Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1087 E. 2019/1165 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1087 Esas
KARAR NO: 2019/1165
DAVA : Alacak ( İnşaat Hukuku / Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
BİRLEŞEN İST. AND. 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ –
DAVA : İnşaatın Süresinde Bitirilmemesi Nedeniyle Aktif Feshi ve Gecikmeden Doğan Alacak / Yükleniciye Borçlu Olmadığının Tespiti
DAVA TARİHİ : 10/12/2015
BİRLEŞEN İST. AND. 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA : Tapu İptali ve Tescil, Terditli Olarak Alacak
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan iş bu dava ve birleşen dosyalardaki davaların yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREKÇE: Mahkememizin —– Esas sayılı dosyasına kaydedilen davada, davacı vekili, müvekkili yüklenici ile arsa sahibi olan davalılar … ve … arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; — Noterliğinde —tarihinde ve —yevmiye nosu ile düzenlenen bu sözleşme ile, davalı arsa sahiplerine ait ——— parsel üzerinde, müvekkili tarafından sözleşme ile kararlaştırılan inşaatın yapılmasının taahhüt edildiğini; müvekkili şirket tarafından inşaatın yapıldığını, yapı ruhsatı alındığını, Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin —– D.iş dosyasında yaptırılan delil tespitine göre de inşaatı %87 oranında tamamladıklarını; sözleşme gereğince müvekkili inşaatı bitirdiğinde davalı arsa sahiplerinin %60 oranında arsa payını ve bu arsa payına isabet edecek bağımsız bölümleri müvekkiline devretmesi gerektiğini; delil tespiti dosyasında yapılan işin değerinin —–TL olarak belirlendiğini; ancak davalı arsa sahiplerinin tapu devir edimlerini yerine getirmediklerini; ayrıca inşaat işini de diğer davalı olan —– … Şirketine devrettiklerini; bu şekilde sözleşmeye devam imkanının kalmadığını; davalıların sözleşmeye devam imkanını ortadan kaldırdıkları için —– TL yapılan iş bedeli ile müvekkilinin yarım kalan iş sebebiyle yoksun kaldığı kârın arsa sahibi davalılar ile inşaat işini devir alan—- müteselsilen ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
Davalılar vekili; davacı ile müvekkili arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi iddiasının doğru olduğunu, bu şekilde bir akdi ilişkinin kurulduğunu; davacı yüklenicinin inşaata başladığını ancak inşaatı süresi içinde bitiremediği için sözleşmenin arsa sahibi müvekkilleri tarafındana haklı olarak fesih edildiğini, kendilerininde sözleşme gereğince davacıdan alacaklarının doğduğunu; bunlar içinde İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyada dava açtıklarını; bu nedenle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi müvekkilleri tarafından haklı sebeple fesih edildiğinin tespitine karar verilmesini, eksik ve ayıplı işlerden doğan alacaklarının tespitini, sözleşmeden doğan alacaklarının tespitini ve tespit edilecek bu alacakların yüklenicinin doğan alacağından mahsubu ile inşaattan dolayı arsa sahibi müvekkillerinin davacıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini; diğer müvekkili —– arsa sahiplerinden inşaat işini devralan sıfatı ile yüklenici tarafından açılan davadan sorumlu olmayacağını, davacı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişkinin bulunmadığını ve davalı şirketinde inşaat işini devir alırken kötü niyetli olmadığını belirterek; davanın reddini savunduğu görülmüş;
Birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı dosyasında; Davacı arsa sahipleri … ve … ile onlardan devir alan —- davalısı — aleyhine açtığı davada; davalı yüklenicinin inşaatı süresinde bitiremediğini; bu nedenle sözleşmenin arsa sahipleri tarafından haklı nedenle fesih edildiğinin tespitine karar verilmesini; davacıların sözleşmeden doğan alacaklarının belirlenmesi, eksik ve ayıplı işlerin belirlenmesi ile bunların takas ve mahsup yapılarak davalının inşaatı yapması nedeniyle bir alacağının olmadığının tespitine karar verilmesini varsa ve kalan davacı alacaklarının takas ve mahsupları yapılarak, varsa depo kararı verilmesini, tapudaki şerhlerin kaldırılmasına ve davalının tedbiren inşaattan el çektirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş;
