Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1009 E. 2022/8 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1009 Esas
KARAR NO: 2022/8
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ: 12/01/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- sınırlarındaki —-çalışmaları inşaatında müvekkili çalışmakta iken davalı sigorta şirketine —-davalı — olduğu ve davalı —— sürücüsünün % 100 kusuru ile müvekkiline çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini ve müvekkilinin —- raporlu olarak çalışamadığını ve malul kaldığını, tarafların ilk olarak tüm mağduriyetlerinin giderileceğini söylemelerine karşın, sonrasında şirket yetkililerinin kendi başının çaresine bakmasını söylediklerini, —– karşılanmayan ve belgelendirilemeyen bir takım tedavi giderleri ve yol giderlerinin olduğu, ayrıca maluliyeti nedeni ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik tedavi yol giderleri ile meslekte kazanma gücü kaybı tazminatı olarak toplam — maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, ayrıca ——manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüsünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
CEVAP: Davalı —– havale tarihli davaya cevabında özetle;. Davacı ve yükleniciler tarafından çalışma yapılan alanda herhangi bir önlem alınmadığını, şerit çekilmediğini, olay yerinin bir kavşak olduğunu ve köprüdeki daralma ve trafik yoğunluğunun bulunduğunu, müvekkilinin kullandığı —–olduğu da dikkate alındığında, müvekkili sürücünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının anlaştlacağını, davayı kabul manasına gelmemek kaydı ile dava konusu kazada davacıya çarptığı iddia edilen —– plakalı süratli bir şekilde çarpmanın söz konusu olmadığını, fiziksel olarak mümkün olmadığını, yerinde yapılacak inceleme ile anlaşılabileceğini, davaya konu olayın bir iş kazası olması nedeni ile —— yapılan bir iş kazası başvurusu olup olmadığı, tazminat alınıp alınmadığının araştırılması gerektiğini, davacının maddi tazminat kalemlerini açıklaması gerektiğini, tedavilerinin —— yapıldığını ve tedavi gideri olarak herhangi bir evrak sunulmadan talepte bulunulduğunu, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, ödeyecek kişinin fakirleşmemesi ve alan kişinin de sebepsiz zenginleşmemesi gerektiğini, takdirin —- ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı —– havale tarihli davaya cevap dilekçesinde, özetle; davaya konu trafik kazasına karıştığı iddia edilen — plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde —— poliçesi ile teminat altında olduğunu, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti —- dahilinde olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu poliçeden dolayı davacının talebi üzerine —- dosyasının açıldığını ancak zaruri evrakların gönderilmemesi nedeni ile ödeme yapılamadığını ve akabinde işbu davanın açıldığını, öncelikle tarafların kusur oranlarının tespitinin ve davacının maluliyet durumunu /oranlarının tespitinin gerektiğini, davacının bilinen- belirlenebilir kazancı tespit edilememesi halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine, aksi halde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olmaları nedeniyle vekalet ücretleri ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, — tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce verilen ara karar uyarınca; davacının çalıştığı iş kolu belirtilerek; kaza tarihi dikkate alınarak,çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmenliği uygun olarak nihai raporun alınması için dosya —–gönderilmiştir.
