Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/362 E. 2018/1144 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/362 Esas
KARAR NO : 2018/1144
DAVA : Genel Kurul Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararlarının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette babası ……….. tarihinden ölümünden sonra 2000 yılından itibaren pay sahibi olarak yer aldığını, davalı şirketin sermayesinin 543.267,32 TL. olduğunu, davalı şirketin babasının ölümünden sonra ilkokul mezunu müvekkilinin cahilliğinden faydalanarak notere götürmek suretiyle veya doğrudan okumasına müsaade edilmeden bir takım belgeler imzalatıldığını, müvekkilinin esasen hangi belgeleri imzaladığı ve nerede olduklarını bilmemekle beraber davalı şirketin;
-2011 yılı olağan genel kurul toplantısını……… tarihinde yaptığını, bu toplantı tarih ve saatini müvekkiline bildirmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, 2011 yılı şirketin elde ettiği kardan müvekkilinin payını almadığını, genel kurulda 2011 yılı karının olağanüstü yedeklere ayrılmasına karar verildiğini,
-2010 yılı olağan genel kurul toplantısını ……. tarihinde yaptığını, bu toplantı tarih ve saatini müvekkiline bildirmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, 2010 yılı şirketin elde ettiği kardan müvekkilinin payını almadığını, genel kurulda 2010 yılı karının olağanüstü yedeklere ayrılmasına karar verildiğini,
-2009 yılı genel kuru! toplantısının …….. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, 2009 yılı şirketin elde ettiği kardan müvekkilinin payını almadığını, genel kurulda 2009 yılı karının olağanüstü yedeklere ayrılmasına karar verildiğini,
-2008 yılı genel kurul toplantısının …….. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2008 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2008 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı,
-2007 yılı genel kurul toplantısının ……… tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını,
müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2007 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2007 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı,
-2006 yılı genel kurul toplantısının ……. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2006 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2006 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-2005 yılı genel kurul toplantısının …… tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2005 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2005 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-2004 yılı genel kurul toplantısının ……. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2004 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2004 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-2003 yılı genel kurul toplantısının ….. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2003 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2003 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-17.06.2003 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmış, tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, şirket sermayesinin bir taşınmaz satılarak 543.267.324,00 TL.yükseltildi,
-2002 yılı genel kurul toplantısının … tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2002 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2002 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-2001 yılı genel kurul toplantısının …. tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2001 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2001 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı
-2000 yılı genel kurul toplantısının …… tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda imzasının sahte olarak atıldığı, 2000 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 2000 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı,
-1999 yılı genel kurul toplantısının ……0 tarihinde yapıldığını, müvekkiline tarih ve saatinin bildirilmediğini, müvekkilinin toplantıya iş bu nedenle katılamadığını, müvekkilimin yokluğunda İmzasının sahte olarak atıldığı, 1999 yılına ait şirketin elde ettiği kardan payını almadığı, 1999 yılı karından vergiler ve kanuni ihtiyatlar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakıldığı,Anonim şirketlerin genel kurul toplantısına, paydaşların TTK’ya göre usulüne uygun olarak toplantıya davet edilmesi gerektiğini, bu nedenle genel kurul toplantısının o tarihte yürürlükte olan TTK 368. Maddesi (yeni TTK 414) gereğince yukarıda belirtilen tarihlerde yapılmış bulunan genel kurul kararlarının mutlak butlan nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini beyanla, müvekkilinin usulüne uygun olarak genel kurul toplantılarına çağrılmadığından