Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/3 E. 2018/800 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/3 Esas
KARAR NO : 2018/800

DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirkete borcundan dolayı Kadıköy ………. İcra Müdürlüğünün 2005/411 E sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının itirazında alacaklı …’a borcu olmadığını belirttiğini, davalı şirketin alacaklıya Kadıköy …………….. Noterliğinin 24.03.2004 tarihli 06158 yevmiye no.lu temliknamesi ile ………….,………………Müdürlüğünde adına tahakkuk etmiş veya edecek alacaklardan 180.000,00 TL sını temlik ettiğini, davalı şirketin bu temliknamevi müvekkilinden aldığı nakit para ve bir miktar çek karşılığında verdiğini, davalı şirketin bu temliknamenin sahte olduğu iddiası ile ödemeden kaçındığını, temliknameyi şirketin eski fınans müdürü ……. şirket yetkilisi …….ın yerine imzaladığı, bu nedenle temliknamenin sahte olduğunun iddia edildiğini, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Temliknameyi . adına imzaladığ…….. iddia edilen …….. şikayeti sonucu şu anda Kadıköy…………. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/417 E sayılı dosyada yargılandığını, yine kendi durumlarında olan bir grup temlikname sahibinin yaptığı şikayet sonucunda……………. Kadıköy ………… Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/654 E sayılı dosyasında yargılandıklarını, davalı şirketin kötü niyetli olarak tüm bu olayları planladığını ve borçlarını ödememek için senaryo yazdığını, müvekkilinin temliknameyi noter onaylı olarak ve hazırlanmış şekli ile aldığını, müvekkilinin noter onaylı belgeye güvenerek bu temliknameyi aldığını ve karşılığında para ve çek verdiğini, temlikname ……….tarafından imzalanmış olsa dahi geçerli olduğunu,……. davalı şirketin tüm fınans işlerinden sorumlu olduğunu, ………… davalı şirketin ticari mümessili olduğunu, bu nedenle ………. .imzasının da iyi niyetli üçüncü kişilere karşı davalı şirketi bağlayıcı nitelikte olduğunu, davalı şirketin itiraz
dilekçesinde müvekkili ile ticari ilişkisi olmadığını belirttiğini, temliknamenin verilmiş olmasının ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete nakit para ile birlikte çek verdiğini, ortada yüzlerce temlikname olduğunu, davalı şirketin karşılığında bir şey almadan temlikname mi dağıttığını, takip dayanağı temlikname karşılığı davalı şirkete verdiği nakit paranın kaynağını ve çeklerin dökümünü delil listesi ile birlikte mahkemeye ibraz edileceğini, Açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesinde bahsettiği para ve çeklerin hiçbirinin müvekkili davalı şirketin kasasına girmediğini, 8 adet çekin hiçbirinin müvekkili şirket tarafından tahsil edilmediğinin muhatap bankaların kayıtları ile kanıtlanacağını, müvekkili tarafından ciro edildiği beş adet çekin ciro imzalarının sahte olduğunu, müvekkili şirketin geçerli cirosunun olmadığını, 30.09.1983 tarihli 90 sayılı ‘Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ ye göre davacı …’ın faiz karşılığında borç para verebilmesi için Hazine Müsteşarlığından izin almış olmasının şart olduğunu, söz konusu KHK nin 9.md göre tefecilik sayılan işlemler dahil izin almaksızın faiz karşılığında borç verenler veya aşırı faiz alanların altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığını, davacının bu konuda izin alıp almadığının ilgili vergi dairesinden sorulmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davacının Müsteşarlıktan izin alıp almadığının sorulmasını ve izinsizlik varsa TK 67 kuralının uygulanmasını ve davanın reddedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. ……… İcra (Kadıköy……….İcr.a) Müdürlüğü’nün 2005/411 E. sayılı dosyasının incelenemesinde; borcun para alacağından kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu aleyhine 18.01.2005 tarihinde 180.000,00 TL asıl alacak, 62.140,00 TL %42 oranında işlemiş faiz olmak üzere toplam 242.140,00 TL alacağı için takibe geçmiş, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, davalı taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir ve Hukukçu bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 13/10/2017 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının alacak iddiasının yazılı kanıtları sunulmadığı gibi, davalıdan sadır ve onu bağlayan yazılı delil de bulunmadığı; rapor içeriğinde mali inceleme bölümünde davacı iddiasına konu çek ve nakitlerin davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, buna göre, değerlendirme bölümünde yapılan irdelemeye nazaran, davacının alacak iddiasının kanıtlanamadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında Kadıköy …… İcra Müdürlüğünün 2005/411 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 24.01.2005 tarihinde tebliğ edildiği davalının 31.01.2005 tarihinde süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe konu edilen alacağın dayanağı olarak belge eklenmediği ancak para alacağı olarak takibin başladığı, itirazın iptali davasında dayanağın Kadıköy ……… Noterliğinin 24.03.2004 tarih 06158 yevmiye nolu temliknamesi olduğu, davalının direnmesinin ise bu
temliknameyi davalı şirket adına imzalayan ………. şirketi temsile yetkili olmadığı ve şirket yönünden bağlayıcı olmadığı, imzalayan……… Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine yargılandığını hakkında açılan davada …….n Kadıköy ………Ağır Ceza Mah,.2010/126-2012/191 k sayılı 13.06.2012 tarihinde sahte temlikname nedeni ile mahkumiyetine dair verilen kararın Bozularak Mahkemesine gelmesi üzerine İstanbul Anadolu ……Ağır Ceza Mah.2017/79 E. Sayılı dosyası ile 22.06.2018 tarihinde yeniden Mahkumiyetine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği, dosyanın verildiği bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda davacının davalı şirkete verdiğini iddia ettiği çek ,senet ve para yönünden yapılan inceleme ve düzenlenen rapora göre , davalı şirket A.Ş statüsünde olup,TTK 321 maddesine göre temsil hususunun düzenlendiği, söz konusu temliknamenin şirketin finans müdürü tek kişi tarafından imzalandığı, aynı kişinin benzer temliknameleri de imzaladığı, 818 Sayılı Borçlar Kanunu 32 maddesi gereğince yetkili mümessil tarafından imzalanan sözleşmenin alacak ve borçlarının adına imzalanan kişiye ait olacağı ancak Şirket Yetkilisinin …………. temsilciliğinin kabul etmediği, aynı yasanın 39 maddesi gereğince uğranılan zararın yetkisiz temsilci tarafından karşılanması gerektiği, sözkonusu temliknamenin davalı şirket yönünden bağlayıcı olmadığı, davacı tarafından davalı şirkete borç para verildiği iddia edilmiş ise de bu konuda davalıdan sadır bir yazılı delilde bulunmadığı,anlaşılmakla davacının itirazın iptali talebinin reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın Reddine;
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 2.045,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.009,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 20.478,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.