Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/971 E. 2019/1516 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/971 Esas
KARAR NO: 2019/1516
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2013
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- —. Noterliği’nin—- tarih —- sayılı işlemi ile onaylı ——- ve ayrıca sözleşmenin eki niteliğindeki ve işbu ana sözleşmenin bazı hükümlerinin nasıl yorumlanacağına dair —- tarihli ve —-. Noterliği’nin—— yevmiye sayılı işlemiyle onaylı “Ek Sözleşme 1” ve bu sözleşmelere dayanılarak yapılan bütün elleçleme prosedürlerine dair ek protokol hükümleri gereği davalıya teslim ettiğini, taraflar arasında 10/05/2007 tarihinde tekrar bir protokol düzenlendiğini ve faturaların ödenmesi konusunda değişiklik yapıldığını, davalıya bu protokol kapsamında dava dilekçesinde toplamda 431.490,00 TL. bedelli faturaların kesildiğini, davalı tarafından bu faturaların tebliğ alındığını, ticari defterlerine işlendiğini ancak KDV’lerinin ödenmediğini, davalı şirket tarafından kısmi itirazda bulunularak KDV asıl alacağının eksik ödendiğini, takip öncesi talep edilen işlemiş faiz alacağının dna tamamına itiraz edildiğini,——– no.lu faturaların ödendiğini iddia ederek bu alacaklara ve ferilerine itiraz da bulunulduğunu, dolayısıyla 431.490,00 TL. asıl alacak ve 51.159,32 TL. işlemiş faiz tutarlı icra takibinin 352.149,00 TL. tutarlı asıl alacağının kabul edildiğini ancak 79,341,00 TL. asıl alacak ve 51.159,32 TL. tutarlı işlemiş faize itiraz edildiğini ancak işbu itirazın da haksız olduğunu belirterek davalı tarafça –. İcra Dairesi’nin ———sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 08/03/2007 tarihli——–hakkının devri sözleşmesi düzenlendiğini, davalı şirketin —– no.lu faturalar kapsamında 79.341,00 TL.lik KDV bedelini davacıya ödediğini, işbu ödemelere ilişkin dekontların da bir örneğinin de cevap dilekçesinde sunulduğunu, aynı zamanda icra inkar tazminatı talebinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
—- İcra Dairesi’nin ——– sayılı takip dosyasının incelenemesinde, davacı tarafça davalı aleyhine 431.490,00 TL. asıl alacak, 51.159,32 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplamda 482.649,32 TL. alacakla ilgili talepte bulunulduğu ve takibe konu faturaların birden fazla olduğu, işbu faturalar arasında —– no.lu faturaların da bulunduğu ve davalı vekilince işbu faturalar yönünden itiraz da bulunulduğu, diğer faturalara ise bir itirazlarının olmadığının beyan edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen ——-. Noterliği’nce düzenlenmiş bir örneği dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
– şubesi aracılığıyla — tarihinde —- tarihinde —- hesaptan hesaba havalenin davalı tarafça yapıldığına dair dekont örneklerinin sunulduğu ve incelemede — KDV ve —– yazılarının el yazısı ile yazılmış olduğu yapılan incelemeden anlaşılmaktadır.
Bilirkişiler —- tarafından düzenlenen raporda özetle; “79.341,00 TL.lik asıl alacak talebi bakımından banka dekontlarının üzerine davalı tarafça —-KDV ve —— KDV ibarelerinin daha sonra yazıldığı, ödeme dekontlarında itiraz edilen faturalara karşılık ödendiğine dair başka bir açıklama bulunmadığı, daha sonra yazılan açıklamaların kabulünün mümkün olmadığı, zira davalı ödemelerinin davacının başkaca borçlarına mahsuben yapıldığı, davalı tarafın bu ödemeleri iki kez mahsup ettirmek amacında olduğu” iddialarının yani davacı tarafın alacak talebinin yerindeliği hususunda kanaate varılamadığı ve işlemiş faiz talebi yönünden de davalı tarafın temerrüde düşürülmesine ilişkin ihtar bulunmadığından dolayı işbu talebinde yerindeliği kanaatine varılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi nedeniyle bilirkişiler —– ek rapor alınmış ve düzenlenen 24/10/2014 tarihli ek raporda kök raporda varılan sonucu değiştirecek herhangi yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı ve kök rapordaki bilgilerin aynen tekrarlandığı belirtilmiştir.
Davacı vekilince kök ve ek rapora yapılan itirazlar ve yeni bir bilirkişiden rapor alınması yönündeki talepleri karşısında mahkememizce mali müşavir—- rapor alınmış ve düzenlenen 06/07/2015 tarihli raporda özetle; davacının USD bazında üç aylık KDV alacağının olduğu ancak hangi aylara ilişkin olduğunun tam olarak anlaşılamadığı ve bu nedenle hesaplamanın da tam olarak yapılamadığı, temerrüt yönünden de asıl alacağa ancak takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde; 79.341,00 TL.lik ana para alacağının —– aylarına ilişkin olduğunun kabulüne ve faiz alacağı yönündende fatura tarihinden itibaren işbu beyanın veya talebin kabul edilmemesi halinde ise faturaların ticari defterlere işlendiği tarihe — gün ilave edilmesi suretiyle bulunacak tarihten itibaren işlemiş faiz alacağı olarak 51.159,32 TL. olacak şekilde kabulüne karar verilmesi yönünde yazılı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce mali müşavir—- tarihli ek rapor alınmış ve ek raporda özetle; takip konusu – faturadan kaynaklı asıl alacağın 79.341,00 TL. olduğu, işbu – faturaya temerrüt tarihleri nazara alınmak suretiyle 17.500,31 TL.lik işlemiş faizin talep edilebileceği ve takip tarihinden itibaren % 17,75 ve değişen oranlarda kademeli avans faiz yürütülebileceği belirtilmiştir.
