Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/739 E. 2018/942 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/739 Esas
KARAR NO : 2018/942

DAVA : MUVAZAA NEDENİYLE HİSSE DEVRİ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Muvazaa Nedeniyle hisse devri iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili, müvekkili ……ile murisi olan …….. 17/07/2011 tarihinde evlendiklerini, murisin 23/11/2013 ‘te vefat ettiği, murisin kanserden öldüğü ve 25/01/2012’den itibaren kanser tedavisi gördüğünü; hastalık döneminde, Kartal …..Noterliğinde 21/06/2012 tarihinde … ŞTİ ‘de ki 300.000,00 TL ‘lik hissesini ….. yevmiye numaralı işlemle …’a; 270.000,00 TL ‘lik hissesini ise …… yevmiye nolu işlemle davalı…. devir ettiğini; davacının sağlık giderlerini……..nın karşıladığını, paraya ihtiyacı olmadığını; hisse devirlerini aynı tarihte alan şahıslardan… murisin abisi olduğunu; her iki hisse devrinin de muvazaalı olduğunu, muvazaalı olan bu devirlerin diğer şirket ortaklarının muvafakatı ile 09/07/2012’de ticaret sicil gazetesinde ilan edilmek suretiyle ticaret siciline tescil olunduğunu belirterek; veraset ilamı gereğince hisse devirlerin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava devam ederken, davalılar hisselerini …’e devir ettiğinden; davacı vekili davasını HMK gereği devir alan yönelttiğini bildirmiş; mahkememizin 12. Celsesinden itibaren … ve ….. yerine … geçmiş, dava ona karşı yürümüştür.
SAVUNMA : Davalı taraf, söz konusu hisse devirlerinin muvazaalı olmadığını, devir bedellerinin banka kanalıyla ödendiğini; idareten …. kapsamında şirketin vergi ve…. borçlarının da hisse devir alanlarca yapılandırılıp ödendiğini; kaldı ki zaten şirketin esasen borca batık olduğunu bu nedenle muvazaalı hisse devrine gerek bulunmadığını bildirerek ve devir alan …’in de kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, mirasçı tarafından açılan ve miras payına dayanan muvazaalı hisse devri sözleşmesinin iptali davasıdır.
İptali istenen hisse devirleri yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğünden önce gerçekleşmiş olup; o tarihte yürürlükte olan 62 sayılı yasanın 520. Maddesinde ” bir payın devri, noterde yapılacak devir sözleşmesinden sonra, şirkete bildirilmesi; ortakları en az 3/4 ‘ünün ve esas sermayenin 3/4 ‘üne sahip olanların kabulü ile, bu ortakların devre muvafakat etmesi ile şirket defterine kaydı ve ticaret siciline tescili ile mümkün olduğu; yani şekil şartına bağlı olduğu ve bunun bir sıhhat şartı olduğu; bu sebeple esasen eğer bağış sözleşmesi olarak yapılıp ve bu prosedürün yerine getirilmesi ile bağışın geçerlilik arz edeceği, bağış varken satış gösterilmesinin iptali gerektiren bir neden olduğu ve bu nedenle 01/04/1972 tarihli …….. sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararının burada uygulanamayacağı ( ………… H.D.’nin 05/07/2013 tarihli ve 2011/11969 E- 2013/14372 K ) vurgulanmıştır.
Bu nedenle, devreden muris ……… davacı mirasçıya mirasından bu devirler yönünden mahkum etmek amacıyla devirleri gerçekleştirmiş olması ve davalı devir alanlar ile onlardan devir alan …’in bu durumu bilerek el ve iş birliği içinde hareket etmeleri halinde davanın miras payı oranında kabulü mümkün görülmüş,
Mahkememizce bu çerçevede deliller toplanmış; hisse devir sözleşmeleri getirtilmiş, şirketin sicil dosyası getirtilmiş, davacı tanıkları dinlenmiş, davalılar tarafından yapılan hisse devir bedel ödemelerine ilişkin banka kayıtları getirtilmiş, dosyada şirket kayıtları üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılıp rapor alınmış olup, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar devir alan …….. satış paralarının banka havaleleri ile gönderimişler ise de; bankaya yatan paranın getirtilen hesap hareketlerine göre yattığından kısa bir süre sonra geri çekilmesi, 33 dakika sonra geri çekilen paranın bir daha yatması;…… murisin abisi olması, diğer devir alan …. birlikte aynı gün peş peşe yevmiyeler ile satışın gerçekleşmesi; murisin kanser tedavisi görmeye başlattıktan bir müddet sonra bu devirlerin gerçekleşmesi, mahkememizce açılan davadan sonra iş bu davanın açıldığını ticaret siciline şerh ettirildikten sonra bu şerhe rağmen hisseleri….dan alan …’in de, dosyamızdan haberdar olmadığını ileriye süremeyeceği; her ne kadar bilirkişi raporunda hisse devri paralarının ödenmiş olması ve bu paraların o tarihteki şirket değerine uygun olduğu belirlenmiş ise de; yukarıda tek tek açıklanan oluş şekli ve dinlenen tanık beyanlarından ağırlıklı olarak ortaya çıkan sonuca göre muris…. kısa bir süre önce evlendiği eşine bu şirket hisselerini bırakmamak için esasen bağış niteliğinde hisse devirlerini gerçekleştirdiği; devirleri kabul eden ……….. ve …’ın onunla el ve iş birliği içinde oldukları; …’in de dosyamız numarası ile ticaret sicilinden dava şerhi varken bu hisseleri almakla sonuca katlanması gerekeceği, onun da iyi niyetli sayılamayacağı nazara alınarak muvazaalı olarak esasen bağış şeklinde gerçekleşen devri davacının hissesi oranında iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜ İLE
İstanbul ticaret sicil memurluğunda ……….sicille kayıtlı olan huzurevi ve bakımevi sağlık hizmetleri limited şirketindeki …’e ait hisselerde ……. TL ‘lik hissenin muhafazalı devirle sağlandığı nedeniyle, davacının miras hissesine düşen 285.000,00 TL ‘lik kısmının hisse iptaline, davacı adına tesciline,
İptale konu olan hissenin değeri 285.000,00 TL olduğundan alınması gereken 19.468,00 TL harçtan peşin olarak alınan harcın mahsubu ile eksik 19.297,55 TL harcın davalı …’den alınıp hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 196,00 TL harç ile 8 davetiye gideri 67,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 800,00 TL toplamı 1.063,00 TL muhakeme giderinin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki………. gereği davacı tarafından harcı karşılanarak açılan miktar üzerinden hesaplanan vekalet ücreti, maktunun altında kaldığından davacı lehine 1.980,00 TL vekalet ücreti takdirine, …’den alınıp davacıya verilmesine,
Dair karar,davacı vekilinin yüzüne karşı, karşı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.