Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1813 E. 2021/655 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1813 Esas
KARAR NO: 2021/655
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı —- gerçekleştirmek için hesap bakiyesinin yetersiz olduğunu öğrenmesi üzerine— temin etmiş olduğu — üzerinden yapmış olduğu inceleme sonucunda —ilgili ve bağı olmayan dava dışı — tarihleri arasında müteaddit defalar — işlemi gerçekleştirdiğini gördüğünü,— hesabından şüpheli —-tarihleri arasında müteaddit defalar gerçekleştirilen —-olduğu ve yapılan tahkikat sonucu söz konusu —– davalı bankaya faks yolu ile gönderilen talimatlar ile gerçekleştirildiği, söz konusu talimat fotokopileri üzerinde yapılan incelemede —- üzerine atılan çift imzanın temsil ve ilzama yetkili müvekkil ——ait olmadığının tespit edildiği, yapılan araştırmada işlemlerin — ön muhasebe işlemlerini gerçekleştiren —- gerçekleştirildiği ve — şahsın nikahsız eşi olması ve yapılan usulsüz işlemlerin resmi kayıtlara işlenmemek suretiyle gizlendiğinden ötürü ortaya çıkmadığı, —- çek yaprağının da —— imzası taklit edilerek sahte olarak düzenlediğini, Bunlardan ilki olan —–adıyla ciro ettiğini, —–adına nakliyat firmasına ait kaşesini basıp ciro ettiğini,—- doldurup, yine aynı şekilde cirolayarak—- adına imza atmak suretiyle çek karşılığını davalı —- şubesine ibraz etmek suretiyle kendisinin tahsil ettiğini, —— çeklerinden —- olarak düzenlenmek suretiyle tahsil ettiği meblağ toplamının — olduğu, Sonuç olarak — — karşı yapılmış olan haksız eylemler ile zimmetine geçirmiş olduğu toplam tutarın—- olduğu, Bilindiği üzere bankaların kendilerine yatırılan paraları istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak mudilere iade etmekle yükümlü oldukları, Somut uyuşmazlıkta Davacı —–gerçekleştirilen sahtecilik işlemleri ile hesaptan başka bir hesaba aktarıldığını, Davalı Bankanın doğrudan sahte talimatlarla ödemeleri yapması nedeniyle —- aykırı işlemler gerçekleştirildiğini, Sonuç olarak davalı Banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın, davacının bilgisi ve izni dışında, sahte imza ve usulsüz işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tazmini için işbu davanın açıldığını, Açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında usulsüz ve aynı zamanda sahte imza işlemleri sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan toplam — zararın —- müterafık kusuru gözetilerek şimdilik; — Davalı —- tazminine ve tazmin konusu alacaklarına hesaptan çekildiği tarihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı—–müvekkil banka aleyhine ileri sürdüğü iddiaları, müvekkil —- davaya Dayanak olarak gösterilen işlemlerde, taraflar arasında akdolunan sözleşme hükümleirne, yasaya bankacılık uygulama teamüllerine aykırı bir yön bulunmaması karşısında dayanaksız ve kötü niyetli olduğu, Dava Konusu ——– usulünce teslim edildikten sonra, Davacının egemenlik alanı dahilinde kullanıldığı, çeklerin ibrazı anında tüm yasal unsurları taşıdığı ve mukayese imzalar ile çekler üzerindeki imzaların adeta aynı kişi tarafından atılmışcasına benzerlik taşıdığı, —- no’lu hesabına keşide edilen —-tarihinde —-imza mukabilinde,—- çekin ekli çek karnesi alındı makbuzu uyarınca —-imza mukabilinde teslim edildiğini.—-çeklerin muhafaza yükümlülüğünün davalıya ait olduğu, davacının ihmal ve kusuru neticesi çeklerin keşide edildiği, —- yedinde olması gereken çek karnelerini keşide tarihleri olan — tarihinden dava tarihine kadar geçen —- süreçte hesap ekstrelerini incelemeden üç adet çekin eksik olduğunu fark etmiş olmaları gerektiği, kaldı ki çeklerin tüm yasal unsurları taşıdığı ve imzaların—–kabiliyetini taşıdığını, Davacının da ikrar ettiği gibi, haksız eylemleri gerçekleştirdiği iddia olunan kişinin davacı —- muhasebe işlemlerini yürüten kişi olduğu, adı geçene —- kaşesini, çek karnelerinin teslim edildiğini, hesapların gözetim sorumluluğunun da adı geçene bırakıldığını, Taraflar arasında akdolunan sözleşme hükümleri uyarınca hesap özetlerinin davacıya gönderilmiş olmasının yanı sıra, hesabın gözetim yetkisi kendisine tanınan — tarafından—– tarihine kadar defalarca kez sisteme giriş çıkış