Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/112 E. 2022/401 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/112 Esas
KARAR NO: 2022/401
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/01/2015
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davalı—— idaresindeki — plaka sayılı araç ile —-yolundan— doğru seyir ederken önüne seyir etmekte olan müştekinin idaresindeki ——- plaka sayılı —- çarparak —- bulunan müşteki —– yaralanmasına sebep olduğunu, kaza tutanağına göre —- plakalı araç sürücüsü — İstikametine orta şeritte seyir halinde iken —– geldiğinde—- kullandığı —– plaka sayılı araca beyanına göre kendisini sağ taraftan sıkıştıran araçtan kaçarken sol şeride geçtiği sırada aracının ön kısmı ile müvekkiline ait aracın arka kısmına çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, kaza tutanağı uyarınca —- plaka sayılı araç sürücüsü —- KTK’nun 56 1-A kodunu ihlal ettiğinden ku: surlu olduğu kanaatine varıldığı, kaza tarihinde——– yaşında olan davacı —- kaza sebebiyle —- tedavi gördüğünü, kaza sebebiyle müvekkilinin iş gücü kaybına uğradığını, iş gücü kaybı tespit edilene kadar şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- maddi tazminat talepleri olduğunu, işbu kaza ile birlikte müvekkilinin manen acı ve ıstırap içerisinde gündelik hayatına devam etmek zorunda kaldığını, her zaman yarım kalmış insan psikolojisi ile hareket edeceğini, bu nedenle —- manevi tazminat taleplerinin olduğunu, kaza sebebiyle aracında maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin bu hasarı karşılayacak ekonomik gücü olmadığını, yasal olarak da kusursuz olması sebebiyle kazaya ve zarara sebebiyet veren tüm zararlardan sorumlu olduğunu, kazaya karışan —- yönetimindeki—- plaka sayılı aracın kaza tarihinde—– bulunmadığından ötürü müvekkilinde meydana gelen bedensel zararın ——— karşılanmasını isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları şimdilik saklı kalmak kaydıyla davacı — kaza nedeniyle maluliyet durumunun tespiti il şimdilik —-maddi tazminata, —- Manevi tazminata hükmedilerek kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilip davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı —- vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada diğer davalıların öncelikle sorumlu olduklarını, davacının motorlu aracı uygun ehliyete sahip olarak kullanıp kullanmadığının, alkollü olup olmadığının; kask takıp takmadığının, ayrıca trafik kurallarına uygun şekilde hareket edip etmediğinin, dolayısıyla aslı veya müterafik kusurlu olup olmadığının uzman bilirkişi raporu ile tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik sigortası bulunmayan araca atfedilen kusur oranı ve kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının sürekli sakatlık maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, kaza ile sürekli sakatlık arasındaki uygun illiyet bağının belirlenmesi halinde ödenecek tazminatın miktarının uzman bilirkişiler tarafından hesaplanması gerektiğini, asla kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin sorumluluğunun—- kaza tarihinde geçerli otan — yılına ait —– teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının kusura katılımının tespitinin gerektiğini, iddia olunan zararın trafik kazası ile arasındaki illiyet bağının uzman heyet raporu ile tespit edilmesi durumunda davacının iş göremezlik oranı belirlenerek iş göremezlik zararının buna göre hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketin manevi tazminat ve araç hasarı ile ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu talepler yönünden davanın esastan reddi gerektiğini, davacının açılmasına sebep olmayan vekilinin herhangi bir temerrüdü söz konusu olmadığından dilekçede belirtilen faizini başlangıç tarihinin dahi kabul edilemeyeceğini belirterek öncelikle yetki yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ve davacının kullandığı motorlu aracın uğradığı maddi zararın giderilmesi yönündeki taleplerin esastan reddine, esas bakımından haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —– tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ——- hakkında hakkında açılan davanın temel dayanağının Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri olduğunu, müvekkili — hakkında —- numarasıyla “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan da kamu davası açıldığını, kazanın oluş şekline ilişkin—- görülmekte olan davada taraf ve tanık beyanları ile kaza tutanaklarının bulunduğunu, buna göre davacı—-dönüşü yasak yerden dönüş yaparak müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın önüne çıktığını, her ne kadar bu durum kendi beyanları ve tanık beyanları ile sabitse de kaza tutanağında müvekkilinin kusuru gibi gösterildiğini, oysa — yapılmayacak yerden dönüş yaparak ilerlemekte olan aracın önüne çıkmanın asli kusur olduğunu,— günü meydana gelen kazada davacı —- kaza mahallinde sola dönüş yasak olan yerden trafiğin hızlı seyrettiği sahil yoluna ve tamda sol şeride çıktığını, bu sırada sol şeritte olan müvekkili davacının —- çarptığını, davacı ve —- arkasında bulunan kişinin bu esnada aracın geldiğini görmediğini ifade ettiğini, davacının hatalı dönüş yaptığını, burada ağır kusurlu olanın davacının kendisi olduğunu, müvekkili —- davacıya, uğramış olduğu bedensel zararın giderilmesi amacıyla —-ödediğini ve tedavisini sürekli olarak yakından takip ettiğini, bu tutarın hükmedilecek maddi ya da manevi tutarından indirilmesi ve müvekkilinin kaza sonrasında davacıya göstermiş olduğu yakın ilginin manevi tazminatın tayininde göz önünde alınması gerektiğini, kazanın oluş şekliyle ilgili kusur oranları belirlendikten sonra tazminata hükmedilecekse indirim yapılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının kazada asli kusurlu olması dolayısıyla Maddi – Manevi Tazminat taleplerinin reddine, şayet tazminata hükmedilecekse davacının kusuru oranında indirime gidilmesine ve davacının tedavisi süresince kendisine yapılan ödemelerin tazminat miktarından düşülmesine, manevi tazminat hesabında kendisine gösterilen ilginin dikkate alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,— tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan— plakalı aracın —– bulunmadığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; meydena