Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1020 E. 2019/1518 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1020
KARAR NO: 2019/1518
DAVA : Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekilince sunulan dava dilekçesini özetle ; Ticari iş sebebiyle davalı tarafça davacı şirkete iade faturası kesildiği ve kesilen bu iade faturasıyla birlikte, iadeye konu malların davacı şirkete teslim edilmek üzere, davalılardan —- tarafından diğer davalı —tesliminin yapıldığı, ancak — aracılığıyla davacı şirkete gönderilen ve davalı – ait — seri numaralı ambar tesellüm fişi isimli belgede, — koli malzeme, – bidon malzeme ve – bağ karton olarak kayıt altına alınan – TL değerindeki malların dava dışı —– teslim edildiği ve iş bu malların tesliminin sağlanmaması nedeniyle, davacının mal varlığında eksilme meydana geldiği, bedellerin ödenmesi konusunda — ihtaratta bulunulduğu belirtilerek, 10.500 TL maddi zararın davalılardan ticari faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılardan —- tarafından cevap dilekçesi sunulmuş ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce — tarihli celsede, HMK 167 maddesi uyarınca — hakkındaki davanın iş bu dosyadan ayrılarak ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiştir.
Davalı … .. Şirketine dava dilekçesinin—-mahkememize – tarihinde bildirilen iş bu davalı şirketin tebligata yarar adresi doğrultusunda TK 35 maddesi uyarınca tebliğe çıkartıldığı, ancak cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
– şirketince düzenlenen ambar tesellüm fişi aslı dosyamız arasına alınmış ve yapılan incelemede alıcı kısmına—–yazılı olduğu ve bu ünvanın ismi üzeri çizilmek suretiyle — isminin yazıldığı, ambar tesellüm fişindeki malların tam ve sağlam olarak teslim alındığının belirtir kısmının doldurulduğu ve iş bu kısımda — isminin yazılı olduğu, ambar tesellüm fişininde —tarihinde düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce Mersin Nöbetci Asliye Ticaret Mahkemesine, davalının ticari defterlerinin incelenmesi ve davaya konu edilen iade faturası doğrultusunda kime teslim edildiğine dair bilgi ve belgelerin bulunup bulunmadığının araştırılmasının mali müşavir bilirkişisi eşliğinde yerine getirilmesi amacıyla talimat yazılmış ve –tarihli mali müşavir —- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davalının ticari defter ve belgelerine ulaşılamamasından dolayı, mahkememizce verilen görevlendirmeye uygun inceleme tespit ve değerlendirmenin yapılmadığının belirtildiği görülmüştür. İş bu bilirkişi raporu, —- bildirmiş olduğu adres doğrultusunda TK 35 maddesi uyarınca — tarihinde davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
Davacı şirket tarafından— yılına ait ticari defterlere ilişkin bilgi ve belgelerin dosyamız arasına alınmış ve davacının sunmuş olduğu bu ticari defterler üzerinde mali müşavir bilirkişisince yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporu özetle ; davacı şirketin açılış tasdiklerinin yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin mevcut bulunmadığı, davacının — yılı ticari defterlerine göre —- TL tutarında alacaklı olduğunun görüldüğü ve iade mallara ilişkin faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilince iş bu bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan dilekçesinde, dava dilekçesinde de belirtilmiş olduğu üzere, davaya konu edilen malların , davacıya değil dava dışı ihbar olunan ———— teslim edildiği, dolayısıyla davacıya iadesi yapılmayan mallarla ilgili faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması durumunun iddiaları desteklediğini belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı — yılı temmuz ayına ilişkin BA ve BS bildirimlerine dair formlarının dosyamız arasına alındığı ve mali müşavir bilirkişiden tüm dosya kapsamı nazara alınarak, gelen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve rapor düzenlenmesi istenilmiş, — tarihli raporu özetle ; — isimli firmaya ilişkin ticari defterler üzerinde inceleme yapılıp yapılmayacağının taktir ve yorumunun mahkememize ait olduğunun , ambar tesellüm fişindeki belirtilen mallar ile davaya konu edilen mallar arasında benzerlik bulunup bulunmayacağının tekstil bilirkişisi tarafından incelenebileceği ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının alacak talebinde bulunabileceği hususunun kabulü durumunda davacının —- TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir.
