Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/477 E. 2021/350 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/477 Esas
KARAR NO: 2021/350
DAVA: Alacak ( Sözleşmeden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 15/05/2013
BİRLEŞEN—– DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 15/03/2021
BİRLEŞEN —– DOSYASI
DAVA: Alacak ( Sözleşmeden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan iş bu dava ve birleşen davaların yapılan açık yargılamaları sonunda;
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket adına tapuda kayıtlı olan ——– davalı şirkete — tarihinde satıldığını belirterek; ——– olarak belirlendiğini; bu bedelin bir kısmının davalı şirketin sahibi ———-devri şeklinde ödeneceğini; fabrika bedelinin —– olduğunu, kalan bakiyenin yine ——- tarafından nakit veya güncel fiyatlı —- — olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını beyan edip;
Kök dosyada, şirketler arasındaki sözleşme gereğince davalı yanca karşılanması gereken ipotek bedellerinin karşılanmadığını, bu nedenle bankaların ihbarları üzerine müvekkili tarafından——ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, davalının bu parayı halen ödemediğini belirterek——- yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini;
Birleşen ——–sayılı dosyasında, davalının ödememiş bulunduğu satış bedelinden — asıl alacak,—- takip tarihine kadar işlemiş faizi olmak üzere toplam —-üzerinden icra takibinde bulunduklarını; —– dosyasında yapılan bu takibi davalının haksız bir itirazla durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini;
Birleşen——- sayılı dosyasında ise, arsa satışından dolayı taraflar arasındaki sözleşmeye göre devredilen şirket hissesinin yeri için ödenen kira bedelinin tahsilini, şirketin——- yer alıp ancak kendilerine devredilmeyen ve üçüncü şahıslara satılan— plakalı —bedelinin,—– ipotek bedelinden kök dosyada istenen —- dışında kalan ———– sebebiyle boşa giden bedel ve uğranılan zararı ile —- iadesi yönünden—- itibaren —— tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, dava konusu taşınmaz satışları karşısında davacı şirket ortaklarına devredilen dava dışı ——— vasıtalar ve yapılan ödemeler nazara alındığında açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunun ortaya çıkacağını; müvekkili davalı tarafından davacıya ait taşınmazın satın alındığını, satış bedelinin ve nasıl ödeneceği konusunda anlaşmalar yapıldığını, anlaşmalar çerçevesinde müvekkili tarafından hak / mal / paraların verildiğini, borç kalmadığını; müvekkili şirketin yetkili temsilcisi ve büyük hisseye sahip ortağı olan —-kendisine ait olan —— bu şirkete ——davalıya devir ve teslim ettiğini, bu şirketin fabrikasında bulunan —- stoku ve diğer katkı maddelerinin de davacıya devredildiği, yine şirkete ait iki adet aracın devir ve teslim edildiğini; buna ilişkin belgeleri sunmakta olduklarını; ayrıca yapılan anlaşma gereği ödenmesi gereken tüm paralarında ödendiğini, buna ilişkin dekont ve banka havale belgelerinin bulunduğunu; davacının müvekkili şirketten hiç bir alacağının kalmadığını; ana sözleşmenin ve daha sonra yapılan protokollerin asıllarının davacı şirkette olduğunu; bu sözleşmelerin kendilerince davacı şirketten istendiğinde de davacı tarafın kendilerinde olmadığını beyan ettiklerini, kötü niyetli olduklarını; davacı tarafın sunduğu—- tarihli protokolden gayri ek protokollerin bulunduğunu, bu ek protokollerin dava dilekçesi ekinde davacı tarafından sunulmadığını ve saklandığını ancak ana sözleşmeden daha sonra bir takım protokoller yapılacağının belli olduğunu; kendilerinin esasen davacı şirketten—— alacaklı olduğunu; ek protokollerde ipotek bedellerinin ödenmesi yükümlülüğünün davacı tarafa geçirildiğini; sözleşme gereğince fazla ödenen —- davacı tarafın ödenmesi gerektiği halde ödemediği ipotek bedeli olan ——— ödenmesi gerekirken davacı şirketin ortağının başka bir şirkete olan ve sözleşmede hisse devri hususu konu olan —– mektubu nedeniyle —-olmak üzere toplam —- alacaklı olduğunu, bu