Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1039 E. 2019/222 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1039 Esas
KARAR NO: 2019/222
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/11/2015
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında —– tarihinde ——- sözleşmesi imzalandığını; rekabet kurulunun ve —- genelgeleri ve özellikle rekabet kurulunun —- sayılı tebliğlerine göre, dağıtıcı firmalar ile bayiler arasında düzenlenen ve münhasırlık içeren tekelci sözleşmelerinin süresinin – yıldan fazla olamayacağına dair getirilen kural gereğince; — yılının Nisan ayında sonlanması gereken sözleşmenin davalı şirketçe —- tarihinde fesih edilerek; —– tarihinde 5 yıllık yeni bir sözleşme yapıldığını; davalı tarafından belirlenen mamullerin bayiye satışı ve faturalandırılması, fatura bedellerinin tahsili hususlarının sözleşmede belirlendiğini, yıllar içinde oluşan uygulamaya göre satışlarda teminat olarak—- ve vade usulü ile satış yapıldığını; bu çerçevede, davalı ile davacı şirketin mutabakatı sonunda —- müvekkil şirkete ——TL limitli——hesabı açıldığını; faturalarında bu hesaptan otomatik olarak ödendiğini; ancak – yılında, oluşan bu teamüle aykırı olarak, müvekkili şirketten -TL değerinde teminat mektubu istendiğini; —– alınan teminat mektubunun davalıya verildiğini; bu teminat mektubunun şartları oluşmadan —– tarihinde nakte çevrilmek istendiğini; bunun üzerine müvekkilinin ticari itibarını düşünerek teminat mektubu bedeli kadar—– TL’nin— hesabına nakten yatırıldığını; aynı gün “vadesi gelmemiş alacak” açıklaması ile davalı tarafından bu paranın hesaptan çekildiğini; muhtemel mal siparişleri için nakte çevrilmek istendiği söylenen —– TL ve fatura ibrazında otomatik olarak tahsil edilebilecek —–TL limitinde — imkanı varken— Temmuz – tarihlerinde akaryakıt nakli için giden davacı şirket araçlarına, —- ve —- verilmediğini; verilecek malların bedellerinin peşinen ödenmesinin istendiğini; gece yarısı oluşan bu durumun çözümü için hemen ertesi gün davalının hesaplarına nakit peşin para aktarılarak mal alımının sağlanabildiğini; oysa satış ve ödeme sisteminde tek taraflı yapılacak değişikliklerin en az 7 gün öncesinde müvekkil şirkete bildirilmesinin sözleşme gereği olduğunu; davalının bu haksız tutumları sebebiyle ———tarihinde sona erecek bayilik sözleşmesinin yenileme davetine olumlu yanıt vermemesinden kaynaklı olarak, müvekkil şirketi sözleşmeye zorlamak amacıyla bu yönde davranıldığını; davalının bu davranışının rekabet kuruluna bildirilmesi yanı sıra, —– Noterliğinden —– günü ——- yevmiye nosu ile sözleşmedeki satış ve ödeme tahsilat sistemine riayet edilmesi, haksız yere el konulan —— TL’nin derhal iadesini istediklerini; sonuç alamayınca da İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ———- sayılı dosyası ile icra takibinde bulunarak paraya çevrilen —— TL’lik teminat mektubundan kaynaklanan asıl alacakla —–TL işlemiş faizinin talep edildiğini; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, davacı ile daha önce imzalanan anlaşmaların —– tarihindeki protokol ile fesih edildiğini; fesih protokolünde, davacı tarafın işlememiş kira süresine tekabül eden ——- bedelini —- iş günü içinde müvekkil şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini; fesih protokolünden doğan müvekkilinin alacağı için — tarihli —- numaralı ve —— TL bedelli fatura düzenlendiklerini; davacının muhalif olduğu —— Köyünde tapuya kayıtlı —- ada,- parseldeki taşınmazın birinci dönem 5 yıl, ikinci dönem – yıl süre ile müvekkili şirkete kiralanmasına ilişkin —— tarihli kira sözleşmesi düzenlenerek tapuya şerh edildiğini; söz konusu taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun davacı tarafından işletilmesi için taraflar arasında —— tarihli bayilik anlaşması satış yeri çerçeve protokolü akdedildiğini ve müvekkili tarafından davacının kullanımına bırakılan ekipman, demirbaş ve yatırımlar için ariyet demirbaş belgesi düzenlendiğini; davacı tarafından, müvekkil şirket nezdinde doğmuş ve doğacak her