Davalı —– vekili, feshin haksız olduğunu, davacı arsa sahiplerinin ve ondan devir alan yeni yüklenicinin davalı müvekkilinden herhangi bir alacaklarının bulunmadığını, tam aksine kendilerinin alacaklı olduğunu bildirerek, birleşen dosyanın reddine karar verilmesini savunmuş;
Birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında; Davacı olan … diğer iki dosyanın tüm taraflarını hasım göstermek suretiyle; yüklenici şirket olan —- yapılan inşaatın——-haricen satın aldığını; bedelini yüklenici — ödediğini; bu nedenle söz konusu -adet dairenin müvekkili adına tesciline karar verilmesini, arsa sahipleri üzerinde gözüken tapularının iptaline karar verilmesini; tapu iptali tescil talebinin kabul edilmemesi halinde ise, dairelerin rayiç bedelinin davalı olan yükleniciler ve arsa sahipleri ile inşaat işini devir alan ——–müteselsilen ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş;
Davaya … … ve – cevap vererek; davacının daire aldığı — olan kat karşılığı inşaat sözleşmesini haklı olarak fesih ettikleri için davacının müvekkillerinden tapu iptali tescil talep edemeyeceği, alacak talep edemeyeceği; müvekkilleri ile … arasında akdi bir ilişki olmadığını; …’ün ancak akdi ilişki kurduğu — daire bedellerini isteyebileceğini savunarak müvekkilleri yönünden davanın reddine karar verilmesini bildirmiş; yargılamanın ilerleyen aşamalarında yüklenici – vekili de müvekkiline taahhüt edilen tapular devredilmediği için …’e tapusunu veremediğini bildirip kendisi yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tapu kaydı getirtilmiş, belediyeden imar işlem dosyası getirtilmiş, davacı tarafın dayandığı Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin –D.iş dosyası getirtilmiş, mahallinde keşif yapılarak inşaatın durumu görülmüş, keşifle görevlendirilen uzman bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca varılmış olup;
Mahkememizdeki kök dosyada;
Davanın, yüklenici tarafından açılan tazminat davası olduğu, yüklenici —yapmış bulunduğu inşaat seviyesine uygun olarak arsa sahiplerinden ve onlardan bilerek inşaat işini devir alan davalı — yapılan iş bedelini ve yoksun kaldığı karı talep ettiği nazara alınarak inceleme yapılmış;
Davacı yüklenicinin delil tespiti dosyasında inşaatın %87’sini tamamladığı ancak tamamladığı işlerde bazı kusurlu işlerin bulunduğu, bunların tamamlanması gerektiği ayrıca hiç yapmayıp, eksik bıraktığı işlerin bulunduğu tespit edilmiş olup; davacı yüklenicinin yaptığı işin kusurlu işlerde nazara alınmak suretiyle —- olduğu; kusurlu işlerin düzeltilmesi ve eksik işlerin yapılması için gereken bedelin ——— bahçe duvarı yapımı olduğu; bu tespiti davalı tarafın kabul etmediği; mahkememizce mahallinde inşaat görülmek suretiyle alınan ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre ise, davacı tarafın yapmış bulunduğu —TL ( ayıpsız hali ile ) olduğu ancak ayıplı ve tamiri gerektiren işlerden dolayı %24 oranında yani -indirim gerektiği; sonuç olarak davacı tarafın yapmış bulunduğu iş bedelinin —- olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf yapılan iş bedelini talep etmekte olup, talebini delil tespiti dosyasındaki rakama dayandırmıştır. Delil tespitinde belirlenen——-TL’de eksik ve ayıplı işlerin düşümünden sonra kalan miktar olduğundan; mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonunda tespit edilen ve bir miktar daha az olan——TL iş bedeli nazara alınmış, bunun üzerinden hüküm oluşturulmuştur. Davacı her ne kadar yoksun kaldığı karı da talep ediyor ise de; taraflar arasındaki akdin fesih edilmiş olduğu ihtilafsız olup; akdin feshi halinde müspet zarar niteliğindeki yoksun kalınan kârın istenemeyeceği; ancak olumsuz zararın istenebileceği; kaldı ki, davacının işi tamamlamadığı, süresinde bitiremediği, süresi geçtikten sonra inşaatın ulaştığı %87 seviyenin içinde de ayıplı ve düzeltilmesi gereken %24’lük bir oranın bulunduğu nazara alınarak; inşaatın kabul edilebilir bir seviyeye de gelmemiş bulunduğu dikkate alınarak davacı lehine yoksun kalınan kâra hükmedilememiştir.
