Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1282 E. 2023/84 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1282 Esas
KARAR NO : 2023/84

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
DAVA : İşlemin İptali
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, 08/03/2005 tarihinde evlendiğini, eşiyle bir türlü geçinemediğini, çok defa boşanma davası açtığını ama kocasının bulunup tebligat yapılamadığı için karar alamadığını, kocasının ceza evinden onu arayıp ” annem ve kardeşim adına şirket kurdum, git sen ilgilen işlerini yap ” dediğini, bunun üzerine durumu araştırdığında kendisinin hiç haberi olmaksızın davalı şirketin kurulduğunu, kendisinin de bu şirkete müdür olarak gösterildiğini gördüğünü; araştırdığında şirketin kurulmasının sahte belgelerle ve kendi imzası taklit edilerek yapıldığını belirlediğini iddia ederek; davacının şirkete müdür olmadığının tespiti ve şirketin haklı sebeple feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——-vekili, müvekkilinin okuma ve yazmasının bulunmadığını, davacı gelininin bizzat yönlendirmesiyle bu şirketin kurulduğunu, müvekkilinin zorunlu olarak ortak gösterildiğini; davacının amacının bu davayla müvekkilini zor durumda bırakıp, müvekkiline hissesini devredip, vergi borçlarını müvekkilinin üzerine yıkmak istediğini; şirketle ilgili tüm faaliyetleri, tüm işleri ve tüm görüşmeleri davacının yaptığını, müvekkilince şirketin borçlu olduğunun, batak durumunda olduğunun ——- aranıp 200.000,00 TL civarında abonelik borcunun bildirilmesi üzerine anlaşıldığını; davanın yersiz ve haksız olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, sahte evraklarla kurulan şirketin feshi ve davacının müdür olmadığının tespitine ilişkin olup; kuruluş işlemleri ile ilgili noterde yapılan işlemlerde bulunduğundan mahkememizce HMK 208/4 madde gereğince işlemi yapan noter aleyhine de dava açmak üzere verilen yetki ve mehil çerçevesinde açılan birleşen davada da işlemin iptali konuludur.Mahkememizce şirketin tam sicil dosyası getirtilmiş olup, tam sicil dosyasına göre şirketin iki ortakla kurulmuş olduğu, ortakların gelin – kaynana konumunda bulunan ——- olduğu, şirketin her iki ortağının da davada, davacı ve davalı olarak yer alması nedeniyle artık şirketi temsilen bir dava kayyımına gerek bulunmadığı belirlenmiştir.Davacının iddiası, şirketin kendisinden habersiz ve sahte işlemlerle ve imzası taklit edilmek suretiyle kurulmuş olduğunun tespiti olup; bu tespit edildiğinde, şirket kurulumuyla birlikte yönetici olarak atanması da geçersiz olacağı için taleplerin ve birleşen dosyadaki bağlanma noktasının tespiti yönünden imza incelemesi gerekmiştir.Davacının huzurda imzaları alınmış, örnek imzaları toplanmış —— gönderilmiştir.——25/05/2021 tarihli raporunda, incelenen belgeler ve incelemeye konu belgeler karşısında “——- inceleme konu belgelerinin düzenlenme tarihine yakın ve tercihen 2009 yılından önce başka amaçlarla atmış olduğu daha bol ve samimi imzaları içeren belgelerin, muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temini ve AYRICA—– huzurda en az 4 sayfa sağ el, 4 sayfa sol el imza örneklerinin alınıp, inceleme konusu belgeler kendisine gösterilmeksizin—— isim yazılarının aynı tip harflerle büyük ve küçük harflere dikkat edilerek dikte suretiyle ve normal yazma hızıyla bir çok kez yazdırılması ve elde edilecek tutanaklarla birlikte ve—–başka amaçlarla yazmış olduğu samimi yazılarını içeren mektup, kartvizit okul gibi yazıların elde edilip gönderilmesi halinde ” görüş bildirilebileceği belirtilmiştir—– bu raporu çerçevesinde, davacı vekiline örnek imza yerlerini bildirmesi için yetki ve süre verilmiş,—— mektup, kartvizit, okul yazıları gibi incelemeye konu olabilecek imzaları bildirmesi ya da bu imza yerlerinden celpleri için yerlerin bildirilmesi istenmiştir. Konunun özelliğinden dolayı bu kısım yerlerin ancak davacı tarafından bilinebileceği için davalı tarafa herhangi bir yükümlülük vermek mümkün görülmemiştir.
