Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1773 E. 2018/15 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/1773
KARAR NO : 2018/15

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

İstanbul Anadolu….. İş Mahkemesinin …esas …. karar sayılı ilamıyla verilen görevsizlik kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin …. esas ,……. karar sayılı ilamıyla onanmasına dair karar verilmesi üzerine anılan dava dosyasının mahkememize tevzii edildiği anlaşılmakla ;
TALEP : Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle ; Davalının davacı şirkette 01/03/2012 tarihinde pazarlama ve satış biriminde satış temsilcisi olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını , 01/03/2012 tarihli dilekçesi ile iş aktini tek taraflı olarak fes ettiğini ve davalının o tarihten sonra başka bir firmada çalışmaya başladığını öğrenmesi üzerine 02/10/2013 tarihi itibariyle SGK ‘dan çıkışının verildiğini, davalının iş aktini fes etmesinin haklı nedene dayanmadığını, davacı şirketin iştigal konusunun plastik ham maddesini imalat ve satışı olduğunu, satış temsilcislerinin şirketini imal ettiği ürünlerle ilgili plastik sektöründeki firmalar ve müşterilerle iletişime geçerek ziyaretlerde bulunduğunu ve böylece müşteri çevresinde davacının sektördeki pazar payının ve satışlarını korumaya, arttırmaya çalıştığını, davalının haklı nedene dayanmaksızın tek taraflı olarak iş aktini fes etmesinden çok kısa bir süre sonra davacı şirket gibi plastik imal ve satışı alanında faaliyet gösteren ……. Şti’nde yine satış temsilcisi olarak çalışmaya başladığını, davalı ile imzalanan rekabet yasağı sözleşmesinin 3. Maddesine göre bu haliyle aykırı davranıldığını, hem müvekkilinin hem de dava dışı plastik … Şti ile ….. Plastik … Şti’nin arasında organik bağ olduğunu ve bu şirketlerin plastik sektöründe çalıştığını, dolayısıyla davacı şirkete rakip firmalar olduğunu belirterek davalının rekabet yasağına aykırı davranışıyla doğan 20.000 Euro cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
CEVAP : Davacının taleplerinin zaamanaşımına uğradığının belirterek öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımından reddine karar verilmesini, davacı tarafın davalıya rekabet konusundaki sözleşmeyi iş veren olması sebebiyle iş akdinin güçlü tarafı olarak henüz işe almadan önce bir dayatma şeklinde müvekkilin önüne getirerek içeriğinin ve neticelerinin bilinmesi mümkün olmayan kadar kısa bir süre de imzalatıldığını, sözleşmeye kurulması aşamasındaki bu sakatlığın aradaki sözleşmeyide geçersiz kıldığını, zira çalışma hak ve özgürlüklerine aykırı hükümlerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, rekabet sözleşmesinin amacının işçinin iş yerinde öğrendiği özel bilgilerin iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra iş verenle rekabet teşkil edecek şekilde kullanmasını önleme amacını taşıması gerektiğini, nitekim müvekkilinin imzalamış olduğu iş sözleşmesinin imzalandığında işçinin müşteri çevresinin ve iş sırlarını hakim olamayacağını , Yargıtay’ın benimsemiş olduğu görüşe göre de rekabet yasağı konusununda işverenler tarafından işçiler üzerinde çalışma haklarının kısıtlanmasına yönelik haksız bir şart olarak öne sürülmesi karşısında işçi lehinde sınırlamalar getirdiğinin anlaşıldığı, davalıya imzalatılan sözleşmede yer anlamında da bir belirsizlik söz konusu olduğunu, hem davacı şirketin hemde müvekkilinin iş aktinin feshinden sonra girdiği yeni iş yerine aynı sektör içerisinde bir firma olmasına rağmen her iki firmanında sektörde bilinen ve belli başlı müşterileri olan firmalar olduğunu, bunun yanında 20.000 Euro tazminatın kaynağının da ne olduğu açıklanamadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının iş yeri dosyası , davacı iş yerinin görev tanımı formları, davalının çalışmaya başladığı dava dışı iş yerinin ……Ticaret odasınca düzenlenen hal faaliyet belgesi , …… Sosyal Güvenlik Merkezince davalının hizmet döküm cetvelinin dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 19/03/2015 tarihli celse de davaya konu uyuşmazlığın dayanağının haksız rekabet sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmede cezai şart miktarının 100.000 Euro olarak belirtilmesi karşısında HMK 109/2 md