ve de imzası yokluğunda sahte olarak atılmış olduğundan yapılış bulunan genel kurul kararlarının mutlak butlan olduğundan hükümsüzlüğüne karar verilerek iptaline, alınmış olan tüm kararların geçersiz olduğuna karar verilmesine, müvekkilinin babasının ölümünden sonra 2000 – 2012 yılları arasında davalı şirketten kar payı almadığından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak ve ileride arttırılmak üzere şimdilik 1.000 TL kar payının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, Türk Ticaret Yasası’nın 381. Maddesi gereğince genel kurul kararlarına karşı açılacak iptal davalarının kararın alındığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde açılması gerektiğini, bunun hak düşürücü süre olduğunu, davacının en son…tarihinde gerçekleştirilen ve 2011 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan kararların (ki toplantıda 2000 – 2011 yılı olağan genel kurul toplantı kararlarının) iptalini istemekte ise de, davayı tensip zaptında yazılı olduğu üzere …. tarihinde ikame ettiğinin anlaşıldığını, davacının gerek 2009 yılından önceki genel kurullara katılmış olması ve gerekse …… tarihinde gerçekleştirilen 2011 yılına ait olağan genel kurul toplantısı ilanı ve kendisine yapılan tebliğ ile de önceki yıllara ilişkin olarak 2000 – 2010 yılları arasında yapılan tüm olağan genel kurullardan haberi olduğunu, bu durumda davacının gerek 2000 – 2010 ve gerekse 2011 yıllarına ait genel kurul toplantıları kararları için en geç …. tarihinde dava açması gerekirken, Yasa’da öngörülen 3 aylık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra …. tarihinde davayı ikame ettiğinden davasının ve haksız, gerçek dışı iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, yukarıdaki beyanları saklı kalmak ve aksi anlaşılmamak üzere, davacının davayı süresinde açmaması ve genel kurullarda alınan kararlarla ilgili muhalefet şerhi ileri sürememiş olması nedeniyle davasının hiçbir şekilde dinlenemeyecek olması ve reddi gerekeceği açık olmasına karşın, bu beyanlarımızı mahfuziyeti kaydıyla, davacının dava dilekçesinde müvekkili şirket ve yönetimi aleyhine yer verdiği haksız ve gerçek dışı kötüniyetli beyan ve iddialarına karşı da beyan ve itirazları da sunma gereği hasıl olduğunu, müvekkili şirketin 1978 yılında davacının amcası …….önderliğinde ve davacının babasının da bulunduğu diğer 5 kardeşi tarafından kurulduğunu, tüm ortakların ittifakı ile yönetim kurulu başkanı olduğunu, davacının babasının yönetimde yer almadığını ve almak istemediğini, müvekkili şirketin ve yönetim kurulunun bugüne kadar kardeş olmaları sebebiyle hiçbir hissedarın hakkına halel getirmeyecek şekilde şirketin iştigal konuları ile ilgili işleri gerçekleştirmediğini ve kararlar aldığını, müvekkili şirketin ve yöneticilerin ne kuruluşundan veraset ilamı nedeniyle davacının da hissedar olduğu 2000 ve nede 2000 yılından sonra bugüne, hissedarlarına ve şirkete zarar verecek hiçbir işlem gerçekleştirmediğini, müvekkili şirketin kuruluşundan bugüne tüm hissedarlardan ve aile bireylerine destek olduğunu ve eşit mesafede bulunduğunu, tüm hissedarların ve aile bireylerinin yapılan işlerden haberi olduğunu, davacının beyan ve iddialarının aksine kar payı dağıtılmamasında ana sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığını, ana sözleşmede kar payı dağıtılacağı yazılı olsa dahi, genel kurul kar payı dağıtılmamasına ve karın şirket menfaatleri için yedek akçe olarak ayrılmasına karar verebileceğini, genel kurulun alacağı bu haklı kararda hukuka aykırılık bulunmadığından davacının aksi yöndeki iddialarının da dinlenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin 2000 yılında hissedar olmasını takiben 2003 yılında, o da yasal zorunluluklar nedeniyle sadece bir kez sermaye artırımına gittiğini, bununda davacının yararına bir şekilde bedelsiz ve eşit oranda gerçekleştirildiğini, hal böyle iken davacının aksi yöndeki beyan ve ibdalarının gerçeği yansıtmadığını gibi üstelik aradan geçen uzunca yıllara rağmen 2000 – 2011 yılları arası tüm genel kurullara ait kararların iptalini talep etmesinin de son derece haksız ve kötü niyetli bir talep olduğunu, ayrıca noter belgelerinden de görüleceği üzere davacının çok kısa zaman aralıkları ile çok farklı imzaları kullandığını, sabit bir imzasının olmadığını ve zaman zaman kendisini vekille temsil ettirdiğinin açıkça anlaşıldığını beyanla, 2000 – 2011 yıllarına ilişkin olarak yapılmış genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davanın öncelikle süreden açılmamış olması nedeniyle reddine, hakeza davacının dava konusu taleplerinin haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin birden çok genel kurul kararının yoklukla hükümsüz olduğunun tespiti / iptaline ilişkindir.
