Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1150 E. 2023/759 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2015/1150 Esas
KARAR NO:2023/759
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 04/12/2015
BİRLEŞEN ——- SAYILI DOSYASI
DAVA: Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/01/2016
KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve birleşen dosyadaki Alacak(Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE:Davacı vekili, davacı şirketin ——- yaptıracağı fabrikanın mekanik işlerini müvekkili tarafından üslenildiğini, taraflar arasında —- tarihli —— imzalandığını; müvekkilinin edimini yerine getirerek—- yılında üslendiği işleri davalıya teslim ettiğini; yapılan işlerin tamamının kontrolden geçerek teslim edildiğini, —— tarafından da fabrikaya ruhsat verildiğini; fabrikanın üretime başladığını, aynı fabrikanın —– yılında üretim alanlarında yeni bir yapılanmaya gittiğini kanal revizyonları ve menfezlerin monte edilmesinin gerektiğini, bu işlere ek olarak c ve b bloğa yeni cihazlar ve hava ekipmanları yapılması gerektiğini; bu işleri yapmasının da davacı müvekkilinden istendiğini; taraflar arasındaki eski ilişkiden kaynaklı olarak yazılı bir sözleşme yapılmadığını; yaklaşık 2,5 ay süren bu iş boyunca ilgili cihazları getirdikleri, montajlarını yaptıklarını, yeni gelen otomasyon cihazları üreticisi olan —– devreye alındığını, gerekli eğitimler verilerek yapılan işin davalı şirketin teknik elemanlarına teslim edildiğini; —– yılında yapılan bu iş nedeniyle davalı şirketin —-cari hesaptan kaynaklı borcu kaldığını, söz konusu borcun —- tarihli—– bedelli ve yine —– sıra numaralı —- tutarındaki faturaların ödenmeyen kısımları olduğunu, davalıya —— yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek bu borcu ödemesini bildirildiğini ancak sonuç alınamayınca ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını; takibe davalının haksız olarak itiraz ederek durduruğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili kök dava olan bu davaya karşı; dava dilekçesinde iddia edildiği gibi ——– yılında fabrikaca gidilen yapılanmaya ilişkin işler yönünden davacı ile anlaştıklarını, ancak davacının yaptığı işlerin ayıplı olduğunu, hava kanallarından hava kaçtığını yapılan ölçümlerle fark edildiğini bu nedenle yüklü miktarda elektrik ve gaz parası ödemek zorunda kaldıklarını; davacı tarafça yapılan ve düzgün çalışmayan sistem nedeniyle 6 ay üretime ara vermek zorunda kaldıklarını; davalının kurduğu otomasyon sistemininde baştan beri hiç çalışmadığını, bu nedenle 3.şahıslara yaptırıp çok para ödemek zorunda kaldıklarını; davacı tarafça icraya konu alacağın bakiye iş bedeli olduğunun zaten davacı tarafında kabulünde bulunduğunu; ödenen kısmın ayıplı olarak ifa edilen işe nazaran fazla dahil olduğunu belirterek kök davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davacı tarafından gerçekleştirilen ayıplı ifa sebebiyle kendilerince de dava açıldığı bildirilmiştir.Gerçekten de kök davamızın davalısı —– tarafından —– sayılı dosyasında dava açılmış olup; bu davada —– halinde çalıştıkları, —– tarihinde aralarında mekanik tesisat sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme gereğince ” ————yapılmasını yüklenici şirketin üstlendiğini bilahare yeni yapılanma çerçevesinde de —- tarihinde de karşı taraftan ———havalandırma tesisatı —— Konvektörleri yapılması konusunda tarafların anlaştıklarını; her ne kadar yazılı bir anlaşma olmasa da davalı şirket yetkilisi tarafından gönderilen fiyat listeleri ve ödeme planlarında anlaşmanın sağlandığını görüleceğini; ———- tarafından kurulan sistemlerin bir kısmının taahhüt edilen şekilde ve müvekkil şirketin beklediği ölçüde çalışmadığını ayrıca sistemin bütününü etkileyen bazı