Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1096 E. 2018/1177 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1096 Esas
KARAR NO : 2018/1177
DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
———————————————————————————————————–
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/1097 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
————————————————————————————————————–
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/1098 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
———————————————————————————————————–
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2015/1107 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Haksız Rekabet Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
—————————————————————————————————————-
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
YAZIM TARİHİ : 26/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, iş bu davada ve birleşen davalarda vermiş bulunduğu dava dilekçesi ile müvekkili şirketin 60 yıldan beri inşaat ve iş makinaları sektöründe ticari faaliyet sürdürdüğünü; 2014 yılı başında müvekkilinin distiripitörlüğünü yaptığı Sumitomo, Amman, Hyster, Mafi, Autilev ve MTG firmalarının müvekkili şirket arasında distiripitörlüğünü sona erdirdiklerine ilişkin ihtarnameler gönderdiklerini; davalıların davacı şirketle çeşitli görevlerle çalışan ve hizmet akti imzalamış bulunan kişiler olduğunu; şirketlerinde uzun süre hizmet verdiklerini; davalıların müvekkili şirketten istifa ettiklerini ve iş aktinin feshini takiben müvekkil firma ile imzalamış oldukları iş aktine mevcut rekabet etmeme yükümlülüğüne doğrudan aykırılık teşkil edecek şekilde müvekkil şirket ile aynı faaliyet ve hatta aynı markalara ilişkin faaliyet gösteren ——- ——– isimli firmada işe başladıklarını; bununla da kalmayıp, müvekkili firmanın ticari sırlarını rakip olan bu firmaya taşıdıklarını; davalıların iş bu eylemlerinin diğer çalışan 66 kişi ile birlikte ve beraber toplu olarak gerçekleştirdiklerini; davacı nezdinde görev yaptığı süre içinde vakıf olduğu ticari sırları ve bilgileri davalıların rakip firma ile paylaştıklarını ve bu şekilde — AŞ’nin haksız rekabet eyleminde bulunmasına katkı verdiklerini; davalıların bu fiili ile davacı şirket arasında sözleşme gereği mevcut olan rekabet yasağına ilişkin düzenlemelere aykırı hareket ettiğini belirterek müvekkilinin zararına yol açtığı ve taraflar arasındaki hizmet aktinin “madde 4 diğer şartlar” bölümünde TTK ve TBK hüküm ve şartlarını içeren rekabet etmeme maddesine aykırı hareket ettiklerini bu nedenle sözleşmede belirtilen cezai şartı ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiklerini ileriye sürerek——– Esas sayılı dosyamızda 3.000 USD cezai şartın diğer dosyalarda ise fazlaya dair hakları saklı tutularak 10.000,00’er TL cezai şartın tahsilini talep etmiş; bilahare ıslah yoluyla ———- Esas sayılı dosyamızda talebini 47.000,00 TL’ye, ———- Esas sayılı dosyamızda 12.986,46 TL’ye, ——- Esas sayılı dosyamızda ise 16.130,00 TL’ye çıkartmış; ıslah harçlarınıda karşılamıştır. Davacı ıslah ettiği taleplerine ilişkin miktarların dava tarihlerinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : İş bu dosyanın ve birleşen dosyaların davalılarının vekili, davanın haksız olduğunu, taraflar arasında iş akti bulunduğunu, iş akti devam ederken gerçekleşecek rekabet yasağının ihlalinde İş Mahkemesinin, iş akti sona erdikten sonra ihlallerin ise Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu; davacının iddia ettiği haksız rekabet sebeplerinin bir kısmının iş akti devam ederken gerçekleşmesi nedeniyle mahkememizin değil İş Mahkemesinin görevli olduğunu; bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini; kaldı ki, davacının mali ve finansal durumunun hızla kötüye gitmesi nedeniyle küçülmeye gittiğini, çok sayıda işçi çıkardığını, müvekkillerinide işten çıkmaya yönlendirdiğini; birçok çalışanın ilişkisini fesettiğini; davacının kendi politik ve yönetimsel hataları nedeniyle müşterilerini yitirdiğini; müvekkillerinin bu sonuca herhangi bir katkılarının bulunmadığını; davacı küçülmeye gittiği için diğer firmalarla rekabet edemediğini; birçok iş aktinin yurt dışı markalarında yaşanan azalmayı gerekçe göstererek