Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/810 E. 2023/886 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/810 Esas
KARAR NO:2023/886
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/02/2018
KARAR TARİHİ: 15/11/2023

——- maddesine göre —- adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —– Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; müvekkili davacı tarafından ——— Sayılı dosyalarla, dava dışı ———–hakkında icra takibi başlatıldığını, —— tarafından yaptırılan——— olarak çalıştığı bilinen borçlu Dava Dışı ———- Sayılı dosyasının talimatıyla————- dosyasından —–tarihinde söz konusu adrese hacze gidildiğini, yapılan haciz işlemi sırasında —— şef olarak çalıştığını beyan eden ————isimli şahsın icra dosyası borçlusunun bu adreste çalıştığını belirterek borçluya ait deponun yerini göstermesi sonucunda taraflarınca haciz işlemi yapıldığını, bu hususun haciz zaptı ile sabit olduğunu, icra dosyası borçlularının ———– Elektrik İşleri yaptığının tespit edilmesi üzerine davalı yana İİK. 89/1 Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davalının 06.07.2017 tarihli cevabi itirazında doğmuş herhangi bir hak ve alacağın bulunmadığı, doğacak alacaklara haciz konulamayacağı gerekçesiyle 1. Haciz İhbarnamesine itiraz ettiğini, icra dosyası borçlularının projede çalışmaya devam etmesi ve düzenli aralıklarla hakediş ödemesi aldıklarının öğrenilmesi üzerine her iki icra dosyasından İİK.78 Md. Kapsamında ileride doğacak hak ve alacakların haczi için davalıya haciz müzekkeresi gönderilmesinin talep edildiğini, böylece taraflar arasındaki ticari ilişki gereği icra dosyası borçlularının hak edeceği, doğacak hak ve alacaklarına yazının tebliği tarihi itiharıyla haciz konulduğunu, işbu haciz müzekkerelerinin davalı tarafından 03.10.2017 tarihinde tebellüğ edildiğini, İİK.Md.78 kapsamında 3.Şahsa gönderilen haciz müzekkeresi gereği davalı yanın, icra dosya borçlularının doğacak hak ve alçaklarına dosya alacağı nispetinde haciz koyarak bu bedeli müzekkerde belirtilen icra müdürlüğü hesabına göndermesinin yasal zorunluluk olduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan araştırmalarda, haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihinden sonra davalı yanca icra dosyası borçlularına usul ve yasaya aykırı olarak haricen ödeme yapıldığı, bu ödemenin davalı tarafından ——– aracılığıyla dava dışı —– Dava Dışı Tasfiye halinde —— dava dışı ——hesaplarına ————– açıklamasıyla gönderildiğinin öğrenildiğini, yapılan ödemenin 01.12.2017 tarihli olduğunun tahmin edilmekte olup, ödeme tarihinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için mahkemece haciz müzekkeresinin tebliği tarihi olan 03.10.2017 tarihi ile dava tarihi arasındaki davalı yanın banka dökümlerinin dekont açıklamaları içerecek şekilde cebinin gerektiğini, davalı yanca doğacak alacakların icra müdürlüğü hesabına yatırılması gerekirken haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket edilmek suretiyle dava dışı firmalar üzerinden icra dosyası borçlusuna ödenmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, İİK.78 Md. Kapsamında gönderilen haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket ederek davacıyı zarara uğratarı davalı tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 61.488,48 TL’ nin mahkemece tespit edilecek ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:Davalı vekili; dava dilekçesinde bahsedilen projenin———– işi olduğunu, müvekkili davalı şirketin bu projede arsa maliki ve ihale makamı konumunda olup, ihale ile belirlenen yüklenici şirketin asıl işveren ve davaya konu borçluların da alt işveren olduklarını, borçlularla müvekkil şirket arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını ve bu durumun davacı tarafından da bilinmekte olduğunu, arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesi gereğince alt işverenlerin proje çalışmalarından dolayı —— nezdinde bir hakediş doğmamakta, müvekkil şirket nezdinde sadece asıl işverenin hakedişlerinin doğmakta olduğunu, bu nedenle de ne davaya konu borçlulara ne de dava dilekçesinde iddia edilen ———- adlı şirketlere müvekkil davalı şirketin tüzel kişiliğine özgü——– Hesabından bir ödemede bulunulmamış olduğunu, müstakbel alacak sebebiyle haciz yazısı gönderilebilmesi için üçüncü kişi ile borçlu arasında süre gelen bir hukuki ilişkinin mevcut olması gerektiğini, somut olayda talep üzerine icra müdürlüğünce borçlunun üçüncü kişi——— nezdinde davacı tarafından var olduğu düşünülen henüz doğmamış hakediş alacakları üzerine haciz müzekkeresi gönderildiğinin görülmekte olduğunu, borçlular ile müvekkil şirket arasında bir hakediş alacağının doğmasına neden olacak bir hukuki ilişki ve sözleşme mevcut olmadığından müvekkil şirketin haklı olarak süresi içinde haciz müzekkeresine itiraz ettiğini, takip borçluları ile üçüncü kişi arasında temel bir hukuki ilişkiye dayanmayan salt beklenti ve ihtimale dayanan alacakları müstakbel alacak olarak kabul etmek mümkün olmayıp, sırf ümit ve ihtimallere dayalı olarak haciz yapılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
