Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/914 E. 2019/638 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/914 Esas
KARAR NO : 2019/638
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 05/06/2012
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, davalı şirketin———-kasabasının şehir planlaması için açılan ihaleyi kazanmasından sonra bölgesel ————tarihinde sözleşme imzaladığını ve işi üstlendiğini; davalının anılan sözleşme ile———adı verilen bir proje ismi altında şehir master planlaması Metodolojisi aşamalarını gerçekleştirme yükümlülüğü altına girdiğini; iş sahibinin Irak bölgesel idaresi olduğunu, davalı tarafından bu iş üstlenildikten sonra davalı ile müvekkili arasında 01/12/2018 tarihinde proje hizmet sözleşmesi imzalandığını; anılan sözleşmede davalımızın iş veren, davacı müvekkilinin ise proje yüklenicisi olduğunu; sözleşme gereğince ——–ı için müvekkilince bir master plan hazırlanacağını, bunun idare tarafından onaylanması halinde müvekkilinin 100.000 USD bedele hak kazanacağının kararlaştırıldığını; müvekkilinin ———- Şehrinin master planını hazırladığını, davalıya verdiğini, bölgesel idare tarafından da bu planın kabul edildiğini, davalı tarafından da müvekkiline bu çerçevede 100.000 USD’nin ödendiğini; taraflar arasında bu şekilde ticari ilşkinin başladığını, bunun üzerine davalının aynı bölgesel idareden bu kezde———— olmak üzere toplam 5 kasabanın daha master planının yapılması için açılan ihaleyi kazandığını; ihaleleri kazanan davalının yine müvekkiline başvurarak müvekkilinden bu şehirler içinde master plan hazırlamasını istediğini, taraflar arasında daha önce gerçekleşen ve yukarıda izah edilen ilişkiye güvenen müvekkilinin bu beş şehir için davalı ile ayrı bir sözleşme imzalamadığını; tarafların her bir master plan için yine önceki gibi 100.000 USD’ye anlaştıklarını; müvekkilince bu beş master planında hazırlandığını, davalıya teslim edildiğini; davalınında bunları kullanıp, uyguladığını; müvekkiline de bu planlar için toplam 192.000 USD ödediğini ancak kalan 308.000 USD’yi ödemediğini; taraflar arasında yapılan görüşmelerden de bir sonuç alınamadığını belirterek; 308.000 USD’nin fiili ödeme tarihindeki karşılığının ———-Satış Kuru üzerinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca belirlenecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davacı ile Barzan Kasabasının master planı için anlaştıklarını, sözleşme imzaladıklarını, davacınında anlattığı gibi o master planının davacı tarafından hazırlandığını, üçretininde ödendiğini; ancak davacının iddia ettiği diğer beş şehrin master planlarının davacı tarafından hazırlanmadığını; zaten buna ait aralarında bir sözleşmede bulunmadığını; müvekkilince gerçekten davacıya bu beş şehrin master planları çerçevesinde 192.000 USD’nin ödendiğini ancak bu bedelin “danışmanlık ücreti” olduğunu; davacıdan bu beş master planı yönünden sadece danışmanlık hizmeti alındığını; bu beş master planı hazırlanırken davacı ile birlikte 6 adet daha danışmanlardan hizmet alındığını; onlarada ödeme yapıldığını; davacının vermiş bulunduğu danışmanlık hizmeti karşılığında ücretini aldığını, başkaca bir alacağının bulunmadığını, zaten sonradan alınan beş şehrin master planlarının davacının bilgi ve tecrübesi ile hazırlanmasının mümkün olmadığını, daha farklı projeler olduğunu, alınan danışmanlık hizmetlerinden sonra o planların bizzat davalı müvekkili tarafından hazırlandığını savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eser bedeli davasıdır. Eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup ancak her iki tarafında tacir olması halinde Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere davacı ————- isimli firmanın sahibi bulunduğundan tacir olup, bu nedenle mahkememiz görevlidir.
Davalının——-yerel idaresinden önce Barzan Kasabasının şehir planlaması ihalesini aldığı, Barzan şehrinin master planını davacıya yaptırdığı, karşılığında 100.000 USD’yi de ödediği taraflar arasında ihtilafsızdır. ———şehrinin master planından sonra davalının aynı yerel idareden —— 5 ayrı şehrin daha master planının hazırlanması ile ilgili ihaleyi kazandığı da ihtalafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, bu 5 ayrı şehrin master planlarının davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bedelinin ne miktar olduğu hususunda toplanmaktadır. Davacı bu master planların kendisince yapıldığını, davalı ise davacıdan sadece danışmanlık hizmeti alındığını, master planların bizzat davalı şirketçe yapıldığını iddia etmektedir.