kısımların ise hiç çalıştırılamadığını; böylece beklenen performansı alamadıklarını belirterek fazlaya dair haklar saklı tutulmak suretiyle ödenmek zorunda kalınan fazlaya ilişkin elektrik kullanım ücretleri karşılığından 1.000,00 TL, otomasyon sistemi için 1.000,00 TL, mahrum kalınan kar bedeli için 1.000,00 TL ve sistemin bütün unsurları ile birlikte çalışması için ödenecek 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL sözleşmeden kaynaklı alacak davası açılmış; o dosyada ——tesisat şirket vekili davaya cevap vererek müvekkil şirketin davacı şirket ile —— yılından beri iş yaptığını, —–bulunan ilaç fabrikasının da tüm tesisat işlerini yaptıklarını, —— yılında kurulan sistemle ilgili olarak 5 yıl geçtikten sonra böyle bir talepte bulunmasının yerinde olmadığını; ileriye sürdüğü hususların —– yılında yapılan işlerle ilişkili olmadığını, onlarla bir illiyet bağlantısı olmadığını, —– yılında kurulan sistemden dolayı —— yılındaki hak edişlerini kesilemeyeceğini; müvekkili tarafından —– yılında yapılan ve —yıllarında yapılan işlerle ilgilide süresinde herhangi bir ayıp ihtarı yapılmadığını belirterek birleşen dosyadaki davanın reddini talep etmiş,Gerek mahkememizdeki kök dava gerekse birleşen dosyadaki dava tek hakimle yargılaması başlamış iken —— tarihli celsede otomasyon sistemi için ödenen bedelin iadesi istendiğinden 422.371,00 TL üzerinden harç tamamlanması yönünden davacı vekiline süre verildiği, harcın tamamlandığı ve birleşen dosya yönünden artık heyet görevli hale geldiği için dosya mahkememiz heyetine sevk edilmiş yargılamaya 26/09/2019 tarihinden itibaren heyetçe devam edilmiştir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış talimat yoluyla tanıklar dinlenmiş, keşif yaptırılmış, tarafların ticari defter ve kayıtları inceletilmiş, bilirkişi raporları aldırılmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.Kök dava İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup davacı davalı aleyhine ——–işlemiş faiz olmak üzere toplam 187.292,47 TL üzerinden icra takibinde bulunmuş; davalının itirazı üzerine takip durmuş iş bu davada 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır. Toplanan tüm deliller çerçevesinde alınan bilirkişi raporuyla; mahallinde yapılan incelemelerde davacının kurduğu sistemin otomatik ve manüel olarak bilirkişiler tarafından kontrolünün yapıldığı, dava konusu bu sistemin uzaktan izleme ve kullandığı sistemini yani otomasyonunun hatalı ve arızalı çalıştığı belirlenmiştir. Ancak, yüklenici olan ——– ”süresinde ayıp ihtarı yapılmadığına” dair iddiası öncelikle değerlendirilmiş olup: ayıp ihtarının tacirler arasında yazılı olarak yapılması gerektiğini, tüm dosya kapsamına yansıyan süresinde bir ayıp ihtarının bulunmadığı; kaldı ki dinlenen tanık beyanlarına nazaran da süresinde bir ayıp ihtarının yapılmadığı; taraflar arasındaki akdi ilişki çerçevesinde —–yılında yazılı sözleşmeye tabi işlerin —– yapıldığı, bilahare —– yılında da yazılı sözleşme olmasa dahi ———– bir takım işlerin yapıldığı ihtilafsızdır. Bu işlerin işveren ——— fiziken teslim edildiği hususunda da bir ihtilaf bulunmamaktadır. TTK 23/C Maddesi gereğincede ürünü teslim alan tacirin teslim aldığı ürünü inceleyerek ayıplarını 2 gün içinde, teslim anında belli olmayan ayıplarını ise 8 gün içinde kontrol ettirmek suretiyle belirleyerek satıcı / üreticiye bildirmesi zorunludur. Bizzat davalının beyanlarında karşı tarafça monte edilen sistemlerin bir kısmının hiç çalışmadığı (hiç çalışmayan kısımların teslim anında belirlenip 2 gün içinde ihtarı gerektiği) bir kısım sistemin ise istenildiği gibi çalışmadığı örneğin; hava kaçırdığı, fazla elektrik tükettiği iddia edilmiş olup bunlarında teslim alındıktan sonra yaptırılacak denemelerle ve basit bir incelemeyle