İş bu dosyada davalı taraf, akdin feshinde haklı olduklarını; kendilerininde davacıdan alacaklarının bulunduğunu, bunların mahsup edilmesi gerektiğini savunmuş olup; inşaatın projesini ve imara uygun olarak belirli bir aşamaya kadar getirildiği, bu nedenle davacının hiç yapmadığı eksik işlerden dolayı herhangi bir bedel alamayacağı; tamamladığı işler yönünden de sadece tamiri yapılıp, kusuru giderilecek işlerden dolayı tamir bedelinin düşülmesi gerektiği nazara alınarak; bu bedelinde —- TL olduğu, davacının hak ettiği bedelden iş bu kök dosyada bu miktarın düşülmesi gerektiği belirlenerek; bu miktar indirilmek suretiyle hüküm oluşturulmuş;
Kök dosyada davacımız olan yüklenici ——mahsuba giren bu miktar dışındaki başkaca bir davalıdan doğan alacağının bulunmadığı nazara alınarak diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kök dosyada hüküm altına alınan bu bedelden davalı arsa sahiplerinin … ve … sorumlu tutulmuştur. Zira, arsa sahipleri olan davalılar bunlar olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafıdırlar ve arsaları üzerine inşa edilen bu yapıdan dolayı da zenginleşen taraftırlar. Ancak, kök dosyada hükmedilen bedelden davalılardan ——– sorumlu tutulamamış olup; bu şirketin bu bedelden sorumlu olabilmesi için davacı yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasındaki bu ilişkiyi bilerek ve kötü niyetli olarak arsa sahiplerinden inşaatı devir alması gerekir. Bu ispat edilemediğinden —–yönünden istenen alacak talebi reddedilmiştir.
Kök dosyada davacının yapmış bulunduğu –TL’lik ( ayıpsız olaydı ) inşaat bedelinden tamir ve kusurların giderilmesi için gereken — düşülmüş bulunduğundan ve esasen davacının talebinin de delil tespiti dosyasına dayandırılıp orada bu miktar düşüldükten sonra belirlenen miktarla açıldığından; hükme konu— üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmiş; reddedilen —— arasındaki fark ve yoksun kalınan kâr tazminatı toplamı üzerinden ise, davalı arsa sahipleri lehine vekalet ücreti takdir edilmiş; davalı —- lehine ise, toplam miktar üzerinden vekalet ücreti taktir olunmak suretiyle hüküm oluşturulmuştur.
Birleşen Anadolu 5. Asliye Ticaret mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası yönünden;
Davacı arsa sahipleri ve davacı – yüklenicimiz—–aleyhine dava açıp, feshin haklı olduğunun tespiti ve gecikmeden doğan alacaklarının belirlenip, davacı alacağından düşülerek bu miktar davacıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmişler ise de; kök dosyada onların tüm alacağının tamir giderlerinden ibaret olduğu; bununda — olduğu nazara alınmak suretiyle kök dosyada mahsup işlemi yapıldığı, bu dosyada bu nedenle artık karar verilecek başkaca bir hususun kalmadığı; akdin feshinin haklı olup olmadığı hususunda da kök dosyada değerlendirme yapıldığı nazara alınarak hüküm oluşturulmuş; bu nedenle iş bu dosyada taraflar lehine / aleyhine vekalet ücreti oluşturulmamıştır.
Birleşen Anadolu 3. Asliye Ticaret mahkemesinin — esas sayılı dosyasında;
Yüklenici —- 3 adet bağımsız bölüm alan davacı …, bu bağımsız bölümlerin adına tescilinin olmadığı takdirde rayiç bedellerini istemiş olup; kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde henüz müteahhide sözleşme gereğince arsa payları devir olmamışsa; müteahhidin resmi şekle tabii olmaksızın yazılı olma koşuluyla bağımsız bölüm satışı geçerli olup; davacının yükleniciden devir alması sebebiyle arsa sahiplerine karşı yüklenicinin haklarına halef olduğu; bu halefiyetin elbette devir alınan 3 adet bağımsız bölüme yönelik olduğu; davacı her ne kadar tescil talep etmişse de, yüklenicinin halefi olarak inşaatın geldiği seviyenin yukarıda açıklandığı üzere inşaatın arsa sahiplerince kabulünü gerektirecek seviyeye ulaşmadığı nedeniyle tescil talep edemeyeceği; sadece kendisi ile sözleşme yapan yüklenici —- her -bağımsız bölümün toplam bedelini talep edebileceği bunun da — olduğu; davalı arsa sahiplerinden inşaatın geldiği seviyeden —- isabet edecek miktarı talep edebileceği; bu seviye hesaplanırken inşaatın %87’sinin değerinin — TL olduğu; ancak bunların içinde düzeltilmesi gereken %24’lük kısmın düşülmesi ile—-TL’lik işin söz konusu olduğu; bu sebeple %87’lik kısmı — TL eden değerin %100’ü ne kadar eder hesabından; bunun — TL’ye orantılanması ile arsa sahiplerinden isteyebileceği bedelin — TL olduğu mahkememizce basit bir işlemle hesaplanmış olup; arsa sahipleri bu miktardan sorumlu tutulmuş; davalı- Şirketi ise, kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden herhangi bir maddi sorumluluğunun bulunmadığı nazara alınmak suretiyle birleşen bu dosyada hüküm kurulmuştur.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACI —- — TARAFINDAN AÇILAN İŞ BU DAVADA, DAVALILAR .—- YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
