Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1597 E. 2020/15 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1597 Esas
KARAR NO: 2020/15
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/11/2014
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ticaretle iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin avans olarak kambiyo evraklarını düzenli bir şekilde davalı şirkete ciro ettiğini, özellikle ve öncelikle avans teminat evrakları olarak ve evrakların yanında müşteri evraklarının da avans ödeme olarak ciro edildiğini, davalı şirketin müvekkilinin borcu olmamasına rağmen elindeki gerek avans teminat evraklarını ve gerekse ödenmiş olan ve müvekkili ile müşterilerine ait evrak ve senetleri teslim etmediğini, teslim edilmeyen toplam miktarları ———–TL meblağlı —-adet senet ve—- adet çek’den dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın istemlerinin mesnetsiz olduğunu, davalı firmanın——– pencere ve kapı imalatının üretici bayiliğini yaptığını, davalı firma ile davacı arasında ———tarihinde ——— satıcı bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı firmada üretilen malların davacının sahibi olduğu————-satılacağı, davacı ile davalı firmanın uzun yıllar birlikte çalıştığı, davacı tarafın cari hesap ekstresinde halen davalı firmaya borçlu olduğu, bu ticari alış-veriş neticesinde borçlarının karşılığı olarak davacının dava dilekçesinde belirtilen bonolar dışında davalıya başka bonolar da verdiğini, davacı tarafın bonoları ödemediği ve davalıya cari hesap ekstrcsinde halen borçlu olduğu, davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğu senetlerin teminat senedi olmadığı, fatura borcuna binaen verilmiş senetler olduğunu, bayilik sözleşmesinde fatura borcu karşılığı verilen senetlerin teminat senedi olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, teminat senedinin bir sözleşmeye karşı edimin güvencesi/teminatı olarak verildiğini, bir senedin teminat senedi olabilmesi için vade kısmında “teminat senedidir” ibaresinin yazılması gerektiğini, senedin ön yüzüne hangi sözleşme çerçevesinde verildiğinin yazılması gerektiği, senedin arka yüzüne hangi konu için verildiğinin özetinin yazılması gerektiğini, ya da ayrı bir sözleşme ile söz konusu teminat senedine atıfta bulunularak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması gerektiğini, senetlerin teminat senedi olduğunu iddia eden davacı tarafın bu iddiasını kuvvetli yazılı bir belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın belirtmiş olduğu senetlerin asıl marka sahibi——— firmasına ciro edilmiş, senetlerin bedelinin davacı tarafça ödenmemesi sebebiyle senetlerin davalı tarafından ödenerek geri alındığı, davalı firmanın davacıdan alacaklı olduğunu, şifahi olarak defalarca senet bedelinin ödenmesi yönünde davacı tarafla görüşüldüğünü, dava tarihi itibariyle davalı firmaya herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, kötü niyetli olarak senetlerin teminat senedi olduğunun iddia edildiği, ancak bunu kanıtlar nitelikte hiçbir belgenin dava dilekçesi ile ibraz edilmediğini, senetlerin arkasında ciro edilemez ibaresinin bile bulunmadığını, davacının usulüne göre kendisine gönderilen faturalara itiraz etmediğini, bu faturalara binaen söz konusu senetleri verdiği, bunlara ilişkin ödeme makbuzu dahi sunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde tanık delili gösterdiği, ancak davacı tarafın iddiasını yazılı olarak ispatlaması gerektiğini, davalının tanık deliline nıuvaffakat etmediği iddia edilmiş ve dava konusu senetlerin teminat senedi olmadığının tespitine davalının davacıdan alacaklı olduğunun tespitine ve huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının vermiş olduğu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığına dair Menfi Tespite ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, dava dilekçesinde belirtilen bonoların teminat senedi olup olmadığı, borca karşılık verilip verilmediği, taraflar arasındaki ———tarihli bayilik sözleşmesinden kaynaklanan ve karşılıklı diğer ilişkiden davacının bu bonolar gereğince borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için tayin edilen günde dosya bilirkişiler ———— tevdi edilerek bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacı ve davalı tarafın kabulünde olduğu defter kayıtlarında sabit olan——— TL tutarındaki faturaya ilişkin fatura tarihi olan ———- tarihinden sonra davacının herhangi bir ödeme yaptığına ilişkin kanuni defter kaydı ve/veya ödeme dekontu bulunmadığından ötürü davacının davalıya bu kadar borcu olduğu kanaati edinilmiş, Yargıtay ve doktrinin görüşleri doğrultusunda; teminat senetlerinde, ya senet metnine teminatın neden verildiğinin tam olarak yazılması ya da teminat senedine atıf yapan ve o senedin teminat senedi olduğunun belirleyicisi farklı