Mahkememizce, ilgili genel kurul kararları celp edilmiş, hazirun cetvelleri ve davalı şirketin ana sözleşmesi getirtilmiş; taraf delilleri toplanmış, şirketin yıl sonu bilançoları ve mali faaliyet tabloları alınmış; uzman bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınıp, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı tarafın, kendisinin katılmadığı ancak katılmış gibi gösterilerek alınan genel kurul kararları ile ilgili iddiası yönünden davacının örnek imzaları toplanmış, huzurda imzaları alınmış ve adli tıp kurumundan rapor alınmak suretiyle imza sahteciliği iddiası incelenmiştir. Adli tıp kurumunun ….. tarihli raporu ve …..4 tarihli ek rapor ile …. tarihli ikinci ek raporu değerlendirilmek suretiyle mahkememizce asılları temin edilebilen genel kurul tutanaklarındaki imzalar ile davacının imzaları karşılaştırıldığında; davacımızın imzasının taklit edildiği, o yokken varmış gibi karar alındığı genel kurul toplantıları tespit edilmiştir. Bu toplantılar ……. tarihli genel kurul toplantılarıdır. Bu husus mahkememizce kesin olarak belirlenmiş olup; Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 16/11/2016 tarihli 2005/8391 Esas 2006/11756 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği üzere “davacının bizzat katılarak oylamalarda oy kullanmış gibi ve oy kullanma görevini ifa etmiş gibi gösterilmesi halinde genel kurulun yok hükmündedir.” bu nedenle davacının imzasının sahte olarak atıldığı bu genel kurul kararlarının yoklukla malul olduklarının tespitine mahkememizce karar verilmiştir. Davalı taraf her ne kadar hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de; yoklukla butlan halinde hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı nazara alınmıştır.
Dava konusu olan diğer genel kurul kararlarında ise, bilirkişi rapor ve ek raporlarında yokluk ve / veya butlan yaptırımına tabii tutulacak bir durumun bulunmadığı; bu nedenle iptal davasına bu kararların tabii olabileceği; ancak genel kurul kararlarının iptali içinde hak düşürücü sürenin dava konusu diğer genel kurul kararları yönünden geçmiş bulunduğu; bu nedenle onlar yönünden davanın reddi gerektiği; kaldı ki, bir an için hak düşürücü süre dolmasaydı dahi yoklukla malul olduklarına karar verilen ve davacının imzasının sahte olarak kullanıldığı kararlar dışındaki genel kurullarda alınan kararların esasen iptal sebebini de taşımadığı nazara alınarak onlar yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiş;
Davacı taraf, kar payı dağıtılması ve tahsiline de karar verilmesini talep etmiş olup; bu talep daha önceki rapor ve ek raporda yeteri kadar incelenmediği için mahkememizce ikinci ek rapor alınmış; daha önceki raporlarda davacının bunu talep edemeyeceği kanaati bilirkişilerce bildirilmiş ise de; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2002/11904 Esas – 2003/5051 kararında; kar payı dağıtımının TTK’nun 533. Maddesi gereğince genel kurulun yetkisinde olduğu, genel kurulca verilecek karar ile muaccel olduğu ancak genel kurul direngen olup, kar payı dağıtmamakta direnirse o vakit şirket ortağının mahkemeden kar payı dağıtılması ve miktarı hususunda dava açabileceği hususundaki hükmü nazara alınarak; bilirkişi heyetinden şirketin finansal alanı, o finansal alandaki genel kurul tarihlerinde görülen ……i ekonomik durum ve şirketin faaliyet alanı ve kapasitesi nazara alınarak; şirketin kar payı dağıtması gerekirken dağıtmamakta direngen hale düşüp düşmediği hususunda ek rapor istenmiş; bilirkişi heyetinin ikinci ek raporunda şirketin faaliyet ve mali durumuna nazaran kar payı dağıtmamakta direngen hale düştüğünün kabul edilemeyeceği tespit edilmiş olup; mahkememizce bu tespitte kabule şayan bulunarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı …….tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun TESPİTİNE,
Davaya konu diğer genel kurul kararları ile ilgili talebin zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
Davacının kar payı dağıtılmasına ve tahsillerine ilişkin taleplerininde REDDİNE,
Dava maktu harca tabii olduğundan, peşin olarak alınan maktu harcın mahsubu ile eksik kalan 11,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan, 48,60 TL harcın tamamı ile kabul ve ret oranları nazara alınarak 44 tebligat gideri 452,00 TL’nin ve bilirkişi inceleme ücretleri ve adli tıp rapor ücretleri toplamı 7.270,00 TL’nin taktiren yarısı olan 3.861,00 TL’nin toplamı 3.909,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereği, 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin ise davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.15/11/2018