441.620,42 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılar … ve …’den tahsiline, davacıya verilmesine, bu davalılar yönünden fazlaya dair diğer tüm taleplerin REDDİNE,
İş bu davada —– aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Birleşen 5. ATM’nin —– Esas sayılı dosyasında;
—– tarafından açılan davanın aktif dava ehliyeti yönünden REDDİNE, bu dosyanın diğer davacıları olan … ve … yönünden ise davalı yüklenici —— yapımından kaynaklanan – TL alacakları kök dosyada — alacağından mahsup edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, mahsuba giren bu miktar dışındaki tüm alacak taleplerinin REDDİNE,
Birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında … tarafından açılan davanın, davalılardan —- yönünden REDDİNE,
Bu dosyadaki davacının tescil talebinin de REDDİNE,
Davacının alacak talebinin davalılardan … ve … yönünden kısmen, davalı —- yönünden ise tamamen KABULÜ ile;
— birleşen dosyanın dava tarihi olan – tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve bu davacıya verilmesine,
Bu tahsilat yapılırken davalı ———TL’nin tamamından, davalılar … ve …’in ise bu miktarın ilk —- TL’sinden müteselsilen sorumlu tutulmalarına,
İş bu dosyada;
Alınması gereken 30.167,09 TL harçtan dava açılırken karşılanan 7.969,41 TL’nin mahsubu ile eksik 22.197,68 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak hazineye irat kaydına
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinden 7.997,11 TL toplam başvuru ve peşin ilam harcının tamamı ile 20 davetiye gideri ( —- ) 166,00 TL ile bilirkişi – keşif ücretleri 2.550,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince, 2.570,00 TL’lik kısmının toplamı 10.567,11 TL yargılama giderinin davalılardan … ve …’den alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine —-nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’den alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısımlar üzerinden ise, davalılar aleyhine müteselsil sorumluluğa dayalı dava açıldığı ve ret sebepleri aynı olduğu nazara alınarak, davacı aleyhine AAÜT 3. Madde gereğince tek bir vekalet ücreti taktiri ile 32.617,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, ilk 3.000,00 TL’sinin tüm davalılara paylaştırılmasına, kalanının sadece davalı—— verilmesine,
Birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında;
Davacı arsa sahiplerinin haklı olduğu—- yönünden mahsup yapıldığı ve diğer talepler reddedildiği nazara alınarak ve bu miktar yönünden kök dosyada iş bu dosyanın davacılarının vekalet ücreti vermeyerek ve yargılama giderleri vermeyerek sonucundan faydalandıklarından davacıların lehine artık vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yargılama gideri takdirine yer olmadığına, iş bu dosyada tamamı davacıları tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, bakiye —TL harcın talebi halinde bu dosyanın davacılarına iadesine, dosyada kalan gider avansının davacılara iadesine,
Birleşen bu dosyada harca esas değer — TL olarak gösterildiğinden bu miktardan- düşülmesi ile – TL üzerinden davalı — lehine — TL nispi vekalet ücreti taktirine, bu bedelin — TL’lik kısmının her 3 davacıdan müteselsilen ( — yönünden davanın husumetten reddedildiği için ) kalanın ise sadece davacılar … ve …’den tahsiline,
Birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyasında;
Alınması gereken 41.669,10 TL harçtan peşin olarak alınan davacı tarafından baştan karşılanan 170,78 TL ve ıslahla tamamlanan 853,87 TL mahsup edildiğinde kalan 40.644,45 TL harcın hazineye irat kaydına, bu tahsilat yapılırken 30.850,80 TL’sinin davalılar —- kalan 9.793,65 TL’nin ise sadece davalı —- alınmasına,
İş bu dosyada tamamı davacı tarafından karşılanan 881,57 TL harç ile 4 davetiye gideri 48,00 TL’nin toplamı 929,57 TL yargılama giderinin; 705,55 TL’sinin davalılar- ve – Müteselsilen, kalan 224,02 TL’sinin ise ———-alınmasına, davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacı …’e iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 38.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … lehine takdirine, bu bedelin 29.110,00 TL’sinin davalılar …, … ve —-kalan 9.240,00 TL’sinin ise —- alınmasına,
Bu davada aleyhine açılan dava reddedilen —-lehine ise 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacı …’den alınıp, bu şirkete verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.10/10/2019