Tarafların sunmuş olduğu faturalar ve defterlerinin incelenmesi sonucunda mahkememizce bilirkişi —- taraflar arasında görülen işbu uyuşmazlıkların giderilmesine yönelik rapor tanzim etmesi istenmiş ve düzenlenen raporda özetle davacının takip tarihi itibariyle 79.341,00 TL. Asıl alacağın ve 42.534,93 TL. işlemiş faiz alacağı olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen işbu raporun içeriğinde “davalı taraf ise itiraz dilekçesinde ———– no.lu faturalara itiraz etmiş olup itiraz edilen faturaların KDV.leri ile birlikte davacıya ödendiği sunulan banka dekontlarından anlaşılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından faturaların davalının ticari defterlerine işlendiği tarihten itibaren faiz işletilebileceği görüşü belirtilmiş ise de TTK —maddesi uygulandığında——- no.lu fatuların da KDV.leri ile birlikte vadesinde ödendiği kanaati edinilmiştir.” bilgisinin raporda düzenlendiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna sunulan itirazların değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor tanzim edilmesi istenmiş ve davacının takip tarihi itibariyle 79.341,00 TL. asıl alacak ve 43.933,14 TL. işlemiş faizli alacağı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen raporda ise; 3065 sayılı KDV Kanundaki yapılan açıklamalar sonucunda davacının işbu KDV’lerden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı hususunun defter kayıtlarının incelenmesi ile tespit edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesinde — numaralı — dönemine ilişkin fatura alacaklarının tahsili yönünde taleplerini ıslah ettiklerini ve genişlettiklerini belirtmeleri karşısında mahkememizce davacı vekiline süre verilerek işbu davanın itirazın iptali davası mı yahut alacak davası mı olarak ıslah edilip edilmediği konusunda açıklayıcı beyanda bulunulması istenilmiş, sunulan beyan dilekçesinde; netice-i taleplerinin değiştirilmediği veya arttırma taleplerinin bulunmadığı, ıslah dilekçesinin sehven sunulduğu, bu nedenle — İcra Dairesi’nin — sayılı takip dosyasında —– no.lu faturalar yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği beyan edilmiştir.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda belirtilen bilirkişi raporları ve taraf vekillerince sunulan deliller birlikte incelendiğinde; taraflar arasında düzenlenen protokol ve ek protokoller kapsamında—— düzenlendiği, — İcra Dairesi’nin —- sayılı dosysasında davalı aleyhine toplamda 482.649,32 TL.lik alacakla ilgili olarak takip başlatıldığı, ancak davalının yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere ——— no.lu faturalara ilişkin KDV bedellerinin ödendiği belirtilerek kısmi itiraz da bulunulduğu, dolayısıyla bu faturalar dışında — adet fatura kapsamı dışındaki ödeminin kabul edildiği, ancak işbu kabul edilen faturalarla ilgili mahkememiz dava dosyasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafça yapılan ödemelere ilişkin dekont örneklerinin mahkememiz dosyasında mübrez olduğu, tarafların —- yılları arasında ticari defterlerinin ayrı ayrı mali müşavir bilirkişiler vasıtasıyla da incelendiği, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı böylece TTK 85 uyarınca davacı lehine de delil teşkil ettiği, davalının ticari defterlerinin incelenmesinde— yılı hariç olarak kapanış tasdikinin yapılmadığı, bu haliyle kayyum defterlerinden —yılı hariç davalı lehine delil vasfının bulunmadığı, tarafların sunduğu faturalar ve ticari defterlerin incelenmesi sonucunda taraflar arasında —tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin olarak — adet faturadan kaynaklı 30.325,84 TL.lik fark bulunduğu, davacı tarafça takipte itiraza uğrayan – faturadan kaynaklı olarak 79.341,000 TL.lik asıl alacağının bulunduğunun iddia edildiği ve sunulan banka dekontlarında —–tarihlerinde ayrı ayrı 30.000 USD.lik ödemenin yapıldığına dair dekontların bulunduğu, işbu ödemelerin KDV tutarlarına denk geldiği, aynı zamanda ödeme dekontlarının üzerinde yazan —— tarihlerinin daha sonra yazıldığı iddialarının somut olarak ispatlanamadığı, temerrüdün şartlarının da oluşmadığı, yine yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere mali müşavir — tarafından düzenlenen gerek kök gerekse ek raporda da davacının 79.341,00 TL. asıl alacak ve 42.534,93 TL. tutarında işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiş ise de raporun içeriğindeki bilgilerinden tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda itiraza uğrayan – adet —- faturadan kaynaklı olarak faturaların KDV ile birlikte davacıya ödendiğine dair banka dekontlarından anlaşıldığına dair bilginin de raporda düzenlenmiş olması nazara alındığında, davacının takipte itiraza uğrayan işbu— faturadan kaynaklı asıl alacak ve işlemiş faizin bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine ve davacının aleyhine talep edilen kötü niyet tazminat talebinin şartlarının da dosya kapsamı ile mevcut olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayana kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 44,40 TL. harcın peşin alınan 2.234,30 TL. harçtan mahsubu ile fazladan alınan 2.189,90 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 13.190,03 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 24/12/2019