uyarınca talep konusu miktar açıkca belirli olduğundan kısmi dava açılmasının usul ve yasaya uygun olmayacağı anlaşılarak davacı vekiline bakiye 80.000 Euro üzerinden dava harcını ikmal etmek üzere HMK 115/2 , HMK 120 md uyarınca süre verilmiş ve bu süre zarfında davacı vekilince dava harcının ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz rekabet yasağı sözleşmesinin 3. Maddesinde ”Rekabet yasağına giren haller işçinin iş verene ait iş yerinde veya iş yerinden sayılan yerlerde çalışırken öğrendiği ve/veya öğreneceği üretimin ve/veya geliriştirilmesine ilişkin kimyasal formüllerin , müşteri çevresinin , tedarikçi çevresi, tescil edilemeyen değerler iş ve ticaret sırlarının , iş sözleşmesinin sona ermsinden sonra iş verene zarar verecek biçimde kullanılması ve/veya bu tür davranışlarda bulunulması, bu bilgileri iş verenin rızası olmadan açıklaması, iş veren ile rekabet etmesi, kendi hesabına rakip işletme açması , başka bir rakip işletmede çalışması ve/veya bunların dışında rakip işletmeyle başka türden herhangi bir menfaat ilişkisine girişmesi ve/veya rakip işletmeye ortak olmasıdır… ” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı tarafın sosyal ve ekonomik durumun araştırılması için …… İlçe Emniyet müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tanıklarından … özetle beyanında ; Davalı ile birlikte davacı şirkette 6-7 ay kadar birlikte çalıştıklarını, davalıdan 4 ay kadar önce işten ayrıldığını, davalı ile birlikte aynı satış departmanında çalıştıklarını , kendisinin maaşının 1.900 TL civarında olduğunu, davalının ise daha az ücret aldığını, bu nedenle davalının davacı şirket ile görüşeceğini kendisine söylediğini, iş yerinde davalıdan az kıdemi olmasına rağmen daha fazla ücretle çalışan işçiler olduğunu, davalıdan öğrendiği kadarıyla ücret konusunda davacı ile yapmış olduğu görüşme sonucunda maaş arttışı yapamayacaklarını söylediklerini ve istifa etmesini istediklerini söylediklerini, davalınında istifa dilekçesini verdiğini , ancak ihbar süresince çalışmak istediğini söylediğini fakat davacı tarafça davalının ihbar süresinin çalışmasının kabul edilmediğini, yaklaşık 30 gün kadar davalının iş aradığını, daha sonra davacı ile %70 oranında aynı ürünlerin satışı konusunda faaliyet gösteren …… Mühendislik adlı şirkette işe başladığını öğrendiğini, işe girerken kendilerine de sözleşme imzalatıldığını ancak işe girerken bu belgeyi okumadan imzaladıklarını , kendisin de maaş konusunda davacı şirketle anlaşamaması nedeniyle davacı şirketten ayrıldığını, aynı sektörde olmayan 2 ayrı şirkette çalıştığını, 3. Olarak ise davacı şirketle aynı sektörde olan bir şirkette çalıştığı için kendisine açılmış davanın mevcut olduğunu ve iş yerinde hangi departmanda çalışırsa çalışsın bütün çalışanların bu rekabet sözleşmesini imzaladığını, kendisinin imzaladığı sözleşmeninde tarihsiz olduğunu belirtmiştir.
Davalı tanıklarından … özetle beyanında ; Davalı ile davacı şirkette aynı gün işe başladıklarını , davalının yaklaşık 1.5 yıl çalıştıklarını, işe girerken iş kanunu çerçevesinde sözleşme imzalatıldığını ancak bu sözleşmenin içeriğini bilmediğini , bu sözleşmeyi davalının da imzaladığını , işe başlamadan evvel her çalışana bu sözleşmenin imzalatıldığını, çalışma saatleri fazla olunca buna itiraz etmesi üzerine davacı tarafından işten çıkartıldığını, şu an devam eden her hangi bir davanın bulunmadığını, davalının da maaş konusunda sorun yaşadığını, istifadan sonra yaklaşık 1 ay kadar boşta kaldığını, davalı ayrıldığında 1.700 TL kadar maaşının olduğunu, davalının davacı şirketin ürettiği malların üretimi hususunda herhangi bir bilgiye sahip olmadığını, sadece pazarlama ve müşteri porföyü hususunda bilgi sahibi olduğunu ve bu sözleşmenin tüm çalışanlara imzalatıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafa tanıklarına çıkartılan tebligatın iade olması sebebiyle tanıklarını duruşmada hazır etmek üzere veya adresini bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ve bu süre içerisinde ilgili eksikliğin ikmal edilmemesi halinde tanıkların dinlenilmesinden vazgeçileceği yönünde ihtaratın yapıldığı, davacı vekilinin tanıklarının adreslerinin bu kesin süre içerisinde mahkememize bildirmediği anlaşılmaktadır.