nedenle tüm davaların reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Kök dava ve birleşen ——sayılı dosyasındaki dava, arazi satışından kaynaklanan alacak davası olup, birleşen —– dosyasındaki dava ise, itirazın iptali davasıdır. Ancak her üç davada da dava ve takip konusu olan alacaklar davacı şirket tarafından davalı şirkete satıldığı ihtilafsız olan arsadan kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş, uzman bilirkişilerden raporlar alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı şirket tarafından davalı şirkete—— satıldığı, tapusunun da devredildiği taraflar arasında ihtilafsızdır. ——– kayıtlarından da satış esnasında taşınmazlar üzerinde banka ipotekleri bulunduğu, satışın bu ipoteklerle birlikte gerçekleştirildiği görülmekte olup; esasen bu yönde de taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yoktur. Tapuda gerçekleştirilen satıştan evvel taraflar arasında —- tarihli bir sözleşme düzenlenmiş olup, adi nitelikteki bu sözleşmede satış bedeli belirlenmiş, satış bedelinin nasıl ödeneceği düzenlenmiştir. Sözleşmede arazi bedeli olarak—- belirlenmiş olup, — ait fabrikanın bedelinin —- olduğu yazılmış, kalan bakiyeyi ——— olarak ödeyecektir——— denmiştir. Bu sözleşme esasen çok kısa bir sözleşme olup, —— başından oluşmakta son satırda da ” detaylar taraflar tarafından bilinmektedir ” denmektedir.
Bu sözleşme ve dosyada toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde,
KÖK DOSYA YÖNÜNDEN:
Kök dosyada davacı taraf yukarıda tanıtılan—— tarihli sözleşme gereğince davalı tarafından ödenmesi gereken ve banka borçlarından kaynaklanan ipotek bedellerinin kendisi tarafından ödendiğini iddia ederek iade istemektedir. Öncelikle —- sözleşmenin geçerliliği üzerinde durmak gerekmiş olup; mahkememizce alınan——-işi raporunda, hukuki taktiri mahkemeye ait olmak üzere bilirkişiler bu sözleşmenin geçerli olmadığını, zira gayri menkul satışına ilişkin sözleşmelerin —— gereğince resmi şekle tabi tutulduğunu; noterde ——-şeklinde yapılmayan veya tapuda gerçekleştirilmeyen satış sözleşmelerinin ——– geçersiz olduğunu; geçersiz sözleşme içinde kararlaştırılan hususlarında geçersiz olacağını; dolayısıyla geçersiz bir sözleşme ile banka borçlarının üstlenilmesinin mümkün olmadığını bildirmişlerse de, mahkememiz tarafından bu görüş benimsenmemiştir. Gerçekten de mevzuatımız gereği gayri menkul satışına ilişkin sözleşmelerin resmi biçimde yapılması esastır, adi sözleşmeler geçersizdir. Ancak, taraflar arasında bu sözleşmeden sonra —- sağlanmışsa, edimler büyük ölçüde yerine getirilmişse artık resmi biçime uymayan sözleşme şartlarına taraflar itiraz edemez. Bu tür itiraz kötü niyetli kabul edilip, içtihadı birleştirme kurul kararı gereğince de dinlenemez. Kaldı ki, dosyamızda davalımızın sözleşmenin geçersizliğine yönelik bir savunması da mevcut değildir. Taraflar arasındaki —– tarihli olan bu adi sözleşmenin geçerliliği her iki tarafında kabulünde olup, her iki tarafta sözleşmede mevcut olduklarını kabul etmektedirler. Davalı —– tarihli olan bu sözleşmeden sonra iki adet daha sözleşme yapıldığını, yeni yapılan sözleşmelerle artık banka borçlarının davalı tarafından ödeneceğine ilişkin hükmün tadil edildiğini ileriye sürmüşse de, sözleşmelerden birinde davacımızın imzasının bulunmadığı, diğerinde ise, davacı adına imzalayan —– şirket yetkilisi olmadığı nedeniyle ve bu iki protokolünde davacı tarafça kabul edilmemiş olması sebebiyle; protokol asıllarını sunamayan ve davacıda olduğunu bildiren davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmemiş; —— tarihli ihtilafsız olan sözleşme gereğince davalının banka kredi borçlarını ödemesi gerektiği, bu nedenle davacı tarafından ödenmek zorunda kalan ipotek bedellerinin de davalıca iadesi gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir. Bu çerçevede, mahkememizce—- yazışmalar yapılmıştır. Yapılan yazışmalarda bu taşınmazın ipotek verildiği kredi borçları yönünden ——- yapıldığı belirlenmiştir. Söz konusu bu ödemelerin —— davacının