Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/187 E. 2018/1064 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/950 Esas
KARAR NO : 2018/1094
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili, müvekkilinin yüklenici olarak yapmış bulunduğu işlerden dolayı davalı iş veren şirkete 3 adet fatura kestiğini, fatura bedelleri ödenmediğinden dolayı İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline takibin devamına ve davalıdan % 20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, icra takibine yetki yönünden itiraz ettiklerini; buna rağmen davacının yetkili icra dairesinden icra takibi yapmadığını; iş bu itirazın iptali davası açtığını; mahkemeninde yetkisiz olduğunu, zira hem taraflar arasında yetkili icra daireleri ve mahkemelerin …..olduğuna dair yetki sözleşmesi bulunduğuna hem de müvekkilinin ikametgahının …..de olduğunu belirterek; icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz ettiği; ayrıca takibe konan faturalardan dolayı da davalının herhangi bir alacağının bulunmadığı; davalının işi yarım bırakarak terk ettiğini, yaptığı işin bedelini de ziyadesiyle aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı aleyhine 3 adet faturaya dayalı olarak 610.968,32 TL üzerinden icra takibinde bulunmuş bu bedelin takip tarihinden itibaren yıllık % 10,5 avans faizi işletilmek suretiyle tahsilini talep etmiş; davalı süresi içinde yetki itirazında bulunarak, Bakırköy İcra Dairelerinin görevli olduğunu bildirmiş aynı zamanda borcun doğmadığını belirtmek suretiyle esas yönünde de takibe itiraz etmiş; itiraz üzerine takip durmuş; davacı yetki itirazını kabul etmeyerek, itirazın iptali için davayı mahkememizde açmıştır.
Takibe konan alacak eser sözleşmesinden kaynaklanan bir alacaktır. Mahkememizce öncellikle icra takibine yetki yönünden itiraz incelenmiş olup; taraflar arasında ”sözleşme” başlığı altında 01/01/2015 tarihinde düzenlenen sözleşmenin mevcudiyeti ihtilafsızdır. Sözleşmenin 18.maddesinde ” uyuşmazlık hali ” başlıklı olarak, taraflar TC …. Mahkemelerini yetkili kılmışlardır. Sözleşme tarihi HMK ‘nın yürürlülük tarihinden sonra olup, şirketler arasındadır, geçerlidir. Mahkemeler için yapılan yetki sözleşmesinin icra dairelerine uygulanacağı; yapılacak icra takiplerininde yetki sözleşmesinde belirtilen yerin icra dairelerinde yapılması gerektiği tartışmasızdır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin eser sözleşmesine ilişkin olan 2015/1176 Esas- 2015/2619 Karar sayılı hükmünde ”….eser sözleşmelerinde yetkili icra dairesi kararlaştırılmışsa, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılması gerekir, yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip yoksa davanın yetkili icra dairesinde yapılan bir takip bulunmadığı için reddi gerekir” dediği de nazara alınarak yetki sözleşmesinin bulunduğu ve bunun ileriye sürülmesi halinde; yetki sözleşmesinin nazara alınacağı açıktır.
Davamızda ki problem, davacının dayandığı ve icra takibine konu ettiği faturaların taraflar arasındaki 01/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında kalan işlerden dolayı olup olmadığı hususundadır. Zira davacı, söz konusu faturaların ”….” yapılan işlerden dolayı kesildiğini ileriye sürmektedir. Davalı taraf ise bu faturaların sözleşme ile ilgili işlerden dolayı olduğunu, davalı tarafça sözleşme dışı iş yapılmadığını savunmaktadır. Bu çerçevede yapılan işin belirlenmesi için mahallinde keşif yapılmış, keşif esnasında davalı şirket temsilcisi gelerek; işi bir seviyede bıraktığını, ancak o seviyeye kadar yaptığı işlerin bedelini aldığını; fakat işin tamamını sağlayacak şekilde o yere malzeme ve ekipman getirdiğini; davalının kendisinden kalan işleri yaptırırken bu malzeme ve ekipmanı kullanması nedeniyle takibe dayalı faturaları kestiğini bildirmiş olup; bu beyana ve sözleşme hükümlerine göre, o inşaatta kullanılmak üzere davacı tarafından getirilen malzeme ve ekipmanın iadesi sözleşme çerçevesinde gerçekleşecek işlerden olup; sözleşmenin gereğidir. Bu sebeple inşaat sahasında kalan malzeme ve ekipmana ilişkin talep ”…..” iş sayılamaz. Hal böyle olunca, sözleşme ile belirlenen yetki şartının başlatılan icra takibini de kapsayacağı; davalının icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve haklı olduğu; itirazdan sonra da yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davanın reddi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmadığından iş bu itirazın iptali davasının REDDİNE,
Peşin olarak alınan harçtan maktu ret harcı mahsubu ile bakiye 7.343,08 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki A.A.Ü.T gereği dava maktu vekalet ücretine tabi olduğu için 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. .01/11/2018