Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/653 E. 2018/119 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/653 Esas
KARAR NO : 2018/119

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait ……. Gebze adresinde yapılmakta olan okul inşaatında alt taşeron olarak çalıştığını, taraflar arasında kalfalık sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili tarafından inşaatın kalıp işçiliği/demir işçiliği/beton dökülmesi/duvar işçiliği/vibra edilmesi işlerinin üstlendiğini, müvekkili tarafından bu işleri yapılmasına rağmen; davalının sadece 125.753,64 TL alabildiğini; kalan 155.691,00 TL daha alacağının bulunduğunu; bunun ödenmediğini belirterek; fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 30.000,00 TL iş bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili, davacının sözleşme gereğince taahhüt ettiği işleri 80 günde bitirmesi gerektiği; davacının bu süre içinde işleri bitirmediği gibi daha sonra da tamamlamadığını; sözleşme gereğince geçiken her gün için davacının 1.000,00 TL cezai şart ödemesi gerektiği; bu sebeple davacının davalıdan değil; davalının davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, davacı yanın, davalının alt taşeronu olduğu, aralarında kalfalık sözleşmesi bulunduğu; davalı yanca davacıya 125.753,64 TL lik bir ödemenin yapıldığı ihtilafsız olup; taraflar arasındaki ihtilaf davacı yanca ödemeyi aşan bir işin yapılıp yapılmadığı; bu çerçevede davacı taşeronun alacağının bulunup bulunmadığı hususunda toplandığı belirlenmiştir.
Öte yandan, eser sözleşmesinin ticari dava olabilmesi için; her iki tarafında tacir olması gerekir. Davalının şirket olması, yapılan işin onun ticari işletmesi ile ilgili olması işi TİCARİ İŞ sayılmasına neden olsada; her ticari iş bir ticari dava değildir; sadece ticari iş söz konusu olduğunda ona ilişkin hükümler ve avans faizi uygulanır. Görev kamu düzeninden olup, re’sen nazara alınır. Davacının tacir olabilmesi için ”bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işletmesi gerekir. TTK 12/1 Madde” buradaki ticari işletmeden kasıt, esnaf işletmesi için ön görülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir. ( TTK 15/1 ) Bu nedenle ticari işletme olabilmek için esnaf faaliyetini aşan bir ticari faaliyet gerekir. Davacımızın, bizzat vekili tarafından kendisini inşaat kalfası olduğu, ticari işletme sahibi olmadığı bildirildiğinden; eser sözleşmesine dayalı bu davada davacı yanın tacir olmadığı; bu sebeple görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmekle, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,
Görevli mahkememin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk mahkemesi olduğundan
Karar kesinleştiğinde süresinde başvurulursa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemece gözetilmesine,
Süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmesi için davacı yanca bir başvuru olmazsa davanın açılmamış sayılmasına, o takdirde davacı taraftan 2.180,00 TL maktu vekalet ücreti alınarak davalıya verilmesine, yapmış olduğu masrafları da o takdirde davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.