsa giderilmesi gerektiğini, bu kazadan sonra vefat eden ——- ileride ailesine destek olacağı göz önünde bulundurularak müvekkillerinin geçimini sağlaması ve hayatını idame ettirebilmesi için maddi ve manevi tazminatın ödenmesi gerektiğini belirterek açmış olduğumuz ölüm ve cismani zararlara ilişkin tazminat davamızın Kabulü ile vefat eden—– eşi müvekkili — ve çocukları —- için kazaya karışan araç sigortacısı davalı —–destekten yoksunluk kalma tazminatı olarak aktüer hesabı yaptırılması ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile 5.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın davalılardan, 50.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın ise davalı —– tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi muhteviyatından; davacılar müteveffa —- tarihinde müvekkili sigorta şirketine —-ile sigortalı—- plaka sayılı aracın karıştığı kazada ölümü nedeniyle; müvekkili sigorta şirketinin 06.12.2013 tarihinde yapmış olduğu 99.180,00 TL ödemenin yetersiz olduğu ileri sürülerek, ibranamenin iptali ile bakiye zararın ödenmesi isteğini içeren talep ile iş bu davayı açmış olduklarının anlaşıldığını, müvekkili şirket ve sigortalısı ile sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun kalmadığını, davacılar vekilinin vaki başvurusu üzerine müvekkili şirket nezdinde —-nolu hasar dosyası açıldığını ve iş bu hasar dosyası kapsamında alınan aktüerya tazminat raporu ile tespit ve tayin edilen zarar tutarı olan 99.180,00 TL’nin 06.12.2013 tarihinde davacılara ödendiğini, müvekkil şirketin de söz konusu ödeme nedeniyle ibra edildiğini, KTK 111. maddesinde belirtilen iki yıllık süreden sonra dava ikame edildiğinden zamanaşımı def’inde bulunduklarını, ibra edilmiş olduğu halde; ödeme ve ibranın üzerinden iki yılı aşan bir süre sonra dava ikamesinin zamanaşımı nedeniyle mümkün olmadığını, düzenlemeye göre, “Bu Kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilir” hükmüne yer verildiğini, yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının da yeterli olmadığını, davaya konu somut uyuşmazlıkta ise, 12.10.2013 kaza tarihi, 29.11.2013 ibra tarihi, 06.12.2013 ise ödeme tarihi olup, davanın ise 11.12.2015 tarihinde açıldığını, bu sebeple yukarıda açıklanan yasa hükmü ve açıklamalara göre davacı ödemenin (ibranın) yapıldığı tarihten itibaren 2 yıllık süre içerisinde, ibranamenin iptali için dava açması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 11.12.2015 tarihinde açılmış olması nedeniyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek öncelikle davanın KTK 111 maddesi hükmü doğrultusunda zamanaşımı nedeniyle reddine, saniyen davacılara destekten yoksunluk zararı ödenmiş ve tazmin sorumluluğu ifa edilmiş olmakla müvekkili şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ——— dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, 12/10/2013 tarihli trafik kazası nedeni ile davacıların, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 12/10/2013 günü meydana gelen kazada davacıların murisi —— öldüğü, dava öncesi davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve bu başvuru üzerine davacılara 99.180,00 TL 06/12/2013 günlü ödeme yapılmış olduğu noktasında uyuşmazlık bulunmadığı,uyuşmazlığın meydana gelen kazada tarafların kusur durumu, dava öncesi yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, yeterli değil ise davacıların talep edebilecekleri maddi ve manevi tazminat ile cenaze ve defin gideri taleplerinin bulunup bulunmadığı, davalı tarafça hak düşürücü süre itirazında bulunulduğundan hak düşürücü sürenin dolup dolmadğı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Dosyanın kusur incelemesi ve aktüer hesabı yönünden bilirkişi heyetine verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.Dosyada mübrez 10/02/2020 bilirkişi heyet raporunda özetle; 1. KUSUR YÖNÜNDEN; Davalıya —— sigortalı ——- plaka sayılı araç sürücüsü —- %100, (yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, davacıların murisi yaya ——-kusursuz olduğu; 2. TAZMİNAT YÖNÜNDEN; A) Davalı sigorta şirketinin ibranamenin üzerinden 2 yıllık zaman geçtiğine yönelik hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi talebinin nihai takdirinin mahkememize ait olduğu; B) Davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı 06.12.2013 tarihindeki ücret verilerine göre, hesaplanan destekten yoksun