elinde bulunduğundan ve mahkemeye sunulduğundan ödemelerin karine olarak davacı tarafça yapıldığı anlaşılmıştır. Zaten bu ödemelerin kendisince yapıldığına dair davalı tarafın bir iddiası bulunmayıp, davalı —— tarihli ana sözleşmeden sonra yapılan protokoller gereğince zaten bu ödemeleri davacının yapması gerektiğini savunmaktadır. Son bilirkişi raporunda ——tarihinden sonra kullanılan kredilere ilişkin olduğu yönünden dosyada belge bulunamadığı için değerlendirme yapılamamıştır ” denilmesi üzerine mahkememizce bu ödemelerin hangi tarihli krediler için alındığı ilgili bankadan sorulmuş, gelen yazı cevabında davacı — nolu hesabından —- kredisi için yapıldığı belirlenmiştir. Ödemelerin hepsi—- tarihinden sonra yapılmış olan ödemeler olup; —— sözleşmede açık açık bu taşınmazlara ilişkin kredi sözleşmelerinden doğan borçların davalı şirketin temsilcisi tarafından üstlenilmesi sebebiyle ve ödemelerinde — tarihinden sonra yapılmış olması sebebiyle — ödemelerinde istenebileceği kanaati oluşmuştur. Hal böyle olunca, davacı tarafın —- yapmış bulunduğu — ile —yapmış olduğu —– kısmının toplamı olan —- yönünden talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacının kök dosyadaki talebi —– olduğu için davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
BİRLEŞEN——YÖNÜNDEN:
Davacı taraf eksik ödenen satış bedelinden dolayı davalı aleyhine —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, —– tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam ——- toplam alacak asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek——-değişecek oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle tahsilini talep etmiş; davalı ise bu takibe süresi içinde itiraz ederek herhangi bir borçları bulunmadığını belirtmek suretiyle takibi durdurmuş, iş bu itirazın iptali davası da bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olup; bu davadaki ihtilaf yönünden takip tarihinde davacının satış bedelinden dolayı alacağının kalıp kalmadığı, kalmışsa miktarının ne olduğunun tespiti gerekmektedir. Hal böyle olunca, yapılan ödemelerin tek tek tespiti, devredilen ——– dolayı ve bu şirkete ait fabrika ile stoklarından dolayı düşülecek miktarların tespiti gerekmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı taraf devredilen şirket hisseleri nedeniyle kararlaştırılan fabrika bedelinin ——- olamayacağını zira fabrikanın kurulu olduğu taşınmazın üçüncü kişi adına kayıtlı olduğunu belirterek alacağın buna göre hesaplanmasını talep etmiş, icra takibini de bu nedenle yüksek bedel üzerinden başlatmıştır. Mahkememizce—– tarihli sözleşmede satış bedeli olarak taraflar arasında geçerli kabul edilen sözleşmede —- kararlaştırılmıştır. Davacı kendisine satış bedeli için —— bedelli iki adet çek verildiği, çeklerin karşılıksız çıktığı, bedelinin tahsil edilemediği bildirilmiştir. Davalı taraf, söz konusu olan bu çeklerin —- —– yıl sonu bilançosunun tutturulması için verilen çekler olduğunu, tahsil edilmemesi kararlaştırılarak verilen çekler olduğunu bildirmişse de; —– şubesine ait olan —- çekin davacımız tarafından açılan dava sonunda ——— kararıyla zayi nedeniyle iptallerine karar verildiği; çeki kaybeden hamilin çek bedelini artık keşideciden TTK 764/2 madde uyarınca isteyebileceği, keşidecinin bu çek bedelini bir başka şahsa çek karşılığı ödediğini ileriye sürüp, ödeme karşılığında aldığı çek asıllarını mahkemeye ibraz etmeden ödemeden imtina edemeyeceği; davalının söz konusu çeklerin bilanço tutturmak amacıyla ve davacının da kabulüyle verildiğini de ispat edemediği nazara alınarak; çek bedellerine ödenen miktarlar içinde yer verilmemiştir. Çekler dışında yapılan ödemeler değerlendirildiğinde ise; arsa satımı sebebiyle imzalanan sözleşme çerçevesinde hissedarının—— yevmiye nolu hisse devir sözleşmesiyle ——- devredildiği; yine hisselerinin —– olduğu aynı şirketin —— tutarındaki hissesinin aynı noterlikte yine aynı tarihte —– yevmiye nolu hisse devir sözleşmesiyle —– devredildiği, yine —– sahip olduğu aynı şirketin —— tutarındaki