türlü borcun teminatını teşkil etmek üzere —— şubesi tarafından düzenlenen —– tarihine kadar geçerli olan —— TL bedelli teminat mektubu verildiğini; müvekkili şirket ile malik arasında atfedilen kira sözleşmesinin 4. Maddesinde kararlaştırılan —–TL kira bedeli, kiralayanın —-tarihli —- TL bedelli fatura borcundan mahsup edilerek kalanın —–1 tariihinde hesabına nakden ödendiğini, kiralayan malik tarafından da kira bedellerine ilişkin faturalar düzenlendiğini; taraflar arasında düzenlenen anlaşma gereği bayinin teminat mektubu süresinin sona erme tarihinden en az — gün önce uzatma ve yenileme işlerini yerine getirmediği taktirde, —–mevcut teminat mektubunun nakte çevirme ve nakit teminat olarak uhtesinde tutma hakkının bulunduğunu; davacının —– tarihinde sona erecek teminat mektubunun süresi bitim tarihinde yenilenmemesi ve uzatılmaması nedeniyle, davacının doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak teminat mektubunu nakte çevrilmesi için bankaya başvurulduğunu; bunun üzerine davacı tarafın banka teminat mektubu bedelini nakit olarak ödediğini; söz konusu tutarın nakit teminat olarak tutulduğunu; bu işlemin arkasından davacının ——. Noterliğinden ——— tarihinde bir ihtar çekerek kira sözleşmesini —– tarihi itibariyle sona erdiğini bildirdiğini; dava konusu sözleşmesinin birinci dönemi – ikinci dönemi- olmak üzere toplam- yıl süreli olarak düzenlendiğini; davacının ikinci dönem yönünden yenileme yapmadığını; taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesinde “kiralayanın ikinci kira dönemine ilişkin kabul iradesinin yazılı olarak göstermeyerek, iş bu sözleşmenin ilk —-yıllık kira sözleşmesi hitamında tek taraflı olarak fesih etmesi halinde, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten, kira dönemi sonuna kadar işlememiş süre olarak kabul edilerek, döneme tekabül eden toplam —–TL tutarındaki kira bedelini, iş bu kira sözleşmesinin imza tarihinde geçerli —- aylık ABD doları —-üzerinden, – yıl süre üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte mecur üzerinde kurulur / kurulacak, akaryakıt ve otogaz istasyonu için gerçekleştirdiği ve / veya kira dönemi içerisinde gerçekleştireceği yatırımların işlemiş kira süresine tekabül eden dönemler için geçerli olmak üzere, fesih tarihindeki rayiç bedellerin —- tarafından tanzim olancak faturalar mukabilinde, fatura tarihlerini takip eden -gün içinde —- nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği ” kararlaştırması bulunduğunu; bu hüküm kapsamında —— tarihli —– TL bedelli, —-tarihli —– TL bedelli, —- tarihli —— TL bedelli e-faturalar düzenlendiğini; davacı tarafından yatırılan ve müvekkil hesabında nakit teminat olarak tutulan bedelin davacıdan planlanan avukatların mahsubu neticesinde hali hazırda davalı müvekkilinin ———–TL alacaklı olduğunu, taraflar arasında ticari hesap ilişkisi tasfiye edilmeden nakte çevrilip bekletilen teminatın iadesinin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı alınmasını savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı aleyhine ——TL asıl alacak, —– TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —–TL üzerinden ve asıl alacağa tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte tahsili yönünde icra takibi yapmış; davalı bu takibe “borcum yoktur” şeklinde süresi içinde itiraz etmiş; itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Taraflar arasında bir süre akaryakıt satımı konusunda bayilik ilişkisi bulunduğu; takip konusu olan alacağında nakte çevrilmek istenen teminat mektubundan kaynaklandığı; teminat mektubunun bedeli davacı tarafından ödenmek suretiyle mektubun alındığı ihtilafsız olup; taraflar arasındaki ihtilafın teminat mektubunun şartları gerçekleşmeden nakde çevrilmek istendiği; bu sebeple verilen paranın faizi ile birlikte iadesi gerektiği iddiası ile icra takibi başlatıldığından ve itiraz gelince de eldeki dava açıldığından; teminat mektubunun davalı tarafından nakte çevrilmesinin yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı belirlenmiştir.