kalma zararının yukarıda (Il- 5/B-f) sayılı bentte irdelendiği; açıkça yetersizlik objektif unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin nihai takdirinin mahkememize ait olduğu; C) Mahkememizce açıkça yetersizlik unsurunun gerçekleştiği sonucuna varılması halinde, işbu hesap tarihindeki ücret verilerine göre, sigorta şirketinin ödemesinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra davacı eş —- 12.881,15 TL, kızı — 9.703,04 TL, kızı ——— 9.075,25 TL karşılanmamış sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu; bu zarar ile başkaca mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının dosyaya yansımadığı; davacının defin ve cenaze gideri tazmin talebinin raporda (II-6) sayılı bentte irdelendiği; bilirkişi görüşü sorulması halinde, nihai takdir mahkememize ait olmak üzere, olay tarihinin ekonomik koşullarına nazaran 1.000,00 TL’nin kadri marufunda olduğu; E) hesaplanan zararın bakiye teminat limitini aşmadığı görülerek denetlendiği; davalı sigorta şirketinin 06.12.2013 tarihinde ödeme yaptığı; bu ödemeden sonra yeniden başvuru yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı; buna göre temerrüt tarihinin takdirinin mahkememize ait olduğu; (KTK.m,99/1) tüm dellillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere heyet olarak kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi heyetince düzenlenen 09/11/2020 tarihli ek raporda özetle; mahkememizin görev tevdi eden ara kararı kapsamında, yapılan inceleme sonunda; taraf itiraz ve beyanlarının ayrı ayrı incelendiği; maddi hata dışındaki diğer itirazlara iştirak edilmediği; kök raporda ibranamenin yetersiz olduğunun mahkememizce benimsenmesi ihtimaline göre, hesap tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sırasında davacı ——-yönünden Sonuç (C) kısmında “12.881,15 TL” rakam grubunun “122.881,15 TL” olarak düzeltildiği; sair hususlarda kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin heyet olarak kanaatlerini bildirmişlerdir. Bilirkişi heyetince düzenlenen 02/04/2021 tarihli bilirkişi 2. ek raporda özetle; mahkmemizce görev tevdi eden ara kararı kapsamında, yapılan inceleme sonunda; kök raporda yapılan irdelemeye nazaran, ibranamenin yetersiz olduğunun mahkememizce benimsenmesi ihtimaline göre, işbu kez 2021 yılı ücret verilerine göre yapılan hesaplama sonunda anılan kazada ——— ölümü sebebiyle, sigorta şirketinin ödemelerinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra eşi — 157.044,32 TL, kızı —- 10.286,48 TL, kızı—- 8.707,73 TL karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; davalı sigorta şirketinin daha önce yaptığı ödeme dikkate alındığında, diğer davalı yanında kalan teminat limiti olan 150.820,00 TL ile sınırlı sorumlu olduğu; bu teminat limitinden davacılara isabet eden miktarın (eşi— için 135.307,08 TL, kızı — için 8.618,29 TL, kızı ———- için 6.894,63 TL ) olduğu; kök raporda 1.000,00 TL defin ve cenaze gideri hesaplanmış ise de, sigorta şirketi yönünden teminat limiti yukarıda açıklanan nedenlerle aşıldığından, bu zarardan sadece diğer davalı ——– sorumlu olduğu; sair hususlarda kök rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin heyet olarak kanaatlerini bildirmişlerdir. Davacı —– yargılama devam ederken 04/11/2020 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçı olarak —— kaldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce veraset ilamı doğrultusunda dosya yeniden hesap bilirkişisine gönderilmiş, aktüer bilirkişi ———- tarafından düzenlenen 18/07/2022 tarihli bilirkişi 3. ek raporunda özetle; Sayın Mahkeme’nin görev tevdi eden ara kararı kapsamında, yapılan inceleme sonunda; kazada vefat eden —– eşi davacı —– yargılamanın devamı sırasında 04.11.2020 tarihinde vefat ettiği; yukarıda (1/3) sayılı bentte tanıtılan yüksek yargı uygulaması gereği, destek süresi sonuna davacı —– ölüm tarihinin esas alınması gerektiği; ölümü tarihine kadar oluşan destek zararının 44.956,80 TL olduğu; davalı sigorta şirketinin —– 72.307 .00 TL ödemesine göre, karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı bulunmadığı; ——-yargılama sırasında ölümü sebebiyle destek gelir paylarının değiştiği, anılan husus ve asgari ücrette yaşanan değişiklikter dikkate alınarak, yeniden yapılan hesaplama sonunda, anılan kazada —— ölümü sebebiyle, sigorta şirketinin ödemelerinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra kızı ——— 22.375,23 TL, kızı — 10.156,46 TL karşılanmamış destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; yukarıda gösterildiği üzere bu kez, önceki ödeme dahil teminat limitinin aşılmadığı; kök raporda 1.000,00 TL defin ve cenaze gideri hesaplanarak, sigorta şirketi yönünden teminat limiti aşıldığı gerekçesi ile sadece diğer davalı —– sorumlu olduğu yönünde anlatıma yer verilmiş ise de, bu kez teminat limiti aşılmadığından, her iki davalının birlikte sorumlu olduğu; —- mirasçılarının eşit paylı terekede hak sahibi olduğu; sair hususlarda önceki raporlardaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin kanaatlerini bildirmiştir. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi sunarak talebini arttırmıştır. Kusur Yönüyle Yapılan Yargılamada; davalı sürücü —– sevk ve idaresindeki —- plakalı araç direksiyon hakimiyetini kaybederek, kaldırım üzerinde bulunan—— çarptığı ve kaza sonrası vefat etmiştir. Davalı sürücü kazanın meydana gelmesinde yüzde yüz kusurludur. Yaya——-kusursuzdur. —– dosyasında alınan — raporu ile mahkememizce benimsenin kusur raporuörtüşmektedir. Davacı—– tarihinde vefat etmiştir. Alınan Hesap raporuna göre davacı —– müteveffa — vefatı nedeniyle 44.956,80 TL destek zararının bulunduğu ancak davalı sigorta şirketi tarafından 72.307,00 TL ödendiğinden bu davacı ve mirasçıların destekten yoksun kalma zararı kalmamıştır ve reddine karar verilmiştir. Müteveffa—- vefatı nedeniyle davacı —— 22.375,23 TL, —- 10.156,46 TL destekten yoksun kalma zararı oluşmuştur. Bu miktarların kabulüne karar verilmiştir.Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile takdiren davacı eş —- 9.000,00 TL davacı kızlar yönünden ise ayrı ayrı 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak yargılama sırasında davacı eş —- vefat etmesi nedeniyle bu miktar mirasçılarına eşit olarak ayrı ayrı 3.000,00 TL pay edilmiştir. Sonuç olarak davacı —- 3.000,00 TL, diğer davacılar yönünden ise de miras payı eklenmek suretiyle 11.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davacı—– tarihinde vefat ettiği, bunun yönünden destekten kalma tazminatının mirasçılarına geçtiği, mirasçıları yönünden şartları oluşmayan destekten kalma tazminatının davadan önce —– ödeme yapılması sebebi ile reddine,
3-Davacı —- yönünden açılan maddi tazminat talebinin kabulüne,
22.375,23 TL maddi tazminatın davalı—- yönünden kaza tarihli olan 12/10/2013 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 06/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Davacı —- yönünden açılan maddi tazminat talebinin kabulüne,
10.156,46 TL maddi tazminatın davalı—- yönünden kaza tarihli olan 12/10/2013 tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 06/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminatın kısmen kabulüne,
6-Davacı —– ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı ——- kaza tarihi olan ——— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davacı —-vefatı nedeni ile birlikte 11.000,00 TL manevi tazminatın davalı —– kaza tarihi olan 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Davacı —–vefatı nedeni ile birlikte 11.000,00 TL manevi tazminatın davalı —– kaza tarihi olan 12/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
9-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.929,14 TL harçtan peşin alınan 292,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.637,85 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.028,61 TL ile sınırlı tutulmasına)
10-Dava tarafça yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 187,86 TL peşin harç ve 104,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 319,84 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 90,44 TL ile sınırlı tutulmasına)
11-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 441,00 TL olmak üzere toplamda 2841,00 TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 1.980,42 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 560,00 TL ile sınırlı tutulmasına)
12-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
13-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
14-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacılara verilmesine,
15-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ——- verilmesine,
16-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. . 27/09/2023