— karar nolu — özetle; — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının —– kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,——- aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olduğunu bildirmişlerdir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu ve davacının hak edebileceği maddi ve manevi tazminat alacağı bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlığın toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı —- tarihinde tanık beyanının alındığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı —-Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, —- tarihinde tanık beyanının alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen —– tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunmaları ile dava dosyasında bulunan tüm belgeler dikkate alınarak kusur tespiti ve aktüerya hesabı yönünden gerekli tespit ve değerlendirmelerin yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyet raporunda özetle; tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla —— ait olmak üzere; —- verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda; —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı—- için hazırlanan işbu raporda; Kusur; DAVALILARDAN ARAÇ SÜRÜCÜSÜ ——– Tedbirsizlik Dikkatsizlik” ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun m.67 “Sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmak” ihlal ederek aynı yasanın —- asli kusurunu işlemiş olmakla olayda —-(YÜZDE YÜZ) ORANINDA TAM KUSURLUDUR. DAVACI YAYA —- : Atfı Kabil Bir Kusuru Bulunmamaktadır.—-düzenlenen raporda; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; —–kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme —- süresinin olay/kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği, oy birliği ile mütalaa edildiği, Maddi Zarar; GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ZARARI; Davacının iyileşme döneminde % 100 oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile;—- kaza tarihi ile —- geçici iş göremezlik- iyileşme dönemi zararının- kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olduğu hesaplarımış olup, — tarafından davacıya ödenen — geçici iş göremezlik ödemesi —– tenzil edildiğinde —- davacının geçici iş göremezlik zararının bulunduğu, ancak dava dilekçesinde tedavi yol giderleri ile meslekte kazanma gücü kaybı tazminatı olarak toplam —-maddi tazminat talep ettiği, geçici iş göremezlik zararı taleplerde bulunmadığının —– tarafından kabulü durumunda, talebe bağlılık ilkesi gereği geçici iş göremezlik zararı talep edemeyeceği, hukuki münakaşasının elbette —- takdirlerinde olduğu, TEDAVİ VE YOL GİDERLERİ ZARARI TALEBİ; Davacının—— yapıldığı dava dosyasında bulunan belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının —– tarafından karşılanmayan muhtelif tedavi giderleri —– konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, başka bir değişle maddi zararın kalem kalem açıklanmadığı / kuruşlandırılmadığı görülmüş olup, uzmanlık alanımız dışı olması nedeniyle işbu talep konusundaki tüm takdir ve hukuki münakaşanın elbette —- ait olduğu,——- hükmetmesi halinde; Dava öncesinde davacı tarafından herhangi bir yazılı başvurunun bulunduğunu davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde belirtmiş olsa da, davacının hangi tarihte yazılı dilekçelerinin tebliğ edildiğine dair bir belge dava dosyasına sunmadığının ve talebinin dava tarihinden itibaren olduğunun tespiti ile —– dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve münakaşasının —– ait olduğu, —— ancak, — savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece —- ait olmak üzere, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin —— tarihli duruşma tutanağında verilen ara karar uyarınca dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyetinin ek raporunda özetle; Somut olayda; davalı sürücü yoldaki çalışmayı görmüş; önceden görünürlüğü sağlamak için işaretleme konulması gereken ön açıklık mesafesini geride bırakmış, çalışma alanına gelmiş ve çalışmakta olan davacı işçinin varlığını görmesine ve bilmesine rağmen —- cinsi aracının —— itibari ile manevra alanı için kullanacağı alanı göz ardı ederek, kavşakta yeterli alan olmasına rağmen manevrasını dar kavis ile yapıp manevra nedeni ile daralan açı ile arka —– kadar ilerledikten sonra davacıya arka sağ tekerlek kısmı ile çarparak ayağının ezilmesine neden olmuştur. Bu nedenle davalı sürücünün artık geride bıraktığı ön açıklık mesafesi ile kazanın oluşumu arasında teknik olarak bir nedensellik bağı kalmamış olup teknik olarak bir nedensellik bağı bulunmadığı içinde işaretleme eksikliği nedeni ile bir kusur tesisi yapılmamıştır. Davacı vekili tarafından; Davacının