yaptığını, hesapların kontrol edildiğini, hesap hareketlerinin tespit edildiğini, tacir olan davacının hesap hareketlerini, bakiye bilgilerini kontrol etmeyerek basiretli şekilde hareket etmediğini, —- uyarınca hareket ettiğini, Davaya konu edilen faks talimatlarının üzerinde davacı —- imzalarının bulunması, söz konusu faks talimatlarının üzerinde bulunan —– iletilmiş mukayese imzaların genel şekil itibariyle ilk bakışta birbirleriyle benzerlikler göstermesi ve ancak bir grafolog tarafından gerçekleştirilecek detaylı bir inceleme neticesinde farklılık tespit edilebilecek olması karşısında müvekkili —- davaya konu edilen talimatları yerin getirmesinde, taraflar arasında geçerli bulunan sözleşme hükümleri, usul, yasa, bankacılık uygulama ve temaülleri gereğince herhangi bir aykırılık bulunmadığı, aksine işbu talimatların yerine getirilmesinin akdi ve kanuni bir mükellefiyetin yerine getirilmesinden ibaret olduğunun açık olduğu, Bu itibarla, davacı tarafın , müvekkil —-hakkında ileri sürdüğü, dava konusu işlemlerde “ dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlal edildiği * iddiasının maddi ve hukuki bir geçerliliğinin bulunmadığı, Davacı —- haksız fiili gerçekleştirdiğini iddia ettiği şahısları üçüncü kişi olarak konumlandırmakta ise de adı konulamayan iç ilişkisinde uğradığını iddia ettiği zararı adı geçen kişilerden tahsil etmek ve zararına karşlık senet almak suretiyle karşıladığını,— tarafından Davaya konu edilen— —– yatırıldığının tespit edildiği, adı geçenin haksız fiil neticesi elde ettiği gelir ile satın aldığı taşınmazı satıp parasını davacı —- ödediğinin anlaşıldığı, —— arasında olağan çalışma koşulları ile bağdaşması mümkün olmayan adı konulmamış bir ilişki olduğu ve kötü niyetli iddia ve talepler ile müvekkil Bankanın da anılan ilişki içerisine çekilmeye çalışıldığının ortada olduğu, bu itibarla, halihazırda Ki aranan birinin yedinde bulunan paranın yargı yolu ile bir kez daha müvekkili Bankadan tahsil edilmek istendiğini düşündürür tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, Dava konusu olayda asli kusurlu olan Davacının Tacir olmasına rağmen personel seçimi ve hesapların kontrolü konusunda ciddi yönetim ve denetim zafiyeti gösteren bizatihi davacının kendisi olduğu, Davacı tarafa açıkça belirtilmiş ve kabul edilmiş olan vakıalara göre; davacının uğradığını iddia ettiği zararın, ekstra güven gerektiren muhasebe sorumluluğu pozisyonu için gerekli özen ve araştırmayı yapmaksızın işe alım yapması; —- bünyesinde gerekli güven sağlayamamaış olan kişiye ——– kaşesi, evrakları, çek karnelerini teslim etmesi, TTK ve taraflar arasında geçerli sözleşmeler kapsamında hesap hareketlerini denetim altında tutmaması; —- Kanunu gereğince, denetim mekanizmasını işletmemesi sebebiyle meydana geldiğini gösterdiğini.—– denetçiler, genel kurul namına —-bütün işlem ve hesaplarını tetkik eder. —- yıl boyunca gerçekleştirdiği usulsüz işlemleri nin tespit edilmemesi nedeniyle denetim görevlerini yerine getirmedikleri, gerçektende basiretle hareket etme kanuni mükellefiyetini yerine getirmeyen, kanundan kaynaklanan zorunlu denetim mekanizmasını işletmeyen davacı tarafın;—— karnelerini yeterince araştırma yapmadan işe aldığı personele teslim etmesi, kooperatifin tüm mali işlerini, yeminli bir mali müşavir veya serbest muhasebeci sıfatını haiz bir uzman yerine muhasebe departmanından herhangi bir çalışana teslim etmesi, ——mali iş ve işleyişini teslim ettiği şahsı gereğince denetlememesinin, müvekkili —-atfedilen ağır ihmalin bizzat davacının kendisinde olduğunu ortaya koyduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava ihbar olunanlara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davalı banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında usulsüz şekilde çekilmesinden kaynaklı zararın tazminine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacı —— davalı banka şubesindeki hesabında bulunan paranın kim tarafından hangi yetkiye dayanılarak çekildiği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava — edilmesine karar verilmiş, ihbar olunan — vefat etmiş olduğu anlaşıldığından mirasçıları olan— ihbar edilmiştir.
