Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1663 E. 2021/827 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1663 Esas
KARAR NO: 2021/827
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 01/12/2014
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine devrolan — sevk ve idaresinde iken—- tarihinde yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının geçirdiği kaza sonucu — aldıklarını, kazadan sonra davacının uzun süre hastanede tedavi gördüğü için çalışamadığını, —- araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacının gelir durumunun iyi olmadığından aylık geliri dikkate alınarak hesaplamanın yapılmasını, davanın adli yardımlı olarak talep ettiklerini, davalı tarafın sigorta şirketi olduğu dava sonunda hükmedilecek harç ve yargılama giderlerinin tahsil edilememesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağını bu hususun da adli yardım taleplerinin dikkate alınmasını ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik —- sürekli sakatlık tazminatının dava sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve yargılama giderlerinin davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi sunduğu; —-sürekli sakatlık tazminatını kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazlarının olduğunu, — plakalı aracın, sigorta şirketi nezdinde —- altında olduğunu ancak davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile —- sorumluluğunun araç işletenin sürücüsünün davaya konu kazada kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, öncelikle davaya konu kazada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının maluliyet tespitinin —tarafından yapılmasını ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, — kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, tarafların olaydaki kusur oranları, davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı ve bu kayıp oranı nedeni ile istenilebilecek maddi tazminat miktarı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin—- tarihli ön inceleme duruşmasında dosyanın —- gönderilmesine karar verilmiştir.
—- raporunda özetle;—- oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir.
— tarihli duruşmada verilen ara karacı dosyanın —– gönderilmesine davacının sürekli iş gücü kaybı oranı ile geçici iş gücü kaybı oranını ve iyileşme süresi noktasında rapor alınmasına karar verilmiştir.
—- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, —- uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edildiği görülmüştür.
— tarihli duruşmada dosyanın aktüer bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor hazırlanmıştır.
Dosyada mübrez aktüer raporunda özetle; Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile—– istikametine doğru seyir halinde iken —- geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girmek sureti ile karşıdan karşıya geçmekte olan yaya—- aracının sağ ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, KUSUR; —- oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK VE SÜREKLİ MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ; Dosyada mübrez —- hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası —- dava dışı sürücünün işleteni olduğu —- sınırlı olduğu, —–olabileceği, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği dava dilekçesinde daimi-sürekli sakatlık talep edildiğinin tespiti ile davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olabileceğinden söz edilmeyeceği,—- olduğu, davacı yayanın kendi yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda —kusurlu olduğunun, başka bir değişle; davalı sigorta şirketine sigorta araç sürücüsünün kusur oranının — olduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının — olduğu, poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, — Dava öncesinde davalı sigorta şirketinden maddi tazminat yönünde yazılı olarak talepte bulunulduğuna dair bir belge dava dosyasına sunulmadığının tespiti ile; —dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının elbette —- savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve — hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece — ait olmak üzere, kanaatini bildirmiştir.
—tarihli duruşmada dosyanın; — tarihli kararının çıkarıldığı; bu kararda——uygulamaları engellemek için içtihat geliştirme niteliğinde verildiği belirtilmek suretiyle hesaplama yönteminin şu ana kadar kullanılmayan farklı bir yöntem olarak yapılması gerektiğinin belirtildiği ve tespiti nedeniyle ancak tüm taraf vekillerinin talebi halinde mevcut rapora göre karar verilebileceği davalı vekilinin rapora itiraz ettiği, hesap bilirkişisine tevdi ile EK RAPOR alınmasına karar verilmiş olup dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Dosyada mübrez ek raporda özetle;
Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olmak üzere;
OLAY: —-ile —-istikametine doğru seyir halinde iken — çıkışına
geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girmek sureti ile karşıdan karşıya geçmekte olan yaya — sağ ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği,
KUSUR; —- tarafından düzenlenen
—– sayılı raporda;
– Davalı sigorta şirketine —plakalı — sürücüsü dava
dışı —– % 10 (yüzde on) oranında kusurlu,
– Davacı yaya — % 90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK VE SÜREKLİ MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ;
Dosyada mübrez — tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle, —- yararlanılarak ve meslek grup numarası
bildirilmemekle meslek grup numarası —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği, oy birliği ile mütalaa edildiği görülmüştür.
SİGORTA POLİÇESİ; dava dışı sürücünün işleteni olduğu —- tarafından
— tarihinde tanzim edildiği, —- kaza tarihi dikkate alındığında, davalı sigorta şirketinin
sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve azami —- sınırlı olduğu,
—-Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda —-tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; —olduğu, davacının kazanın oluşumunda — kusurlu olduğunun kabulü durumunda talep edebileceği zararının—- olabileceği, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği dava dilekçesinde daimi-sürekli sakatlık talep edildiğinin tespiti ile davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olabileceğinden söz edilmeyeceği,
—–tablosuna ve en son bilinen —-olduğu, davacı yayanın kendi yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda % 90 kusurlu olduğunun, başka bir
değişle; davalı sigorta şirketine sigorta araç sürücüsünün kusur oranının % 10 olduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının — olduğu,— savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları
yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır. Yukarıda yapmış bulunduğum açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki
takdir ve tavsif sadece Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak kusur durumunun tespiti için—- rapor alındığı, düzenlenen raporda —- oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, — tarihli duruşmada verilen ara kararı gereğince dosya —- — oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, —- tarihli duruşmada dosyanın aktüer bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup dosya bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, dava dışı sürücünün işleteni olduğu—-olduğu, —–olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 90 kusurlu olduğunun kabulü durumunda talep edebileceği zararının —olabileceği, ancak talebe bağlılık ilkesi gereği dava dilekçesinde daimi-sürekli sakatlık talep edildiğinin tespiti ile davalı sigorta şirketinin işbu zarardan sorumlu olabileceğinden söz edilmeyeceği, —-olduğu, davacı yayanın kendi yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda % 90 kusurlu olduğunun, başka bir değişle; davalı sigorta şirketine sigorta araç sürücüsünün kusur oranının % 10 olduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sürekli maluliyet zararının—- olduğu,Borçlar Kanunu 60/2 maddesinde eylem aynı zamanda ceza hukuku alanında suç oluşturuyorsa o suç için öngörülen ceza zamnaaşımı uygulanır. Ceza davasının sona ermiş olması uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını ortadan kaldırmaz. ceza davası açıldığından uzamış ceza zamanaşımı olaya uygulanacağından ve dava açıldığı tarihte uzamış zamanaşımı henüz dolmadığından davalı tarafın zamanaşımı itirazına itibar edilmeyerek, alacak poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, dava öncesinde davalı sigorta şirketinden maddi tazminat yönünde yazılı olarak talepte bulunulduğuna dair bir belge dava dosyasına sunulmadığından, ve dava tarihi itibariyle başvuru zorunlu olmadığından davanın kabulü ile —sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KABULÜ ile,
—– sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 471,08TL harçtan, peşin alınan 25,20 TL ve ıslah harcı 25,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 420,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 25,20 peşin harç ve ıslah harcı 25,00 TL ‘nin toplamı 75,40 TL ile TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri 1.161,80 TL, ATK faturaları 773,00 TL olmak üzere toplam 2.010,20 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 24/11/2021