fesettiğini; müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmenin diğer şartları adı altındaki D bendinde rekabet yasağına dair düzenlemelerin yer aldığını; davalının görev, pozisyon ve unvanının tek başına yeterli olmayıp, görev ve yetkilerinin iş verenin önemli bir zararına sebep olması koşulununda arandığını; müvekkilinin davacı şirketteki görevinin şirketin sırlarını bilme, stratejik bilgilere ulaşması gibi bir durumu gerektirmediğini; gerek ürün satışları gerekse şirket faaliyetlerinin planlamasının müvekkilleri tarafından yapılmadığını; davacı şirket zarar ediyorsa kendi yetersiz yönetilmesi sebebiyle zarar ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : İş bu dava ve birleşen dosyadaki davalar, haksız rekabete dayalı tazminat davalarıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, iddia ve savunmaları değerlendirilmiş olup; esasen dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde de belirtildiği gibi davacı şirketin aynı nedene dayalı olarak aralarında iş akti bulunan ve dosyamızın davalıları ile benzer konumda olan çok sayıda davalı aleyhine bu tür davayı açtığı; çok sayıda mahkeme tarafından karar verildiği; kararların İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf incelemelerinden geçtiği; Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarından da anlaşıldığı üzere temel uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki iş sözleşmesinde ön görülen rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli ise, sözleşmenin sona erdirilmesindeki kusur durumu bağlamında davacının sözleşmede ön görülen cezai şart tutarının davalı eski çalışanından talep edip edemeyeceği hususunda toplandığı; davacı şirkette çalışan davalıların kendi isteği ile istifa edip, işten ayrıldıklarının ihtilafsız olduğu; hizmet sözleşmesindeki rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şartın dayanağı olan sözleşme maddesinde, rekabet yasağının geçerli olduğu coğrafi alana ilişkin bir sınırlamanın bulunmadığı; her ne kadar rekabet yasağı yer sınırlaması getirilmeksizin tüm Türkiye’de uygulanabilir şekilde ön görülmüş ise de; TBK’nun 445/2 gereği sözleşmeye müdahale edilmek suretiyle sözleşmedeki coğrafi sınırın, davacının faaliyette bulunduğu vilayetler olarak yorumlanması ve sözleşmenin en azından davacı ile aynı il ve ilçe sınırları içindeki iş yerleri bakımından geçerli sayılacağının kabulünün gerektiği; TBK’nun 444. Maddesi uyarınca fiil ehliyetine sahip olan davalımızın, davacı iş verenine karşı sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletme ile başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınması gerektiği; davalının davacı yanında çalışmasını istifa ile sonlandırması sonrasında hemen davacı şirketle aynı işi yapan ———– şirketinde işe başladığı, bunun gerek dosyamız içindeki SGK kayıtlarından gerekse diğer mahkemelerde görülen bir çok dosyada tespit edilmesi nedeniyle sabit olduğu; davacı şirketin önceden kar ederken 2014 yılında toptan işten ayrılmalar nedeniyle zarara geçtiğininde diğer dosyalarda yapılan bilirkişi incelemeleri, o dosyaların kararları ve BAM kararlarından ortaya çıktığı; hal böyle olunca TBK’nun 445. Maddesi uyarınca rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve konu bakımından hakkaniyete uygun olmayan sınırlamalar içermesi halinde geçerli olmayacağı; ancak bu hususun dosyamız yönünden gerçekleşmediği, TBK’nun 445/2 maddesinde ise hakimin aşırı nitelikteki rekabet yasağının bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlendiği karşı edimide hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle kapsam ve süre bakımından sınırlandırabileceği değerlendirilmesi nazara alınarak; davacı şirketin ve ———–‘ın—— ilinde yer aldığı, aynı iş kolunda aynı sıfatla çalıştıkları; davalılarımızın sözleşmedeki rekabet yasağı kuralını ihlal ettikleri, davalılarımızın pozisyonu nedeniyle önceki iş verene önemli zarar verme ihtimalinin varlığı kabul edilerek davacı tarafın haksız rekabet yasağına dayalı tazminat talep edebileceği kabul edilmiş; ancak kesinleşen diğer mahkeme kararlarıda incelenmek suretiyle artık konunun bilirkişi incelemesini gerektirmediği, deceretten geçerek kesinleşen mahkeme kararlarında 1 yıllık aylıklarının %50’si alınarak ya da bir başka deyişle TBK’nun 445/2 maddesi gereğince taktiri indirim hakkı %50 kullanılmak suretiyle 6 aylık maaşları tutarında cezai şart her bir davalıya uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmış; bu hesaplama basit hesaplama niteliğinde olduğu için teknik bilgiyi gerektirmediği;
