Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/702 E. 2018/223 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/702 Esas
KARAR NO : 2018/223
DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 06/02/2013
KARAR TARİHİ : 14/03/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Ticari Şirket davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin . ..’nin ortağı iken . Noterliği’nde .. günü düzenlenen …. yevmiye sayılı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesiyle hisselerinin şirketin diğer ortağı ……. kardeşi olan….. devrettiğini; adı geçen şirketin 07.01.2014 tarihinde kurulduğunu; hisse devrine kadar diğer ortak …. ile şirketin mali müşavirliğini yapan ….. tarafından fiilen ve resmen idare edildiğini; şirkete ait ortaklar kurulu defterinde alınan kararlardan müvekkillerinin haberi olmadığı gibi şirket adresinin taşınması hususunda defterde alınan karar altında bulunan imzaların da müvekkillerine ait olmadığını; hisseleri devreden müvekkillerinin adı geçen şirketi borçlandıracak herhangi bir eylem ve işlem gerçekleştirmediğini; müvekkillerinin hisselerinin 15.02.2012 tarihinde noter aracılığıyla devretmelerine rağmen, hisse devir iş emi tescil isteme ve ilan yaptırma yükümlülüğünün muhataplar üzerinde olmasına rağmen, hâlen ilgili …. Odası’na bildirilmediğini; bu kapsamda davalılara ……Noterliği’nden … gün . yevmiye numarasıyla ihtarname gönderilmesine rağmen olumlu bir cevap çıkmadığından bahisle hisse devrinin ticaret siciline tesciliyle ticaret sicil gazetesinde ilanı; masrafların karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin TTK. M32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, limited şirketlerde hisse devrinin TTK. M595′ de düzenlendiğini ve hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının tescil ve ilan zorunluluğunun bulunmadığını, davanın muhatabının hisse devrini tescil ettirmeyen diğer davalı olduğunu, müvekkili idarenin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıların cevap vermediği anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında yapılan hisse devrinin ticaret sicilde tescil ve ilanın talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında davacı ve davalı …… davalı şirket ortağı olduğu, davacıların …. tarihinde .Noterliğinde düzenlenen limited şirket hisse devri sözleşmesi ile hisselerini davalı …. devrattikleri hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık; Noterdeki devir işlemi sonucunda limited şirketi hisse devir şartlarının oluşup oluşmadığı ve mahkemece bu durumun ticaret siciline tescil ve ilanı gerektirip gerektirmediği şeklinde tespit edildi.
Tarafların delilleri toplanarak, davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine tebligat yapılmak sureti ile defter ve kayıtlar incelenmek üzere hisse devrinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yönetim kurulunun bu konuda bir karar alıp almadığı tescil ve ilan yapılıp yapılmadığı konusunda rapor düzenlenmesi için dosya üzerinde bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 25/09/2017 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda açıklanan nedenlerle, sonuç olarak; davacıların hisse devrinin, sicile tescil ve ilanının talep etmelerinin olanaklı bulunduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçelere göre; davanın TTK 520/1 maddesi gereğince limited şirketteki pay devrinin tespiti niteliğinde olduğu, limited şirketlerde pay devrinin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi ile hüküm ifade edeceği, davalı olarak gösterilen şirketin 05.08.2011 tarihinde adres hakline ilişkin kararın tescil edildiği, Ticaret sicilde davalı şirketin resen terkin edilmesi nedeni ile davacıya süre verildiği ve davacı tarafından İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin…… Sayılı kararı ile davalı şirket hakkında İhya kararı verldiği ve bu kararın kesinleştiği, hisse devrine ilişkin talebin davalı şirkete karşı açılması gerektiği, şirketin diğer ortakları olan …….. davalı olarak gösterilmiş ise de bu davalılar hakkındaki davanın atiye terk edildiği bu davalılar hakkındaki davanın Atiye Terk edilmiş olması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirket yönünden açılan davanın kabulü ile davacıların 15.02.2012 tarihinde …. yapmış oldukları hisse devrinin üçüncü kişiler yönünden tescil ve ilanadan sonra hüküm ifade etmek üzere Ticaret Sicilde tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davalılar ….. ve….. Hakkındaki dava Atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı ……… hakkında açılan davanın kabülü ile davacı .. 15/02/2012 tarihli. Noterliğinde yapmış olduğu ve davacı ….. tarihinde…. Noterliğinde yapmış olduğu hisse devrinin ticaret sicilde tescil ve ilanına,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,75 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı ….Sicil Müdürlüğü, yasal hasım olup usulen dava yönetildiğinden davalı aleyhine yargılama gideri taktirine yer olmadığına,
4-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2018