Bilirkişi heyetince düzenlenen ………. tarihli bilirkişi raporunda özetle davacı iş yerinden davalının 01/03/2012 tarihinde işe başladığı, 01/10/2013 yılında ise işten ayrıldığı ve 21/10/2013 tarihinde dava dışı ………. Şti’nde işe başladığının SGK kayıtlarından anlaşıldığı, taraflar arasında 01/03/2012 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi düzenlendiği, dosyadaki davacı şirketin delilleri arasında rekabet yasağı sözleşmesinin taraflar arasında imza altına alındığı ve dava konusuyla ilgili uyuşmazlığın iş bu sözleşmenin 3, 6 , 7 ve 9. Maddelerinde hükme bağlandığı, davalının davacı şirkette ”Satış elemanı” iş tanımıyla işe başladığı ve dava dışı şirkette yine aynı vasıfta çalıştığı, davacı şirket ile davalının işe başladığı dava dışı şirketin aynı sektörde faaliyet gösterdiği, dava konusu rekabet yasağı sözleşmesinin her açıdan geçerli olduğu, dosyaya sunulan rekabet yasağı sözleşmesinin tarihsiz olduğu, öğretide kabul edildiği üzere henüz işçi ile işveren arasında geçerli bir iş sözleşmesi kurulmadan önce BK madde 444 anlamında bir rekabet yasağının ön görülemeyeceği, taktiri tamamen mahkemeye ait olduğu, bilindiği üzere cezai şartın feri bir borç olup, geçerliliği asıl borcun geçerliliğine bağlı olduğu, yine cezai şart kararlaştırabilmesi için alacağı bu şart ile desteklenen tarafın bir zarar görmesine gerek bulunmayacağı, zarar tehlikesinin dahi yeterli olacağı, taktiri mahkemeye ait olmak üzere bu şartlar dahilinde rekabet yasağı şartının geçerli sayılması gerektiği, ancak sözleşmede belirtilen 100.000 Euro cezai şart miktarının davalı işçinin maaşı, ekonomik durumu ve çalıştığı süreler göz önüne alındığında faiş olup olmadığının değerlendirilmesinin de mahkeme taktirinde olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
Davaya konu rekabet yasağı sözleşmesinde taraflar arasında imzalanan ancak tarihi bulunmayan rekabet yasağı sözleşmesinin 3. Maddesinde rekabet yasağına giren hallerin belirtildiği, 6. Maddesinde rekabet yasağının süresinin belirtildiği ve 7. Maddesinde rekabet yasağının yer bakımından Bölgesi ve…… Bölgesi kapsamında olduğu belirtilmiştir.
6762 sayılı TTK’nun 56 ve devamı maddelerde haksız rekabete ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup , aldatıcı hareket veya hüsniyet kaidelerine aykırı davranışlarla iktisadi rekabetin her türlü suistimali olduğu belirtilmiştir.
818 sayılı BK’nun 348. Ve devamı maddelerinde de haksız rekabetin özel şekli belirlenmiş ve işçi işveren arasındaki rekabet yasağına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Yine aynı yasanın 19, 20 ve 161. Maddelerinde sözleşme özgürlüğü kapsamında sözleşme tarafların sözleşme konusu ve cezai şartı belirlemede özgür oldukları belirtilmişse de bu özgürlük sınırsız değildir. Nitekim bu maddelerde özgürlüklerin sınırları çizilmiştir. Sözleşmede ön görülen cezai şart borçlunun iktisaden mahfına sebep olacak ise ahlak ve adaba aykırı sayılarak tamamen ya da kısmen sözleşmenin iptali gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın çalışma ve sözleşme hürriyet başlığı altında düzenlenen 48 ve devamı maddelerinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu somut olayda tüm dosya kapsamı mahkememize gönderilen cevabi müzekkereler ve taraf vekillerince sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının imzalamış olduğu rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin tarihsiz olması , tanık beyanlarında bu sözleşmelerin işe girmeden evvel işverence imzalatıldığı yönündeki beyanlar ve düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde mevcut olan coğrafi alan sınırlamasının işçinin iktisaden mahfına sebep olacak düzeyde geniş bir alanı kapsaması , davalının davacı iş yerinde çalışırken almış olduğu maaş ve bu iş yerinden ayrılma sebebine ilişkin tanık beyanları, yukarıdaki kanun maddeleri uyarınca işe girmeden evvel düzenlendiği tanık beyanlarından da anlaşılan iş bu haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin 818 sayılı BK’nın 19 , 20 ve 161 maddeleri uyarınca batıl olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …… esas …… karar ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ……. esas ……. karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında , Yargıtay içtihatları da göz önüne alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanuna göre Tahsili gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 4.876,49 TL harçtan mahsubu ile artan 4.840,59 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 19.743,46 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış bulunduğu 80,59 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
HMK 333 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY’a başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.