Teksil mühendisinin katılımıyla bilirkişi heyetince düzenlenen — tarihli raporda davalı tarafça, davacıya kesilen iade faturalarındaki bedellerin piyasa rayiç değerlerinde olduğu ve toplam — TL tutarında bulunduğu, bu malların – koli ,- bidon ve – bağ içine sığıp sığmayacağı hususunun ürünler görülmediğinden değerlendirilemediği, davalı tarafça iş bu malların davacıya teslim edildiğiyle ilgili bir kanaate varmanın mümkün bulunduğu ve davalının bu malları davacı şirkete teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davalının BS bildirimleride nazara alındığında davacının iddialarının desteklendiği belirtilmiştir.
Dava —- seri numaralı ambar tesellüm fişine konu faturaların davacıya teslim edilmemesi nedeniyle, davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak birlikte değerlendirildiğinde, yukarıda belirtilen bilgi ve belgeler, bilirkişilerce ayrı ayrı düzenlenen raporlar nazara alındığında, davalı — ait ambar tesellüm fişi isimli belgede belirtilen – koli malzame , – bidon malzeme ve – bağ karton olarak kayıt altına alınan —TL değerindeki malların, dava dışı —- tarafından davacı şirkete teslim edildiğine dair incelenen ticari defterlerde de bilgiye rastlanılmadığı, zira ambar fişinde alıcı kısmında yer alan davacıya ait ticari ünvanın üzerinin çizildiği ve dava dışı — isminin yazılı olduğu, davalı tarafa ——- bildirmiş olduğu adres doğrultusunda dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı ve ticari defterlerinin incelenmesi konusunda yazılan talimatla düzenlenen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, ticari defterlerin belirtilen gün ve saatte hazır edilmediğinden davalının defterlerinin incelenemediği, davacının defterlerinin incelendiği ve defterlerin incelenmesi sonucunda davalıdan alacaklı olduğunun mali müşavir bilirkişisi tarafından belirtildiği, iade faturalarında toplamda -adet kalem mal bulunduğu, iş bu malların kargo fişinde belirtilen – koli, – biton ve- bağ içerisine sığıp sığamayacağının ürünler görülmediğinden, teksil bilirkişisi tarafından tespitinin yapılamadığı, iade faturaların davacıya teslim edildiğine dair bir bilgi ve belgeyede rastlanılmadığı, ambar fişinde ürünleri teslim alan kısmında — isminin yazılı olduğu, davacının — dönem bilgilerinin incelenmesinde — tarafından gönderilen dönem bodrolarının incelenmesinde — isimli çalışanın mevcut bulunmadığı, davalı şirketin BS bildirimlerinin incelenmesinde , davacı şirkete — adet fatura ile KDV hariç 15.221 TL
bedelli faturanın vergi dairesinde beyan edildiği, ancak iş bu – adet faturanın davaya konu iade faturaları olup olmadığının tespitinin mümkün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay -. Hukk Dairesinin – esas , — karar sayılı ilamında da belirtilmiş olduğu üzere ”Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222 maddesine göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmadığından ticari defterlerin davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut bulunduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluştuğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtlarıyla alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır … ” hükümlerinin yer aldığı ve iş bu Yargıtay ilamının mahkememiz dosyasındaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda ; Davacının —- TL alacak değerinin iade faturalarındaki malların değerlerinin piyasa rayiç değerlerine göre kadri maaruf olduğu anlaşılmakla, yukarıdaki bilgiler ışığında davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KABULÜNE,
1-10.500,00 TL. maddi tazminat bedelinin —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre tahsili gereken 717,25 TL harçtan, peşin alınan 207,40 TL harcın mahsubu ile kalan 509,85 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye iradına,
3-Karar tarihindeki Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 2.725 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış bulunduğu 207,40 TL ilk dilekçe gideri, 2.686 TL bilirkişi , davetiye ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.893,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. . 24/12/2019