Davacı tarafın istenilen belgeler ve incelenecek belgelerle karşılaştırılmak üzere huzurda alınacak ve yukarıda işaret edilen belgelerin temini mutlaka gerekmiştir. Zira, bu belgeler temin edilmezse örnek imzalar bolca ve istenildiği şekilde celp edilse dahi——özellikle tarif ettiği yazılar alınmadıkça, imzalar alınmadıkça sonuca gidilmeyeceği açıkça bellidir. Bu nedenle davacının huzurda hazır edilmesine çalışılmış olup, yargılama esnasında davacının tutuklandığı ancak daha sonra tahliye edildiği, tahliye edilirken ceza evine adres bildirdiği, mahkememizin talebiyle de ceza evinden adres alındığı; davacının mernis adresinin ceza evine bildirdiği adresten farklı olduğu, mahkememizce hem mernis adresine hem de ceza evi adresine ayrı ayrı tebligat yapılarak huzura gelmesi, kendisinden——- yazısı gereğince imza ve yazı örnekleri alınacağı tebliğe çıkarılmış; ancak davacıya tebligat yapmak mümkün görülmemiştir.Davacı 17/06/2022 tarihinde tahliye olmuş olup, tahliye olunurken ceza evi tarafından kendisine adresi konusunda ihtar tutanağı düzenlemiştir. ( dosya iç kapağına takılı olan ) Davacı vekili, son celseden önceki celsede müvekkilinin telefonunu değiştirmiş olduğunu, adresini değiştirmiş olduğunu, bu nedenle kendisine erişiminin mümkün olmadığını, tüm aramalarına rağmen bulamadığını bildirmiş ve mernis adresine de meşruhatlı davetiye çıkarılarak imza ve yazı örneklerini vermek üzere davet edilmesini bildirmiştir. Mahkememizce mernis adresine tebligat çıkarıldığı gibi ceza evine bildirdiği adrese de tebligat çıkarılmış, her iki tebligatta da adreslerde bulunmadığı, yeni adreslerinin de binadakilerden tespit edilemediği yazılmıştır.Davacı vekili her ne kadar son celsede zabıta marifetiyle araştırma da istemişse de, mahkememizce çıkarılan tebligatlar, yukarıda yer alan davacı vekilinin beyanı ve mahkememizce tebligatlara geçirilen meşruhata karşı artık imza ve yazı örneklerini vermeye gelmeyen davacıya karşı davayı takip eden davalılar yönünden kazanılmış hak doğduğu,
Ayrıca dava konusu olayın——soruşturma dosyasıyla incelemeye konu edildiği, orada da polis kriminalden rapor alındığı, alınan raporda da—–ait imzaların —— isimli şahsın elinden çıktığı, —– ilişkin imzalarında —— isimli şahsın elinden çıktığı hususunun değerlendirildiği; 22/03/2020 tarihli raporun çok sayıda örnek imza karşılaştırması ile hazırlandığı da nazara alınarak;
Davanın açılış tarihinden itibarende çok uzun bir süre geçtiği değerlendirilmek suretiyle;
Davacı ——– açmış bulunduğu davayı ispat edemediği, birleşen dosyanın sırf yasal zorunluluk nedeniyle açılan bir dava olduğu ve sadece davanın ispatı halinde noter işleminin de iptali gerektiğinden açılan bir dava olduğu nazara alınarak; ispat edilemeyen davaların reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İSPAT EDİLEMEYEN DAVANIN REDDİNE,
Dava adli yardımla açılmış bulunduğundan ve retle sonuçlandığından;
Alınması gereken iş bu dosya için ve birleşen dosya için ayrı ayrı 179,90’ar TL olmak üzere toplamı 359,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,Tamamı suç üstü giderlerinden karşılanan 18 normal 9 elektronik tebligat gideri 238,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bunun için harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına, ——- ön rapor verildiğinden ve fatura gönderilmediğinden ——için ücret hesaplanmadı )Birleşen dosyada herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu yönden karar verilmesine yer olmadığına,Karar tarihindeki AAÜT gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ——- için 9.200,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,Dair karar, e-duruşma yoluyla bağlanan taraf vekillerinin varlığında, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde——- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.