Taraf delilleri toplanmış olup, taraflar arasındaki bayilik sözleşmeleri getirtilmiş, teminat mektubu incelenmiş, icra takip dosyası incelenmiş, uzman bilirkişiden rapor alınmış; bilirkişi raporu ve gerekçelerinin denetimi ile; rapor kabule şayan bulunmuş, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında,—— günü teminat mektubunun nakde dönüştürülmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı tarafından bu teminat mektubu nedeniyle —-hesabına yatırılan ——TL’nin “vadesiz alacak” açıklaması ile çekilmesinin ve davalı nezdinde ala konulmasının haksız olup olmadığının tespiti gerekmiş olup;
Taraflar arasındaki satış yeri çerçeve protokolünün teminatı düzenleyen 6. Maddesi uyarınca bayinin teminat mektubu vermesi zorunludur. Son verilen teminat mektubu da davamızın konusu olan ——— tarafından düzenlenen teminat mektubu olduğu,—– süre bitim tarihli olduğu; —– teminat mektubunun 1 ay müddetle uzatarak —–tarihine kadar teyit ettiği; bu şekilde teminat mektubu süresinin —–tarihine kadar uzadığı; davalı firmanın ——- günü bahse konu teminat mektubunun tahsili için bankaya başvurduğu; bahse konu çerçeve protokolün 6. Maddesi hükmü uyarınca süreli teminat mektubu verilmesi halinde, sona erme tarihinden en az 15 gün önce miktarı ve içeriği değiştirmeksizin, uzatma veya yenileme işlemlerini yerine getirmeyi, aksi taktirde —– mevcut teminat mektubunu nakte dönüştürerek uhtesinde nakit olarak tutabileceği düzenlemesinin bulunduğu;
Hal böyle olunca sözleşmenin anılan hükmüne göre ve davacımızında —- yeni bir teminat mektubu vermeyi istediğine dair iddia ve delili bulunmadığından; teminat mektubunun nakte dönüştürmesinin ya da davacının —- hesabına yatırdığı mektup bedelini nakit teminat olarak tutmasının sözleşme hükümlerine göre mümkün bulunduğu;
Ancak, artık taraflar arasındaki sözleşme ilişkiside fesih edildiğinden teminat olan ——— TL’nin istirdadının kural olarak istenebileceği bu nedenle isteme şartlarının doğup doğmadığının değerlendirilmesi gerektiği;
Her ne kadar kira sözleşmesi —– tarihli ise de, sözleşmede fiili akaryakıt satışının başlama tarihinin kira başlangıcına gönderme yaptığı, esasen taraflar arasındaki önceki sözleşmenin —– tarihinde fesih edilmesi,—- gününde yeni sözleşme düzenlenerek bir boşluk verilmeksizin fiili akaryakıt satışına devam edilmesi nedeniyle; fiili akaryakıt satış tarihinin — olarak kabulünün gerektiği, böylece – yıllık süreninde ———- tarihinde sona ereceği; davacının kira sözleşmesini ikinci dönem olan – yıllık devri yönünden yazılı olarak yenileme iradesini bildirmediği; hal böyle olunca kira sözleşmesinin -Dönem için ödenen KDV hariç ——— TL’nin davacı şirket uhtesinde kaldığı; davacının ilk dönem kira bedeli kapsamında —- günü KDV hariç -yıllık kira bedeli olan ——— TL, ikinci dönem kapsamında da yine aynı gün KDV hariç ——- TL’lik faturalarda düzenlendiği; her ne kadar davacı bu tutarların eksik ödendiğini ileriye sürmüşse de; dosyada mevcut olan —- tarihli davalı şirketin —– hesabından davacıya gönderilen- tutarın toplamının ——TL olduğu, bu paranın havale edildiği; davacının ticari kayıtlarında da davacının sunulan yevmiye defteri fotokopisinde de görüldüğü; kira dönemlerine ilişkin her iki faturanın KDV dahil toplamları —- TL olduğu; ödenen bu miktar çıktığında eksik kira ödemesinin —– TL olduğu;