—- Soruşturma sayılı dosyası —üzerinden celp edilip incelenmiştir.
Davacı tarafça ihbar olunan —- — dosyası celp edilip incelenmiştir.
Davacı tarafça ihbar olunan —– Sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde bir ——–inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacı muhasebe çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemlerde tarafların müştereken sorumlu oldukları, her iki tarafın da hata, eksik ve ihmalinin bulunduğu, incelenen kusurlarda yoğunluğun davacıya ait olduğu, sahte imzaların ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzediği, bankanın sorumluluğunun göreceli olarak daha az olduğu, buna göre yapılan işlemin süresi, sıklığı, tutarı, büyüklüğü v.b hususlar dikkate alındığında davacının — davalı bankanın da —- sayılması gerektiği, Tarafların kayıtlarında yapılan incelemeler neticesinde, sahte imzalarla yapılan — keşidesi ile ana para olarak yapıları usulsüzlük tutarını—– dava tarihi itibarıyla işlemiş faizinin— olmak üzere yapılan usulsüzlüğün—– faiz dahil — hesaplandığı, söz konusu işlem için ilgili şahıstan — tahsil edildiği anlaşılmakla kalan usulsüz işlem tutarın — davalı banka şubesinin ödemesi gerektiği, Davalı banka her ne kadar dava dilekçesinde başka tahsilatlar yapıldığını iddia etse de, rapor tarihi itibarıyla böyle bir ödemeye rastlanmadığı, sonraki tarihlerde yapılacak ödemelerde de taraflar arasında pay edilecek kusur oranının —– dağıtılması gerektiği, Ancak, —- gerek savunmalarının tümü ve gerekse kusur oranlarına hasren tamamen taraflardan herhangi biri yönünde hüküm kurması hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşıldığını bildirmişlerdir.
Dosya önceki bilirkişilere verilerek taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti Ek raporunda; Dava dosyasındaki, dava dışı—- sehven KÖK rapordaki listeye alınmadığı görülmüş ve KÖK rapor tutarı olan — ilave ile toplam rakamın —- olarak düzeltilmiştir. Haksız fiillerde zarar, olay tarihinde gerçekleşmiş olduğundan meydana gelen zararın tamamının, davacının dava dilekçesindeki talebinin de bu yönde olduğu dikkate alınarak, haksız eylemin gerçekleştiği tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerektiği, KÖK raporda geçerli olan tarihler ve bu tarihlerdeki geçerli faiz oranlarının sehven hatalı yer aldığı, EK raporda dikkate alınan —- aşağıdaki şekilde yeniden hesaplanmıştır.—–hesaplanmıştır. KÖK raporda davalı bankanın kusur oranı hesaplanırken toplam usulsüz —- olmasına, kusuru olan tarafın ağırlığına göre ortalama olarak KÖK raporda belirlenen —- raporumuzda da aynı şekliyle kalması gerektiği değerlendirilmiştir. Davalı taraf, dava dışı kişilerden yapılan —-yapılan tahsilatın tenzil edildikten sonra faizin hesaplanması gerektiğini savunmuş olsa da, huzurdaki davanın —-davası olarak açıldığı, faiz hesaplamaların dava tarihi itibarıyla yapıldığı, dava dışı kişilerden yapılan bu tahsilatın —- tarihinde dava tarihinden sonra yapılmış olması sebebiyle faiz matrahından indirilmemiştir. Yapılan açıklamalardan sonra; toplam — tutarı, usulsüz işleme konu çek — dava tarihi itibarıyla işlemiş — faiz tutarı ilavesi ile bulunan — toplam usulsüz işlem tutarından dava dışı kişilerden yapılan —— dava tarihi itibarıyla davacı —- ödemesi gerektiğinin değerlendirildiğini bildirmişlerdir.
