Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1073 E. 2019/249 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1073
KARAR NO : 2019/249

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/12/2013
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesini özetle; Davacı şirketin kuruluşunda hazırlanan ana sözleşmenin 1. Maddesinde ortaklarının dava dışı ———– olduğu, yine ana sözleşmenin 8. Maddesine göre şirketin işleri ve muamelelerinin ortaklar kurulu tarafından seçilecek bir veya bir kaç müdür tarafından idare edileceğinin belirtildiği, ilk bir yıl için şirket ortaklarından ———–müdür olarak tayin edildiği ve müdürlük yetkisinin 17/03/2010 tarihinde sona erdiği, ancak dava dışı ———-şirketi temsile yetkisi sona erdikten sonra davalı şirket ile toplamda 12.840 TL ‘lik değerinde maç paketi için abonelik sözleşmesi yaptığı ve 14/08/2010 tarihinde şirketi borçlandırdığı, çeşitli tarihlerde düzenlenmiş toplamda 7 adet ve toplam miktarı 11.685 TL’lik emre muharrer senetleri imzaladığını, bu sözleşmelerden ve diğer borçlardan şirketin hiç bir suretle haberinin bulunmadığını, borç senetlerinin vadelerinin geldiğinde ödenmeyince davalı tarafça Anadolu ———. İcra Dairesinin 2011/644 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, gönderilen ödeme emrinin yine dava dışı ———– tarafından tebliğ alındığı ve —- icra dairesine giderek şirket yetkilisi olarak ödeme tahahhütünde bulunduğu ve ödeme planı yaptığı, ———diğer ortak——– hissesini devretmek istediğini düşündüğünü belirtince ortaklar kurulu olarak 2 nolu karar alındığı ve bu kararla hissedar ———– şirkette olan hissesinin bir kısmını …’a bir kısmını ise —— devrettiğini, ancak oluşan borçlardan devralan kişilerin haberlerinin olmadığını, davacı şirketin eski ortağı ———– tarafından müdürlük yetkisi sona ermesine rağmen , yetkisini aşmak suretiyle abonelik sözleşmesi imzalayarak davacı şirketi borçlandırdığından bahisle davacının davalıya 11.685 TL borçlu olmadığının tespit edilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmıştır .
Anadolu —– İcra Dairesinin 2011/644 sayılı icra dosyasının incelenmesinde davalı şirket tarafından davacı şirkete yönelik olarak 11.685 senet alacağı ve 269,80 TL protesto gideri alacağı, 230,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 12.185,63 TL alacağa yönelik takip başlatıldığı yapılan incelemeden anlaşılmıştır.
Mahkememizce 02/10/2014 tarihli celsede taraflar arasında imzalanmış olan abonelik sözleşmesinin davacı şirket tarafından imzalanmadığı, imza tarihinde imzalayan kişinin temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı, sözleşmeyi imzalayanın davacıyı temsil ve imza yetkisi bulunmasa bile davacının sözleşmeye göre hizmet alıp almadığı, sözleşmeyi benimseyip benimsemediği, alınan hizmet varsa karşılığında bir ödeme olup , olmadığı ve ödemenin kimin tarafından yapıldığı hususlarının uyuşmazlık konusu olarak belirlendiği görülmüş ve 12/12/2014 tarihli celsede tarafların 2009 ve 2014 yıllarına ilişkin tüm yasal defterlerinin 3 uzman bilirkişi eşliğinde incelemesinin yaptırılacağı ve her bir bilirkişi için 600 er TL ücretin taktiri ile bu ücretin gider avansından karşılanacağı belirtilmiş, 21/04/2015 tarihli ara kararda da davacıya 24/03/2015 tarihli celsede 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak davacı vekiline 10/04/2015 tarihli dilekçesi ile bu süre içerisinde eksik giderin ikmal edilemeyeceğinin belirtilmesi nedeniyle davacı vekiline eksik bilirkişi giderinin inceleme günü olan 15/05/2015 tarihinden bir gün öncesine kadar ikmal etmesi için süre verilmesine, aksi halde bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına dair karar verildiği ve iş bu kararın 30/04/2015 tarihine tebliğ edildiği görülmüştür. 15/05/2015 tarihinde verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin ikmal edilmemesi nedeniyle inceleme yapılmadığına dair tutanak tutulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın eksikliklerinin ikmaline yönelik dava dışı —————— müdürlük tarihlerinin belirlenmesine yönelik ——– Müdürlüğüne müzekkereler yazılmış ve gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
21/11/2017 tarihli celsede davacı vekiline tekrar bilirkişi giderini ikmal etmesi için tekrar 2 haftalık süre verilmiş, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan reddedileceği ihtar edilmiştir.
06/03/2019 tarihli celsede davacı vekili ——- tarihli —– Gazetesi örneği ve şirket ana sözleşmesini mahkememize ibraz ettiğini belirtmiş ve aynı zamanda bilirkişi ücretinin tamamlamalarının mümkün bulunmadığını beyan etmiştir.
Dava İstanbul Anadolu ——. İcra Dairesinin 2011/644 sayılı takip dosyasıyla davalı aleyhine 11.685 TL senet alacağına dayanak olarak başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK 324 maddesinde delil ikamesi için avans hükümleri düzenlenmiş ve HMK 324/2 maddesinde taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse diğer tarafın bu avansı yatırabileceği, aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Yukarıda da belirtilmiş olduğu üzere mahkememizce gerek duruşmada oluşturulan ara kararlarda ve gerekse celse arasında yazılı, taraflara tebliğ edilen ara kararlarda davacı vekiline bilirkişi giderini ikmal etmesi için kesin süreler verilmiş ve aynı zamanda iş bu eksikliğin ikmal edilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar ticaret sicil müdürlüklerine yazılan müzekkere cevapları, icra dosyası ve davacı vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu deliller dosyamız arasına alınmış ve incelenmiş ise de 02/10/2014 ve 12/12/2014 tarihli celselerde de belirtilmiş olduğu üzere taraflar arasındaki abonelik sözleşmesini imzalayan kişinin sözleşmenin imzalandığı anda davacı şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bu sözleşmeye göre davacı şirketin hizmet alıp almadığı, herhangi bir ücret ödemesinin yapılıp yapılmadığı hususlarının bilirkişi heyetince yapılacak inceleme sonucunda açıklığa kavuşturulacağı, davacı tarafın ibraz ettiği delillerden dava dilekçesinde iddia olunan hususların açıklığa kavuşturulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla HMK 324 maddesinde belirtilen eksikliğinde kesin süre içerisinde ikmal edilmediği göz önüne alındığında davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 44,40 TL. Harcın peşin alınan 119,60 TL. Harçtan mahsubu ile artan 155,20 TL. Harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.