bir belge hazırlayarak düzenlenmesi gerekmekte olduğunu, davaya konu senetlerin davacının iddia ettiği gibi teminat senedi niteliklerine haiz olmadığı görülmüş vc borç senedi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, Davacı ile davalı arasındaki ——– tarihli ——- no’lu———– TL tutarındaki faturanın, yevmiye defterine kayıt İşlemi ile girişinin yapıldığı tespit edildiğini, bu takdirde ——–TL davacının davalıya borçlu olduğu, Davaya konu senetlerin teminat senedi niteliklerine haiz olmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılanması için dosya bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilerek Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda; Davacı ile davalı arasındaki ——- tarihli ——— no’lu——– TL tutarındaki faturanın, yevmiye defterine kayıt işlemi ile girişinin yapıldığının tespit edildiğini, Bu takdirde ——–TL davacının davalıya borçlu olduğunu, Kök raporlarındaki görüşlerini burada aynen tekrar etmekle davacının iddialarının hukuken temel alan bir sözleşmeye dayandıramadığı veya raporlarına yeni görüş oluşturacak delil ile belgelendirmediğinden dolayı davaya konu senetlerin teminat senedi niteliklerine haiz olmadığı görülmüş ve borç senedi olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı vaki itirazları kabul edilerek, itirazlar doğrultusunda ve özellikle ————tarafından davalı şirkete yapıldığı iddia olunan ödemeler ve dava dilekçesinde ayrıntıları yazılı senetlerinde ve bu senetlerin iddia olunduğu üzere davalı tarafın cirosunu taşıdığı da göz önüne alınarak ayrıntılı ve gerekçeli yeniden ek rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden ———- 2.Ek raporunda; Dosyada mali müşavir bilirkişinin itirazları değerlendirmesi gerektiğini ancak bilirkişi heyetindeki mali müşavirin görevden ayrıldığı bu nedenle yeni bir mali müşavir dahil edilerek değerlendirme yapılabileceğini bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden çekilen Mali Müşavir———– yerine Mali Müşavir ———– tayin edilmiştir.
Dosyaya bilirkişi ——ile yeni atanan mali müşavir ——- dosya tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirikişiler————-raporunda; Davacının menfi tespitini talep ettiği toplam—— TL’lik —- adet senet ve——- TL’lik — adet çek olmak üzere toplam—— TL kambiyo senedinden ötürü davalıya borçlu olmadığını talep edemeyeceğini, davacının davalıdan aldığı ve defterine kayıt ettiği ——–TL’lik fatura bedelinden ötürü davalı şirkete bakiye ——-TL borçlu durumda olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizin ——– duruşma ara kararı gereğince davacı vekilinin ——— tarihli itirazları doğrultusunda seçenekli hesap yapmaları için her iki bilirkişiden de Ek Rapor alınmasına karar verilmiş ise de, bilirkişi heyetinden———– iline yerleşmiş olması ve bilirkişilik yapmadığını bildirdiği mali müşavir bihirkişinin tek başına ek rapor düzenlemesinin yeterli olduğu kanaatine varıldığından ———- tarihli Ara Karar ile——- ek rapor alınmasından vazgeçilerek ek raporun mali müşavir———–alınmasına karar verilmiştir.
Dosya mali müşavir ——— tevdi edilerek ek rapor alınmıştır; Davacı, davalının düzenlediği ——– tarih ——— TL bedelli fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispatı gerektiğini öne sürmekte olduğunu, daha önce de tespit edildiği üzere, davalının düzenlediği bu satış faturası içeriği malların davacıya teslimini gösteren bir sevk irsaliyesi dosyaya sunulmamış ise de fatura, davacının defterine de kayıtlı bulunduğunu, Yargıtay —–. HD. ——– E. ——- K.——- Uyuşmazlık, dava konusu fatura içeriği malın davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı, malın kendisine teslim edilmediğini savunmuş ise de söz konusu fatura ticari defterlerine kayıt edilmiştir.Defter münderecatı, sahibi aleyhine delil sayılır. Bu durumda malın teslim edilmediği yönündeki savunmaya değer verilemez. Davacının defterindeki bu fatura, davalıya iade edilmediğine göre, içeriği malların teslim alınmış kabul edileceği yüce mahkemenin takdirinde olduğunu, Davacı vekili diğer itirazında,——— isimli kişi tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmaması konusu olduğunu, bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, Mahkemeye sundukları belgeler ışığında davalı tarafın ———- plakalı aracını davacı tarafa satma sözü vermiş olmakla davalı tarafa, davacı ad ve hesabına olmak üzere ———– tarafından ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin de dikkate alınması gerektiğini, öne sürdüğünü, Davalı vekili ise, ———- tarihli dilekçesinde; ——–adlı kişinin, davacı ———- çalışanı olduğunu, müvekkil firmaya gönderdiği ödemelerin, davacı taraf adına yapıldığını, gönderilen ödemelerin, kredi kartından yapılan ödemeler olduğunu, kredi kartı sahibinin ise ———- olduğunu, araç kredi konusunun ise, davacının, müvekkilin sahibi olduğu kamyonet aracı