Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/681 E. 2018/1298 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/681 Esas
KARAR NO : 2018/1298

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA : Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalılardan ———— Şti’ye kredi verildiğini; taraflar arasında 02/06/2008, 31/12/2010 ve 28/05/2013 tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve bu sözleşmeler gereğince ——— şubesinden kredinin tahsis edildiği; davalılardan …’ın 02/06/2008 tarihli sözleşmeyi 25.000,00 TL limitle müşterek borçlu / müteselsil kefil olarak;———————- 31/12/2010 tarihli sözleşmeyi 50.000,00 TL limitle müşterek borçlu / müteselsil kefil olarak; ————— 31/12/2010 tarihli sözleşmeyi 625.000,00 TL limitle müşterek borçlu / müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; tarihi itibariyle sonradan imzalanan kredi sözleşmelerinin önceki sözleşmelerle bağlantı başlığı altındaki hükümler gereğince önceki sözleşmelerin eki ve ayrılmaz parçaları olduklarından tüm davalıların sorumluluklarının devam ettiğini; kredinin geri ödenmemesi nedeniyle davalı müşteri ve kefiller aleyhine müvekkilince İstanbul Anadolu ———–. icra Müdürlüğünün 2014/7267 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalıların haksız bir itirazla takibi durduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan … vekili, 31/12/2010 tarihli sözleşmeyi borçlu / müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu kredinin tamamen ödendiğini, diğer kredi sözleşmelerinde isim ve imzalarının bulunmadığını beyanla davanın reddi ile %20 oranında kötü niyetli takip tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuş;
Davalı … vekili, müvekkilinin 02/06/2008 tarihli sözleşmede borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, bu kredinin tamamen ödendiğini, diğer kredi sözleşmelerinde isim ve imzasının bulunmadığını, bu sebeple müvekkili yönünden davanın reddine karar verilip, davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini savunmuş;
Diğer davalıların vekili ise; hesap kat edilmeden ve müvekkillerine itiraz hakkı tanınmadan icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri aleyhine aynı sözleşmeden kaynaklanan mükerrer takipler yapıldığını, müvekkillerinin geçerli bir ihtarname ile temerrüte düşürülmediği için faize ve faiz başlangıcına itiraz ettiklerini; inkar tazminatınında haksız olduğunu; icra takibinde yetkiye de itiraz ettiklerini takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını belirterek davanın reddine ve davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, kredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibine itiraz nedeniyle İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce, kredi sözleşmeleri getirtilmiş, hesap ekstreleri, hesap kat ihtarı ve takibe konan borcun bankaca hesaplanmasına ilişkin tüm belgeler celp olunmuş; gerek celp olunan belgeler gerekse davacı bankanın ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uzman bilirkişilerden rapor alınmış; tüm deliller incelenmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Her ne kadar bir kısım borçluların gerek icra dairesine gerekse mahkememizin yetkisine itirazları var ise de; ilk celsede zapta geçirildiği gibi genel kredi sözleşmesinin 41. Maddesi ve HMK’nun 17 ve TBK’nun 89. Maddesi uyarınca akti ilişki sabit görüldüğünden; davacının ikametgah mahkemesi olan mahkememiz ve mahkememize bağlı icra dairelerininde yetkili olduğu tespit edildiğinden yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce, önce bankacı bilirkişi ———- bir rapor alınmışsa da, bu rapora itirazlar ve mahkememizce rapor yetersiz görüldüğünden bilahare hem bir bankacı bilirkişi hem de hukukçu bir hesap bilirkişisinden müşterek rapor alınmış; mahkememizce 14/04/2017 tarihli bankacı ve hukukçu bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar oluşturulmuştur.