kullandığı makineyi kontrol.edemeyip savrularak aracın manevra alanına girdiği öne sürülmüş ise de; Bu hususta beyan dışında herhangi bir somut bilgi belge, ve tespit dosyaya sunulmadığı gibi; Davacının ayağının üzerinden geçen araç şeklinde cereyan eden olayın; davacının kullandığı makinenin savurması ile kontrolünü İkaybederek aracın seyir yoluna girip araca çarpması gibi oluşumda bakaca yaralanmalarının da meydana gelmesi beklenirken davacının bu şekilde bir yaralanması bulunmadığından bu iddia teknik olarak kazanın oluşumuna uygun düşmemekte olup; İddia ve beyanların doğruluğunun takdiri elbette ki yüce mahkemeye aittir. Davacı vekili tarafından aracın kaza öncesi hızlı olmadığı aracın yol şartları dikkate alındığında o kesimde sürat yapmasının mümkün olmadığı öne sürülerek hıza bağlı kusur tesisine itiraz edilmiş ise de;—– etken trafik kuralları bakımından hız iki açıdan ele alınmaktadır. —-belli araçların belli yollarda çıkabileceği azami hızlardır. —- İkincisinde ise;——- şeklinde hüküm altına alınan ve somut olarak rakamsal şekilde herhangi bir asgari ve azami hız sınırı belirtmeksizin; dikkat ve özen yükümlülüğü kapsamında, sürücülere o anki hal ve şartlara göre aracını güvenle hareket ettirebileceği, herhangi bir tehlikeye mahal vermeyeceği oluşan hareket alanını kontrol altında tutabileceği, tehlikeleri bertaraf edebileceği hadlerde tutma sorumluluğunun sürücülere yüklenmesidir. Davalı sürücüye izafe edilen aracının hızını yol şartlarına göre ayarlamamak kusuru da bu kapsamda olup aracın süratle seyretmesi ile alakalı olmadığından, izafe edilen kusurda herhangi bir isabetsizlik olmadığı kanaatimiz muhafaza edilmiştir. Davalı vekilinin çalışırken baret, —– konusu kazanın teknik nedenleri anasında yer almayıp neticeleri üzerindeki etkisi ise davalının kendi kusuru ile zararlı sonucu etkisi kapsamında ancak müterafik kusur olabileceğinden ve müterafik kusurun takdir ve tayini ancak yüce mahkemeye ait olduğundan bilirkişi olarak bu hususta herhangi bir kusur tayini mümkün değildir. İtiraz eden davalılar vekilinin itirazında başkaca bir teknik içel ikli bilgi ve belge bulunmayıp itiraz ettiği hususlar kök raporumuzda da açıklandığı gibi yukarıda tekrar açıklanarak davalı sürücüden kusur indirimine veya harici bir etkenle kusur paylaşımına —- görülmediğinden; Davalılardan — olayda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (YÜZDE YÜZ) KUSURLU OLDUĞU; —- yönünden; Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu beyanında—-olarak belirttikleri taleplerinin; — geçici iş göremezlik, —– yol giderleri ve diğer tüm kayıplar olarak kuruşlandırdığı, Ancak, tedavi giderleri yönünden değerlendirmenin —— olması nedeni ile takdir işbu ek raporda da kök raporda belirttiğimiz üzere —– ait olduğu, Yönündeki kanaatimizde bir değişiklik yapılmamış şeklinde raporlarını bildirmişlerdir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında — nolu ara kararınca; ———— kararının çıkarıldığı görüldüğünden bu karardan ve davacı vekilinin itirazları da irdelenmek suretiyle aktüer bilirkişisinden ek rapor alınmasına, tedavi giderleri konusunda dosyanın doktor bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez doktor bilirkişisinin ve aktüerya, kusur bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Tedavi Gideri: Dosyada mevcut belgelerin incelenmesi sonucu kişinin tedavilerinin —— yapıldığı ve kişinin —– olduğu için bu —–tedavileri için bir ödeme yapmayacağı, ancak belgesiz de olsa kişinin bu tedavi sürecinde yapmış olacağı yol gideri için dosyada mevcut belgeler kişinin ikametgahı ve tedavi gördüğü hastaneler göz önüne alındığında — giderinin ve ayrıca yaralanmalarının——- kadri maarufunda olduğu ve bu belgesiz giderlerden —-olmadığı kanaatlerine varılmıştır. Kusur yönünden : İtiraz eden davalılar vekilinin itirazında başkaca bir teknik içerikli bilgi ve belge bulunmayıp itiraz ettiği hususlar kök raporumuzda da açıklandığı gibi yukarıda tekrar açıklanarak davalı sürücüden kusur indirimine veya harici bir etkenle kusur paylaşımına neden olarak görülmediğinden; – Davalılardan —- sürücü —- olayda asli ve tam kusurlu olarak % 100 (YÜZDE YÜZ) KUSURLU OLDUĞU; Davacı vekilinin dava dosyasına sunmuş olduğu beyanında — olarak belirttikleri taleplerinin ; —- giderleri ve diğer tüm kayıplar olarak kuruşlandırdığı, Aktüüeryal hesaplama yönünden: SÜREKLİ SAKATLIĞI BULUNMAYAN DAVACI İÇİN —- iptal kararı ve —– itibaren oluşturduğu yeni içtihatlar dahilinde,——– eklemenin söz konusu olamayacağı, Bu bağlamda; kusur ve aktüerya hesaplaması yönünden herhangi bir değişikliğin olmadığı, talep edilen —- tedavileri —– —– kadri maarufunda olduğu şeklinde kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, Uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklandığı, trafik kazasının —- yılında meydana geldiği,— göre uzamış ceza zamanaşımının — yıl olduğu ve zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı defiinin reddine gerektiği, tarafların delilleri toplanarak davacının kaza tarihi dikkate alınarak,çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybının oluşup oluşmadığı, oluştu ise oranının tespiti için dosya —-gönderilmiştir. —-raporunda özetle; —–tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının ——-kapsamında —— iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme — süresinin —– aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olduğunu bildirildiği, düzenlenen rapor denetime uygun olup kaza tarihi itibariyle de ilgili yönetmeliğe uygun olduğundan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alındığı, akabinde dosya kusur ve hesap ve doktor bilirkişisine tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan ek rapor da dikkate alınarak, —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı—–için hazırlanan işbu raporda; Kusur; DAVALILARDAN ARAÇ SÜRÜCÜSÜ ———- veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmak” ihlal ederek aynı yasanın —- düzenleyen genel kurallara uymamak” asli kusurunu işlemiş olmakla olayda % 100 (yüzde yüz) oranında tam kusurludur. davacı yaya —— :——- sayılı dosyasında keşif yapılarak düzenlenen kusur raporu ile mahkememizdeki kusur yönünden düzenlenen raporun uyumlu olduğu, —– Dosyada mevcut belgelerin incelenmesi sonucu kişinin tedavilerinin ——– yapıldığı ve kişinin —– olduğu için bu hastanelerindeki tedavileri için bir ödeme yapmayacağı, ancak belgesiz de olsa kişinin bu tedavi sürecinde yapmış olacağı yol gideri için dosyada mevcut belgeler kişinin ikametgahı ve tedavi gördüğü hastaneler göz önüne alındığında —- giderinin ve ayrıca yaralanmalarının pansumanı içinde — kadri maarufunda olduğu, —–geçici iş göremezlik- iyileşme dönemi zararının- kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olduğu hesaplarımış olup, — tarafından davacıya ödenen — geçici iş göremezlik ödemesi —- tenzil edildiğinde ise —-davacının geçici iş göremezlik zararının bulunduğu, sürekli maluliyet zararının oluşmadığı, bakım masrafı zararının ispatlanmadığı, kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile —— maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketi yönünden dosya kapsamında, dava öncesi başvuru olduğuna ilişkin temerrüt ihtarı bulunmadığından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle faili zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemeyeceğinden, Manevi tazminat talebinin Kısmen kabul- kısmen reddi ile, takdiren —- manevi tazminatın davalılar —– tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ İLE,
1—- tedavi gideri, — geçici iş göremezlik olmak üzere toplam —- maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ İLE,
—manevi tazminatın davalılar—– olay tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 363,61 TL harçtan, peşin alınan 119,55 TL harç ile bakiye 244,06 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
6- Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri —– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7- Davacı tarafça yapılan 1.800 TL bilirkişi gideri ile 385,75 tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplamda 2.185,75 TL ‘nin yargılama giderinden red/kabul oranına göre 332,45 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8——düzenlenen rapora ilişkin olarak 562,00 TL rapor ücretinin davanın kabul ve red oranı nazara alındığında 85,48 TL’sinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına , bakiye 476,51 TL’sinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına,
9-Davalılardan —– tarafından yatırılan 150.00 TL yargılama giderinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 127,18 TL’in yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı —- üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılardan —– dışında diğer davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı taraf yararına maddi tazminatın kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 2.323,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
12-Davalılar —-yararına maddi tazminatın red edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —– ödenmesine,
13-Davacı taraf yararına manevi tazminatın kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
14-Davalılardan ——yararına, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
15-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve Davalı——yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 12/01/2022