Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/675 E. 2020/140 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/675 Esas
KARAR NO: 2020/140
DAVA : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
———– Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp verilen görevsizlik kararı ile mahkememize gelen Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, ——— tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin kullandığı —- plakalı motorsikletle davalılardan ————- sürücüsü olduğu,——–ise ———– plakalı aracın çarpıştığını, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, olayla ilgili ——. Sulh Ceza Mahkemesinin——- Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, davalı sürücünün asli kusurlu bulunarak hakkında mahkumiyet kararı oluşturulduğunu, kararın kesin olarak verildiği nedeniyle kesinleşmiş bulunduğunu; kazada müvekkilinin yaralandığını, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak fazlaya dair hakları saklı tutulmak suretiyle ——— TL maddi tazminatın her iki davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesini; kazadan dolayı yaralanması nedeniyle manen ızdırap duyduğunu, buna karşılık da davalı sürücüden —— manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılardan sigorta şirketi vekili, kaza tarihi itibariyle ———- plakalı aracın ——— şirketi olduklarını, yaralanma ile ilgili sorumluluklarının ——— TL olan poliçe limiti ile sınırlı olduğunu; ancak sigortalı araç sürücüsünün kusurunun araştırılması gerektiğini; zira onun kusuruna düşen hisse nispetinde gerçek zarardan sorumlu olduklarını; davacının yaralanma biçimi ve derecesininde usulünce araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ———- vekili, müvekkilinin kazada tam kusurlu olmadığını, kaza tespit tutanağında olay belli iken ————Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda verilen —— Esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi ile asli kusurlu çıkarıldığını; buna bağlı olarak ceza aldığını ancak ceza mahkemesinin kararının kusur yönünden hukuk mahkemesini bağlamayacağını; istenen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu; davacıda herhangi bir maluliyet ya da uzuv kaybının söz konusu olmadığını, müvekkilinin emekli olduğunu, emekli maaşı ile iki çocuk geçindirdiğini, bu nedenle tazminatlar belirlenirken bunların nazara alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle gerçekleşen yaralamaya bağlı olarak maddi ve manevi tazminat davasıdır.
———- tarihinde trafik kazasının gerçekleştiği sabittir. Trafik kazasının davacının kullandığı motorsiklet ile davalı ————— kullandığı aracın karıştığı ve davacının trafik kazasında yaralandığı da ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kazadaki kusur oranları ve davacının talep ettiği maddi tazminat sebepleri ve miktarları hususundadır.
Bilindiği üzere, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatlarda, davalı sürücüler Borçlar Kanunundaki haksız hükümler gereğince, davalı ————– ise sigorta poliçeleri gereği sorumlu olup; bu sorumluluk müteselsil sorumluluktur.
Mahkememizce, kusur yönünden rapor alınmış olup, uzman makina – trafik bilirkişisi ———- hazırladığı rapora göre, davalı sürücünün kaza anında minibüsü ile kontrolsüzce şerit değiştirmeye çalıştığı, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığı, bu nedenle trafiği tehlikeye koyduğu, davacı motorsikleti ile orta şeritten seyirederken sol şeritte ——- seyireden ve arada ——- mesafe varken önde giden minibüsün kontrolsüzce sağ şeride geçmek isterken motorsikletle meydana gelen kazaya %85 oranında neden olduğu; arkasını kontrol ederek şerit değiştirmesi gerekirken buna uymadığı; davacının ise, kendisi şeridinde seyirederken yeterli takip mesafesini korumadığı, bu nedenle kazaeda %15 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, bu nedenle takdir edilecek maddi ve manevi tazminatta %15 oranında bir indirime gidilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yaralanmanın derecesinin tespiti yönünden mahkememizce —– rapor alınmış olup, —- raporu ile davacının ———- oranında maluliyete uğradığı ( sürekli iş gücü kaybına uğradığı ) iş göremezlik süresininde — ay olduğu ( geçici iş göremezlik süresinin ) belirlenmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili davalı sigorta tarafından maddi tazminata ilişkin taleplerinin tamemen giderildiği, buna dair tüm yargılama giderleri ve vekalet ücrelerini de aldığını belirterek sigorta yönünden davadan feragat etmiştir. Maddi tazminat yönünden davalı ———– davalı sigorta müteselsilen sorumlu olduğundan sigortanın yaptığı ödemelerden diğer davalı ————– yararlanacağı şüphesizdir. Zaten feragatta, davalı ————- müteselsil sorumlu olan —– sirayet edeceğinden artık ————- yönünden de maddi tazminata ve maddi tazminata isabet eden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmek mümkün değildir.
Bu nedenle davaya sadece manevi tazminat yönünden devam edilmiş olup; davacının ve davalı ———–sosyo-ekonomik durumları yönünden yapılan araştırma sonuçlarından, kazadaki kusur oranlarına, davacının yaralanmasının derecesine dikkat edilmek suretiyle ayrıca manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı, ancak davacının duyduğu üzüntüyü de bir nebze dindirici nitelikte olduğu nazara alınmak suretiyle; davacıya düşen kusur miktarına göre de bir miktar indirim yapılarak ——— TL manevi tazminatın takdiren verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi vekiline karşı feragat edildiğinden ve bu feragatın diğer davalıya da sirayeti nedeniyle; maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,
Kazadaki kusur oranları da nazara alınarak takdiren ——–TL manevi tazminatın kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ———— dan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 478,17 TL harçtan peşin yatırılan 51,25 TL ilam harcının mahsubu ile eksik 358,75 TL harcın davalı ——— alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 75,55 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile manevi tazminat yönünden çıkarıldığı kabul edilen 4 davetiye gideri 32,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince 22,40 TL’sinin ve bilirkişi raporlarının gideri olan ( manevi tazminatın belirlenmesi için yaralanmanın derecesinin ve kusur oranının tespiti zorunlu olduğundan ve bunların maddi tazminat talep edilmese dahi yaptırılacağı nazara alınarak ) 1.487,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince 1.040,00 TL’lik kısmının toplamı 1.137,95 TL yargılama giderinin davalı ———– alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, manevi tazminat yönünden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ———- alınıp, davacıya verilmesine; reddedilen miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve reddedilen kısmı geçecek şekilde vekalet ücreti verilemeyeceğinden 3.000,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalı ———verilmesine,
Maddi tazminat yönünden feragat nedeni dikkate alınmak suretiyle ve davacının yargılama gideri ve vekalet ücretlerini de sigortadan tahsil ettiği nazara alınarak maddi tazminat yönünden tarafların leh ve aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair karar, davacı vekili ile davalalardan———- vekilinin yüzene karşı, mazeretli kabul edilen sigortaşirket vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 21/02/2020