gelen trafik kazası nedeniyle davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu ve davacının hak edebileceği maddi ve manevi tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- tarih, —– karar sayılı raporun sonuç bölümünde; mevcut belgelere göre; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması —– kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren —- — aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Dosyada mübrez—- karar sayılı raporun sonuç bölümünde;—– bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, —- diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla ——– sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, dosya ve grafilerin yeniden değerlendirmesinde olay tarihli grafilerde kişide kalkaneus kırığı tespit edildiği dikkate alındığında mevcut belgelere göre;—– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, —- hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(18Ba…………..5)A %9 E cetveline göre %9.2(yüzdedokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin —-tarihinden itibaren —— aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Dosyada mübrez —-sonuç bölümünde; —- hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler—– tekrar değerlendirildiğinde; dosya ve grafilerin yeniden değerlendirmesinde olay tarihli grafilerde kişide kalkaneus kırığı tespit edildiği dikkate alındığında mevcut belgelere göre; ——– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(18Ba…………..5)A %9 E cetveline göre %9.2(yüzdedokuznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 08/10/2014 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla ——– sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceğinin mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Dosyada mübrez kusur ve aktüer bilirkişiden oluşan heyet tarafından düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; kazanın oluşumunda; davacı kazalı—sürücüsü —— kazanın oluşumunda asli kusurlu olarak %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davalılardan; sürücü —— kazanın oluşumunda tali kusurlu olarak %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu; tarafların kusurunu kaldıran veya azaltan 3. Bir kişinin kusuru veya harici bir mücbir sebebin bulunmadığı, davalı sürücü—– promil alkolünün yasal sınırların altında bulunması, —– alkolün güvenli sürüş yeteneğine etkisinin çevresel faktörlerle başlayabileceği kabul edilen ——- altında olduğu ve sürücünün davranışlarına yansıyan bir etkiside bulunmadığından kazada münhasıran etkili olmadığı, davacı tarafından kullandığı ——- hasar ve değer kaybı talep edilmiş ise de; davacının —- tescil sahibi olarak maliki olmayıp hasar tazmini istemeye hakkı olmadığı; mahkemeye sunulan ve alıcının davacı —- tarihli adi satış sözleşmesinin K.Y.T.Kanununun 20/2d maddesi gereğince geçersiz olduğu ve bununla birlikte hasar miktarına dair herhangi bir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmamış olduğu, davacı kazalı — geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan maddi zararının — olduğu, davacı kazalı —- varsa—- tarafından yapılan rücu edilebilir geçici iş göremezlik ödeneği bedellerinin celbi ile; bu miktardan mahsup edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mübrez kusur ve aktüer bilirkişiden oluşun heyet tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; raporda ayrıntılı gerekçeleri ile birlikte arz ve izahına çalışıldığı üzere; aşağıda belirtilen hususlar dışında Kök Rapordaki tespit ve kanaatler baki kalmak üzere; davacı kazalı — geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluşan maddi zararının —olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava —– tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Ceza yargılamasında alınan kusur raporu hukuk mahkemesini bağlamayacağından itibar edilmemiştir.
Kusur raporu takdiri deliller arasında yer aldığı ve mahkememize bağlamayacağı, alınan bilirkişi raporuna göre davalıya yüksek hız nedeniyle tali yüzde yirmibeş kusur verilmiş ise de; dosya kapsamına göre davalının hızlı şekilde araç kullandığına dair delil elde edilemediğinden itibar edilmemiştir. Davalı sürücü ——kusursuzdur.
Kazamızda davacı tam kusurludur;
Olay — tarihinde, gece — sıralarında, gece vakti,——, meskun mahal içerisinde, ortada bulunan ayrıcı bordür ada ile gelişi ve gidişi ayrılarak bölünmüş gidiş bölümleri yol şeritleri ile belirlenmiş, yatay güzergahın düz düşey güzergahın eğimsiz —–şeritli yol olduğu, trafik ışıkları ile kontrol altına alınmış yaya geçide ve ancak dönüş cebi bulunan yönüe dönüşe izin veren kavşak olduğu, havacın açık, zemin kurudur.
Davacı —– sürücü istikametinde “Sola dönülmez” trafik işareti ile trafik ışıklarının bulunduğu, Davalı sürücü —- istikametinde ise Davacıdan ——- davalının ise —– yönüne doğru seyir halindedir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının —- ve idaresinde —- plakal—- kaza mahalli olan trafik işaretli kavşakta, davacının kolaylıkla görünür vaziyette ve konumda bulunan —- trafik işaret levhasının varlığının doğal sonucu olarak—– olduğunu gözetip, trafik işaretleri ile yasaklanan kesimde ayırıcı arasındaki boşluktan faydalanarak —- yapma eyleminde bulunarak karşıdan gelmekte olan araçların hızlarını ve mesafelerini gözetmeyerek kontrolsüzce gelişe ayrılmış yol bölümüne girmiş ve davalı sürücü—— yönetimindeki ——– seyir yoluna yakın mesafeden gelip kendisine çarpmasına neden olması sebebiyle davacımızın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/c, 53/5,67/a maddeleri uyarınca kazanın meydana gelmesinde asli yüzde yüz ve tek kusurludur.
Davacının kazanın meydana gelmesinde yüzde yüz asli ve tek kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL. Harcın, peşin alınan 88,81 TL. peşin harç ve 50,30 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 139,11 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 58,41 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4—– tarihli dört adet fatura toplamı olan —- alacağından davacının sorumlu tutulmasına
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen maddi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen manevi tazminat davası yönünden 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2022