hissenin aynı noterlikte ve aynı tarihte ——— hissemi bütün aktif ve pasifiyle hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte devralan devir ve temlik ettim ” dendiği; devir alan tarafından da aynı şekilde devir alındığının bildirildiği; söz konusu devirlerin—– tarihli ——- edilip, devirlerin tamamlandığı; söz konusu olan bu devirlerin satış bedeline sayılacağının ——– tarihli yukarıda tanıtılan sözleşmede kararlaştırıldığı; gerek tarafların sunduğu belgeler gerek tarafların ticari kayıtları ve fabrika binası ile içinde yer alan stok —– incelenmesi ve mahallinde değerlendirilmesi çerçevesinde belirlenen davacı tarafa devre konu hisse bedelinin —– olduğu; bu miktarın satış bedelinden düşülmesi gerektiği; her iki tarafın defterinde kayıtlı olup banka aracılığıyla davalının yaptığı ödemelerin—– olduğu; bunun da satış bedelinden düşülmesi gerektiği; davacıya——— devir ve teslim ettiği ——- —- —— olduğu, bunun da satış bedelinden düşülmesi gerektiği; davacı satıcının ödemesi gerekirken davalının ödediği —–olduğu, satış bedelinden bunun da düşülmesi gerektiği; bunun dışında davalının —– ödemesinin daha bulunduğu, bu ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı ancak davalı tarafından belgeli ispat edildiği; bu nedenle bunun da satış bedelinden düşülmesi gerektiği; böylece davacının almadığı satış bedelinin —— olduğu mahkememizce belirlenmiş olup; bu hususta —– tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Davacı taraf, icra takibinde işlemiş faiz de talep etmiş olup, her ne kadar icra takibinden önce temerrüt ihtarı yok ise de,—- iki adet çekin satış bedeline yönelik verildiği, toplam —– çek bedeli içinde hükmümüze esas teşkil eden ——bulunduğu; çeklerin tarihinin —— olarak alınabileceği; bu sebeple son çek tarihinden itibaren —takipte istenen avans faizi üzerinden faizinin —— tuttuğu; bu yönden de işlemiş faize karar verilmesi gerektiği, faiz hesabı basit hesap niteliğinde olduğu için mahkememizce resen belirlenmiş; böylece icra takibinin —– işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiş; fazlaya dair itirazın iptali davası reddedilmiş, satış bedelinden kaynaklanan alacak likit ve hükme konu edilen alacağa yönelik itiraz haksız bulunduğundan —- inkar tazminatına hükmedilmiştir.
BİRLEŞEN —– İSE:
—- davacının yapmış bulunduğu ödemenin —-olduğu, bunun — kök dosyada istendiği; kalan —– birleşen dosyada istendiği nazara alındığında; söz konusu olan ve taraflar arasında ihtilafsız bulunan —- tarihli sözleşmede banka borçlarının davalı şirketin temsilcisi tarafından üstlenildiği, hal böyle olunca, kök dosyadaki aynı gerekçelerle —– istenebilir miktar olduğu nazara alınmış; hisse devrine konu şirket envanterinde bulunan ——- sözleşmeden sonra elden çıkarılması sebebiyle, davalının sorumluluğu kapsamında bu hususun değerlendirildiği; sözleşmeden sonra davalıca yapılan bu elden çıkarmanın haksız olduğu;—– tarihi itibariyle satım sözleşmesinin kurulduğu, artık bu tarihten sonra şirket aktiflerinde azalma yapılmasının ticari teamüle aykırı olduğu; bu nedenle devredilen hisseye düşen —-bedelinin istenebileceği; taraflar arasındaki—- hisse devriyle ilgili taraflar— ——— konusu paylar devir ve temlik edilmiş olduğunun şirket pay defterine yazılarak —— ilan edildiği tarihten önceki döneme ait olan ve adı geçen şirket kuruluşundan şirket pay devrinin yeni hissedarlarının adlarına tescillerinin ilanına kadar olan süre içinde doğmuş olan tüm maddi, manevi hukuki ve cezai sorumlulukları ——— kabul edilmiştir, gerekli ödemeler onun tarafından yapılacak ilk bildirimden itibaren —– iş günü içinde ödenir ” şeklinde taahhüt edildiği; böylece hem eskiden kaynaklanan borçların doğal olarak davalı tarafından üstlenildiği hem de hisse devir ilanına kadar olan borç ve yükümlülüklerin üstlenildiği nazara alındığında; taraflar arasında düzenlenen ve dava dilekçesine bağlı ek protokolde—– iptal kararının geri alınması veya yenilenmesi kapsamında her türlü harcamayı karşılayacağını taahhüt ettiğinin