Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/49 E. 2023/541 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/49 Esas
KARAR NO : 2023/541

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/01/2023
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ava dışı sigortalı —– arasında 07.07.2021 başlangıç, 07.07.2022 bitişi tarihli,—– numaralı, Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi akdedildiğini 18.11.2021 tarihinde sürücü —– plakalı aracıyla seyir halindeyken No:—– önüne geldiğinde önünde seyir halinde olan aracı sollamak için karşı şeride geçtiği esnada karşı yönden gelen—- idaresindeki —- plakalı aracın sol ön kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini kazanın oluşumunda —— ASLİ ve KUSURLU (% 100) bir şekilde hasara sebebiyet verdiği tespit edildiğini poliçe kapsamında müvekkilinin sigortalıya 8.228,02-TL hasar tazminatı ödemesi yaptığını halefiyet ilkesi gereğince tazminatın tahsili için davalı hakkında —— İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tutanağının tek taraflı olarak düzenlendiğini hüküm kurmaya elverişli olma ihtimali bulunmadığını ayrıca talebin fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
—-. İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelemesinde; davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine asıl alacak ve işlenmiş faiz olmak üzere 8.524,23 TL alacak üzerinden takip başlattığını ödeme emrinin borçluya 14/06/2022 tarihinde tebliğ olduğu borçlunun 27/06/2022 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olmadığı anlaşılmıştır.
—- Noterler Birliğine müzekkere yazılarak araç tescil bilgisi istenilmiş olup gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı iş bu itirazın iptali davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih,—- Esas,—— Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olaya gelindiğinde; davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki haksız fiilden doğmuştur. Davalı tacirdir. Davacı sigortalı araç kamyonet olup, kullanım şekli ve amacı hususidir. Bu durumda davacı sigortalı aracı hususi kullanım niteliğinde araç olduğundan TTK’nun 4/1. maddesindeki nispi ticari dava koşulları oluşmamıştır. Bu durum karşısında, kasko sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle sigortalıya ödenen bedelden davalıların sorumlu olduğu iddiasıyla açılan işbu davada asliye hukuk mahkemeleri davaya bakmakla görevlidir. (—–Bölge Adliye Mahkemesi—– Hukuk Dairesi —— Esas —– Karar )Tüm bu açıklamalar davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin —–ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresinde başvuru olması halinde dosyanın görevli—– ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama ve harç giderlerinin HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresinde başvurulmazsa HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri uyarınca dosya resen ele alınarak mahkememizce karar verilmesine,Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.