——— Esas sayılı dosyamızda davalımızın …’ın aylık net maaşının 8.918,00 TL olduğu, istenebilecek 6 aylık ( veya 1 yıllık maaşının %50’si ) nin 53.508,00 TL olduğu ancak talebin 47.000,00 TL olduğu;
—— Esas sayılı dosyamızda —– aylık net ücretinin 2.689,00 TL olduğu, istenebilecek tazminatın aynı hesaplama ile 16.134,00 TL olduğu; fakat 16.130,00 TL istenmiş olduğu;
—–Esas sayılı dosyamızda ——— aylık net ücretinin 2.168,44 TL olduğu; aynı hesaplama ile istenebilecek bedelin 12.986,46 TL olduğu ve bu miktarın istenmiş olduğu nazara alınarak;
Taleple bağlı olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiş;
Mahkememizin —— Esas sayılı dosyasında ise, sözleşmede kararlaştırılan 3.000 USD cezai şartın istendiği, mahkememizin kabulüne göre bunun yarısı olan 1.500 USD’ye karar verildiği nedeniyle kısmen kabul kararı verildiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Mahkememizin ——– Esas sayılı dosyasında;
Davanın KABULÜNE,
47.000,00 TL’nin 23/11/215 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen ——— Esas sayılı dosyamızda;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1.500,00 USD’nin 23/11/2015 olan dava tarihinden itibaren kamu bankalarının dolara uyguladığı faiz oranı ile davalı ———- tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
Birleşen——- Esas sayılı dosyamızda;
Davanın KABULÜNE,
16.130,00 TL’nin davalı ——-23/11/2015 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacıya verilmesine,
Birleşen —- Esas sayılı dosyamızda;
Davanın KABULÜNE,
12.986,46 TL’nin dava tarihi 25/11/2015 olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ——— tahsiline, davacıya verilmesine,
İş bu dosyada ( —— Esas sayılı dosyada ) alınması gereken harçtan peşin olarak alınan ve ıslahla tamamlanan harcın mahsubu ile eksik 2.249,30 TL harcın davalı …’dan alınıp, hazineye irat kaydına,
Birleşen mahkememizin ——– Esas sayılı dosyasında alınması gereken 296,12 TL harçtan peşin olarak tahsil edilen harcın mahsubu ile 148,06 TL eksik harcın davalı ———-alınarak, hazineye irat kaydına,
Birleşen mahkememizin——– Esas sayılı dosyamızda alınması gereken 1.101,84 TL harçtan peşin olarak alınan ve ıslahla tamamlanan harcın mahsubu ile eksik 826,38 TL harcın davalı —— alınarak, hazineye irat kaydına,
Birleşen mahkememizin ——Esas sayılı dosyamızda alınması gereken 887,10 TL harçtan peşin olarak alınan ve ıslahla tamamlanan harcın mahsubu ile eksik 665,32 TL harcın davalı —– alınarak, hazineye irat kaydına,
İş bu dosyada ( ———- Esas ) tamamı davacı tarafça karşılanan 802,65 TL harç ile 6 tebligat gideri 72,00 TL toplamı 874,68 TL yargılama giderinin davalısı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin—— Esas sayılı dosyasında tamamı davacı tarafça karşılanan 148,06 TL harç ile 4 tebligat gideri 48,00 TL’nin toplamı 196,06 TL yargılama giderinin davalısı —– alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin —— Esas sayılı dosyasında tamamı davacı tarafça karşılanan 275,19 TL harç ile 4 tebligat gideri 48,00 TL’nin toplamı 323,19 TL yargılama giderinin davalısı —– alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin ——- Esas sayılı dosyasında tamamı davacı tarafça karşılanan 221,78 TL harç ile 4 tebligat gideri 48,00 TL’nin toplamı 269,78 TL yargılama giderinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince;
İş bu davada (—— Esas ) 5.420,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin — Esas sayılı dosyamızda reddedilen ve kabul edilen miktarlar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretleri maktunun altında kaldığından 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı —— alınıp, davacıya verilmesine, 2.180,00 TL vekalet ücretinin ise davacıdan alınıp, bu davalıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin — Esas sayılı dosyamızda hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen mahkememizin —Esas sayılı dosyamızda hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.27/11/2018