Mahkememizce bu çerçevede taraf delilleri toplanmış, öncelikle davacıdan ikinci etap ihaleden sonra gerçekleşen 5 adet şehrin master planı yönünden kendi hazırladığı master planlarını ibraz etmesi istenmiş; CD’ler şeklinde mahkememize ibraz edilmiş; bilahare davalı tarafa uygulamaya koyup gerçekleştirdiği bu 5 ayrı şehrin yürürlüğe konan master planlarını ibraz etmesi bildirilmiş; davalı şirkette hayata geçirilen bu 5 şehrin master planlarını dijital olarak sunmuştur.
Mahkememizce davacının sunduğu master planları ile davalının hayata geçirdiği master planları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış; şehir planlamacısından ön rapor alınmış, daha sonra bu bilirkişiye finans uzmanı ———- ve hesap bilirkişisi eklenmek suretiyle bir de ek rapor alınmıştır.
Gerek kök raporla gerekse ek raporla, davacının bu 5 şehir için sunmuş olduğu ve hazırladığını bildirdiği master planları ile davalının sunmuş bulunduğu master planlarının birebir aynı olduğu, aynen örtüştükleri tespit edilmiştir. Davalının bölgesel idare nezdinde hayata geçirdiği ihtilafsız olan ve bizzat davalı tarafından bu 5 şehrin master planı olarak sunulan planların davacının elindeki planlarla birebir uyuşması nedeniyle; mahkememizce davalının yüklendiği 5 şehrin master planlarının davacıya hazırlatıldığı kanaati oluşmuştur. Bilirkişi ek raporundan sonra her ne kadar davalı taraf; bu işle ilgili 6 adet daha danışmanı olduğunu, davacınında içinde bulunduğu bu danışmanlardan fikir alındığı, danışmanlık hizmeti alındığı; bu nedenle bizzat davalı müvekkilince hazırlanan şehir master planlarının davacı tarafından biliniyor olduğunun; mahkemece istenmesi üzerine davacının bu CD’yi hazırlayarak mahkemeye sunmasının son derece doğal olduğunu; bu sebeple kendilerinin davacı tarafından sunulan master planlarını kullanmasının söz konusu olmadığını, tam tersine davacının mahkemeye ibraz ettiği bu planların davalı şirketçe hazırlanan planlar olduğunu, davacı tarafından kopyalandığını, zira müvekkili şirketçe hazırlanan planlara giriş için danışman şirketlerde şifrelerin bulunduğunu, bu şifrelerle girilmek suretiyle her zaman bu planların ele geçirilebileceğini savunmuşsada; davalının basiretli davranması gerektiği, bir şirket olduğu, danışmanlık hizmeti aldığı kabul edilse dahi, danışmanı olan şirketlere bu danışmanlık hizmeti sonunda hazırladığı şehir master planlarını vermemesi gerektiği; danışmanlarına şirketin bilgi / internet şifrelerini vermemesi gerektiği; bu şifreler kullanılmak suretiyle de davalının bilgisayarlarına saplama yapıldığına teknik bir raporda ibraz etmediği nazara alınarak; mahkememizce söz konusu master planların davacı şirket tarafından hazırlandığı kabul edilmiştir. Uzman bilirkişiler master planların hazırlanma tarihi itibariyle rayiç değerlerinin 1,269,700,00 TL olarak belirlemiş olup, o tarihteki bu miktarın USD karşılığı 827.343 USD’dir. Ancak mahkememiz taleple bağlı olup, davacı bu master planlar için 500.000 USD üzerinden davalı ile anlaştıklarını bildirdiklerinden; bu bedelden davalı tarafından yapıldığı ihtilafsız olan 192.000 USD düşülmek suretiyle davacı alacağının 308.000 USD olduğu, davacınında bunu talep ettiği nazara alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yerleşmiş Yargıtay içtihatları gereğince döviz üzerinden açılan davalarda vekalet ücretinin karar tarihindeki döviz karşılığı üzerinden hesaplanması gerektiği nazara alınmak suretiyle de vekalet ücreti hesaplaması da bu miktar üzerinden hesaplama yapılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
308.000 USD’nin dava tarihinden tahsil tarihine kadar devlet bankalarının USD üzerinden mevduatlara verdiği yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak suretiyle ve fiili ödeme günündeki ———– Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Alınması gereken 38.727,39 TL harçtan peşin olarak alınan 8.419,00 TL harcın mahsubu ile eksik 30.308,39 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan; dava açılırken yatırılan başvuru ve peşin ilam harcı olarak 8.440,15 TL ile 23 davetiye gideri 184,00 TL ve bilirkişi ücretleri toplamı 5.000,00 TL olarak gerçekleşen toplam 13.624,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 78.566,80 TL nispi vekalet ücretinin ( karar tarihinde 1 USD= 6,14 TL ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.23/05/2019