Hükme esas alınan 14/04/2017 tarihli rapora göre; … ve …’in imzalamış bulundukları kefaletlerin bağlı olduğu kredi sözleşmeleri gereğince kredi kullandırılmasından daha sonra mevcut sözleşmelere 50.000,00 TL ve 25.000,00 TL tutarında sonradan imza koymuş oldukları görülmekle; ayrıca imza tarihlerininde yazılmış olması sebebiyle, asıl borçlu şirkete daha önce kullandırılmış olunan kredilerden sorumlu tutulmalarının hukuken mümkün bulunmadığı; icra takibine konan kredilerden dolayı bu iki davalının bu sebeple sorumlu olmayacakları kanaatine varılmış; 6098 sayılı TBK ile 818 sayılı Borçlar Kanununun 484. Maddesinde yapılan düzenlemeden farklı bir kefalet tarihininde sözleşmede belirtilmesi mecburiyeti kefaletin geçerlilik şartı haline getirildiği; zira TBK’nun 589/3 maddesindeki hüküm uyarınca kefilin sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumlu olacağı; önceki kefaletten bahisle sonradan imzalanan sözleşmelerden dolayı bu şahısların sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bu çerçevede de takibe konan kredi borçlarından sorumlu olmadıkları belirlenmiş;
Kredi borçlusu olan şirket ve diğer kefiller yönünden kefaletin geçerli olduğu, borcun ödenmediği ancak takibe konan bazı kalemler yönünden miktarın daha düşük olması gerektiği hususundaki 14/04/2017 tarihli raporda yapılan hesaplamalar ve hesaplama metodu mahkememizce kabule şayan bulunduğundan borçlu şirket ve diğer kefiller yönünden 14/04/2017 tarihli bilirkişi raporu nazara alınmak suretiyle itirazların kısmen iptaline karar vermek gerekmiş; alacak likit olduğu için inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İstanbul And. ———————–. İcra Md. 2014/7267 E. Sayılı dosyasında davalılardan ——— ve ————– yapmış bulunduğu itirazların KISMEN İPTALİ ile; takibin bu davalılar yönünden : 278.634,58 TL asıl alacak, 25.053,89 TL işlemiş %39 dan temerrüt faizi, 4.934,07 TL işlemiş %26 akdi faiz, 1.499,40 TL faizin %5 BSMV si ve 274,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 310.396,85 TL üzerinden ve 278.634,58 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtildiği gibi/oranda faiz işletilerek devamına,
Bu davacılar yönünden itirazın iptali taleplerinin fazlaya dair olan kısımlar için reddine,
İşbu dosyadan ve bu davalılardan yapılacak tahsilatlarla İst. And. ——. İcra Md. 2014/1652 sayılı dosyasında yapılacak tahsilatlarda tekerrür ettirilmemesine,
Bu davalılar ———————————— ‘ndan 278.634,58 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı tahsili ile davacıya verilmesine,
Bir kısım davalıların da davacı aleyhine talep ettikleri kötüniyetli takip tazminatı taleplerinin (rededilen kısım yönünden) şartları oluşmadığından dolayı reddine,
Diğer davalılar … VE … yönünden davanın REDDİNE,
Alınması gereken 21.203,20 TL harçtan dava açılırken karşılanmış bulunan 5.503,80 TL peşin ilam harcının mahsubu ile eksik 15.699,40 TL harcın davalılar——————— ‘ndan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 5.526,00 TL harcın tamamı ile; 12 davetiye gideri ( haklarındaki dava reddedilen davalılara çıkarılan tebligatlar katılmadı ) 144,00 TL ile bilirkişi ücreti olan 2.750,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince toplamı 2.787,25 TL’lik kısmının toplamı 8.313,25 TL muhakeme giderinin davalılar ————————— ‘ndan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki ——- gereğince, 24.573,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ————————————- ‘ndan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalılar ————————————-na verilmesine,
Haklarındaki dava ret olunan … ve … yönünden ret sebepleri nazara alınarak 2.180,00’şer TL maktu vekalet ücretlerinin davacıdan alınıp, bu davalılara verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalılardan … ve … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. oybirliği ile karar verildi.