Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/1031 E. 2019/1309 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2013/1031 Esas
KARAR NO: 2019/1309
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2013
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkilinin —- tarihinde davalı —- — TL’den – adet—–TL’den satın aldığını, davalının —-tarihinde teslim edeceğini taahhüt ettiğini, müvekkilinin satış bedeli için davalı şirkete toplam 6 adet çek verdiğini, davalının çekleri ciro ederek diğer davalıya verdiğini, malların davacıya teslim edilmediğini, — keşide tarihli — TL çekin bedeli tahsil edildikten sonra yine taahhüde rağmen malların teslim edilmediğini, müvekkilinin ticari itibarının zedelenmemesi için çek bedellerinin banka hesabında hazır bulundurduğunu, yapılan araştırmalarda davalı ——– piyasayı dolandırarak kaçtığının öğrenildiğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin davalıya vermiş olduğu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline ve davalıya ödenen —— çek bedelinin ise faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar davaya karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacı şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti, çeklerin iptali, davacı şirketin ödemiş olduğu —- TL sinin faizi ile birlikte davalılardan tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizce, davacının davalı şirketlere – adet çek bedelinden dolayı borçlu olup olmadığı, çeklerin iddia edildiği şekilde ticari satıma konu olarak mı verildiği, çek bedellerine karşılık malların davalılar tarafından teslim edilip edilmediği ve davacının bedelsizlik iddiası ile istirdat dalebinin yerinde olup olmadığı şeklinde tespit edilmiştir.
Bilirkişiden ticari defter ve kayıtlar ile banka cevabi yazıları ile birlikte davacı iddiaları ile tüm dosya üzerinde yapılacak inceleme neticesinde davacının dava konusu çekten dolayı davalılara borçlu olup olmadığı ve ödenmiş olduğu belirtilen çek bedelini davacının davalılardan talep hakkının yerinde olup olmadığına dair ayrıntılı rapor düzenlenmesinin istenilmesine, davacı ve davalı şirketlere muhtıra gönderilerek inceleme gün ve saatinde incelemeye esas alınacak yıllara ait ticari defter ve kayıtlarını öncelikle mahkeme kaleminde hazır bulundurmaları fiziki imkansızlık ve talep halinde ise şirket merkezinde hazır bulundurulmalarının belirtilmesine, ticari defter ve kayıtları ibraz etmedikleri takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında TTK 83, 84, 85 ve HMK 219-222 maddelerinin uygulanacağı hususunun muhtıraya yazılmasına karar verilmiş, Bilirkişi incelemesi için davacı ve davalı şirketlere davetiye ihtarının çıkartıldığı, tebligatların üçünün de adres kapalı olduğundan iade edilmiş olduğu anlaşılmış, Oturum arasında davacı vekilinin davacı ve davalı şirketlerin adreslerini bildirmiş olduğu, defter incelemesi için şirketlere usulüne uygun olarak tebligat çıkartıldığı, davacı ve davalı ——– adreslerinin değişmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelenmesinden davalılardan akritekin çekin lehtarı olduğu diğer davalının çeki ciro yolu ile iktisap eden ciranta alacaklı olduğu anlaşılmış, davalılara HMK 186 mad. Gereğince meşruatlı davetiye tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili davalarının kabulünü talep etmiştir.
Davanın İİK 72 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından davalılardan———- aralarında mal alımı konusunda nlaşma yapıldığı ve avans olarak 6 adet çek verildiğinin iddia edildiği, verilen çeklere rağmen ürünlerin teslim edilmemesi nedeni ile çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği, delil olarak ticari defterler , çemler yemin ve tanık deliline dayanıldığı, dava konusu çeklerdine —- nolu —- TL lik,—-nolu – TL lik çekin- nolu — TL lik çeklerin süresinde bankaya ibraz edilerek davalı—— tarafından tahsil edildiği,— nolu— Tl lik çekin dava dışı —- tarafından ibraz edilerek tahsil edildiği, dava konusu Denizbank a ait ——– nolu çeklerin ise ibraz anında karşılıkları bulunmadığından bankaca ödenmesi gereken taahhüt tutarlarının ödendiğianlaşılmıştır.davalı defterleri üzerinde mali müşavir marifeti ile inceleme yapılmasına karar verildiği , ancak inceleme gününe kadar bilirkişi ücretinin dosyaya ödenmediği, bilirkişi incelemesinin yapılamadığı,davacı vekili ———- tarihli celselerde ispat külfetinin davalılarda olduğu, mevcut delillere göre karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava menfi tespit davası ise de davanın dayanağının TTK 780 ve devamı maddelerinde düzenlenen çeke dayalı menfi tespit davası olduğu, HMK 190 maddesi gereğince ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça , iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu,2 fıkrasında kanuni bir karineye dayanan tarafın sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altında olduğu, karşı tarafın kanuni karinenin aksini ispat edebileceği, davacı tarafından davalılardan Akriteke verilen çeklerdeki imzaya yönelik bir itirazda bulunulmadığı, çeklerin yerine getirilmeyen bir hukuki ilişkinin varlığı için verildiğinin ispat külfetinin davacı çek borçlusunda olduğu, ancak delil olarak ticari defterlere dayanılmış isede de ücret ödenmediğinden bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, davacı vekili tarafından mevcut delillerle karar verilmesini talep ettiği, toplanan mevcut delillere göre davanın ispatlanamdığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan ——- TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 2.554,95 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avanslarından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/11/2019