Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/902 E. 2018/365 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
. GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/902 Esas
KARAR NO : 2018/365

DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin …… üreticisi olan bir şirket olduğunu; davalılardan ………. ise sektörde tekel konumunda bulunan hakim bir şirket olduğunu; özelleştirme sonucu, diğer davalınında aralarında olduğu 3 ailenin mensuplarının …….e hakim ortak olarak yer aldığını; davalı …… özelleştirme ile birlikte halka açık şirket olması gerekirken böylece bir aile şirketine dönüştüğünü; davalı …… hakim ortağı durumunda bulunan bu 3 aile şirketine müvekkili davacınında zararına neden olacak şekilde mal verdiklerini; yetkilerini kendi aile şirketlerine istedikleri gibi mal vermek suretiyle kullanıp; diğer davalı …….. ve dava dışı hakim ortak olan iki şirkete menfaat sağladığını; müvekkili şirketin daha yüksek fiyatla mal istemesine rağmen, ona vermeyip, aile şirketlerine liste fiyatı altında satış yaptığını; müvekkili şirketin daha evvel verdiği siparişleri beklerken, davalı şirkete ve diğer aile şirketlerine siparişlerde öncelik verdiği, onlardan daha sonra aldığı siparişlerin daha evvel teslim ettiğini; bu sebeple sermaye piyasa kurulunun “örtülü kazanç aktarımı” yaptığı gerekçesiyle davalı ……i hakkında suç duyurusunda bulunduğunu; gerek SPK’nun denetleme raporlarında gerekse savcılık soruşturmaları esnasında alınan raporlarla davalıların haksız rekabet yarattıkları hususunun sabit olduğunu belirterek; haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin mennine ve haksız rekabet nedeniyle doğan zararının tazminine karar verilmesini talep etmiş; zarar konusunda baştan 30.000,00 TL olarak ileriye sürdüğü talebini daha sonra ıslah yoluyla artırarak 3.425.646,52 TL’ye yükseltmiş; tamamlama harcını karşılayarak bu bedelin faizi ile tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan …….vekili, diğer davalı …… sektörde tek el olmadığını; Türkiye’nin çelik üretiminin sadece %5’ini gerçekleştirdiğini; kendilerininde ……. büyük ortağı olmadığını; zamanında eski borçlarından dolayı ….tüm gayrimenkullerinin hacizli olduğunu; bu nedenle …….r tarafından alınması zorunlu olan kredilere bu gayrimenkullerin teminat gösterilemediğini; hal böyle olunca teminat olarak davalı müvekkilinin hisselerinin ve dava dışı iki şirketin hisselerinin teminat gösterildiğini; bu şekilde kredi sağlandığını; bunun karşılığında ….n hissedarı olan müvekkili şirket ve dava dışı iki şirkete ……. üretiminin %50’si üzerinde ” ÖNCELİKLE TESLİM HAKKI” sağlandığını; bunun …. izni ve kararı ile yapıldığını; zaten davacının bu kısım üzerindeki şikayetlerini rekabet kurulunun reddettiğini; öncelikle teslim hakkı sebebiyle davalı …… bu çerçevede müvekkili şirketin ve diğer ortak 2 şirketin siparişlerini öncelikle karşılamak zorunda olduğunu ayrıca üretiminin %50’si üzerinde de kendilerinin öncelikle alım haklarının bulunduğunu; davacı iddialarının geriye kalan %50 üretim yönünden de doğru olmadığını; zira öncelikli teslim hakkının dışında kalan diğer %50 üretim hususunda davalı ……. siparişlere orantılı ve üretim programına göre her başvuran şirkete mal tesliminde bulunduğunu; öncelikli teslim hakkı dışında kalan %50 yönünden ne kendilerine ne de bir başka şirkete farklı bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği;
Diğer davalı …… vekilininde, aynı paralelde savunma yaptığı; müvekkili şirketin özelleştirmeden önceki dönemden kalan borçlarının ödenebilmesi için banka kredisine ihtiyaç doğduğunu; ancak şirketin gayrimenkulleri üzerinde hacizler bulunduğu için bankaların bu gayrimenkulleri teminat almadıkları; diğer davalı olan …… dava dışı ….. ile dava dışı …… müvekkiline ortak oldukları, onların hisseleri ve gayrimenkulleri teminat gösterilmek suretiyle bankalardan kredi temin edebildiklerini; bu işlemden önce SPK’ya durumu bildirip, izin istedikleri, SPK’nun izni ile teminatı sağladıkları bu 3 şirkete öncelikle teslim hakkı sözleşmesi yaptıklarını; bu sözleşme gereğince bu 3 şirketin üretimin %50’si üzerinden öncelikle teslim isteme haklarının bulunduğunu; davacı ve diğer şirketlerin bu %50 üzerinden herhangi bir talepte bulunamayacakları; diğer %50 yönünden ise her şirkete eşit davrandıklarını, haksız rekabetin söz konusu olmadığını savunmuş; davacının şikayeti ve SPK’nun daha sonra yapmış bulunduğu şikayetler neticesinde gerek …… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin….. Esas – 2015/639 Karar sayılı hükmü ile haksız rekabet unsurları oluşmadığından dolayı ilgili yetkilileri hakkında beraat kararı verildiğini, gerekse Vergi Mahkemelerinde örtülü kazanç aktarımına ilişkin