Dosya —- edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacı ve Davalı tarafından yapılan tüm itirazlar esas alınarak, Davacı ——— kusurlu olduğu kanaatinin oluştuğu, Bu oranlar esas alındığında,—-ödenmesi ve dava tarihine kadar faiz ödemesinin tüm meblağ üzerinden yapılması gerektiği kararında ise; — — sorumlu olduğu, Takip ve dava dosyası haricinde dava tarihinden sonra — tarihinde yapılan—- düşülmesi ile ödeme tarihine kadar işlemiş faiz ödenmesi gerektiği kararında ise; —– faiz için —- sorumlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdine, bilirkişi olarak—- olarak —seçilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle —– tutarında tazminat alacağının bulunduğu; bu alacağın, talep gibi şimdilik usulsüz tahsilatların yapıldığı tarihlerden —– iletecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği; davacı şimdilik —- tazminat kısmının tahsilini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu; Dava tarihinden sonra, — tarihinde, davacı zararının bir kısmının karşılanması için, ——– tarafından davacıya yapılmış olan —- ödeme tutarının davacının davalıdan olan tazminat alacağından düşülmesi gerektiği; ödemenin düşülmesinden sonra kalan tutarın —-olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyada bulunan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için —-heyetten dosyada bulunan tüm raporlarda irdelenmek suretiyle yeniden rapor düzenlenmesine, —— görevlendirilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişiler — ortak raporlarında; — tarihleri arasında verilmiş toplam — bulunduğu; dava dosyasına sunulan— çıkış işlemleri olduğu, sade —- başka kişi ve kuruluşlar için de tallmatların bulunduğu ve bu aynı talimat içerisinde farklı kişi ve kuruluşlara yapılan işlem sayısının —– olduğu, davaya konu bu talimatların içinde farklı kişi ve kuruluşlara yapılan işlemlere itiraz edilmediği, Talimatların dava dosyasına sunulan evraklarından; Davacı ——-olduğu, talimatlarda bulunan imzaların yetkili imzalarla benzerlik gösterip göstermediği ve imzaların gerçekliği hususunun —– takdirinde olduğu; —- talimatlarında— işlemleri yapılmadan önce— çalışanları tarafından yetkililerce işlem teyitlerinin alınmadığı, —-Tarihleri arasında yapılmış olduğu, bu süre içerisinde hesapların kontrol yükümlülüğünün şirket yetkililerde olduğu; Raporlar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda,| yukarıda belirtilen tespitlerimiz doğrultusunda dosyaya önceden alınan bilirkişi raporlarından —- hazırlanarak sunlulan rapor ile Heyetimizin görüş ve düşüncelerinin örtüştüğü; tarafların kusur oranlarının mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin talebi ile önceki heyette bir sözleşme-hesap uzmanı ve banka konusunda uzman bankacı bilirkişinin dahil edilerek rapor alınmasına ve önceki heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni bilirkişi heyeti raporunda; Davacı—– düzenlendiği, bu kapsamda Davacıya Çek karnesi tahsis edilerek kullandırıldığı, —– üzerine ——– hesabı açıldığı, tüm hesaplara erişim yetkisinin ve—- şifresinin verildiği, ticari cari hesap ilişkisinin kurulduğu, —– gereği kendisine verilen çek karnesinin muhafaza edilmesinden Davacı ——– aykırı şekilde yukarıda dökümü yapılan üç adet çekin yetkisiz kişi olan dava Dışı Şirket elemanı — geçerek keşide edilmek suretiyle oluşan —- Davacı zararından Davalı Bankanın sorumlu tutulamayacağı, çekler üzerinde Davacı —— yekili imzalarına atfen atılı imzaları taşıdığından ve imzaların çıplak bakışla sahte olduğunun anlaşılamayacağı ve çeklerin yasal unsurları taşıdığı ve ciro silsilesinin mevzuata uygun olduğu görüldüğünden Davalının Özen yükümlülüğüne aykırı davrandığının söylenemeyeceği,bu hususta takdirin —– olduğu, —– Davacının zârarı bizzat çalıştırdığı ve bu iş ve işlemleri yapması için görevlendirdiği elemanı tarafınd erçekleştirilmiş olup, şayet Davacı basiretli bir tacir gibi davranıp denetim görevini yerine getirseydi, diğer bir ifade ile bankacılık işlemlerini yaklaşık üç yıl gibi uzun bir süre boyunca, bu