satın almak istediğini, ancak işbu araç için davacının, yaklaşık olarak sadece bir yıl çok az kısmı ödeme göndermeye çalıştığını, davacının ayrıca çok fazla ticari borcu olduğundan araç kredisi diye gelen ——— ödemelerinin davacının borcundan düşüldüğünü beyan ettiğini, ——— kredi kartından davalıya yaptığı ödemeler kök bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ——- tarihleri arasında yapılan toplam ——— TL ödeme olup, araç kredisi açıklamasıyla davalıya gönderildiğinin anlaşıldığını, ancak bu ödemelerin, taraf defterlerinde ödeme kaydına rastlanılamadığını, bununla beraber davalı, söz konusu bu ödemeleri, davacının cari hesap borcuna istinaden saydığını kabul ettiğine göre bu durumda davacının, davalı şirkete; bir önceki raporumuzda tespit edilen ——–TL lik borç tutarından tenziliyle davacının, davalı şirkete (———— – —–) = ——– TL borcu olduğu kanı ve sonucuna varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava hukuki niteliği itibariyle davacının vermiş olduğu senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığına dair Menfi Tespite ilişkin olup iki tarafın defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile alınan denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan Bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davalının düzenlediği —– tarih ———- TL bedelli fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispatı gerektiğini öne sürmekte olduğunu, daha önce de tespit edildiği üzere, davalının düzenlediği bu satış faturası içeriği malların davacıya teslimini gösteren bir sevk irsaliyesi dosyaya sunulmamış ise de fatura, davacının defterine de kayıtlı bulunduğunu, Yargıtay ——. HD. —- E. —— K. ———- Uyuşmazlık, dava konusu fatura içeriği malın davalıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı, malın kendisine teslim edilmediğini savunmuş ise de söz konusu fatura ticari defterlerine kayıt edilmiştir.Defter münderecatı, sahibi aleyhine delil sayılır. Bu durumda malın teslim edilmediği yönündeki savunmaya değer verilemez. Davacının defterindeki bu fatura, davalıya iade edilmediğine göre, içeriği malların teslim alınmış kabul edileceği,Davacı vekili diğer itirazında, ——– isimli kişi tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmaması konusu olduğunu, bu hususta bir değerlendirme yapılmadığını, Mahkemeye sundukları belgeler ışığında davalı tarafın ——– plakalı aracını davacı tarafa satma sözü vermiş olmakla davalı tarafa, davacı ad ve hesabına olmak üzere——— tarafından ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin de dikkate alınması gerektiğini, öne sürdüğünü, Davalı vekili ise, —— tarihli dilekçesinde; ——- adlı kişinin, davacı ——- çalışanı olduğunu, müvekkil firmaya gönderdiği ödemelerin, davacı taraf adına yapıldığını, gönderilen ödemelerin, kredi kartından yapılan ödemeler olduğunu, kredi kartı sahibinin ise ————– olduğunu, araç kredi konusunun ise, davacının, müvekkilin sahibi olduğu kamyonet aracı satın almak istediğini, ancak işbu araç için davacının, yaklaşık olarak sadece bir yıl çok az kısmı ödeme göndermeye çalıştığını, davacının ayrıca çok fazla ticari borcu olduğundan araç kredisi diye gelen ———- ödemelerinin davacının borcundan düşüldüğünü beyan ettiği,———- kredi kartından davalıya yaptığı ödemeler kök bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ———- tarihleri arasında yapılan toplam ———TL ödeme olup, araç kredisi açıklamasıyla davalıya gönderildiğinin anlaşıldığını, ancak bu ödemelerin, taraf defterlerinde ödeme kaydına rastlanılamadığını, bununla beraber davalı, söz konusu bu ödemeleri, davacının cari hesap borcuna istinaden saydığını kabul ettiğine göre bu durumda davacının, davalı şirkete (— ———) = ——- TL borcu olduğu , dava menfi tespit davası olduğu için davanın kısmen kabulü ile Dava konusu senetlerden dolayı davacının davalıya —— TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kötüniyet tazminat talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Dava konusu senetlerden dolayı davacının davalıya ——– TL borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 25,20 TL başvurma harcı, 170,80 TL peşin harç, 661,70 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 169,97 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.031,47 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 3.584,50 TL masraf olmak üzere toplam 4.615,97 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 3.946,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.989,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.727,67 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 170,80 TL peşin harç, 661,70 TL peşin harç, 169,97 TL tamamlama harcı olarak toplam 1.002,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.725,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.15/01/2020