davaların tamamının lehlerine sonuçlandığı ve böyle bir durumun söz konusu olmadığı; gerek yine aynı davacının müvekkili şirket ile öncelikle teslim hakkına sahip diğer bir şirket olan Yol Bulan ……. aleyhine açtığı İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasında yine aynı dava nedenlerine dayanarak ve haksız rekabet yarattıkları iddia edilerek tazminat talep edildiği ;o dosyada da haksız rekabetin söz konusu olmadığnını tespit edilip, davanın reddedildiğini Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından kararın onanarak kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 54 vd. Maddelerde düzenlenen haksız rekabet nedeniyle; haksız rekabetin gerçekleştiğinin tespiti, men’i ve haksız rekabet nedeniyle oluşan zararın tazmini davasıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tüm belgeler getirtilmiş, tarafların dayandığı dosyalar, SPK kararları incelenmiş; uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan değerlendirme sonunda;
Davacı taraf, “iddia” kısmında yukarıda açıklanan gerekçelerle haksız rekabetin gerçekleştirildiğini ileriye sürmüşse de;
Davalılardan ………’nin özelleştirildikten sonra, ticari faaliyetlerine devam edebilmesi için kredi almasının gerekli olduğu; bankanın kredi verebilmek için doğal olarak teminat istediği, ……’e ait malların üzerinde hacizlerin bulunması nedeniyle bankanın teminat olarak bunları kabul etmediği; bu nedenle…… 27/05/2005 tarihli genel kurulunda karar alınarak diğer davalı ……., dava dışı Yol Bulan……. ile …… ait hisseler üzerine banka teminatı oluşturulmasına karşılığında da bu şirketlere üretimin %50’si üzerinden öncelikli teslim hakkı tanınmasına karar verildiği; bu karar verilirken böyle bir durumun sakıncalı olup olmadığı konusunda ve mümkün olup olmadığı konusunda SPK’dan görüş sorulduğu; SPK’nun olumlu görüş ve izni ile öncelikli teslim hakkının sağlandığı; bu sebeple davalı ……… tarafından yapılan üretimin %50’lik kısmı üzerinden bu 3 şirketin öncelikli alım hakkının bulunduğu; banka kredisinin 11/03/2011’de kapatıldığını; o tarihe kadar öncelikli alım hakkının geçerli olduğu; 11/03/2011’de SPK’nun hemen “artık kredi kapandığı için” eşitsizlik yaratan öncelikli teslim hakkının kaldırılmasını 14/04/2011’de … istediği;……. 15/07/2011’de öncelikli alım hakkını kaldırdığı; dolayısıyla öncelikli alım hakkının geçerli olduğu dönemde özellikle kredinin kapatıldığı 11/03/2011 tarihine kadar davacının iddia ettiği; “davalı şirkete siparişlerde öncelik tanındığı,” “davalı şirkete daha düşük bedeller üzerinden mal sağlandığı” …. gibi iddialarının, öncelikli alım hakkına konu %50’lik kısım üzerinde söz konusu olmayacağı; öncelikli alım hakkının kredilerin kaldırıldığı 11/03/2011 ile davalı Kardemir tarafından fiilen kaldırıldığı 15/07/2011 arasında geçen yaklaşık 4 aylık kısımda ise davacının bu süre yönünden herhangi bir siparişinin ispat edilemediği ve dosyaya yansımadığı; öncelikli alım hakkının dışında kalan diğer %50’lik kısım yönünden ise davacı şirketin “kütük demir siparişi” veripte alamadığı ve bunu başka yerlerden temin ettiğine dair bir belgenin ibraz edilmediği ve bu hususun davacı tarafça ispat edilmediği;
Her ne kadar SPK tarafından davalı ……’nin 2002-2003 yıllarında diğer davalı olan …….e çekle satış yapması “örtülü kazanç sağlama” niteliğinde olduğu ileriye sürülerek suç duyurusunda bulunulmuş ise de; Asliye Ceza Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri tarafından dosyaya alınan kararlarla herhangi bir örtülü kazanç sağlanmadığı yolunda hükümler kurulduğu;
…… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin …… Esas ve 2015/639 Karar sayılı dosyasında da davalıların yetkililerinin haksız rekabet yaratmadıkları tespit edilerek bundan dolayı açılan davada beraat ettikleri;
Bu kararların kesinleştiği;
En önemlisi de, yine davacımız tarafından yine davalımız ……. ve onun öncelikle teslim hakkı sağladığı bir başka şirket olan …. hakkında yine aynı davamızdaki hukuki nedenlere dayalı olarak açmış olduğu haksız rekabetin tespiti, men’i ve zararın tazmini davasının reddedildiği ve Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin 05/06/2017 tarih …… esas 2017/3356 Karar sayılı hükmü ile onanarak kesinleştiği,
Nazara alınmak suretiyle; davalıların iddia edilen eylemleri ile haksız rekabet yaratmadıkları, bu nedenle davacının haksız rekabet sebebiyle doğan bir zararının bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin olarak alınan ve ıslah ile tamamlanan 57.435,50 TL harçtan maktu ret harcının mahsubu ile 57.399,60 TL harcın davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince ıslah edilen miktar üzerinden hesaplanan 99.456,46 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.