Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/96
KARAR NO : 2023/638
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/02/2023
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 17.12.2019 tarihli KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedilerek yürürlüğe girdiğini, davacının KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi gereği sözleşmesel yükümlülüklerini gereği gibi ifa ederek danışmanlık hizmetini eksiksiz olarak sunduğunu, buna karşın davalı şirketin taraflar arasında yürürlükte bulunan sözleşme hükümleri hilafına, usule uygun fesh-i ihbarda bulunmaksızın sözleşme ilişkisini sona erdirmiş ve para/ücret ödeme edimini ifa etmediğini, davalıya sunulan danışmanlık hizmeti gereğince kesilen ancak borçlu davalı tarafından ödenmeyen faturalara ilişkin olarak borçlu aleyhine —- İcra Dairesi —– Esas Sayılı icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun ödeme emrinin taraflarına tebliğ edildiğinde haksız ve hukuka aykırı şekilde borca itiraz ettiğini, gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesi neticesinde uzlaşma sağlanamadığından bahisle haklı davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, takip alacağı ve faizlerinin davalıdan tahsiline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın alacağını, 17.12.2019 tanzim tarihli “KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi”ne dayandırdığını, ekte yer alan “KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi”nin tarafları —– olduğunu, mahkememizde görülen davada davacı tarafın – sözleşmenin tarafı olmayan- —–. olarak yer aldığını, “KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” kapsamında davalı şirketin muhatabı —–olmadığından, davanın husumetten reddine karar verilmesini, esasa ilişkin davanın tarafı olmayan sözleşme yükümlüsü- ——“KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davanın esasına girilmesi halinde, ——- “KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi”ne ilişkin yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ispat etmelerini talep ettiklerini, 6100 sayılı HMK.’nın 190. maddesi ve 4721 sayılı TMK.’nın 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altında olduğunu, davalı müvekkili şirkete sözleşme kapsamında atanan danışmanların sürekli olarak değiştiğini, bu danışmanların sözleşme kapsamında gerekli yardımı sağlamadıklarını, bu anlamda, davalı şirkete atanan danışmanların kimler olduğunun ve vermiş olduğu hizmetlerin, ispat edilmesi gerektiğini belirterek öncelikle davanın husumet yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise yasal mevzuata aykırı, haksız, mesnetsiz davanın davalı şirket yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —–. İcra Dairesi —-esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. —–İcra Dairesi —— esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, 12/12/2022 tarihinde alacaklının davacı, borçlunun davalı olarak yer aldığı, 11.800,00 TL KVK danışmanlık hizmeti sebebine dayalı olarak açılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı- borçlunun 19/12/2022 tarihli dilekçe ile borca, faize, ferilere itiraz ettiklerini bildirdiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.Husumet, dava konusu subjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın tarafları olmakla birlikte mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Aksi halde dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemeyeceğinden dava sıfat yokluğundan reddedilir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı da o hakkın sahibine aittir (aktif husumet). Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir ve nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli bir itirazdır.Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde; davacının 17/12/2019 tarihli KVK Danışmanlık Hizmet Sözleşmesine dayalı olarak davalı hakkında ilamsız icra yoluna başvurduğu, davacı vekilince —Celse davalı ile davacı firmanın aralarında sözleşmenin bulunmadığı, var olan sözleşmedeki—– firması ile davacı firmanın grup şirketler olduğunu beyan ettiği, dosyaya davalı tarafça sunulan ve davacının da kabulünde olan 17/12/2019 tarihli sözleşmenin tarafının davacı firmadan ayrı tüzel kişiliği bulunan —–. Olduğu, davacının eldeki dava konusu takibi yapmakta ve davayı açmakta aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının AKTİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar harcından başlangıçta alınan 201,52 TL harcın mahsubu ile 68,33 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Dava şartı arabuluculuk kapsamında arabulucuya Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6831 sayılı Kanun’a göre yargılama gideri olarak tahsili için Hazine’ye müzekkere yazılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.