Ancak, —– tarihli protokolde, önceki kira sözleşmesi kapsamında işlemeyen süre yönünden ——–USD + KDV davacı / kiracının iade borçlu bulunduğu; davalının bu kapsamda —- günü kira iade bedeli açıklamasıyla—- USD karşılığı KDV dahil —– TL’yi davalıya fatura ettiği, ibrazlı yevmiye defteri fotokopisine nazaran bunun — günü —– yevmiye ile kayıtlı olduğu;
Her ne kadar davacı —– tarihli protokolün hile ile düzenlendiğini de bildirmişse de; irade fesadı yönünden herhangi bir delili bulunmadığı ve ispat edemediği;
Bu durumda fesih protokolünden kaynaklı —– TL borcunun bulunmasına göre, yukarıdaki kira bedelinden ———- TL kesinti yapılmasına nazaran eksik ödeme bulunmadığı; bilakis —– tarihli protokolden dolayı bakiye —–TL borcu kaldığı;
Böylece kira ödemelerinin ilk beş ve devamı halinde sonraki – yıl yönünden sözleşmenin tapuya şerhini müteakip davacıya havale edilmesine göre, ikinci dört yıl yönünden sözleşmeye de kayıtlı KDV hariç ——— TL davacının iade borcunun MEVCUT OLDUĞU;
Nitekim sözleşmenin 7. Maddesinde de kiralayanın ikinci kira dönemine ilişkin kabul iradesini yazılı olarak göstermeyerek, iş bu sözleşmenin ilk – yıllık kira sözleşmesi hitabında tek taraflı olarak fesih etmesi halinde kira sözleşmesinin sona erdiği tarihte, kira dönemi sonuna kadar işlemiş süre olarak kabul edilerek, döneme tekabül eden toplam ——– TL tutarındaki kira bedelinin iş bu kira sözleşmesinin imza tarihinde geçerli “———– süre üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte ödemesi gerekeceği” sözleşme gereği bulunduğundan her halükarda davalının elinde tuttuğu —— TL tutarlı teminatın hesaplama yapılmaksızın dahi davacının riskini karşılamaya yetmediği; bu nedenle davalının teminat mektubu bedelini tutmakta haklı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının haklı olmadığı kanaatine varılmış; davanın reddine karar verilmiş; fakat davacınında takibe koyduğu bedelin bir senaryo olmadığı sadece hukuki değerlendirmeyi yanlış yaparak talepte bulunduğu; dava / şikayet hakkı kapsamında kaldığı; kötü niyetli takip tazminatı şartlarının oluşmadığı nazara alınarak davalının kötü niyetli takip tazminatı alacağı da reddedilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Davalı tarafından talep edilen kötü niyetli takip tazminatı talebinin dosya kapsamına göre REDDİNE,
Peşin olarak alınan ilam harcından maktu ret harcının mahsubu sonunda bakiye kalan 7.170,92 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davalı lehine 37.957,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.28/02/2019