Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/536 Esas
KARAR NO:2023/1044
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/07/2023
KARAR TARİHİ:12/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile müvekkil arasında imzalanmış olan —— tarihli iki adet tedarikçi imalat sözleşmesine göre, müvekkilin tersanesinde ürettiği ——— davalının gövde döküm imalat işini gerektiği gibi yapmadığını, müvekkil tarafından uyarılmasına rağmen, sözleşmeden döndüğünü sözlü olarak müvekkile ileterek eksik ve hatalı bıraktığı işleri düzeltmeden sözleşmeye aykırı olarak imalatı yarım bırakıp gittiğini, kendisini müvekkilin alacağından kaçmak için tasfiye sürecine soktuğunu, davalı tarafa —- tarihinde eksik bıraktığı işleri tamamlaması için —– yevmiye numaralı ihtarname gönderildiği ve — elektronik olarak tebliğ edilen ihtarname ile kendisine eksikleri tamamlaması için süre verildiğini, ancak davalı bu ihtarnameye rağmen süresinde eksik ve hatalı işlerini düzeltmediği ve hatta düzeltmeye dahi girişmediği ve temerrüde düştüğünü, bu temerrüt halinden sonra, müvekkil tarafından ——– sayılı dosyada, imalatın hatalı ve eksik olduğu söz konusu tekneler üzerinde delil tespiti yaptırıldığını, delil tespiti gemi mühendisi bilirkişi tarafından verilen raporla sübut bulmuş ve o dönemki maliyetleri ile davalının eksik ve hatalı yaptığı işlemlerin müvekkil tarafından üçüncü bir kişiye düzelttirilmesi veya kendi imkanları ile düzeltilmesi için gereken meblağ ortaya konulduğunu, arabulucuya başvuruda bulunulduğunu, uzlaşma sağlanamadığını, işbu dava açılana kadar herhangi bir şekilde eksik ve hatalı bıraktığı işleri giderme yoluna da gidilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile, davalın eksik ve hatalı imalatından kaynaklı zarar sebebiyle dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte şimdilik 550.000 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle davalı şirket tasfiye halinde olduğundan müvekkil firmaya gönderilen tebligatların usulsüz olup tüm tebligatların tasfiye memuruna yapılması gerektiğini, müvekkil şirket, gövde döküm ve imalat işi yapmakta olup davacının tersanesinde aralarındaki sözleşme gereği tekne döküm ve imalat işi yaptığını, müvekkil şirket, sözleşme gereği tüm edimleri yerine getirdiği ve ürünleri sözleşmeye uygun şekilde eksiksiz olarak teslim ettiğini, ancak davacı firmanın aynı işi daha düşük maliyetle başka bir firmaya yaptırmak istemesi ve başka firmayla anlaşma sağlaması ve kendi bünyesine 2-3 işçi alacağını gerekçe gösterilerek müvekkil firma ile aralarındaki sözleşmeyi sözlü olarak feshettiğini, üzerinden 1-2 yıl geçen işlemlerle ilgili müvekkil tarafından icra takibi başlatılmadan önce hiçbir uyarı, ihtar, eksiklik söz konusu değilken kötü niyetli olarak müvekkil tarafından başlatılan icra takibinden sonra eksiklik olduğunun iddia edildiğini, davalı müvekkilin tasfiye sürecine girmesinin davacı firma ile ilgisi bulunmadığını, yetkilisine yılların vermiş olduğu yorgunluk, ödemelerin alınmaması sebep olduğunu, müvekkil alacaklarının tahsili amacıyla —- tarihinde——Sayılı dosyası ile dava açtığını, aradan 2 hafta geçtikten sonra işbu dava açtığını, taraflar arasında aynı konuya ilişkin —– dosyası görülmekte iken iş bu dava açıldığından dosyaların birleştirilmesini talep ettiğini bildirerek işbu dosyanın —— dosyası ile birleştirilmesine, davacı tarafından asılsız iddialarla haksız bir şekilde açılan davanın reddine, yargılama gideri vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili; cevap dilekçesinde davanın —– dosyası ile birleştirilmesi talebinde bulunmuştur.
HMK 116. maddesi uyarınca; aynı yargı çevresi içinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davalar arasında bağlantı var sayılır.— dava dosyasının incelenmesinde tarafların ve dava konusu olayın aynı olduğu görülmüş, bu kapsamda her iki davada toplanacak delillerin ve yapılacak araştırma ve incelemelerin aynı nitelikte olup HMK’nun 166/4. maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve bir biri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla işbu dava dosyasının —- dava dosyalarının birleştirilmesine, yargılamanın bundan sonra—- üzerinden yürütülmesine; mahkememiz esasının bu şekilde kapatılması yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyamızın, aralarındaki bağlantı nedeniyle HMK madde 166 gereğince —— dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Dosyamız esasının birleştirme yönünden şerh verilerek kapatılmasına,
3-Müteakip işlemlerin birleştirilen dosya üzerinden yapılmasına,
4-Harç ve masrafların birleşen dosyada değerlendirilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —————Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2023