görüldüğü; davacılardan—-bu kapsamda—- üzere toplam —- havale ettiği; bu nedenle bu paranında davalıdan tahsilinin gerekeceği; yine aynı gerekçeyle o döneme ait —- ödendiğine dair—- dekontun sunulduğu ancak vergi ihbarının incelenmesinde —- yılına ilişkin olduğu dolayısıyla bunun tenzili gerektiği, kalan ——- davalı tarafından ödenmesi gerekeceği; bunların toplamının —- tuttuğu; davacı tarafın bunların dışında fabrika binasına ait kira sözleşmesine dayalı bir talebinin bulunduğu, kira sözleşmesinin —- başlangıç tarihli olduğu, aylık kira bedelinin —- olduğu, sözleşmenin —— yıl süreyle geçerli olduğu görülmüş olup; kiranın fabrika binasının yerine ilişkin olduğu; taraflar arasında fabrika satışının söz konusu olmadığı; tüzel kişiliğin hisselerinin gerçek kişilerden satın almanın söz konusu olduğu; hissenin satın alındığı şirketin aktiflerinin davacı yanca kontrol edilmesi gerekeceği; böyle bir taşınmazın aktiflerde yer aldığı iddiasının bulunmadığı dolayısıyla hissesini satın aldığı şirketin bir yerde kiracı olarak faaliyette bulunması sebebiyle hisseyi satanların fabrikanın kira bedellerinden artık sorumlu olmayacakları; kira bedellerini ödemekle hisseyi satın alanların sorumlu olacakları sebebiyle davacıların kiradan kaynaklı alacakları kabul edilememiştir.
Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
ASIL DAVADA;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
—- dava tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
BİRLEŞEN —— DOSYASINDA;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının —– dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —-üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
—-asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Davalı tarafın kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
BİRLEŞEN —– DOSYASINDA;
DAVANIN KISMEN KABULÜYLE;
—–itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
KÖK VE BİRLEŞEN DOSYALARDA HARÇ YÖNÜNDEN:
Kök dosyada peşin olarak alınan — alınması gereken — ilam harcından mahsubu ile eksik —- harcın davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Birleşen — sayılı dosyasında alınması gereken — harcın peşin olarak alınan — harçtan mahsubu ile bakiye —–ilam harcının başvurusu halinde davacıya iadesine,
Birleşen— sayılı dosyasında alınması gereken — harçtan peşin olarak alınan —- ilam harcının mahsubu ile eksik— harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
KÖK VE BİRLEŞEN DOSYALARDA YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
Kök dosyada davacı tarafından karşılanan —-harcın tamamı ile — — bilirkişi inceleme ücretlerinin kabul ve ret oranları gereğince, —- kısmının toplamı —— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Birleşen — başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile — kabul ve ret oranları gereğince —– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Birleşen—– sayılı dosyasında, —- başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı ile—- kabul ve ret oranı gereğince ——– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
KÖK VE BİRLEŞEN DOSYALARDA VEKALET ÜCRETLERİ YÖNÜNDEN:
Kök dosyada, karar tarihindeki AAÜT gereğince —– nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kök dosyada reddedilen 450,00 TL içinde nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ve vekalet ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden 450,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Birleşen——– sayılı dosyasında, karar tarihindeki AAÜT gereğince—- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, birleşen bu dosyada reddedilen—nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen —– dosyasında, karar tarihindeki AAÜT gereğince, ——- nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen bu dosya yönünden reddedilen 8.550,00 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kök dosyada davacı yönünden kesin, diğer kararlar yönünden hem davacı hem davalı yönünden karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.22/04/2021