anlaşılabilir nitelikte ayıpları olduğu ve 8 gün içinde ihtarı gerektiği; kaldı ki bir an için bunların gizli ayıp olduğu kabul edilse dahi TTK 223 madde gereğince ortaya çıktıktan sonra uygun bir süre içinde karşı tarafa bildirilmesi gerektiği; dosya içinde bunu sağlayacak bir ayıp ihtarının bulunmadığı tam tersine işveren tarafından defalarca fazla elektrik bedeli ödenmesine hava kaçırmalarının görülmesine bir kısım sistemin ise baştan beri hiç çalışmadığı belli olmasına rağmen süresinde bir ayıp ihtarı gönderilmediği nedeniyle artık gerek TTK 23/C maddesi gereğince gerek TTK 223 maddesi gereğince —— şekilde teslim almayı kabul ettiği, sistemdeki ayıplar nedeniyle tazminat isteme hakkını yitirdiği, iş bedeli yönünden de herhangi bir indirim isteyemeyeceği mahkememizce kabul edilmiştir. Varılan bu sonuca nazaran her iki tarafın ticari kayıtlarında müşterek olarak yer alan ödenmemiş iş bedeli olan 134.362,41 TL yönünden icra takibinin devam etmesi gerektiği, bu miktarın asıl alacak olduğu ihtarla temerrüte düşürüldüğü tarihten itibaren takip tarihine kadar işlemiş faizin 431,08 TL olacağına dair hesaplamada dikkate alınmak suretiyle kök dosya yönünden bu miktarlar üzerinden takibin devamına karar verilmiş; mahkememizin kabulüne nazaran bakiye iş bedelinin faturalandırıldığı taraflar arasında ve kendi ticari kayıtlarına göre bu alacağın likit olduğu, davalı kayıtlarında da aynen yer aldığı; davalı taraf süresinde usulünce ayıp ihtarında bulunsa idi artık bu bedeli ödemekten kaçınabileceği, zaten o takdirde birleşen dosyada da bir kısım zararın tahsili yoluna gidileceği; fakat süresinde yapılan ayıp ihtarı olmadığından ötürü artık sistem kabul etmiş sayılacağı bakiye kalan iş bedeline yönelik icra takibine itirazına hüküm altına alınan miktar yönünden haksız ve likit olduğu dikkate alınarak inkar tazminatına da hükmedilmiş; birleşen dosya yönünden ise yukarıdaki gerekçe çerçevesinde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İŞ BU DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının——— dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 134.362,41 TL asıl alacak, 431,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 134.793,49 TL üzerinden ve asıl alacağa takip talebinde istenen faiz oranı ve cinsi ile faiz uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
134.362,41 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Birleşen ——– sayılı dosyasındaki alacak talebinin REDDİNE,
İş bu davada alınması gereken 9.207,70 TL harçtan peşin olarak alınan 2.262,03 TL karar harcının mahsubuyla eksik 6.945,67 TL harcın davalı ——–alınarak hazineye irat kaydına,
İş bu davada tamamı davacı tarafça karşılanan 2.284,73 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile; 9.250,00 TL bilirkişi ücretleri, 9.200,90 TL keşif talimat giderleri, posta giderleri ve 37 adet davetiye giderinin kabul ve ret oranları gereğince 13.217,90 TL sinin toplamı 15.502,63 TL yargılama giderinin davalı ——— alınarak davacı şirkete verilmesine,
İş bu davada karar tarihindeki AAÜT gereğince 21.497,92 TL nispi vekalet ücretinin …den alınarak davacı şirkete verilmesine; ret edilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığında 17.900,00 TL maktu vekalet ücretininde davacı —– alınarak davalı şirkete verilmesine,
Birleşen dosyada baştan alınan ve bilahare tamamlanan 7.231,61 TL den maktu ret harcının mahsubu ile 6.961,76 TL bakiye harcın talebi halinde davacı —— iadesine,
Birleşen dosyada tüm yargılama gideri davacı tarafça karşılandığından ve dava ret edildiğinden davacısı ——- üzerinde bırakılmasına,
Her iki dosyada da karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa dosya davacılarına iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/11/2023