konuda yetkisi olmayan Dava Dışı ——- insiyatifine bırakmayıp yönetim ve denetim görevini yerine getirseydi iddia olunan zarar oluşmayacağı, Davacının, Davalı barıkaca sunulan ——- kullanarak girmiş olduğu hesabında yapılan işlemleri, hesap bakiyesini görüp, ödemeler için hesapta yeterli bakiye bulundurduğu, gelen paraları ve yapılan——görüp izleyebildiğine göre yaklaşık üç yıllık süreçte yapılan işlemlerden haberdar olmamasını hayatın olağan akışına aykırı olduğu, —— ölmüş olması nedeniyle hakkında —- uyarınca kamu dama kovuşturmaya yer almadığına, —- savunmalarının aksine—- işlemiş olduğu suçlara iştirak ve yardım ettiklerine ilişkin haklarında dava açmak için yeterli delil bulunmadığından kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına “ karar verildiği, Bilirkişiliğimizin —– inceleme ve tespitte bulunma yeterliliği bulunmamakla birlikte tarafların iddia ve savunmaları ile, işlemlerin yapıla gelme şeklinden, diğer bir ifade ile işlemlerin Davacı — —- elemanı , dava dışı—- tarafından Davacı — yetkililerine atfen atılı imzaları taşıyan talimatlarla yapıla geldiği, taraflar arasında —– tarihleri arasında teamülün bu şekilde oluştuğu, talimatlarda bulunan imzaların sahte olduğunun İlk bakışta çıplak gözle ayırt edilmesinin mümkün olmadığı, İmzaların —– olduğunun söylenebileceği, hangi talimatın. gerçek hangisinin sahte imzalarla düzenlendiğinin belirlenmesinin. Mümkün olmaması gerçeği karşısında, sözleşme hükümleri ve hayatın olağan akışı gereği de çeklerin sahte imzayla keşide edildiğinin anlaşılmasının mümkün olamayacağı kanaatine varıldığından Davalı —- yönden de bir kusur atfedilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle davalı banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında usulsüz şekilde çekilmesinden kaynaklı zararın tazminine ilişkin olup, usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp dosyada mübrez olan —— düzenlenen denetime uygun olan mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, dacacı kooperatifin sahte imza olduğunu iddia ettiği işlemler kontrol edildiğinde tek talimatla —- talimatının yer aldığı, eft lerden sadece birine itiraz edilmesi halinde diğer ——- işlemlerin Davalı —- yapılmasının alışkanlık haline geldiği, imzaların çıplak gözle ayırt edilemeceği, çeklerin usulüne uygun şekilde —- tarafından yapılan işlemler için davacının itiraz etmediği, internet bankacılığı şifrelerine rağmen hesaplarını kontrol etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bankanın müterafik sorumluluğunun %10 oranında olduğu, davadan sonra yapılan ödeme nazara alınacağından zira ödeme bir itiraz olup, karar kesinleşinceye kadar ——- bile yapılması dikkate alınabileceğinden bilirkişi heyetince hesaplanan ikinci şık dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile — dava tarihine kadar işleyen faiz ——davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ana paraya dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilatının yapılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
— ana para ile dava tarihine kadar işleyen faiz — olmak üzere toplam —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ana paraya dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilatının yapılmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 25,20 TL başvurma harcı, 3.163,76 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı olarak toplam 3.192,76 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 13.847,30 TL masraf olmak üzere toplam 17.040,06 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 2.375,39 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafça yapılmış 1.180,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 1.015,51 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 19.095,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 1.764,65 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 3.163,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.399,11 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 29/09/2021