İsitinaf kaldırma kararı öncesi uyuşmazlık hakkında mahkememizce ——– sayılı kararla; ” Uyuşmazlık, davacının dava dışı şirketlere ——– ile icra takibi başlattığı, takipler neticesinde davalıya davacı tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerinin koşullarının oluşup oluşmadığı, koşulları bulunması halinde davalının haciz ihbarnamelerinin gereklerine aykırı hareket edip etmediği, dava dışı şirketlere haciz müzekkeresine aykırı biçimde ödemede bulunup bulunmadığı hususunda olduğu, Davacı,tarafından———dosyalarıyla dava dışı ———- Hakkında icra takibi başlatıldığı,Davacı tarafça, İcra dosyasında borçlularının ——— projesinde elektrik işleri yaptığının tespit edilmesi üzerine her iki icra dosyasından İİK madde 78 kapsamında ileride doğacak hak ve alacakların haczi için davalıya haciz müzekkeresi gönderilmesi talep edildiği, icra müdürlüğünce bu cihette işlem tesis edildiği, işbu haciz müzekkerelerinin davalı tarafa 03.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, Davalı tarafından, haciz yazısının tebliğinden sonra——— aracılığıyla icra dosyası borçlusu dava dışı —- adlı şirket hesaplarına ———açıklamasıyla, —– para gönderildiği,Davalı yanca doğacak alacakların İcra Müdürlüğünün hesabına yatırılması gerekirken haciz müzekkeresinin gereklerine aykırı hareket edilmek suretiyle, davacı şirketi zarara uğrattığı,———— emsal kararı da dikkate alındığında haciz tebliğ tarihindeki dosya borcu açısından davalının sorumlu olduğu, haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihinde 61.488,48 TL dosya borcu bulunduğu, icra müdürlüğü dosya kapak hesabıyla anlaşıldığından, bu miktardaki paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” Şeklinde karar verilmiştir.Mahkememiz kararının istinafı üzerine mahkememiz kararını inceleyen ———- ilamıyla;”Dava, İİK’nun 78. maddesi uyarınca davalıya gönderilen haciz yazısının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yargı yoluna başvurulmuştur.İİK’nın 106/2. maddesi uyarınca, borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağı menkul hükmündedir. Bu nedenle, tıpkı menkul haczinde olduğu gibi icra dairesince üçüncü kişiye yazılacak yazı ile haczedilebilir. Alacaklının İİK’nın 78 ve devamı maddeleri gereğince; borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı bulunduğuna göre, haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde davalının borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise bunu icra dairesine bildirmek durumundadır. Bu maddeye göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında, davalının itiraz vb. herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Görev kamu düzeninden olup, Mahkemece resen dikkate alınması gerektiğinden öncelikle Mahkemenin davaya bakmakta görevli olup olmadığı incelenmiştir.Davalıya gönderilen ihtarın İİK’nın 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın İİK’nun 78. maddesi ile haksız fiile ilişkin hükümler (kusur, zararın kapsamı, hukuka aykırılık vb) çerçevesinde değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın HMK’nın 2/1. maddesi gereğince genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.” şeklinde kararıyla mahkememiz kararını kaldırmıştır.İstinaf kaldırma kararı üzerine dava dosyası 2023 yılının 810 Esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuş, istinaf kaldırma kararında davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp karar bağlanması HMK’nun 2/1. maddesine uygun olmadığı, görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemesi olduğu bildirildiğinden, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ———– Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

KARAR;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin———-Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Dosyanın derhal görevli ———— Asliye Hukuk MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,
6- Dosya üzerinden, oybirliği ile karar verildi. 15/11/2023